Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN 1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURÎYET/5
Bremen'de fc
Kürt Sıgınmacılar'
• Kiltir Servisi — llker Maga, Mehmet Aka ve Cengiz
Mumay'ın fotoğraflanndan oluşan "Kürt Sığınmacılar"
sergisi 20 hazirana dek Federal Almanya'da Bremen'de
açık kalacak. Sergi, Bremen Yüksek Okulu ve
demokratik kitle örgütlerinin bir araya gelerek
oluşturduklan bir ay süreli etkinlikler kapsamında
açılıyor. Sergide yer alan 40 siyah beyaz fotoğraf,
kimyasal silahlardan kaçıp Türkiye'ye sığınan Irakh Kürt
sığınmacılann geldikkri Ûk günden bugüne, yaşamlannı
konu aJıyor. Sergi notunda üç gazeteci bu fotoğraflann
"sanatsal bir çalışma" sonucunda elde edilmediklerini,
güdülen ilk amacın "habercilik" olduğunu, temel
düşüncenin ise "kamplardaki yaşamın zorluğunu
kamuoyuna yansıtmak" olduğunu belirtiyorlar.
Tıyatro Kurultayı toplanıyor
• Kültür Servisi — Türk tiyatrosunun içinde bulunduğu
durum, sorunlan ve çözüm yollan önerileri tstanbul'da
düzenlenen bir kunıltayda ele alınacak. Atatürk Kültür
Merkezi'nde 11-13 haziran tarihleri arasında düzenlenecek
"Tiyatro "Kurultayı"nda tiyatro eğitimi, tiyatrolara
yapılan yardım, tiyatro yazarhğı, araştırma, teşkilatlanma
gibi çeşitli konular tartışılacak. Kurultaya aralannda özel
tiyatro sahipleri, ünlü sanatçılar, tiyatro yazarlan,
yönetmen ve tiyatro eleştirmenlerinin de bulunduğu 200'e
yakın konuk katılacak. Tiyatro üzerine düzenlenen ilk
kurultayda tiyatro yazarhğı, çevirmenlik, telif haklan,
rejisörlük, tiyatro mimarisi, teşkilatlanma, yurt çapında
tiyatronun yaygınlaştırılması, amatör tiyatrolar, çocuk
tiyatrolan, üniversite tiyatrolan, konservatuvarlar ve
sorunlan konusunda 150 kadar bildiri sunulacak.
Ulvi Uraz ödülleri açıklandı
• Kültür Servisi — fstanbul'da sergilenen yerli oyunlar
arasında bir yönetmen ile bir oyuncuya verilen Ulvi Uraz
Tiyatro ödülleri'ni kazananlar açıklandı. Ergin Orbey,
"Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını" adlı oyundaki
çalışmasıyla En lyi Yönetmen, Ali Sürmeli de "Yaşar Ne
Yaşar Ne Yaşamaz" adlı oyundaki çalışmasıyla En lyi
Oyuncu odülünü kazandı. Orhan Alkaya, Hayati
Asılyazıa, Haluk Şevket Ataseven, Kemal Bekir ve Cevat
Çapan'dan oluşan seçici kurul aynca Bılsak Tiyatro
Atölyesi'ne, "Işte Kol Işte Gövde Işte Kanatlar"
oyununda gosterdiği başan nedeniyle Jüri özendirme
Odülü verilmesini kararlaştırdı. ödüller, önümüzdeki
tiyatro dönemi başında verilecek.
Pinter ve Ortoırdan sahneye
• Kültür Servisi — tstanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvan Tiyatro Bölümü Ingiliz oyun yazarı
Harold Pinter'in "Dışanda Bir Gece'sini ve Joe Orton'un
"tyi ve Sadık Kul" adh oyununu sahneleyecek. Her ikisi
de televizyon için yazılmış oyunlann sahneye
uyarlanmalannm ilk kez Türkiye'de gerçekleştiği
bildirildi. Oyunlan dilimize çeviren Levent Kurumlu,
Çimen Tumnçoğlu ve Yıldıray Şahinler de oyunda rol
alacaklar. Oyunlann tüm aşamalannda öğrencilerin
katıhmları sağlandı. Oyunlar 11 haziranda saat 20.30'da
Üçüncü Yapı Kredi Uluslararası Gençlik Festivali'nde,
Taksim Sahnesi'nde, 18-19 haziranda saat 15.00 ve
20.00"de Bakırköy Adile Naşit Kültür Merkezi'nde, 20
haziranda saat 15.00 ve 20.00'de Kenter Tiyatrosu'nda, 22
haziranda 14.30 ve 18.30'da İÜ Fen Fakültesi'nde
sahnelenecek.
Belgesel ve kuramsal fotoğraf
• Kültür SeiTİsi — Maggie Danon ve Alberto
Modiano'nun daha önce Istanbul'da Refo Sanat
Galerisi'nde sergilenen fotoğraflan 11-24 haziran tarihleri
arasında Ankara ABC Kitabevi Sanat Galerisi'nde
görülebilecek. Sergi, Modiano'nun belgesel nitelikli
denemeleri ile Danon'un renk ve görüntüye müdahale
ederek gerçekleştiıdiği çahşmalanm bir araya getiriyor.
önceleri resim ve heykelle ilgilenen, 1984'ten bu yana
fotoğraf çahşmalanna ağırhk veren Maggie Danon,
fotoğraflannda renk unsuruna önem vererek görüntüleri
bir armoni biçimine dönüştürmeyi amaçhyor. Alberto .
Modiano ise objektif bir gözle nesne ve detaylarda
derinleşmeyi seçmiş. Modiano'nun çahşmalarında portre
ve doğa konulan ağırlıkta.
Ustalardan karma sergi
• Kültür Servisi — Nişantası Tem Sanat Galerisi'nde
7-30 Haziran 1990 tarihleri arasında açık kalacak olan
karma resim ve heykel sergisinde Ali Avni Çelebi, Hakkı
Anlı, Bedia Güleryüz, Zühtü Müridoğlu, Sabri Berkel,
Abidin Dino, Ferruh Başağa, Selim Turan, Turgut Atalay,
Şükriye Dikmen, Adnan Vannca, Nejad Melih Devrim,
Tiraje Dikmen, Ömer Uluç, ömer Kaleşi, Cihat Burak,
Yüksel Arslan, Metin Talayman, Seyyit Bozdoğan,
Mustafa Ata, Mustafa Altıntaş, Oktay Anılanmert, Zeki
Fındıkoğlu, Aytaç Katı, Hüseyin Ertunç, Fevzi Karakoç,
Salih Coşkun, Fuat Acaroğlu, Rahmi Aksungur, Yüksel
özen, Mithat Şen ve Selma Gürbüz'ün yapıtlan yer
ahyor.
9 Ödtillti *Ay Çarpması'
• Kültür Servisi — Uçü Oscar, ikisi Altm Küre olmak
ûzere toplam dokuz önemli ödül sahibi "Ay Çarpması"
(Moonstruck), bugün tstanbul ve
Ankara'da gösterime giriyor. Norman Jewison'ın
yönetmenliğini yaptığı Cher, Nicolas Cage, Danny Aiello,
Feodor Chaliapin, Vincent Gardenia, Louis Guss, Julie
Bovasso, Olympia Dukakis, Anita Gillette ve John
Mahoney'in rol aldıkları fılm Beyoğlu Dünya ve Ankara
Kızıhrmak sinemalannda izlenebilecek. 11 milyon dolara
(yaklaşık 28 milyar lira) mal olan "Ay Çarpması"nın baş
kişileri New York, Brooklyn'de gelenek ve göreneklerini,
karmaşık aile ilişkilerini sürdürerek yaşayan Italyan asıllı
Amerikahlar. Filmin konusu, genç bir dul olan Loretta
(Cher) ile iki koca adayı Ronny (Nicolas Cage) ve
Johnny (Danny Aiello) arasında gelişiyor. "Ay
Çarpması" yönetmenine Berlin Filıh Festivali'nde en iyi
yönetmen ödülü kazandınrken Cher'e en iyi kadın
oyuncu dalında Oscar ve Altın Küre getirdi. Olympia
Dukakis ise "anne" rolüyle yılın en iyi yardımcı kadın
oyuncusu dahnda Oscar ve Altın Küre'nin yanı sıra Los
Angelesli film eleştirmenleriyle Amerikan Filmciler
Birliği ödüllerini de elde etti.
SEVEMA/ATİLLÂ DORSAY
'Kuru, Beyaz BirMevsim' karaderiliAfrikalıların ezümesini işliyor
Perdede Afrika gerçeğiKıra, Beyaz Bir
M e v s i m (A Dry, White
Season) / Yönetmen:
Euzhan Palcy / Senaryo:
Andre Brink'in romanından
Colin Welland, Euzhan
Palcy / Görüntü: Kelvin
Pike, Pierre-William Glenn
/ Müzik: Dave Grusin /
Oyuncular: Donald
Sutherland, Janet Suzman,
Jürgen Prochnow, Zakes
Mokae, Susan Sarandon,
Marlon Brando, Winston
Ntshona / Bir UIP filmi /
106 dakika (Beyoğlu
Sineması).
Martinikli genç kadın yönet-
men Euzhan Palcy, büyuk ilgi go-
ren "Rue Case-Negres" adlı ilk fil-
minden sonra, yine karaderili ır-
km sorunlan üzerine ve bu kez
Güney AFrika'daki olaylan konu
alan bir film yapmış. Yönetmen
bu kez, uluslararası ve büyük ser-
mayeli, dolayısıyla çok daha
"iddialı" bir filme sıvanmış ve
önündeki çeşitli tuzaklara karşın
başanya ulaşmış.
"Kuru, Beyaz Bir Mevsim", Gü-
ney Afrika Cumhuriyeti'nde yaşa-
nan ve karaderili Afrikalıların sö-
mürulmesine, baskıya, işkenceye,
giderek kıyıma uğratılmasma yol
açan olaylardan verilen gerçekçi
bir kesit. Hani şu televizyon ha-
berlerinde dalgjn bir gözle izledi-
ğimiz, gazetelerde şöyle bir goz
atıp geçtiğimiz, rahip Desmond
BtlİNÇLENEN TARİH ÖGRETMEN t — Euzhan Paky'nin "Knnı, Beyaz Bir Mevsim' adlı filminde Donald Sutheriand (solda), giderek
bOinçlenen tarih ögretmeni Ben du Toit'yı canlandınyor. VVinston Ntshona da nimde önemli rollerdcn birini üstleniyor.
Tutu, gazeteci Steven Biko veya ğın bu inanılmaz gerçeklerini di-
özgürlük lideri Mandela gibi ad- le getiriyor. Ve perdede, insan ola-
ları, özellikle Nobel adaylığı veya
dünya çapında protesto konserle-
ri gibi görkemli olaylar nedeniyle
daha iyi bildiğimiz!.. Ama bu ad-
Iarın ve olay siluetlerinin ardında
yaşanan gerçefi biliyor muyuz?
Çağımızda, günümüzde,
1980'lerde (arük '90) bu tür olay-
lann olması, bir yönetimin Hit-
ler'e rahmet okutacak faşist yön-
temlerle insanlan "sorgusuz-
sualsiz" alıp götürmesi, işkenceyle
öldürmesi, gençlerin, giderek ço-
cukların üzerine ateş açması
mumkun mü? Bunlar gerçek mi?
Evet, gerçek. Ve "Kuru, Beyaz Bir
Mevsim", oncelikle (ve her turden
sinemasal kaygının ötesinde) ça-
rak hepimizin utanması gereken
yüzkarası görüntüler birbirı ardı-
na seyrediyor.
"Ayrı Bir Dünya" - A World
Apart" ve (henüz göremediğimiz)
"Ozgürlük Çıghğı - Cry Freedom"
gibi filmlerin izinden giden "Ku-
ru, Beyaz Bir Mevsim", dramatik
sanatın temel öğelerinden birine,
bilinçsiz bir adamın olayların et-
kisiyle gitgide bilinçlenmesi süre-
cine yaslanıyor. Güney Afrika'nın
"tuzu kuru" beyazlarından,
"örnek" ailesiyle birlikte luks bir
evde yaşayan tarih öğretmeni Ben
du Toit, ırkçı davranışlar konu-
sunda bir şey bilmez veya bilme-
meyi yeğlerken, birden kendiıü
olaylann ivmesi içinde buluyor.
Zenci bahçıvaru Gordon'un bir ça-
tışmada vurulan oğlunun akıbe-
tini araştınrken, Gordon'un, da-
ha birçok karaderilinin, sonra da
Gordon'un karısı Emily'nin vah-
şice öldurulmelerine tanık oluyor.
Bihnçsizlikten bilince ulaşan tüm
yazın/filnı kahramanları gibi, Du
Toit da "bir bilinçleni>or, pir
bilinçleniyor" ve faşist baskı yo-
netiminin tum araçlarıyla kendi-
sine ve ailesine yönelmesine kar-
şın çabasının sonuna dek gidıyor.
"Kuru, Beyaz Bir Mevsim", dra-
matik sinemanın olanaklarını ra-
hatlıkla kullanan, kışilikler yelpa-
zesi (gerek beyazlar, gerek karade-
rililer içınden) ustalıkla oluşturul-
muş bir film. Örneğin siyahlar
arasında, teslimiyetçilikten mili-
tanlığa farklı davranışlan yeğleyen
unsurlar iyice belirlenmiş. Beyaz-
lar arasından ise özellikle iki ki-
şilik benim ilgimi çektı. öncelik-
le, Du Toit'nın karısı Susan (de-
neyimli oyuncu Janet Suzman).
Susan, aslında zencilere karşı ya-
pılanlara karşı olan, ancak bun-
lan gerekli gören bir sessiz çoğun-
luğun konumunu çok iyi temsil
ediyor: "Bu ulke bizim. Onu saıı-
tim santim kurduk biz. Afrika'nın
geri kalanındaki sefalete bak. Bir
de bize bak" dıyor Susan. Guney
Afrika Cumhuriyeti'nin gerçekten
de dığer Afrika ulkelenne kıyas-
la refahını, zenginliğini beyazların
yarattığını ve bunu korumak için
yapüanlan onayladıgını soyluyor:
"Yönetim onlarda olsa, bize baş-
ka türlu mu davranırlar sanıyor-
sun?" Işte, Güney Afnka dramı-
nın ardında yatan gerçek. "Sessiz
çogunluk" böyle duşünmese, yö-
netim de böylesine kıyıa davrana-
bilir mi? Diğer ilginç kişilik de,
hayatını ırk davalannda zencileri
korumaya adamış, ama yapılan-
lann, ulkede var olmayan adalet
anlayışı karşısmda boşa gitmeye
mahkûm olduğunu çok iyi bilen
avukat McKenzie. Ve bu rolde
Marlon Brando'nun perdeyi tü-
muyle dolduran, görmelere sezâ
oyunu...
"Kuru, Beyaz Bir Mevsim"i ge-
rek sıyasal filmlere, gerek yalnız-
ca iyi sinema örneklerine ilgi du-
yanlann izlemesi gerekir.
John Travoltah 'Bak Şu Konuşana' birincisınıfbir eğlencelik
Amerikan güldürüsü kendini yeniliyor
B a k Ş a K o n H ş a a a ! (Look Who's Talking) /
Yönetmen: Amy Heckerling / Oyuncular: John Travolta,
Kirstie Alley, Olympia Dukakis, George Segal/Bir Tri-Star
yapımı (Beyoğlu Fitaş, Bakırköy Renk, Topkapı Sur,
Fındıkzade Nilgün, Ankara Batı, Izmir tzmir
sineraalarında). °
Amerikan güldürüsü kendini
yeniliyor... ^ O ^ I a r d a , "bir ka-
dın ve bir erkek" (ve çevrelerinde-
ki kimi diğer erkek ve kadınlar)
ana temasını odak alan, şampan-
ya hafifliğinde, diyalog ve sözlü
esprilere yer yer 'burlesk'ten mi-
ras görsel "gülüt'lerin de katıldığı
güldürüler, bir süre canlılığını yi-
tirdı. (Seyircinin bir kadınla erke-
ğin gonul ilişkilerinden başka iz-
leyecek şeyi kalmamış mıydı?)
Ama yeni "soslann" eklenmesiy-
le, bu tür güldürüler yeniden gün-
demde!.. "Harry ve Sally"den son-
ra, "Bak Şu Konuşana" da bunun
ilginç bir örneğini veriyor.
Bu kez "kadınımız", 30 yaşla-
nnda, evli bir erkekle ilişkisi olan,
önun kendisini yuzüstü bırakma-
sıyla, bebeğini tek başına yetiştir-
meye çalışan bir hatun...
"Erkeğimiz" ise bir rastlantı so-
nucu onu doğumuna yetiştiren,
kuşkusuz ilk andan beri kadına
vurgun, ama bunu bir türlü açık-
layamayan ve kadınla bebefinin
etrafından ışık pervaneleri gibi do-
nenip duran bir taksi şoförü. "Ve-
fasız baba" ve sevecen buyukan-
ne gibi yan tiplere ek olarak ise se-
vimli mi sevimli, akıllı ve (yaşın-
dan önce) konuşkan bir bebeğimiz
var. Kadın yönetmen Amy Hec-
kerling'in kendi bebeğinden esin-
lenerek yarattığını belirttiği, hani
şu afişlerde "Afilliyim. Pek hava-
lıyım. Sadece 3^ aylıgım" diyen
bebek!.. Babasının John Travolta
olacağına annesinden önce karar
verraiş, "Bnıce VVUIis'in sesiyle"
konuşan, hmzır ve afacan bir yu-
murcak!.. Ondan sonrasını anlat-
mak ise kolay değil.
"Bak Şu Konuşana", günümuz-
de sinemanın ve film kahraman-
lannın kaçınılmaz (ve de doğal)
"modernleşmesi"nin tipik bir ör-
neği. Daha jeneriklerde "döllen-
me" olayının grafik biçimde sinı-
gelenmesiyle başlayarak, "1990i
lann filmi" olduğunu duyuruyor.
Ana şema, 1940'lann Amerikan
guldurülerininki olsa da "yapay
döllenme"den lezbiyenlik üzerine
şakalara, her şey artık 1990'larda
olduğumuzu duyumsatıyor. Ame-
rikan sineması, çocuk oyuncuları
hep çok iyi (ve çokluk, çocukluk
olayını oldukça sömürerek) kul-
lanmıştır. "Arizona Jnnior" veya
"Üç Erkek ve Bir Beşik" gibi film-
lerden beri, artık "bebek
sömüriisü" yapılıyor. Ve filmin
bebeği, gerçekten de tam anlamıy-
la "rol çalarak", John Travolta ve
Kirstie Alley'ı sahadan silıyor. Bir
zamanların jönü George Segal'in
ve "Ay Çarpması" ile yardımcı
JOHN TRAVOLTA VE ROL ÇALAN BEBEK — Dans agırhklı gençlik fUmleriyle ünlenen John Tra-
volta, artık bir kompozisyon oyuncusu olma yolunda. FUmdeki bebek ise tam anlanuyla rol çalıyor ve
oyunculan gölgede bırakıyor.
oyuncu Oscar'ı alan tiyatrodan ve güldürü türünü yenileyen bir
gelme Olympia Dukakis'ın kom- başyapıt olmasa da baştan sona il-
pozisyonları da birinci sınıf...
"Bak Şa Konuşana", sonuç
olarak kimi ucuziuklara sapsa da
giyle ve yer yer kahkahalarla izle-
nen birinci sınıf bir eğlencelik.
Travolta hayranlan ise artık bir
"kompozisyon oyuncusu" olma-
ya çalışan aklörün, yer yer ilk
filmlerine gonderme yapaıı "kı-
vırtmalan" ile oldukça tatrnin ola-
bilirler.
Vlümün GözIeri'EdgarAlanPoe'nun ikiöyküsündensinemaya uyarlandı
Fantastik sinema şöleni
Oiümiuı Gözleri (2 Evil Eyes) / Eser: Edgar Alan Poe
/ İlk öykü: Bay Valdemar Olayı (The Facts in the Case
of M. Valdemar) / Yönetmen: George Romero /
Oyuncular: Adrienne Barbeau, Ramy Zada, E. G.
Marshall, Bingo O'Malley / Ikinci öykü: Kara Kedi (The
Black Cat) / Yönetmen: Dario Argento / Oyuncular:
Harvey Keitel, Madeleine Potter, John Amos, Martin
Balsam, Kim Hunter / Bir Italyan filmi (Lâle, Süreyya)
Korku filmlerinin iki ustasını, Lıvıng Dead"i bu turün aşılma-
George Romero ve Dario Argen-
to'yu aynı fılmde bulmak, merak-
lıları için hoş bir sürpriz. Üstelik
fantastik yazının ilk ustalanndan
Edgar Alan Poe'nun 2 öyküsünün
uyarlamasında...
MERAKLILARINI> DtKKATtNE — Korku flhnlermin iki usta yö-
netmeni, George Romero ve Dario Argento, Poe uyarlaması "Öln-
mün Gözleri"nde bir araya geliyor. İki fantastik öyküden oluşan film,
meraklılannın dikkatine sunulacak nitelikte.
Öykülerden ilki, Poe'nun az bi-
linen ve ilk kez füme ahnan bir
oyküsü. Ana tema, "hipnoz altııı-
dayken ölen (öldürnlen) kişiler"'-
le ilgih'. Poe'nun benzersiz imge-
lemı bu durumda, kışinin ölmedi-
ğini ve "2 dunya arasında" kal-
dığını duşlemış. Boylece, para hır-
sından gozü donmüş genç kansı
ve üçkâğıtçı, hipnotizmacı bir
doklor tarafından bakılan bay
Valdemar, bir turlü olmüyor ve
ustelik, iki dunya arasında
"ulaşım" sorununu yükleniyor!..
1968'de yaptığı ilk filmi 'Yaşayan
Ölülerin Gecesi - The Night of the
mış başyapıtı saydığım ve daha
sonra "Dawn of the Dead",
"Creepshow", "Day of the
Dead" ve bu mevsim izlediğımiz
"Tutku - Monkey Shines" film-
leriyle, ilk fiiminin başarısını ya-
kalayamayan Amerikalı yönet-
men, bu filmde de klasik bir an-
latımm içine ancak yer yer görsel
şoklar yerleştiriyor ve birkaç il-
ginç sahneye damgasını vura-
biliyor.
Ikinci öyku, Poe'nun çok bili-
nen ve birkaç kez sinemalaştınl-
mış bir oykusu: "Kara Kedi".
Ancak ilkınde olduğu gibi gunu-
müze uyarlanmış. Gotik şatola-
rın, karanlık mahzenlerin, örme
taş duvarların, ağır ve gıcırtılarla
açılan tahta kapıların yerini mo-
dern ve çağdaş dekorların alma-
sı, Poe fantastiğinin ozünu zede-
ler mi? Film bir yandan da bu so-
ruyu soruyor ve yanıtlamaya ça-
lışıyor.
ttalyan yönetmen Dario Argen-
to, ülkemizde de gösterilen "9
Kuynıklu Kedi", "Suspiria",
"Cehennem - Inferno" fibi fılm-
leriyle tamdığımız bu korku usta-
sı, "Kara Kedi"yi tam anlamıyla
bir Poe 'hommage'ı gibi düşun-
muş: Film, "Sarkaç- The Pit and
the Pendulum" öyküsünün fınal
sahnesiyle açılıyor, kahramanımız
fotoğrafçının adı unlü bir Poe oy-
küsünun kahramanı olan Usher,
vs., vs. Argento, ana öyküye ye-
ni ve modern açılımlar katan zen-
gin bir senaryo ile gotik ve karan-
lık yerine, modern ve çağdaşın
egemen olduğu bir korkuyu ilmek
ilmek işlemiş. Öyku, çeşitli deği-
şikliklere uğramış, ama bizce da-
ha da geliştirilmiş. (Örneğin "du-
var içinde yavrulama" motifi, hiç
beklemediğimiz, ilginç bir buluş).
Oldukça karüı sahneler içeren,
ama yönetmenin, kanın ve vahşe-
tin altını çizmedeu kotardığı film,
sonuç olarak hem 2 öykünün en
ilginci henı de tek başına küçük
çapta bir fantastik sinema şöleni.
Bir hayli tanıdık yüz de içeren bu
filmi, meraklılarının dikkat ve il-
gisine sunarız.
Iki sanatçımız
Girit?
te
• Kültür Servisi — Girit'in
Aghios Nikolaos kentinde
bu yıl ikincisi düzenlenen
Minos Beach Sanat
Sempozyumu dolayısıyla
gerçekleştirilecek açıkhava
sergisine Türkiye'den de iki
sanatçı katılıyor. 9
haziranda açılacak olan ve
eşitli Akdeniz ülkelerinden
on sekiz sanatçının yer
alacağı sergiye Türkiye'den
Handan Böruteçene ve
Serhat Kiraz katılıyor. Öte
yandan, 10 haziran günü
yapılacak olan "Yeni
Akdeniz Kültür Kimliği"
konulu sempozyumda da
Türkiye'den konuşmacı
olarak Beral Madra yer
alacak. Dmitri L Koromilas
tarafından düzenlenen
sempozyuma Beral
Madra'nın yanı sıra
Ispanya'dan Maria ve
Corral ve Rosa Querah,
ltalya'dan Lucrezia de
Domizio, Marisa Vescovo
ve Ezio Quarantelli,
Yunanistan'dan Demostenes
Davvetas ve Efi Stnısa
katılacaklar.
Vainakh
Toplıılıı^u
• Kültür Servisi —
Chechen-lngush Vainakh
Dans Topluluğu, 16 ve 17
haziran tarihlerinde saat
16.00 ve 20.30'da gösteriler
yapacak. Topluluk daha
sonra 19 haziranda
tznûr'de, 23 haziranda ise
Ankara'da programlanna
devam edecek. Abrek
Limited Şirketi tarafından
Türkiye'ye davet edilen
Halk Danslan Topluluğu,
gösterilerini Çardak
Nahiyesi Kültür ve
Yardımlaşma Derneği
yararına sunacak. Yurtiçi ve
yurtdışında çeşitli
festivallere katılan topluluk,
1988 yıhnda Sovyetler
Birligi'nde edebiyat, sanat,
mimarlık ve sinema
dallarında verilen Chechen
Ingush ödülü'nü kazandı.
Kızılırıııak'tan
^Öltime de Tıim
?
• Kültür Servisi — Grup
Kızıhrmak ilk kasetinin
stüdyo çalışmalannı
tamamladı. "ölüme de
Tilili" adını taşıyan kasette
Kızıhrmak Türküsü, Toprak
ve Tohum, Kır Hüznünü,
Göçük Altında, ölüme de
Tilili, Umduğum Gel,
Sorguda, Güneş, Sevgiyle,
Dalga Dalga, Bi Yerde
Olak, adlı parçalan yer
alıyor. llkay Akkaya,
Tuncay Akdoğan, tsmail
llknur ve Metin
Karaşahin'den oluşan Grup
Kızıhrmak ilk kasette
tUmüyle kendi bestelerini
seslendiriyor.
lapı Kredilden
gençlere
• Kültür Servisi — Yapı
Kredi'nin düzenlediği 3.
Uluslararası Gençhk
Festivali sürüyor. Bugün
saat 20.30'da Taksim
Sahnesi'nde, Ankara
Üniversitesi Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi Tiyatro
Bölümü Uygulama Sahnesi
"Kanlı Düğün"ü
sergileyecek. Lorca'nın
yapıtından A. Turan
Oflazoğlu tarafından
çevrilen ve Türel Ezici
Şenay tarafından sahneye
konulan oyunun koregrafisi
Yasemin Kolaç'a ait.
Oyunda başhca rolleri
Devrim Yakut, Okan
Şenozan, Berrin Ansoy ve
Muhammet Uzuner
paylaşıyorlar. Festival
kapsamında bugün 15.00*te
de lrfan Yönac"ın
uygulamah fotoğraf
semineri Yapı Kredi Sermet
Çifter Salonu'nda
izlenebilir.
UGUN
• Nişantaşı'nda imza
Nişantası Akademi
Kitabevi'nde 16.00-19.00
arası Mehmet Çağdaş
"Harala Gürele"yi, Metin
Kacan ise "Ağır Roman"ı
imzalayacak.
• Ruhi Su Sanat Gecesi
Dostlar Korosu, Hasad Dans
Grubu, 'Ezginin Günlüğü'
topluluğumm yer alacağı
gece 20.30'da Harbiye
Açıkhava Tiyatrosu'nda
gerçekleşecek.
• Şisli'de söyiesl
Şişli'deki "Kitap Şenliği"
kapsamında 18.00'de Aytaç
Arman'la bir söyleşi
yapılacak.
• Rock konseri
Galatasaray Lisesi'nin
"Kültür Şenliği"nde
14.00'ten itibaren
"geleneksel karma rock
konseri" yer alacak.
• Sanyer'de tiyatro
Sarıyer Belediyesi'nin
Boğaziçi Çevre ve Kültür
Günleri çerçevesinde Idil
Abla Çocuk Tiyatrosu
18.00'de ENKA Amfısi'nde,
"Çıkmaz Sokak"ı
sergileyecek olan Işık
Tiyatrosu ise 21.00'de
Rumelihisarı'nda izlenebilir.