19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 8 HAZÎRAN 1990 Sınıfçıkarıyerine birey çıkarı; devrim değil evrim;dahaaz ideoloji, daha çok bilim;iradecilikdeğilglobali Sovyetler, insanı keşfediyorOrtadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Prof. tlhan Tekeli, geçen ayıtı sonlarında, Sovyetler Birliği Sosyal Bilimler Enstitüsü 'nün — 1 — GENCAY ŞAYLAN — Sayın Tekeli, geçen günlerde Sovyetler Biriigi'ne ilginç bir gezi yaptınız. Bu gezi bakkında biraz bilgi verir misiniz? TEKELİ — Sovyetler Birliği Sosyal Bilimler Enstitüsü, Anka- ra'da yayımlanmakta olan Mark- sizm ve Gelecek adlı dergiye bir davet yapmış. Bu davet çerçevesin- de Prof. Sadnn Aren, Prof. Alparslan Işıklı, Prof. Oğnz Oyan, Kenan Somer, Arif Gulök- siiz ve ben Moskova'yı ziyaret et- tik. Gezi, bir haftayı aşkın serai- ner biçiminde yürüdü. Bu semi- nerlerde, Sovyetler Birliği'nin ya- şamakta olduğu dönüşüm her yö- davetlisi olarak, bir grup öğretim üyesiyle birlikte Moskova'yı ziyaret etti. Eğitim Servisi Sefimiz Gencay Şaylan, Prof. tlhan Tekeli'yle Sovyetler Birliği'ndeki siyasal ve ekonomik durum üzerine konuştu. duğu türünden bir çıkarsama ya- pılmaktadır. Üçüncü olarak dönü- şume yansız ve bilimsel olarak bakma eğiliminden söz edilebilir. Ben kendimi bu gruba koyuyo- rum. Bu çerçeveye içinden bakın- ca, öyle sanıyorum ilk kez yaşa- nan bir olgu ile karşı karşıyayız. Total bir ideolojinin kendi kendi- sini dönuştürme çabası içine gir- difini görüyoruz. Biliyorsunuz, total ideolojiler toplumsal yaşa- mın ber alaruru, düşunceyi, dini, sanatı, bilimi, her şeyi düzenkmek iddiasıru taşırlar. Bir total ideoloji, eylem, yani uygulama alanında başarısız kalınca yıkılır ve onun yerine yepyeni bir ideoloji, başka toplumsal güçlerce kurulur. Çün- ku sistemin toıalliği ona kendini yenileme olanağı vermez. Işte Sov- 'ugün Sovyetler Birliği 'nde *yeni bir ideolojinin önermeleri ortaya konmakta ve bu önermelere dayanarak nasıl bir sosyalizm arzulandığı gösterilmeye çalışılmakta. Bunlarda iki önemli nokta var: 1. Bilim ile ideolojinin ayrımı. Bilim üzerinde ideolojinin ve siyaset baskısımn kalkması 2. Dünya kültürünün bir parçası olmak DEĞtŞtMtN MERKEZİ - Moskova^daki Arbat Sokagı Sovyetler'deki buyük çalkantının canlı safanesi DÖTİZ karaborsası, açık fabnş, düsünce, konaşma ve sanat özgtirtügii Arbat'ın ytni ytzünün çizgileri. nü ile tartışıldı. Felsefi düzeyden uygulama sorunlarına kadar her şey üzerinde duruldu. Enstitu yet- kilileri iki ya da uç kişilik gnıplar halinde sunuşlar yaptılar ve onla- rın ortaya attığı göruşler tartışıl- dı. Bu bizler için çok önemli bir fırsat oldu. Sanıyorum enstitü yet- kilileri aynı zamanda yeniden ya- pılanmada danışmanhk yapıyor- lar. Onlarla tartışmak, bugün dunyanın yasadığı çok önemli bir dönüşümün tanığı olmak fırsatı- m verdi. — tsteıseniz önce ideoloji nok- tasından başlayalım. Sovyetler Birliği'nin tarihinde ideoloji çok önemli olmuş, ama şimdi ideolo- jinin koklu bir degişimi, temei ön- cnllerinin yepyeni Mr biçimde for- mıilasyonu söz konusu oluyor sa- nıyorum. Siz bu konuda ne tür iz- lenimler edindiniz? TEKELt — Aslında Sovyetler Birliği'nde yaşanan buyük ideolo- jik dönuşüme bellibaşlı uç türlü yaklaşım söz konusu olabilir gi- bime geliyor. Bunlardan biri belli çevrelerin "sosyalizm öldii, yaşa- sın kapitalizm ve kapilalizmin zaferi" yaklaşımıdır. Jkinci yakla- şım sosyalizm-sosyal demokrasi tartışması ya da tkinci ve Üçün- cü Enternasyonaller arasındaki hesaplaşmanın yeniden gündeme gdmesidir. Burada kimin haklı ol- yetler'de şimdi yaşanan deney, bir total ideolojinin kendini yenileme, yeniden yorumlama çabası. — Sayın Tekeli, bu noktayı tar- tışabilmek için once o ideolojinin nerede yetersiz kaldıgını saptamak gerekmiyor mu? TEKELİ — Elbette. Şimdi kar- şımıza iki temel soru çıkıyor. Bun- lardan birincisi şu: Sovyet sistemi- nin içinde hangi siyasal ozellikler hem bunalıma yol açtı hem de ide- olojiyi yeniden kunnayı gündeme getirebildi. Ben bu soru üzerinde çok durmayacağım, çünkü bu Sovyet sistemini, tarihini çok iyi bilmeyi gerekli kılıyor. Şimdi ya- sanmakta olan yeniden yapılanma Gorbaçov öncesinde başlamış, Andropov, hatta galiba Knışçef dönemine kadar başlangıcı geri götürmek mümkün. Bu nasıl ol- du, neden oldu gibi sorulara ce- vap verebilmek için sistem üzerin- de aynntılı, uzmanlaşmı; bilgile- re sahip olmak gerekir. Benim asıl cevaplandırmak istediğim soru, ideolojik dönüşum nasıl gerçek- leştirilmektedir? Bir ideolojik ye- nilenmede esas olarak üç temel boyut olduğu duşunülebilir. Bunlardan birincisi, eski ideo- lojinin nerelerde, hangi alanlarda başarısız kaldığımn saptanması- dır. tkincisi bu başarısızlıklann nedenlerinin belirlenmesidir ve üçüncu olarak yeni ideolojinin üzerine oturacağı umutlann yara- tılmasıdır. Sovyetler Birliği'nde, artık birçok alanda başarısız ka- lındığı kabul edilmiş ve bunların başında da ekonomi geliyor. Eko- nomik tıkanmanın kökterinin 19501i yıllara uzaııdığı belirtiliyor. Fiyat sıstemı, üretilen maüann ka- litesizliği, dağıtım sisteminin ye- tersizliği en çok üzerinde durulan konular. Ama rejimin başka aian- larda da başarısız kaldığı ileri su- rülüyor. örneğin dış politikanın başarısız olduğu, siahlanma yan- şımn tırmandırılmasının hata ol- duğu belirtiliyor. Afganistan mü- dahalesinin yanlışlığı vurgulanı- yor. Sanıyorum başka kesimlerle de temas edebilseydik sanata ve bilime müdahalenin de yanlışlığı vurgulanacaktı. — Yani sözii edilen bu batalar yelpazesi sadece halkın ya da mu- halefetin soylemi degil, resrai ve yetkili çevrelerin de tartıştıgı ve kabul ettigi gerçekler oluyor? TEKELİ — Evet, resmi ideoloji hata temeline otunıyor. Hatalar neden kaynaklandı sorusu da Sta- IİD dönemine yükleniyor. Başka bir deyişJe, rejim ve ideoloji Marx ve Lenin'i düşünce temelinde ko- nırken, tüm hatalan Stalin'e yük- lüyor. Tabü bu noktada şunu söy- lemek mümkün, acaba Lenin ile Stalin arasmda bir çizgi nasıl ci- zilecek? Bu çizgi nasıl çizilirse çi- zilsin Lenin ile Stalin arasındaki ilişki gündemde kalacak bir tar- tışma konusu oluşturacak. Ayrı- ca rejim yeni ideolojisini kurarken sadece geçmişte yapılmış hatala- ra dayanamaz, eğer böyle yapar- sa aslında yaşanan, geçmişte kal- mış bir tarih için ideoloji kurulu- yor demektir. Halbuki dünya de- ğişmiştir ve dunyarun yeni nesnel özeliikleri yeni ideolojinin kaynağı olmalıdır. Tabü Sovyet partilileri bunu görüyorlar ve bu çerçeve içinde soruna yaklaşıyorlar. Gör- düğüm kadarı ile iki nesnel yeni çıkış noktasını ele alıyorlar ve ye- ni ideolojiyi bu iki nokta üzerin- de kurmaya çalışıyorlar. Bunlardan birincisi, dünyada bir bilimsel teknoiojik devrimin yaşandığı gerçeğidir. Bilimsel- teknolojik devrim, insana artık ye- ni bir bakışla yaklasmayı gerekli kılmaktadır, çünkü sanayi devri- minde emekçi sımflann entelektü- el kapasiteleri Uretim için önemli değilken, şimdi çok önemli hale gelmiştir. Bu yaklaşımm doğal so- nucu, bilimsel-teknolojik devri- min artık farklı bir emekçi mode- lini gündeme getirmiş olmasıdır. lkinci çıkış noktası da "globa- bzm", yani dünyadaki her sistemin ve toplumun artık sıkı bir biçim- de birbirine bağımlı hale gelmesi olarak tanımlanmaktadır. Böyle- ce yeni ideoloji bir taraftan Marksizm-Leninizmin Stalin'i dış- layan yorumunun olanaklı oldu- ğunu vurgulamakta, diğer taraf- tan da bilimsel-teknolojik devrim ile globalizmin tüm insan ilişkile- rini degiştirdiğini kabul etmekte- dir. — Aslında Marksizm- Leninizmin, SUlin'i dışlayan yo- rumu yeni bir şey degildir. Sanı- yorum bunun birçok örneğinden söz etmek mumkun. Peki, topium bu yeni yorumu benimseyecek mi, önemli sorun bu degil rai? TEKELİ — Tabü Stalin'i dışla- yan birçok yorumdan söz etmek mümkün. Bunlardan biri ve bel- ki de en çok bilıneni Gramsci'nin- ki sayılabilir. Görduğum kadarı ile bugün Sovyetler Birliği'nde Gramsci yaygın bir biçimde yeni- den ele alınıyor. Kurulacak yeni modelin tamamen Gramscici ön- cüllere dayanacağı ifade ediliyor, bu herhalde mümkün de değil, ama üzerinde çok duruluyor. Pe- ki, halk yeni ideolojiyi benimse- yecek mi? Şimdi şunu yapmaya çalışıyorlar. Geçmişte yapılan ha- talan tek tek her alanda ortaya ko- yup bunun özlenen "insancıl sosyalizmi" kurmayı engellediği- ni ve şimdi katıhm ile insancıl sos- Ne de olsa peşin fiyatına taksitle ve..» Ne de olsa Auer!1. FIRSAT: HAZİRAN TESLİM 2. FIRSAT: AĞUSTOS TESLİM Ürün 630 631 E 651 651 E 655 655 E 661 661 E 661 S 670 880 801 S 911 921 NOT 911 bedeılerf > Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Şofben Şofben D Goz Şobo D Gaz Soba Peşinat ve 92 000 111 000 125 000 140 000 138 000 147 000 179 000 189 000 207 000 313 000 97 500 106 000 m ooo 134 000 Taksit 6x 89 000 6x106 000 6x126 000 6x138 000- 6x140 000 6x148 000 6x182 000 6x189 000 6*2UU UUO 6x311 000 6x 93 000 6x105 000 6x108 000 6x 134 000 ve 921 Dogalgoz Sobabnn bakır boru dısında kuHamlaaok yotlcrın ıcef smdeai' Fıyatlcra KDVdarula Toplam 626 000 747 000 881 000 968 000 978 000 1 035 000 • 1 271 000 1 1?1 000 1 407 000 2 179 000 655.500 736 000 759 000 - 938 000 tesısot ve montat Ürün 630 631 E 651 651 E 655 655 E 661 661 b 661 S 670 880 801 Ş 713 2 951 G 11 911 921 Peşinat ve Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Fırın Şofben Şofben Komur Sobası KatalıtıkSoba Gaz Şobası Dogalgaz Şobo Dogalgaz Şoba 56 67 81 88 88 95 121 123 137 199 65 66 70 55 30 69 88 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 500 000 000 000 000 000 000 Taksit 10x 57 10x 68 10x 80. 10x 88 10x 89 10* 94 10x115 10x120 10x127 10x198 10x 59 10x 67 10x 69 10x 51 10x 31 10x 69 10x 85 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 000 Toplam 626 000 747 000 - 881 000. 968 000.- 978 000 1 035 000 1 271 000 1 323 000 1 407 000 2 179 000 655 500 736 000 760 000 • 565 000.- 340 000. 759 000 938 000 - Haziran/çyo Ağustosteslrnn 11 r s o f I o r m d a n b ı r ı n ı tçrcıh efmek ıcm ay sonuno kodor zamanınız ^ar. Dusunun fasmın, karannızı o z g u r c e ~/enn. Arastırarak, sorup^orusturarak . Her /1 r ı n Auer kadar modem rrn her s o / b e n Auer kodar cabuk ve emniyetli rm, ier s o b c Auer kadar sağlam TH. Paranaın, yıiiarca karsılığınıalaöılmenız ıcm dusunmeğe değer Auer ıcm dusunmeğe d e ğ e r AUER AUERDAYANIKUTÜKETİMMALLARIPAZARIAMAİTHALATİHRACATA.Ş. • Merkez:1511127-1511129 1448792 1492432-1490616(Fax) Ankara Bölge Müdüriüğü: 22203 55 - 222 87 80 (Fax| Jzmir Bölge Müdüriüğü: 19 69 53 - 25 70 92 (Fax) Adana Bölge MuduHuğu: 13 2108 -17 28 38 (Fax) Bu komponya 23 01 1986 'anhınde Resmı Gazete de yo/mbnan ılgılı teblığe uygundur Ozel bir uygulomodif Uretıa fırma don AUER IAWVLAT A.Ş nır garontısı dahılınde tarafımııdari poıorlanmolcfadır Yuksek talep halmde, AUER PAZARLAMA A $ 'mn, 30 6 1990 tanhınden onc kompcnyoyı durdurmo hakkı saklıdır yalizmin kurulmasının mümkün olduğu belirtiliyor. — Yeni ideoloji, sozu edilen bu insancıl sosyalizmin içerik ve kap- samı üzerinde yeterince açık mı? TEKELİ — Benim anlayabildi- ğim kadarı ile yeni ideolojinin önermeleri ortaya konmakta ve bu önermelere dayanarak nasıl bir sosyalizm arzulandığı gösterilme- ye çalışılmaktadır. örneğin belli- başlı 15-20 civannda önerme göze çarpıyor. Ben önermelere baktı- ğım zaman hepsınin çok önemli sayılabilecek iki temel değişikiigi ortaya koyduğunu gördüm. Bun- lardan biri bilim ile ideolojinin ay- rımının kabul edilmesi. Bu gele- neksel Sovyet düşünce sistemi için çok yeni bir olgu. Bilim ile ideo- loüyi özdeşleştiren ve gerçek bili- min "bilimsel sos>-alizm" olduğu- nu kabul eden göruş yerine, ideo- lojinin bilimi dondurduğu ve ge- lişmesini engellediği görüşu ege- men oluyor. Tabü boyle bir bakı- şın egernen hale gelmesinin birçok sonucu oluyor. Bunlardan biri bi- lim üzerinde ideolojinin ya da si- yasetin baskısımn kalkması, bir diğeri ideolojinin surekli olarak yeniden kurulma gereğinin kabu- lu. Tabü bir diğer önemli sonuç, dünyadaki bilimsel gelişmelerden yararlanma gereği dunya kültürü- nün bir parçası olma. — Acaba kabaca şunu soyle- mek mumkun mii? Tarihsel ma- teryalizm ideolojinin kapsamında kalırken diyalektik maler>alizm bilimin temel öncüllerinden biri' kabul ediliyor. TEKELt — Böyle bir aynm ya- pılabiür, ama gördüğüm kadan ile orüar bu tür bir aynm üzerinde fazla durmuyorlar, tarihsel mater- yalizmi de bilimin kapsamı için- de tutuyorlar. Belki şu noktanın tartışması ilginç olabilirdi. Mark- sist çözumlemenin ana hatlaı ı bel- lidir, ama iki Marksist bu çozüm- lemeyi somut bir duruma uygula- dıkları zaman farklı sonuçlara ulaşabilmektedirler. Bu bir meto- doloji sorununu gündeme getin- yor, ama gördüğüm kadarı ile tar- tıştığımız enstitü yetkilileri bu ko- nu üzerinde çok durmadılar, ilgi göstermediler. Tartışmalarımızda çok dikkat çeken bir husus "dii- şüncede erekliliğin" ortadan kalk- ması, daha doğrusu kaldınlması oldu. Sanıyorum bütün glasnost önerisi gelip bu noktada, düşun- cede erekliliğin kalkmasında dü- ğümleniyor. Biliyorsunuz, gele- neksel Marksist şemada üretim bi- çimlerinin beş evreden geçerek ge- liştiği kabulü vardır. Bunlardan uçü, yani ilkel köleci topium, fe- odaiizm ve kapitalizm tarihsel ola- rak yaşanmış evreler. Öbür iki ise, yani sosyalizm ile komünizm ge- lecekte yasanacak asamalar. Erek- li düşünce biçiminde kapitalizm- den sonra geçilecek sosyalizmin niteliğinin ne olacağı belliydi. Hatta Stalinist yorum içinde ka- pitalizmin gelişmediği bir toplum- da bile devrim yolu ile sosyalizmin yerleştirilmesinin yolu irdelenmek- teydi. Şimdi kapıtalizmden sosya- lizme geçiş çok farklı bir biçimde ele alınmaya başlıyor ve geçişin zorla bir topluma kabul ettirile- meyeceği ileri sürülüyor. Yani sos- yalizmin, gelecekte biçimi belli olan bir uretim duzeni olarak dü- şünülmesinden vazgeçiliyor ve onun yerine sosyalizmin zaman içinde evrimsel olarak belirecek bir üretim ve topium düzeni ola- cağı ongörüluyor. Bu, düşüncede erekliliğin ortadan kaldınlmasıdır ve ereklilik ortadan kalkınca bir zorlamanın gerekçesi de söz konu- su olmayacaktır. İşte Sovyetler Birliği'nde yeru yaklaşım böyle bir çerçeve içinde belirleniyor ve de- mokratikleşme ile özgürleşme bu temele oturmuş oluyor. Sanıyo- rum yeni siyasal düşüncenın temel önermelerini bu çerçeve içinde özetlemek mümkün. — Siz de ifade ettini« sistem Lenin'e hâlâ sahip çıkıyor. Ancak duşıincede erekliliğin ortadan kalkjnası demek, Leninist düşün- cenin temeli olan "voluntarizmin" (iradecilik) yadsınması anlamına gelmiyor mu? Bu noktada ne söy- luyorlar? TEKELİ — Tabü bu en kritik sorulardan biri olarak gözüküyor. Artık voluntarizm ya da iradeci- lik açık bir biçimde yadsınıyor. Ancak iradecüiğin yadsınması ka- dere razı olmak biçiminde de an- laşılmıyor. örneğin bir siyasi par- tinin, gelişmeleri kontrol etmek amacı ile bazı oluşumları ittirebi- leceği kabul ediliyor. Nitekim bu sıralarda, öyle gözüküyor ki en çok tartışılan siyasi kavramların başında "nesnH ve öznd koşuüar" geliyor. Yani bu- dönüşüm yapmak için nesnel koşullar hazır mıdır, değil midir sorusu gündemin en tepesinde yer alıyor. Yaşanan ve resmen kabul edilen başarısızlık- lar da nesnel koşullann hazır ol- ilimsel- teknolojik devrim, insana artık yeni bir bakışla yaklasmayı gerekli kılmaktadır, çünkü sanayi devriminde emekçi sımflann entelektüel w kapasiteleri üretim için önemli değilken şimdi çok önemli hale gelmiştir. Bu sp yaklaşımm doğal sonucu farklı bir emekçi modelini .. gündeme getirmişdr. mamasına yükleniyor. Tabü bu tür bk yaklaşırmn, gıderek en uçta ka- derciliğe varacağı söylenebilir. Ama kendileri ısrarla kaderciliği kabul etmediklerini vurguluyorlar. Peki, bu durumda Leninizm na- sıl yorumlanabilir? Gördüğüm ka- dan ile devletin kurucusu olan Le- nin'i koruyucu bir ideolojik çizgi, kesinlikle egemen. Lenin'deki ira- deciliğin, Lenin'in başka yapıtla- nna yönelerek asunda konjonktü- rel bir yaklaşım olduğunu göster- meye gayret ediyorlar. Yani yine Lenin'in yapıtlannı kaynak göste- rerek Lenin'in farklı biçimde yo- rumlanabileceğini kanıtlayan bir tutum içindeler. fradecilik, temel siyasal suçlama öğelerinden biri olarak kullanılıyor. Bu çerçeve içinde kurulan yeni siyasi düşün- cenin 12-13 temel önermesi var,. Birinci olarak belli bir toplum- sal ya da siyasal amacı gerçekleş- tirmek için insanın araç olarak kullanılması yadsınıyor, yani in- san ön plana çıkanlıyor ve bütün gelişmelerin aslında insan için ol- duğu düşuncesinin altı çiziliyor. tnsan, soyut bir amacın gercekleş- tirilmesi için araç olarak kullanı- lamaz deniyor. Bu humanist Marksizm ya da sosyalizm olarak tanımlanıyor, temel önerme ola- rak insan ön plana alınıyor. tkinci önemli önerme, işçi sını- fının bir kurtana olarak görülme- sinden vazgeçilmesi. Geleneksel yonıma göre bütun sorunlann çö- zülmesi için sıruf yararlanmn ger- çekleştirilmesi yeterli kabul edil- mekteydi. Şimdi, toplumdaki bi- reyin çıkarlanmn sımf çıkarlan ile iç içe gerçekleştiribnesi gerektiği ileri sürülüyor. Yani bireyin çıka- rı ile sınıf çıkarının, ancak esza- manlı olarak gerçekleştirilmesi ile toplumun ileriye doğru sıçrama yapacağı kabul edilmiş. Devrim düşuncesinin geri pla- na itilmesi de üçüncü önerme ola- rak tanımlanabiliyor, devrimi mutlaklaştırmamn hata olduğu kabul ediliyor. Evrim, devrim dü- şuncesinin yerini aiıyor. Erekscl düşünceden vazgeçince evrim do- ğal olarak ön plana çıkacak. Dördüncu önerme olarak sos- yalizmi gerçekleştirmek için Sov- yet modelinin tek yol oJmasrndan vazgeçiliyor. Eski yorum içinde proletarya diktatörlüğü, toplum- sal mülkiyet ve planlı ekonominin sosyalizmi gerçekleştirmek için tek yol olduğu; bu tür bir bakışın ta- rihin belirli kesitinde gerekli ola- büeceği, ama artık dünya için öne- rilen tek yol olmaktan çıküğı açık- ça söyleniyor. Zaten karşı karşıya bulunulan temel sorunun, kapita- lizmden sosyalizme geçişin nasıl yeniden yorumlanması gerektiği olduğunun altı çiziliyor. Bu sorun üzerinde zengin bir tartışmanın bajlatıldıgı gözlemienebiliyor. ör- neğin sosyalizme geçişin, kendini sosyalist ilan eden belli bir coğraf- ya içinde mi olacağı, yoksa bütün dünyada birden mi gerçekleşece- ği ya da bazı kapitalist toplumlar içinde halen şu ya da bu ölçüde gerçekleşip gerçekleşrnediği ya da bilimsel-teknolojik devrimden sonra ortaya çıkacak yeni bir sı- nıf eliyle mi ytirüyeceği, kapsam- lı bir biçimde tartışüıyor; sosyaliz- min yorumlanma biçimleri ciddi bir biçimde sorgulanıyor. Bu tar- tışmalar içinde ortaya çıkan bir il- ginç nokta, Sovyetler'deki mevcut sistemin sosyalist öğeler taşımakla beraber psödo-sosyalizm olduğu tezüıin birçok çevre tarafından ka- bul görmesi olarak tanırnlanabi- liyor. Beşinci olarak devletin rolü ve işlevinin abarnldığı, sivil toplu- mun ise geri itildiği belirleniyor ve sivil topium kurumlannın gelişti- rilmesi gereğinden soz ediliyor. Altıncı önerme, zorlama düşun- cesinin yadsınması ve zorlamanın meşrulaştırıcı bir öğe olarak gö- rülmekten vazgeçilmesi. Zorlama- nın meşruluğunu kaybetmesi ile parti anlayışmda önemli değişik- likler gündeme gelmiş oluyor. De- mokratik merkeziyetçilik ilkesi ciddi olarak sorgulanmaya başlı- yor ve paıtiyi monolitik bir kitle olarak görmenin yerine değişik kanat ve platformları bir arada bulunduran yapı olarak niteleme genel kabul görmüş bulunuyor. Böylece artık parti içinde yarısan, birbirine karşı görüş yükselten çevrelerin bir arada bulunacağı, başka türlü olmasının mümkün olmadığı irdeleniyor. Demokratik merkeziyetçilik de partinin coğul- cu yapısı içinde eylem birliğini sağlayıcı bir mekanizma olarak yorumlamyor. Yann: Sovyetler ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle