25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN 1990 CUMHURÎYET/7 E İNSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G Ö R Û Ş Düşünce karşısında Düşüncelerle karşılaşınca zayrflar korkar, aptallar karşı gelır, akıllılar karar verir, ustalar da yoneür. Jeaıtne Rolami GELİR DAĞILIMI ARAŞTIRMASI NEDEN YOK? Refah paylaşımında haksızlıkİSTANBUL Ticaret Odası, Türkiye'de gelir dağılımını sor- gulayan bır toplantı duzenledi. ITO Başkanı iken Odalar Bır- liği BaşkanlığYna seçilen Valım Ercz toplantıda yaptığı açılış konuşmasında şöyle dedi: "Aynntılı araştırma ve ista- tistiklere gerek olmadan, son yıllarda getirini enflasyona gö- re ayarlama imkânı bulama- yanlann. refahın paylaşılma- sında geride kaldıklan hepi- mizce bilinmektedir." Enflasyonun sabit gelirlile- rin tozunu dumanını attığını bilmeyen yok. Gelir dağılıroı- nın hızla bozulduğunu da göz- lemlerle olsun rakamlarla ol- sun herkes biliyor. Ancak işadamlarının dahi tespıt edip açıkladığı bu gerçe- ğı ANAP'h Devlet Bakanı Işın Çelebi nedense kabul etmek is- temiyor. DPT uzmanlığı geç- mişi nedeniyle rakamlara olan yakınlığını ise gelir dağüımının bozulduğu değü, bozulmadığı- nı ispatlamak uzere kullanma- ya çalışıyor. Aynı toplantıda şunları söyledi: "DİE'nin 1987 yılında yap- tığı hane halkı gelir ve tüketim harcamalan ile 1973 yılında DPT'nin yaptığı gelir dagılımı çalışmasının sonuçlan bir bii- tunluk göstermektedir. Bu iki çahşmayı karşılaştırdığımızda, gelir dagıhmma itiskin slogan- laşan sözterin doğnı oimadıgı- nı ortaya koymaktadır. Gelir dagılımı yapısında buyuk çar- pıklıklar ortaya çıkmanuşür. Bilakis, toplumda eger refahı ölçen gostergeieri gbndeme ge- tirirsek refahın yukseldigi ve geiiştigi gibi birtakım sonuçlar ortaya çıkar..." Bu sözlere bilimsel yanıüar geldi, ama kımse "refah gös- tergeleri yukselen ANAP yo- neticisi ailelerin ve Jaguar he- diyeler alan kızlarınm refahı- nın artışı toplumun butunu- nun refahının artışı degildir" gibi politik yanıtlara ginnedi. Kamar Kamuoyu Araşbnna Şirketi'nin yoneticisi Prof. Emre Kongar, gelir dağılımın- da buyuk çarpıklıklar çıkma- dığına ılışkin sözlerı yanıtlar- ken şöyle dedi: "Turkiye'de gelir dagılımı çok kotudur. Bunu herkes ka- bul ediyor, artı, duzelmiyor bozuluvor. Yani eğilim bozul- maktan yana, duzelmekten ya- na değil. Sayın bakan dedi ki 73'tea BEKLENEN BİR GAZETE HABERİ VE ANKARA'PA BIR MEZAR TA$I SEVGIU ESIM • CANIM .BABAjMI?" MESUT YILMAZ ; RUHUNA PATİHA İ3.133S — Ö.H5.H.J3ÖSSemra Özal'ın genel başkanlıga ve başbakanlıga aday olacagını açıklaması, -Vnkara'daki bazı siyasilerin beveslerini ve siyasal geleçeklerini gömmelerine yol açacak galiba. TUKETÎCİ BİLINCİ bu yana bakügımızda çok cid- di bir çarpılma gormiıyoruz. Ne goruyoruz, bir egilim göriı- yonız. Ama bu egilim benim rakamlanma göre olumluya dofnı degil, olumsuza dogru bir egilim. Zaten çok bozuk olan gelir dağıluTundaki eğilim olumsuza gidijor." 