25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15 KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRtZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI IRAKDIŞİŞLERÎBAKANISÜPER ZİRVE ÖNCESÎNDE SSCB'YE GtTTt Tarık Aziz'in sürpriz Moskova gezisiIrak Haber Ajansı, Dışişleri Bakanı'nın dün sabah "kısa bir çalışma gezisi" için Sovyetler Birliği'ne gittiğini bildirdi. Ancak ayrıntı vermedi. Ürdün Kralı Hüseyin'in de Bağdat'a gitmesi bekleniyor. Dış Habcrlcr Servisi — Finlandüya'nın başkenti Helsinkı'de yapılacak süper zirve yaklaşırken Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz dün ansızın Moskova'ya gitti. Irak Haber Ajansı INA bu konudaki haberinde, Ta- nk Aziz'in kısa bir çalışma gezisi için dün sabah Moskova'ya gımğıni bildirdi ancak aynntı verraedi. Siyasal gözlemciler pazar gunu Başkan Bush'la, Başkan Gorbaçov arasında yapılacak zirveye birkaç gun ka- la, Irak Dışişleri Bakanı'nın Moskova'ya gitmesinin anlamlı olduğunu belirtiyorlar. Sovyetler Birliği, Irak'ın Kuveyt'i işgalini sert biçimde kınamış ve BM Guvenlik Kon- seyi'nin bu konuda aldığı tum kararlan des- teklemişti. ABD, Helsinki zirvesinde, Irak'a karşı süper güçlenn dayanışmasını antır- mayı tasarlıyor. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un, dün Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in özel temsücisi sıfatıyla kabul ettiği Irak Dı- şişleri Bakanı Tarık Aziz ile yaptığı görüş- melerde ciddi görüş aynlıklan çıkuğı bil- diriliyor. Sovyet televizyonu, Gorbaçov'un, Tank Aziz ile görüşmesine ilişkin olarak verdıği çok kısa haberde, yalnızca, "Goruşmede Körfez'deki bunalım hakkında samimi bir göruş ahşverişiııde bulunuldugunu" beürtti, başka ayrıntı vermedi. Diplomatik gözlemciler, bu açıklamada yer alan "samimi' sözcüğunün tarafların kendi tutumlannı açıklıkla ortaya koyduk- lannın ifadesi olduğunu belirtirken, görüş- menin sonuçlarıyla ilgilı olarak hiçbir bil- gi verilrnemesınin, açıklanan tutumların uyuşmadığının göstergesi olduğunu kaydet- tiler. Görüşmeyle ilgili olarak daha sonra ay- nntüı bir açıldama yapılıp yapılmayacağı şimdilik biünmiyor, ancak Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in, yann ülkesine dön- meden önce Moskova'da bir basın toplan- tısı düzenleyeceği açıklanmış bulunuyor. Tank Aziz dün Moskova'ya giderken Ür- dün Kralı Huseyin de Bağdat'a gitti. Hü- seyin Magrip Birliği üyelerinın yanısıra baa Batılı ulkeleri kapsayan bir dizı ziyaretinı tamamlayarak dun Amman'a döndü. Ür- dün Kralı Amman'da Ingiltere Dışişleri Ba- kanı DougJas Hurd ile goruştükten sonra dün akşam Bağdat'a uçtu. Resmi kaynaklardan edinilen bilgjye göre Ürdün Kralı, Libya, Tunus, Cezayir, Mo- ritanya, Fas, tspanya, Ingiltere. F. Alman- ya, Fransa ve Italya devlet başkanlanyla bir araya geldi. Ürdüh Krah'nın temaslan sırasmda Kör- fez krizinin çözumü için sarf edilecek ça- balar üzerinde durulduğu kaydedildi. Kral Hüseyin'in, bölgede krizin patlama noktasına gelmesine engel olmak için ulus- lararası ve Arap çözümü bulunması gerek- tiği üzerinde durduğu belirtildi. Kral Hü- seyin'in çok yakında Bağdat'a gideceği bil- dirildi. Reuter'in naberıne göre NATO dışişleri bakanlan Bush-Gorbaçov zirvesinden sonra gelecek hafta pazartesı günü toplanarak Körfez krizini göruşecekler. Toplantıda ABD Dışişleri Bakanı James Baker, mes- lektaşlanna Bush-Gorbaçov zirvesi hakkın- da bilgi verecek. Brüksel'de bir kaynak, Başkan Basb'un toplantıya katılmayacağını söyledi. ABD, iki gun once yaptığı çağnda NATO müttefıklerinin Körfez'deki asker ve silah taşımak için ödünç gemi vermelerini istemişti. ABD'nin halen Suudi Arabistan'- da 60 binden fazla askeri bulunuyor. ABD'- ye en büytık atkeri yardımı yapan NATO rnüttefikleri ise Ingikere ve Fransa. Genel Sekreter Çadli Klibi'nin sürpriz is- tifasına karşın Arap Birliği dışişleri bakan- larının önumüzdeki hafta toplanarak, Bir- liğin merkezini Tunus'tan Kahire'ye nak- lettne sorununu görüşeceği bildirildi. Arap Birliği'nin merkezı 10 yüı aşkın süredir Tu- nus'ta bulunuyordu. Kahire'deki kaynak- lara göre Suriye ve Suudi Arabistan Dışiş- leri Bakanları geçen hafta Kahire'de yapı- lan toplantıda Klibi'yi Irak'a karşı daha sert bir tutum almadığından ötürü eleştirdiler. Klibi, bunun üzerine istifa etmeyi kararlaş- tırdı. Mısır'ın 1979'da tsrail'le barış aniaş- ması îTn7aiflma^^^n ardından Arap* Birli- ği'nin merkezi Kahire'den Tunus'a nakle- dilmişti. FUistinliler atılıyor Katar'ın, Filistin Kurtuluş Örgutü'nün (FKÖ) Körfez krizinde Irak'ı destekleme- sine misilleme olarak içlerinde üst düzey FKÖ yetkilileri de olmak üzere birçok Fi- listinliyi sınır dışı ettiği bildirildi. Körfez'deki FKÖ yetkilileri, sınır dışı em- rı üzerine 58 Filistınlı ailenin Katar'ı terk ettiklerini, 15 aileye de 48 saat içinde ülke- yi terk etraelerinin bildirildiğini söylediler. Sınır dışı edilenler arasında FKÖ'nün Doha Temsilciliği Başkanı ile iki temsiki- lik yetkilisi ile surgundeki Filistin Parlamen- tosu'nun 4 uyesinin de bulunduğu kayde- düdi. FKÖ yetkilileri Katar hükümetinin Filis- tinlilerin sınır dışı edilrnelerine ilişkin bir ne- den bildirmediklerıni söylediler. Katar'da 14 bin Filistinli yaşıyor. Ebu Abbas'ın çağnsı Merkezi Bağdat'ta olan Filistin Kurtuluş Cephesi'nin (PLF) lideri Ebu Abbas, Arap işçilerinin, ABD uçak ve gernilerine karşı boykot uygulamaya ve Ortadoğu'daki Ba- tılı çıkarlara zarar vermcye çağırdı, ancak şimdihk askeri bir saldın planlanmadığını söyledi. Ebu Abbas, Reuters'e yaptığı açıklama- da, ABD'nin Irak'a saldırması durumun- da "tüm Amerikan hedeflerinin saldınya acık bale geleceklerini" beurttı. Irak'ın soruna barışçı bir çözum bulun- ması çabalannı destekİediklerini söyleyen Ebu Abbas, düşmaıun Irak'a saldırmasını hakh kılacak bir davranışta bulunmayacak- larını kaydetti. Ebu Abbas, askeri yollara başvurmadan önce soruna politık ve diplomatik bir çö- züm bulunması ıçın çalışılması gerektigini belirttı. Irak Başbakan Yardıması Taha Yasin Ramazan, Körfez krizi konusunda temas- larda bulunmak üzere Çin'e gitmek üzere Bağdat'tan aynldı. Irak haber ajansı ÎNA'ya göre, Taha Ya- sin Ramazan, Çin'e gitmeden once, ziya- retinin amacının Çirüi yetkililere, Körfez bölgesine yerleştırilen çokuluslu birliklerin oluştuFduğu tehdidi göruşmek olduğunu söyledi. BM Guvenlik Konseyi'nin beş daimi uye- sinden biri olan Çin, Körfez krizine bir Arap çözumü bulunması çağrısında bulu- nuyor ve Körfez'de yabancı birliklerın bu- lunmasını eleştiriyor. Çin katJmayacak Çin Halk Cumhuriyeti'nin, Irak'a karşı duzenlenecek askeri bir operasyona katıl- mayacagı, ancak Körfez ülkelerinin savun- ma kapasitelerini arttırmalanna yardıma hazır olacağı belirtildi. Abu Dabi'de yayımlanan Gulf News ga- zetesinde dün bir demeci yayımlanan Çin Dışişleri Bakanı Qian, ulkesinin Körfez böl- gesinde savaş çıkması durumunda Irak'a karşı duzenlenecek askeri bir operasyonda yer almayacağını söyledi. Dışişleri Bakanı, Körfez krizinin Arap gi- rişimleri çerçevesinde banşçı yollardan çö- zümünden yana olduklarını belirtti. S. ARABtSTAN Ortak Arap gücü savaşa hazırIrak sınırına 90 kilometre uzakhktaki Hafr Al Batin'e Suudi Arabistan, Mısır, Suriye, Fas ve Körfez Işbirliği Konseyi üyesi ülkelerden oluşan ortak Arap gücü mevzilenmiş durumda. Işte gün geçtikçe Körfez'de daha olası görünmeye başlayan savaşın yüzünü ilk göstereceği yer burası. Ve burada ABD birlikleriyok. SEMİH İDİZ HAFR AL BATİN / SUUDt ARABtS- TAN — Nereye bakarsanız bakın onunüz- de ufka kadar uzanan bomboş bir düzlük hayal edin. Ne bir ağaç ne bir tümsek gö- rebiliyorsunuz. Buna, başıruzın üstünden, hiç aynlmayan ve sabahın erken saatlerin- den akşama kadar beyninizi 50 dereceye va- ran bir sıcakhkla kavuran güneşi ekleyin. Kısacası, görünürde hiçbir hayat belirüsi bulunma>-an ve sadece en zehirli akrep ve yılan türlerinin kendilerine doğal yaşam or- tamı olarak seçtikleri bir yeri düşünün. tşte, gün geçtikçe Körfez'de daha olası gö- rünmeye başlayan savaşın yüzünü ilk gös- tereceği yer burası. Çunkü burası, Irak- Kuveyt sınınna 90 km kadar uzaklıkta ve Suudi Arabistan komutasındaki 'çokulos- In Arap gücüniin' Irak'tan gelecek saldırı- yı püskurtmek için çölde mevzilendiği yer. Kalabalık bir gazeteci grubu ile Dahran- dan bindiğimiz C180 nakliye uçağı ile ku- zeydoğuya doğru bir saat kadar uçtuktan sonra Hafr Al Batin kenti yakınlarında bir askeri havaalanına iniyoruz. Burada bizi as- keri mihmandanmız Yüzbaşı Abdiüaziz Al Saud karşıhyor. Ingiltere'nin unlü *Sendhnrst' Askeri Akademisi mezunu olan genç ve yakışıklı yüzbaşının kralıyet ailesı ile akrabalıği ol- duğu soyadından hemen anlaşüıyor. Bir he- likopter birhğme komuta eden YUzbaşı Ab- dülaziz, aile bağlanna ilişkin sorumuzu, ku- sursuz Ingilizcesıvle yanıtlıyon "Burada sa- dece ûlkesini savunan ve bu uğnrda öüne- ye hazır olan bir askerinı" diyor, gerisinin önemsiz olduğunu ekliyor. Cepheyi ziyaretimiz sırasında, Suudi su- baylannın büyük bölümünün en «Tinrfgn tngilizceyı, fakat birçoğunun aynı zaman- da Fransızcayı da bilmeleri dikkatimizi çe- kiyor. Çoğu, eğitimlerini Amerika ve Ingil- tere'de görmüş. Suudi Arabistan'a gelen Amerikan ve Ingiliz guçleriyle Suudiler ara- sında dilden kaynakianan koordinasyon so- runlarının olmayacağı açık. Suudi Arabis- tan Silahlı Kuvvetleri'nin malzemesinin ne- redeyse yuzde 80"inin ABD çıkışh ohnası da tabii teknik koordinasyon açısından bir di- ğer kolaylaşüncı faktör. Bizi cepheye götüren otobüste çesitli so- rulan yanıtlayan Yüzbaşı Abdülaziz, kla- sik anlamda bir 'savnnma hattı' oluşturma- dıklannı bildiriyor. Suudi, Mısır, Suriye, Fas ve Körfez Işbirliği Konseyi (GCÇ) birükle- rinin sımr boyunca birbirleriyle yakın irti- bat halinde, farklı pozisyorüarda mevzilen- diklerini söylüyor. BunJardan baalannın daha önde, diğerlerinin ise gerilerde yer al- dıklanm ekliyor. Mevcut coğrafi ortamda sıra halinde tek savunma hattı oluşturmak yerine bu şekilde mevzilenmenin kendileri- ne daha fazla avantaj sağladığını belirtiyor. Toplam mevcutlan hakkında kesin rakam vermekten çekinen yüzbaşı, "Lonuk güçie- rin 9 bin kadar olduğunu", bu rakama Su- udi güçlerinin de eklenmesi gerektigini bil- diriyor. Verdiği diğer bilgilere göre tanklar sadece Suudilerin ve Körfez Işbirliği Kon- seyi üyelerinin birliklerinin elinde bulunu- yor. Mısır ve Suriye ise özel havadan indir- me birlikleri gondermişler. Bir operasyon sırasında bunlann düşman hatlannın geri- sine indirilmeleri planlanıyor. Yüzbaşı Abdülaziz, burada Amerikan birliklerinin bulunmadığını da söylüyor. Mevcut olan kısıtlı sayıdaki Amerikalıların ise sadece daruşmanbk görevini yerme ge- tirdiklerini belirtiyor. "Saddam Hoseyin sal- dınrsa, ilk etapta karsısında bir Arap ve Müsluraan güç bulacak" diyor. Her bakım- dan hazır olan bu gücün moralinin ve ken- disine güveninin yuksek olduğunu ekliyor. Türk askerlerinin de gelmelerini isteyip istemediklenni soruyoruz kendısine. Eğitim düzeyini yansıtan diplomatik bir yanıtla, TUrkiye'nin egemen bir ülke olduğunu, ge- rekli karan kendisinin vermesi gerektigini söylüyor. Ama şunlan eklemekten de ka- çınmıyor: "Geürierse tabii Id yarariı olur. Ne de oba Müslümao bir ülke. Üsteiik Irak'ın petro- lünu kesmekle ihtilafa fiilen taraf oldn. Bagdat artık, Türkije'yi basım olarak go- ruyor. Yani, kaçnulmaz olarak işin içude- siniz." Buradan bir Suudi mekanize birliğine gö- türülüyonız. Burada lojistikten sonımlu Tuğgeneral Mohammcd Al Sberi bizi kar- şılıyor. Sorulara vanıt olarak herhangi bir destek sorunlan olmadığını, çunku kendi ulkelerinde bulunduklarmı ve bölgeyi ka- nş karış tamdıklarını söylüyor. 30 gunlük stoklan bulunduğunu, bunun çok kısa sü- re içinde takviye edilebileceğini ekliyor. Su ihtiyaçlannı ise bölgedeki yüzlerce kuyudan sağladıklannı belirtiyor. "Bunlar-dan gun- de 5 milyoa galoo su çekebiliyonu. Iraklı- lar ise bnnlarıa aerede oldagunn bümiyoriar" diyor. Tuğgeneral Al Shen'run verdiği bilgilere göre günde 50-100 Iraklı asker Kuveyt'teki birliklerini terk ederek Suudi Arabistan'a kaçıyormuş. 2 ağustostan beri sığınanlann sayısı 1500'ü aşmış. Kaçanlann arasında bir- çok subay da varmış. Bu kaçanlardan edi- nilen bügiler ise Iraklı askerler arasında mo- ralin çok düşük olduğunu gösteriyormuş. Senegal de asker gönderiyor öte yandan Senegal Devlet Başkanı Ab- du Diuf, Suudi Arabistan'a askeri birlik göndereceklerini söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısuıdan sonra dün yapılan resim açıklamada, askeri bir- liğin, Suudi Arabistan hükümetiyle vanlan anlaşma uyannca bölgeye gönderileceği kaydedildi. Irak'ın Kuveyt'i işgal ve ilhak etmesini kınayan Senegal, bu ülkenin Kuveyt top- raklanndan derhal ve şartsız geri çekilme- sini istemişti. EKMEK VE SU İÇİN — 400.000 mültecinin sı|ındıiı RuwasUsde karaptnda insanlar bir yvdam su ve bir lokma, ekmek için saatlerce bekliyorlar. (Fotoğraf: AP) BAĞDAT'A BASKIARTIYOR Moskova ve Tokyo'dan Irak'atavırDış Haberier Servisi — Sovyetler Birliği ile Japonya arasında Tokyo'da salı günü başlayan görüşmelerde dün bir bildiri ya- yımlandı. tki ulke arasında en az 50 yıldan beri ilk kez yapılan ortak açıklamada, Irak- ın tüm yabancı rehineleri serbest bırakma- sı ve Kuveyt'ten çekilmesi çağrısında bulu- nuldu. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in Batılı kadın ve çocuk rehineleri ser- best bırakacağuu açıklamasından sonraki ikinci en büyük kafilenin daha Bağdat'tan ayrümasının beklendiği belirtildi. SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnad- ze ile Japon meslektaşı Taro Nakayama ile dün Tokyo'da ortak bir bildiri yayımladılar. Sadclaııûı itiraz etıııek tehlikeliDış Haberier Servisi — Bir devleti yonetmeye soynnmak, bıiyuk riskleri göze aimayı ge- rektirir. Çünku devletler varolduğnndan beri entrikalar, aldatmalar, ihanetler ve çekisme- ler de olmuştur. Hde Irak gibi petrol zenginKgine ve buyük bir askeri guce sırtınızı dayamış, bölgesel bir lidcıiiğe oynayan bir ulkenin yönetiminio ileri gelenlerindenseniz, iç ve dış pek OLENLER Adnan Hayratlah: Savnnma Bakanı — Resmi acıklama: 1989 yılında bir helikopter kazasında öldü. — Perde arkası söylentiler: Helikopterin düsmesi kaza değildi. Saddam'tn kuzeni ve kayın biraderi olan Hayrallah, ikinci bir kadınla evlenmek konusunda Saddam'la çatışmıştı. Riyad tbrakim: Sağlık Bakam — Resmi acıklama: Bazı Irakhlann ölümüne neden olan zehirli bir Uaç ithal ettiği için 1982 yılında idam edildi. — Perde arkası söylentiler: Saddam'ın yönetimi bırakması gerektiğı göruşünü savunmuştu. Kansı bağışlanmasını istedi. tddialara göre bir sure sonra kendisine kocasuun cesedi gönderüdi. Adaaıı Hamdaai: Phuıtama — Resmi acıklama: 1979 yılında 21 üst düzey yönetici ile birlikte darbe girişiminde bulundu. Daıbecüerin hepsi idam edUdL — Perde arkası söylentiler: Bir •tasfıye1 hareketi idi. Itiraflar zor altında alınmıştı. Abdul Halik El Samaıray: Devrim Komuta Konseyi — Resmi acıklama: 1979 yıhndaki darbe girişimine katıldı. — Perde arkası söylentiler: Saddam, Irak'ın 2 numaralı adamı iken bu popüler rakibini hapsettirdi. Başkanlığa yükseUnce de Samarray'ı öldürttü. Cafer A M U Rasit: Ordo Komutanı — Resmi acıklama: Bir başka helikopteı I — Perde arkası söylentiler: Saddam, ülkede yüdızlan parlamakta olan iki yöneticiyi, Raşit ve Salman Şuja'yı öldürttü. çok nedenle, "devlet basa"dan, "kuzgun leşe" duşmeniz çok kolaydır. Ne»sweek dergisi, Saddam'm "gözünden düsenkr'le hâlâ "gözde" olanlardan bazılannı tanıDyor. Dergi, Irak liderinJn gözündea diişenlerin esrarü biçimde oldnklerini de belirtiyor. Newsweek'in san- düğu tablo şoyle: Y(\SAV(\NLAR tzzet tbrahim: Devrim Komuta Kooseyi Başkan Yardımcısı tzzet tbrahim'in, tçişleri Bakanlığı ve gizli polisle sıkı bağlan var. Rehineler sonınunda kilit adam olduğu iddia ediliyor. Sağlıgının kötü olduğu yolunda söylentiler bulunuyor. Taha Yasin Ramazan: Başbakan Birioci Yardıması Saddam ve tzzet Ibrahim'in yanında, ülkeyi yönettiğı iddia edilen üçlünun diğer ayağı. Tank Aziz: Dışişleri Bakau Hükumet içinde belirli bir etkisi var. Ancak bir Hıristiyan olarak, Irak'ın Müslüman nufusunu yönetebüeceğine ihtimal verilmiyor. Uday Höseyin: Eski Irak Spor Federasyonu'nun Başkanı Saddam Hüseyin'in oğiu. Babasının koruma görevlisini yüksek sesle şarkı söylediği için döverek öldürme, varis' olarak değerlendiriliyordu. Bu olaydan sonra tutuklandı, ancak mahkemeye çıkanlmadı. Şimdi herhangi bir resmi görevi yok. Huseyin Kamil Medd: Askeri Sanayi Bakam Orduyu modemize ederek adını yükseltti. Saddam'ın yeni varisi olduğu söyleniyor. Mecid aynı zamanda Saddam'ın damadı, fakat Adnan Hayrallah ve Uday Hüseyin'in kaderleri, uzun dönemde ailesel bağlara güvenilmemesi gerektigini gösteriyor. İki ülkenin 50 yıldan bu yana ve ikili ülke ilişkilerini ilgilendirmeyen bir konuda ya- pılan bu ilk açıklamada, Irak'ın tüm rehi- neleri serbest bırakması ve Kuveyt'teki bir- liklerıni çekmesi çağnsmda bulunuldu. Na- kayama ve Şevardnadze, tüm dünya ülkele- rinin BM tarafından alınan Irak'a ambar- go karanna uymalanm ve Bağdat'm Ku- veyt'teki elçiliklerin çahşmasına izin verme- sini istediler. SSCB-Japon ortak açıklamasında, "Ül- kelerimiz, Irak'ın Kuveyt'i once işgal, daha sonra ilhak etmesinin uluslararası hukuk kurallanna ve Birleşmiş Milletler Anlaşma- sı'na aykın olduğunu belirtir" dendi. Her iki ülke dışişleri bakanları, "Dogu-Batı yu- mnşamasımn ardından ortaya çıkabilecek bölgesel askeri u> uşmazlıklarla milliyetçi- lik duygulannın şiddetlenmesi sonucu or- taya çıkabilecek çaüşmaların kolektif ola- rak çözölmesi gerektigini" behrttiler. Reuter'in haberine göre Japon Dışişleri Bakam Nakayama, Sovyet meslektaşından, Irak ile uzun yıllara dayanan dostluklarını rehinelerin serbest bırakılması ve Kuveyt- ten çekilinmesi için kullanmasım rica etti. Nakayama'nın, "Bugunkii krizin arkasın- da aralannda Sovyetler Birligi'nin de olduğu bazı iılkelerin Irak'a silah satışlannın payı da unutulmamalı" dedığı bildirildi. SSCB Dışişleri Bakanı Şevardnadze'nin, Irak üzerindeki etkilerinin "sınırh" olduğu- nu ve BM kararlannın tam olarak uygulan- ması için ellerinden geleni yaptıklanm söy- lediği kaydedildi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in karan ile serbest bırakılmaya başlanan Ba- tılı kadın ve çocuk rehinelerin sayısının dun Bağdat'tan ayrılmalarına izin verilenlerle 1000'e ulaşuğı büdirildi. Dün 4 Amerikalı, 5 tngiliz kadın ile 4 yaşındaki bir çocuk ve Arap kökenli bir Ingiliz erkeğin Bağdat'tan Amman'a gelmelerinin ardından, Irak Ha- vayollan'na ait bir uçağın 157 rehineyi Am- man'a götürmek üzere havalandığı belirtil- di. Uçakta sayüan belirlenemeyen Ameri- kalı, Italyan, Belçikaü, Yunan ve Avustral- yahlann dışında 62 Fransız ile 23 Ingiliz'in bulunduğu kaydedildi. Az sayıdaki Batılı rehinenin de aralann- da bulunduğu Irak uçağından inen Bang- ladeşlilerin, Irak'taki Amerikalı rehinelerin petrokimya tesislerine göturüldüklerini söy- İedilderi beiirtildi. Bangladeşli işçilerin Irak'uyken bu tesislerde çahştıklan da kay- dedildi. Kürdistan Demokrasi Partisi Sözcüsü'ne göre de Irak Batılı ve Japon rehineleri ze- hirli gaz ve fuze üretilen tesislere yerleştiri- yor. Reuter'in haberine göre, Kürt Istihba- rat Teşkilatı geçen hafta 10-15 kişilik grup- lar halinde tngiliz, Amerikalı, Batı Avru- palı ve Japonların yedi ayrı bölgeye yerleş- tirildiklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle