Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 HAZİRAN 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYEmS
Bozer:
Türkiye
Avrupa'daki
yerini alacak
TURNBERRY—tSKOÇYA
(AA) — Dışişleri Bakanı Ali Bo-
zer, Türkiye'nin Avrupa'yı ye-
ıuden şekillendiren tüm süreç ve
kununlara aküf olarak katıldı-
ğını ve yeni Avrupa'da yerini
alacağmı söyledi.
Bozer, dün tskoçya'mn Turn-
berry kasabasında NATO Ba-
kanlar Konseyi tlkbahar Top-
lantısı sonunda duzenlediği ba-
sın toplantısinda, Türkîye'nin
son gelişmelerle Avrupa'nın dı-
şına itilemeyeceğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Bozer, şöyle
dedi:
"Avnıpa'da degişiklikler ota-
yor. 'Tttrkiye'nin yeri neresidir'
diye sonduyor. Avrupa'dald ku-
rnm ve karolıtşlan dikkate ahn.
Ne kurnJdu? AGİK, Türkiye
orada. Ne knruldn? AKKUM,
Tttrldye orada da var. Türkiye
Avrnpa'ma sadece Ban tarafıyia
iUşkJJerini geüştirmekle kaima-
mış aynı zamanda yeni gelişen
olaylar çerçevesinde Dogu Av-
rnpa Ue de ilişkilerini gdiş tirmiş-
tir. Dogu Avrupa'ya yardun için
Avrupa Kaikınma ve fraar Ban-
kaa knruhıyor. Türkiye bu ban-
kanıo kuruculanndan ve ortagı-
dır. Demek ki son zamanlarda
hızU degişen ve gelişen olaylar
içinde Törkiye yerini aküf bi-
çimde almıştır."
Bozer, Türkiye'nin belirli bir
dış poütikası olmadığı yolunda-
ki iddialar hakkında da acıkla-
malarda buiundu. Türk dış po-
litikasının "hedefıeo
mahrumiyetİDİn" söz konusu
olmadığını kaydeden Bozer,
"Türkiye'nin bir dış politika be-
defi vardır ve bu hedef dogrul-
tnsunda gidilmektedir. Türkiye
geieneksel dış politikası icabı
Avrupa'daki yerini almıştır ve
bunu da surdürme karan nda-
dır" dedi.
Bozer şöyle devam etti:
"tkiıd Dnnya Savasından
sonra Avnıpa'da kunılan kuru-
Inşlan haUrlayın. Türkiye tüm
bo kuruluşlar içinde yer aJmış-
ür: Avrnp» Konseyi, OECD,
GATT ve AT. AT konusunda
1992'ye kadar rnüsbel veya
menfi bir cevap alamayacagız.
Ancak komisyonun karan si>asi
istişare mekanizması da dahil
ekonomik anlamda geniş bir iş-
biriigini öngörmektedir. Mese-
leyi bundan sonraki surecı de
dikkate alarak degeriendirroek
gerekir."
Baker ile göriişme
Dışişleri Bakanı Ali Bozer,
dUn sabah ABD Dışişlerî Baka-
nı James Baker ile yaptığı göriiş-
menin de kendisi tarafından
"tanışmak" amacıyla talep edil-
diğini ve ikili ilişkilere, "Sade-
ce genel batJanyla deginilebiidi-
gini, biçbir ikili konunun aynn-
tılı olarak ele alınmadıgını"
söyledi.
Bozer, ABD Dışişleri Baka-
nı'nın Kıbrıs konusunda her-
hangi bir görüş belirtip belirtme-
diğinin sorulması üzerine de
"Benim edindigim izlenim,
ABD, KıbnsU BM Genel Sek-
reteri'nin gozetimi altında iki
toplum arasındaki görüsmelerin
süjme&ini destekJemektedir. Bu
görüşüBoe hiçbir degişiklik yok-
tnr. Ancak herkes biliyor ki bi-
ze de konuya yakın ulke olarak
sorunun çozumune yardımcı ol-
maıuz için birçok yerden teşvik-
lerde bnlımulmaktadır. Biz de
Kıbns'ta iki toplnm arasındaki
diysüoga stcak bakıyoruz ' kar-
şılığını verdi.
• Bozer, Kıbns'ta iki toplum
arasında güvenin ciddi ölçüde
sarsıldığının herkes tarafından
kabul edilmesi gerektiğini, sade-
ce hukuki formüllere dayandı-
nlmış, adadaki gerçekleri gözar-
dı eden çözümlerin sonuç getir-
meyeceğini bdirtti.
Bulgaristan'da koalisyon beklenîyor HaveFle sandık başı
(Baştarafı 1. Sayfada)
ğiştirmeyle ilgili karan "suç
niteöfinde" ve "maceracı bir
karar" olarak niteleyen Lukonov,
"Karar, ülkeye zarar verici nitenk-
leydL Ban nyelerin tarûşüklannı
ve zaran en aza indirgemeye ça-
lışüklannı bitiyonım" diyordu.
Lukonov, karardan haben olduğu
yolunda kendisini suçlayıa nitelik-
te beyanlan veren eski parti yöne-
ticisi Milko Balev'in asıl "kendi-
sinin baştan sona karann içinde
oldaguau" belirtiyordu.
Bulgar Başbakan, ülkeden ge-
çen yıl kitleler halinde göçe zor-
lanan Türk azınlığm pazar günü
yapılacak seçimde oy kullanması-
nın "engeUenmedigini" de öne sü-
rerek, "Aslında biüyorsunuz yük-
sek seçim kurulunun bir karan
var. Yartdışıoda beş yıldır yaşıyor
olma koşulu söz konusu. Ben bu-
na da karşıyım. Dışanda yaşayan
Bnlgar vatandaşı burada olan bi-
teni, kampanyayı bJeyemiyor. Na-
s l saglıklı oy kuDanacak? Gelsin-
ler bnraya knilansınlar. tleriki yıl-
larda bana kalsa dışandan oy kul-
lanma olayını kaldınnm."
öte yandan Türk azınlığa kar-
şı uygulanan asimilasyon politika-
İarı seçim kampanyalarında mu-
haiefetin yayın organlanndan
"Demokrasi" adü gazetede dün
yer alan bir yazıda, halen devlet
başkanlığı görevinde buJunan Pe-
tar Mladenov'ün da 1985'teki Bul-
garlaştınna kampanyasını yürüten
ekipte bulunduğu öne surüldü.
Gazete, Todor Jivkov'un yakın
mesai arkadaşı ve şu anda evinde
göz hapsinde bulunan Milko Ba-
lev'e dayanarak verdiği haberde es-
ki yönetimin ileri gelenlerini, Bul-
garlaştırma kampanyası içinde ak-
tif rol almakJa suçladı. Bu arada,
Jivkov ve yakın arkadaşı Balev,
savcılığa noterlik kanalıyla verdik-
leri ifadelennde seçimlerde oy kul-
lanmayacaklannı açıkladılar.
Seçim öncesi yapılan yuvarlak
masa toplantılarında önerdiği
"koalisjoa" fikrine hâlâ sıkı sıkı-
ya sahip çıkıyordu Lukonov. Kim
kazanırsa kazansuı, ülkenin için-
de bulunduğu sorunlardan en
önemlisi de ekonomik krizden
kurtulmak için böylesi bir işbirli-
ğine ihtiyaç olduğuna inanmıyor.
Başbakan, Bulgaristan Sosyalist
Partisi iktidar olacak çoğunluğa
ulaşsa bile tek başına bu sorunı-
luluğu üstlenmek istemediğini
açıkça ilan ediyordu.
Bu arada seçimleri izlemek üze-
re Bulgaristan'a gelen 23 ülkeden
60 yabancı gözlemci de temasla-
nna başladı. Yabancı gözlemciler,
çeşitli siyasi parti ve grupların
temsilcilerinin yanı sıra hukumet
yetkilileri ile de göruşüyorlar.
Gözlemci heyetinin en çok uzerin-
de durdukları konulardan birini
de ülkedeki Türk azınlığın duru-
mu ve adil, eşit koşullarda oy kul-
lanmalanna izin verilmesi oluştu-
ruyor.
Heyetin çok sayıda Amerikalı
üyesinden VVisconsin eyaleti sena-
törii James Moody ve yardımcıla-
rından Marcun Kunian, konunun
üzerine hassasiyetle gittiklerini
söylediler.
Sofya'da bir grup Türk gazete-
cisiyle konuşan Moody ve Kuni-
an'ın izlenimleri şöyle:
"ÖzellikJe BulgarisUn Sosyalist
Partisi kampanya sorumlusu Lyu-
bin Gocev ile yaptıgımız goruşrae-
den önemli ölçüde tatminsizlik
duyduk. Yürtdtşında yaşayan Bul-
garistan vatandaşlan, tabii ki
Tündyr'dekilerin oy kullanmama-
lan için 5 yıl barajı getirilroesinin
mantığını anlayaraadık. Edindiği-
miz izlenim Türkler dışındaki tum
siyasi guplann bu konuda alttan
alta bir işbiriigi içinde davrandık-
lan. Anlaşılan karar boyle çık-
1 i
SEÇİM ŞENLİĞt — Muhalefetteki Demokratik Guçler Biriiği'nin
düzenledigi şenlikli gösteriler, eger meydanlar sandıgı aldatmazsa pa-
zar gecesi zafer kutlamaUnna döniisecek. (Fotograf: Zafer Arapkirii)
NATO'da yapısal degişiklik
(Baftarafı 1. Sayfada)
cunda ittifakın yapısal bir değişik-
liğe gitmek zorunda olduğu belir-
tildi. Bildiride aynca, "Avrupa
Güvenlik Evi" için AGİK ve AK-
KUM süreçlerinin büyük önem
taşıdığı da vurgulandı.
NATO dışişleri bakanlannın Is-
koçya'nm Turnberry kasabasında
iki gün süren toplantısının sonuç-
lanmasının ardmdan yayımlanan
ortak bildiride, "Kırk >ıl süreyle
bölünmüş yaşayan Avrupa kıtası.
simdi arfjk yeni biçirnler ve işbir-
liği yapılan anyor" denilerek,
SSCB Başkanı Mihail Gorbaçovi
un tezinin aksine olarak, AGtK-
in, "NATO'vn tamamlayıa" bir
işlev yüklenmesinden söz edildi.
Bildiride, NATO'nun, Avrupa-
da bir güvenlik ve istikrar unsuru
olarak önemini korumaya devam
edeceği belirtilerek şöyle denildi:
"Avrupa'da banş, istikrar ve gü-
venligi saglamak için, NATO'y^
ek olarak, Avrupa Güvenlik ve lş-
birligi Konferansı ile Avrupa'da
konvansiyonel kuvvetlerin azalbl-
ması müzakereleri de büyük öoem
taşımaktadır. AGİK ve AKKUM
süreçlerinin, tüm Avrupa ulkele-
rini kapsayacak şekilde bir Avru-
pa Güvenlik Evi için de büyük
önemleri vardır. AKKUM'da önü-
muzdeki aylarda vanlacak bir an-
laşma, Paris'te yapılması planla-
nan AGİK dorugu için de bir ön
koşnl olacakdr."
NATO dışişleri bakanlan top-
lantısı sonuç bildirisinde, Alman-
ya'nın yeniden birieşmesi konu-
sunda da "Birleşik Almanya, Hel-
sinki Nibai BUdirisi'nde de ifade-
sini buldugu gibi, istedigi ittifaka
üye olmabdır" denilerek şu görüş-
lere yer venldi:
"Ancak NATO dışişleri bakan-
lan, birleşik Almanya'nın NATO
uyesi olması gerektigine inanmak-
tadır. Bu sadece Avrupa ve Batı
için degil, Dogu Avrupa ve Sov-
yetler Biriiği'nin de yarannadır.
Özgür ve demokratik bir Alman-
ya, Avrupa'da banşın ve istikrann
temel unsurianndan biri olacak-
tır. Bu konuda SSCB'nin bazı gü-
venlik endişeleri de duyacagı ka-
bul edilmektedir. Bu açıdan,
SSCB'nin Avnıpa'dan soyutlan-
maması, aksine, Avrupa işbiriigi-
ne aktif olarak kaülması yolanda
gerekli güvenceler verilecektir."
NATO dışişleri bakanlan top-
lantısında alınan söz konusu ka-
rarlar, 5-6 temmuzda Londra'da
>-apılacak NATO zirvesinde de ah-
nacak.
Bonn'un önerisi
Bu arada, Federal Almanya'-
nın, Sovyet askerlerinin birleşik
Almanya'dan çekilmesi için 2-3
(Baftarafı 1. Sayfada)
»el'in seçimleri oldu. Havd,
bu seçimlerin tartışmasız yıldızı.
Cumhurbaşkanı'nın fotoğraflan
yalnız moral liderliğini yaptığı
"Sivil Fonım"un seçim posterle-
rini değil, dükkânlann, evlerin,
kahvelerin duvarlannı da
süslüyor.
Genellikle spor gömlekleri ve
kazakları ye§leyen "Bohem" Ha-
vel karizması, hoşluğu ve esprisiy-
le ilk bakışta etkiliyor. örneğin
basın toplantılannı açarken, "Lafı
fazla uzatırsam hemen uiıUayın"
diyor. Rahat ve akıcı konuşması
ile dikkati çekiyor.
Havel'i "ulusal simge"ye dönüş-
türen tek özellik, albenisi ve espi-
risi değil. Son 21 yıl boyunca ül-
kesindeki komünist baskıya kar-
şı direniş mücadelesi ile tanınan ve
yaşamının 5 yılını hapiste geçiren
Havel, mücadeleci olarak adını ilk
kez, 1975 yılında dönemin cum-
hurbaşkam ve komünist parti ge-
nel sekreteri Husak'a yazdığı bir
mektupla duyurmuş. Mektubun-
da, "Baskıya maruz kalan halk-
lann bir gün çignenen gunırlan-
nın hesaplannı soracaklannı" ya-
zan Havel, bundan kısa sure son-
ra, 1977 yılında Çekoslovakya'nın
en önemli insan hakları hareketi
"Charta TTyi (77 Bildirisi) örgüt-
lemekle suçlanmış ve "cumhuriye-
ti devirmek" suçundan tutuklan-
yıllık bir geçiş dönemi uygulan-
masım önerdiği bildirildi.
NATO Dışişleri Bakanlan Top-
lantısı'na yakın Amerikalı bir yet-
kili, bu geçiş döneminin süresi ko-
nusunda NATO içinde bir anlaş-
maya henüz vanlmadrğını söyle-
di. Yetkib", Bonn'un önerisine gö-
re, geçiş döneminin iki Almanya'-
nın birleştiği gün başlayacağmı
kaydetti.
Öte yandan, ABD Başkanı Ge-
orge Bush, VVashington-Moskova
ilişkilerindekı gelişmelere rağmen,
"iki ulke arasındaki goniş aynhk-
lannı gözardı edemeyeceklerini"
söyledi.
Almanya sonınunun, tek başı-
na ABD tarafından çözüme ka-
vuştunılamayacağjnı kaydeden
Bush, "Nihai olarak, buna Al-
man halkı karar ve-ecektir. An-
cak biz, Almanya'mn NATO üye-
iigi düşüncesine baglıyız" dedi.
mış.
Kasım ayında komünist rejinıi
deviren "Kadife DevrimTne dek
sürekli gözaltına alınan, hapse gı-
rip çıkan Havd'in son suçlarından
biri de 1968 Sovyet işgalini protes-
to etmek için kendini yakan Jan
Palach'ın kendini kurban ettiği ye-
re bir buket çiçek bırakmak ol-
muş. Direniş lideri bunun için de
7 ay hapis yemiş.
Çekler simgeleri seviyorlar.
Vanceslao Meydanı'nda Palach
1
ın kendini yaktığı yerden taze çi-
çekler hiç eksik olmuyor ömeğin.
İki dünya savaşı yıllan arasında
cumhurbaşkanlıgı yapan ve bur-
juva kökenleri nedeniyle komü-
nist rejim döneminde heykelleri
sökülen Tomas Masaryk'in şimdi
her yere yeniden heykelleri dikili-
yor. Havel sık sık Çeklerin "Ata-
türk"ü sayılan füozof Cumhur-
başkanı Mazaryk'e benzetiliyor.
Çek Cumhuriyeti'nin babası
olan Mazaryk'e karşı 53 yaşında-
ki yazar Havel de Çek demokra-
sisinin babası sayılıyor. Baba ima-
jı güven telkin ediyor. Bunda bi-
raz, Çekoslovakya'nın hâlâ ulusal
ve siyasi kimliğini arayan bir ulus
olmasuun rolü var. Henüz Çekos-
lovakya Cumhuriyeti'nin başkan-
lık sistemiyle yönetildiğine ilişkin
yasal bir dayanak yok, ama Çek-
ler "ulusal üder" formülunden
hoşlanıyorlar ve Havel yetkileri
geniş bir cumhurbaşkanı olarak
tanınıyor.
Cumhurbaşkanlıgı Sarayı'na ta-
şınmayı reddeden Havel, Moldo-
va Nehri'ne bakan küçük bir
apartman katında oturuyor. Ba-
rok heykelleriyle ünlü Charles
Köprüsü'ne ve ofis olarak kullan-
djğı Hradcany Sarayı'na bakan bu
apartman topu topu dört odadan
ibaret.
Havel'e yöneltilen en büyuk
eleştirilerden biri yazann ekono-
miden hiç anlamaması. Havel, bi-
raz "Ekonomi tiyatro yazariannın
degil, ekonomistlerin konusudur"
yaklaşımı içinde. Biraz da seçim-
lerden önce işsizlik ve enflasyon
yaratıcı önlernlerin almrnasından
çekinen Havel, yeniden yapılan-
mayı seçim sonrasına ertelemiş
bulunuyor. Tüm gözlemcilere gö-
re, Havel Çekoslovakyası'nın san-
cıları, sandıklardan çıkan ilk de-
mokratik hükümetin "yeniden ya-
pılanma" programını açıklama-
sıyla başlayacak.
AT
KKTC'yi
kdAT'nin Kıbns'a
sağlayacağı mali
yardımlardan KKTC'nin
de faydalanması için
gösterdiği hassasiyet Rum
yönetiminin tepkisine yol
açtı.
BRÜKSEL (AA) — Avrupa
Topluluğu (AT) ile Kıbns Rum
yönetimi arasında sürdürülen 3.
mali protokol muzakerelerinde,
62 milyon eculuk mali yardıru-
dan Kuzey Kıbns Türk Cumhu-
riyeti'ne (KKTQ verilecek bö-
lümün miktarı ve kullarulış bi-
çimi üzerinde AT ile Rum yöne-
timi arasında görüş aynlığı çık-
ması toplantılann ertelenmesine
sebep oldu.
Avrupa Topluluğu ile Kıbrıs
arasındaki Ortaklık Anlaşması'-
nuı 5. maddesi, protokolün ada-
ya sağlayacağı yardımlardan her
iki toplumun da faydalanması-
nı şart koşuyor.
Topluluğun, anlaşmanm 5.
maddesine bağlı olarak mali
yardımlardan KKTC'nin de fay-
dalanması hususunda hassasiyet
göstermesi ıse, Rum yönetimi-
nin sen tepkilerine yol açtı.
3. mali protokolden sağlana-
cak kredilerden bir bölumünün
KKTC'ye verilmesini kabul et-
mek zorunda kalan Rum yöne-
timi, Türklerin ada nüfusunun
yuzde 18 ila 20'sini geçmediği-
ni ileri surerek, yardımların da
bu ölçüde ayarlanmasını istiyor.
KKTC'nin azgelişmişliğini ve
daha önce verilen kredilerden
kuzeyin faydalanamamış olma-
sını göz önünde bulunduran
topluluk ise, bu defa ilk kez
Türklerin haklannı savunarak,
KKTC'ye verilecek kredilerin
daha yüksek tutulmasını istiyor.
Topluluk aynca, 62 milyon
ecunun riskli sermaye bölümü-
nü oluşturan 5 milyon.ecuden,
topluluğun KKTC'yi resmen ta-
nımamasından dolayı bukuki
nedenlerle KKTC'nin istifade
edemernesini telafi etmek ama-
ayla, 13 milyon eculuk hibe bö-
lümünden KKTC'ye daha fazla
pay ayrılmasını savunuyor.
VEE4T
Vodina eşrafından raerhume Hasene Düren ve merhum Avni Düren'in oğlu,
Beşerler, Güven, Savaşçı ve Düren ailelerinin kardeş çocuğu, Kuru ailesinin
dününi, Nüzhet Serter ve merhum Mehmet Serter'in damadı, Serter
ailesinin eniştesi, Ahmet ve Aydın'ın babası, Zeynep'in kayınpederi,
Gönenç'in sevgili eşi
Ankara Hukuk Fakültesi
Emekli Ögretim Üyesi
Prof. Dr.
AKI\ DÜRENvefat etmiştir. Cenazesi 9 Haziran Cumartesi günü Şişli Camii'nde
kılınacak öğle namaznu müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecektir.
Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
Noc Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin TEV'e bağışta bulunmaları rica olunur.
BAŞSAĞUĞI
Şirketimiz kurucu ortaklanndan, Yönetim Kumlumuz Başkan Vekili, saygıdeğer
büyüğümüz, eşsiz insan
Prof. Dr. AKEV DÜREN'in
vefatuıı derin bir üzüntü ile öğrennıiş bulunuyoruz. Merhuma Allah'tan rahmet,
kederli ailesine başsağlığı dileriz.
PARKUR TURİZM VE TİCARET A.Ş.
PARKUR TURİZM VE SEYAHAT ACENTESİ
KAYBEVflZ
Ağabeyimiz, hocamız, en kıymetli varlığımız, dostumuz, değerli
hukukçu ve ilim adamı
Sayın
ProtDr.
AKINDÜREN'i
7 Haziran 1990 günü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Biliyoruz ki her an kalbimizde yaşamaya devam edecektir. Yine
biliyoruz ki yeri doldurulamayacaktır. Merhuma Allah'tan rahmet,
kederini paylaşmaya çalıştığımız ailesine ve yakınlanna sabır ve
başsağlığı dileriz.
NASCO NASREDDİN HOLDİNG A.Ş. Mensupları
Değerli mesai arkadaşımız ve dostumuz
Prof. Dr.
AKIN DUREN'İ
ani olarak kaybetmiş bulunmaktayız. Merhuma
Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve
sabır dileriz.
MUSTAFA NEVZAT İlaç San. ve Tıc A.Ş.
Yönetim Kurulu üyesi, çok değerli dostumuz
Prof. Dr.
AKIN DÜREN
7.6.1990 günü ani olarak ebediyete intikal etmiştir.
Merhuma Tanrı'dan rahmet, ailesine ve mensuplarımıza
başsağlığı ve sabır dileriz.
MAiACHJK SAN. ve TİC. A.Ş. MAİADAĞ PAZARLAMA A.Ş.
Değerli mesaiarkadaşımız, sevgili dostumuz
Prof.Dr.
AKINDÜREN'İ
ani ve zamansız kaybetmiş bulunmaktayız. Üzüntümüz
sonsuzdur. Kendisine Tann'dan rahmet, kederli ailesine,
yakmlarına ve dostlanna sabır ve başsağlığı dileriz.
PAK HOLDİNG A.Ş. Yönetim Kurulu