73 yüı gelır dagılımı araştır- masını yuruten Oktay Varlıer de şöyle dedi: "73'ten 87'ye gelir dagılı- mında bozulma olmadığını kabul etsek dahi A\rupa Top- luluğu'ndaki ulkelerin rakam- lanyla karşılaştırdığımız vakit Turkiye'deki gelir dagılımımn Akdeniz, Avrupa'da hatta dunyada birçok ulkelerden çok gerilere. çok çarpık bir nokla- ya gittigini goruyoruz." Araştırmalara göre, Turki- ye'de yaşayan ortalama 60 mil- yon insanın yirmi milyonluk zengin bölümu, Türkıye*nin tum milli gelirınin yansından fazlasını elde edıyorken, en yoksul 20 milyonluk bölüm sa- dece yüzde 4'unü paylaşıyor. Aynca 1973 yılı içın yapılan çalışmadan sonra cıddi bir ge- lır dagılımı araştırması da ya- pılmadı. Çelebı'nin sozunü et- tığı 1987 yıü DİE çalışması ise gelir dagılımı araştırması ola- rak sunulacak bir anket değil- di. Peki tum OECD ulkelerın- de yapümakta olan ve millı ge- Iirin o toplumda yaşayanlar arasında nasıl böluşturulduğu- nu ortaya koyan araştırma Turkiye'de neden yapıl- mıyordu? Yapılmıyor değil, yaptınlmı- yordu. Kimse gerçek rakamla- nn ortaya çıkmasını istemıyor- du. Başbakanhğı dönemınde bir TV açık oturumunda Turgut özal, "GeHr dagıhmı araşürm»- sını da biz yapdnnz" dıye her zamanki "inandırıcılıgı" ile kamuoyuna söz vermiş ve tabii ki her zamanki gibi tut- mamıştı. Yalım Erez, enflas- yon durdurulsa bile gelir dağı- lımının kendiliğinden duzele- cefini beklemenin yanlış ola- cağını, pastanın paylaşımının duzeltilmesi ıçin "özel politi- kalar gerektiğini" anlatadur- sun, pastanın kremasının kim- lere, pandispanyasının kimlere ve boş kutudakı kırıntılarının hangi kesimlere duştuğune iliş- kin rakamların ortaya çıkma- ması için tedbir alan iktidar, bu düzelmevı sağlayacak ozel politıkaları uygular mı acaba? Kolay tarafından "refahın yukseldığjnı" söyleyerek bu tur eleştirileri geçiştırir, olur biter. Şikâyet etmesini bilenler artıyor TnketicinİB korunması ile il- gili toplantıda araştırma sonuç- larını açıklayan Boğaziçi Ünı- versitesi öğretim u>esi Doç. Dr. Eser Borak, 1983 yıhndan 1990'a kadar geçen 7 yü ıçınde tuketıci bilindnin yükseldiğini anlattı. Araştırmalar, toplumda şikâyet etmesini bilen tüketici sayısının arttığını gösteriyor. Doç. Borak, bulgulannı şöyle anlattı: "1983 yılındi tstanbnl'daki 466 ev haaımına bir anket ny- Kntaunışom. 1990'da da Boğaziçi lİniversitea ögreBcfleriyle btan- bul, Ankara, tzmir, Adana, Mersin ve Eskişehir'de 6 ili kap- sayan bir saha çahşması yapdm. 1983-90 yıllan arasındaki fark- uhklan ortaya çıkaran bulgular şunlardı: 1983-90 yıllan arasında ka- dınlann daha bUinçlenmiş ol- dnklannı goruyoruz. Turk ka- dınlan hangi malda nelere bakı- yoriar? Bunlan incelediğinıiz za- man marka, ambahj-paket, son knDanma tariki, yapıldığı mal- zeme, içindeki maddder, garan- ti, besin değeri, persond tutumu dikkate aünıyor. Yine en çok kuliamlan bilgi kaynagı kişinin kendi tetnibeleri ve eş-dost gibi arkadaştann tav- siyeleri. Yani bilgi kaynağından >ararlanılarak alışveriş yapma auşkanlıgını pek goremiyoruz. 1983 yüında faturalı kuUanım sonrası şikfiyetler soruldugunda banlar kamu hizmetlerinde yo- ğunlasü. 90'da ise en çok sorun çıkaran unınler dayanıklı tüke- tim mauan, şehir suyu, dektrik, hastane-sağlık hizmetleri, yaş meyve-sebze, sut ve sut urunle- ri olarak görulnyor. Şikâyeti olanlardan 1983te yuzde 72.5'inin şikâyeti ile ilgili biçbir girişim yapmadıklan, bu oranın 1990'da yuzde 57.5'e duştugu ortaya çıktı. 'Neden şikayetçi olmadımz' sorusuna verilen ya- nıüar ise "uğraşsam bile bir şey değişmeyecektir.", "vakit har- camaya değmezdi", "ne yapa- cağunı ve nereye gıdecegimi bil- miyordum", "bir şey yapmak istedim, ama vakit buİamadım" şeklinde degişiyordn. Bunlardan "uğraşsam bile de- ğişen olmayacaktı" yanıbm ve- renlerin oranı 83'te yuzde 50.8 iken 90'da bu oran biraz duş- nuş. Şikayetçi olanlann 83'teld oranı yüzde 27.5 iken 90'da yuz- de 42.5'a çıknuş. Bu, umit ve- ricidir. Sonuç olarak şikâyetle- re verilen yanıt 1983'te yuzde 2-3 iken, bu oran 90'da yuzde 66'ya yukseliyor." YENİ KABİNEYİ BİZ KURUVERDİK Turgnt Özal Cumhurbaşkanı Semra özal Başbakan ve Beşiktaş'tan sorumlu devlet bakanı. EfeÖzal Hızh arabalarda gezme ile görevli ulaştırma bakanı. Ahmet Özal Başbakan yardımcısı ve tüm devlet bankalanndan sorumlu devlet bakanı. Yusuf Bozknrt Özal Komisyonları birbirıne katmakla görevli boş işler bakanı. Zeynep Özal Davul zurnacüarı koruma ve geliştirmekle görevli safeUk ve sosyal yardım bakanı. Korkut Özal Petrol ve Allaha havale işlen ile görevli sanayi ve ticaret bakanı. Hüsnu Dogan Büyük kafalılara uygun fes bulmakla görevli dışışlen bakanı. HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK PİKNİK PtYALE MADRA AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GURSES ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGUN MİMTAZ ARIKAIS 8 Haziran VİKİNGLER İNGİLT£RE'rE SALDIRDil ıN KUZ£Y\N- DUZENLEMıçri. BuSUM, VIKINGLEfl, DEKİ 'NORTHUMBKtA"rA S/j HOty ADASt'tJDA 8tlLUNJW TlKI, SAU>/8/N(N H£O£FlNI ÇUfJICU, M4MAST7G, ALrtN, GUMUÇ {/£ TAŞLA&MM y/tPtLM/Ç tOJTSAL EŞYAUtel İÇERl- YO&OU 8. VE İO. YuZriLLAR AOASlNOA, 'Sl/£Ç, NOev£Ç, DANIMARKA 6/8/ KUZ.EY ULK£L£- fi/HPE rAŞAYAKI [/tKINGLEfİ, AV/SuPA'MIN KOg- KULU RUYASI DL/eUMUMA SELM/ŞTI. AK/N YAP- ULK£L£R.tN BAŞINOA DA İNGİLTEgE ÇOK SAĞLAM TBKHELER INŞA E.PEN VfKİUGLEf?, SON DE/ZECE US774 DENI2C/YOI. PuSULAfJ/N OLMADIĞ/ ytCL^IiPA, 6UN£$£ I/B YtLP/ZLAGA BAKAGAK rVLLAK/N/ 8ULUeL4gP/.. TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN i OtiaVplann resoi olup, baş aşagı doDdürüldiigÜBde ne oldnklan anlaşılır (Asya eşegi) Vladimir Nenashev (SSCB)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle