Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HAZİRAN 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5
Repertuvar kurıılu oluştu
• Kültür Servisi — Şehir Tiyatroları'nın yeni
yonetmeliği gereği oluşturulan Repertuvar Kurulu ilk
toplantısını yaptı. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür
Işleri Daire Başkanı Hilmi Yavuz Başkanlığı'nda
toplanan kurul, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni
Gencay Gürün, Türkiye Yazarlar Sendikası adına
Sabahattin Kudret Aksal, Tiyatro ve Televizyon Yazarları
Derneği adına Recep Bilginer, üniversıteleri temsilen İÜ
Devlet Konservatuvan'ndan Ahmet Levendoğlu, Şehir
Tiyatroları sanatçılan adına Zihni Küçümen ve yazar-
eleştirmen-araştırmacı-çevirmenler adına Pınar Kur'den
oluşuyor. Şehir Tiyatrolan Repertuvar Kurulu haftada
bir kez toplanarak kurumun 1990-1991 mevsiminde
oynayacağı oyunların iki katı kadar oyun adı belirleyecek
ve bu oyunları yönetim kuruluna önerecek.
Itazarlar boykotu kaldırdı
• ANKARA (AA) — TV ve Tiyatro Yazarları Derneği,
yaklaşık bir yıldan bu yana sürdürdüğü îstanbul Şehir
Tiyatroları'na oyun vermeme boykotunu kaldırdı. Dernek
Genel Sekreteri tiyatro yazan Tuncer Cücenoğlu, Belediye
Şehir Tiyatrolan'na kaışı sürdürdükleri boykotu,
"amacına ulastığı" gerekçesiyle kaldırdıklarını bildirdi.
Boykotun kişilerle ilgili olmadığını, ancak Türk
tiyatrosunun yerli malzeme ve uslüp ile gelişeceği ilkesini
savunduklarını kaydeden Cücenoğlu, "Şehir Tiyatroları
yönetimi bu inanca katıldığını, Türk oyunları ile
tiyatronun gelişmesinden sevinç duyduğunu açıklamıştır.
Bu durumda, kişilerle ilgili olmadığını belirttiğimiz
boykotun kaldınlmasına karar vermiş bulunuyoruz" diye
konuştu. Kararın yürurlüğe konulan yeni Şehir
Tiyatroları yönetmeliğini onayladıklan anlamına
gelmediğini belirten Cücenoğlu şunları söyledi:
"Tiyatroyu tiyatrocular yönetir' ilkesinden hareketle, bu
yönetmeliğin sanatçı onuru ve bağımsızhğına uygun
biçimdeki son çabaları ve tiyatro içindeki 'sanatçı
haklannı' savunma savaşımını sürdüreceğiz:'
Refik Erduran'a tazminat
• ANKARA (AA) — Tiyatro yazan ve gazeteci Refik
Erduran'ın bir eserini izinsiz filme alan bir Amerikan
şirketi 250 bin dolar (yaklaşık 650 milyon lira) tazminat
ödemeye mahkûm oldu. Erduran'dan alınan bilgiye göre,
sanatçuun ABD'de bulunduğu sırada hazırladığı kuçük
bütçeli bir fılm senaryosu, izni olmaksızın füm yapıldı.
Erduran, geçen yaz ABD'ye gittiğinde video kaset
kiralarken rastlantı sonucu görduğü "Noon in Scorpio",
"Ay Akrep Burcunda" adlı filmin, aynı adlı eserinden
yapıldığını öğrendi. Erduran'ın telif haklannı verdiği
Trans World Enterteinment adlı şirketin girişimi üzerine,
geçen gunlerde senaryoyu izinsiz film yapan şirket 250
bin dolar tazminata mahkûm edildi. Bu paranın
önümüzdeki günlerde Erduran'a ödenmesi bekleniyor.
Şiir dünyasında geziııti
• Kültür Servisi — Akdeniz Şiir Seçkisi'nin ilk sayısı
yayımlandı. Antalya'da basımı gerçekleştirilen şiir
seçkisinin haziran 1990 sayısında ağırlıkh olarak çağdaş
şiirimizin örneklerle sunularak tamtılmaya çalışılacağı ve
bundan böyle her sayıda bir şiir eki "Anı-Poster"
verileceği belirtiliyor. Dergide Özdemir lnce'nin "Şiir
İnsana Benzer", Cemal Süreya'nm "Kendini Çevirten
Şiir" ve Ramis Dara'mn "Şiir Çünkü Şiir" başhkh
yazılarına yer veriliyor. Dergide şiirleri yer alan isimler ise
Cemal Süreya, Salih Mercanoğlu, Aşkın Dinçer, Cavit
Işıkyavuz, Kamile Çağlayan, Erkut Akkaya, Metin
Altıok, Sunay Akın, Abdülkadir Budak, Haydar
Ergülen, Behçet Aysan, Ali Cengizkan, Ismail Uyaroğlu,
Abdülkadir Bulut, Ahmet Erhan, Refik Durbaş, Oktay
Rifat, özdemir tnce, Veysel Çolak, Murathan Mungan ve
Ülkü Tamer. "Dünya Şiiri" köşesinde ise Forsell, Brecht,
Dudnik ve Cummings'in şiirleri yer alıyor.
SEVEMA/ATÎLLA DORSAY
Karakoç'un başarısı
• Kültür Servisi — tsviçre'nin Winterthur kentinde bu
yıl sanatçüar arasmda özel çağnlı olarak yapılan On
Birinci Uluslararası XYLON Ağaç Baskı Trienali'ne 41
ülkeden 507 sanatçı katıldı. Yarışmaya katılan 1703
yapıttan sadece 217'si sergilenmeye değer görüldü. Fevzi
Karakoç yapıtı ile Turkiye'yi temsil edecek. Sergi açılışı
EAlmanya'da yapılacak, daha sonra Isviçre ve çeşitli
ülkelerde tekrarlanacak. Yurüçinde ve yurtdışmda pekçok
ödülün sahibi olan Fevzi Karakoç, Marmara Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi.
Politikacılar Dikilfde
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — 5. Dikili Kültür
ve Sanat Festivali bu yıl, "Barış-Çevre-Dayanışma"
şenlikleri adı altında Dikili ve Midilli Belediyeleri
işbirliğiyle yapılacak. 22-29 Temmuz 1990 tarihleri
arasında gerçekleştirilecek olan fesüval, Türk-Yunan
dostluğu çerçevesinde "çevre" ağırlıklı olacak. Dikili
Belediye Başkanı Osman özgüven, festivale Yunanistan
Başbakanı Konstantin Mitsotakis, ana muhalefet partisi
PASOK lideri Andreas Papandreu, Yunanistan Barış
Komitesi Başkanı Evangolos Florakis, Dünya Barış
Konseyi Başkanı Evangolos Macheras, Yunanistan Isveç
ve Macaristan'ın çeşitli kentlerinin belediye başkanlan,
Yunanistan'dan Yeni Demokrasi, Komünist ve PASOK
partilerinden milletvekilleri, Abdi Ipekçi Ödülü Kurulu
Başkanı Andrea Politakis ve çeşitli kentlerin belediye
başkanlannı davet ettiklerini soyledi.
S.S.C.B. ÇEÇEN - İNGUS A.S.S.R.
ı/AVKIAIfU Kafkas Darv
V M ı n M l v n Topluluğu
Bağlarbaşı Burhan Felek
Kapolı Spor Salonu
16 Haziran C.tesi 16.00-20.30
17 Haziran Pazar 16.00-20.30
Bilıl Salıs Ataturt Kultur Merkezı Gijelen 151 56 00
Gttttri gunitrv. Bıglırbafi Burhın Fdek Kıpılı Spor Sılomı
Ay Çarpması'ndaNew York'un İtalo-American'çevresininsorunlan var
Italyan ıısulii aşk filmiAy
(Moonstruck) / Yönetmen:
Norman Jewison / Senaryo:
John Patrick / Görüntü:
David Watkin / Müzik:
Dick Hyman / Oyuncular:
Cher, Nicolas Oage,
Vincent Gardenia, Olympia
Dukakis, Danny Aiello,
Feodor Chaliapine, Julie
Bovasso, John Mahoney /
Bir VİP (Metro-Goldwyn-
Mayer) fılmi / 102 dakika
(Dünya, Kadıköy, Ankara
Kızıhrmak).
Dean Martin'in yıUanmış güze-
lim şarkısı "That's Amore", je-
neriklerden itibaren duyularak ftl-
min tonunu haberliyor: "Aşk"
üzerine "ttalyan usuli" bir film-
dir bu veya aşka bir Latin bakışı.
Doğnısu öncderi pek doyurmu-
yur Norman Jewison'un filmi:
New York'un "İtalo-American"
(Italyan kökenli Amerikalı) çev-
resine bu bakış, özellikle ltalyan-
lann kendi ûzerleririe yaptıkları
filmlerdeki biraz gürültülü, biraz
kaba, ama anında etkili ve dolay-
sız bir mizahtan biraz yoksun göz-
üküyor. öyle ya, Kanadab Nor-
man Jewison*un, bu "soğuk
ttlke" sanatçısının coşkun ve taş-
kın Latin mizacına yaklaşımı,
baştan yitirilmeye mahkûm bir
çaba değil mi? Ama film ilerledik-
çe bu görünüm değişiyor, ekono-
mik biçimde, dengelenmiş bir du-
yarlılık ve ne pahasına olursa ol-
sun güldürme çabasından tumüy-
le uzak bir tutum, filmin lehine iş-
lemeye başhyor.
BİR MODERN MASAL — Hiçbir anavaCanla kultiirel bağlarını koparmamış bir llalo-Ameriacan'
aile, ortaltğı birbirine kalan ve hepsi de gökyuzundeki aya bağlanan bir dizi ilişki ve kaçınılmaz biçimde
mutlu sona bağlanan bir 'modern masal.'
Filmin (Oscar almış) senaryo-
su, bizleri 37 yaşında ve ilk koca-
dan dul kalmış Loretta Castorini
ile taruştırıyor. Hiçbiri anavatanla
külturel bağlannı koparmamış bir
"llalo-American" çevrenin tipik
üyeleri olan aılesiyle günlerini ge-
çiren, artık yeni bir erkeği ve ye-
ni bir aşkı hayal bile etmeyen Lo-
retta, bir akşam yemeğinde ashn-
da uzun zamandır tanıdığı
Johnny'den bir "evlenme
önerisi" alıyor. İtalyan gelenek-
lerince "diz çökme" ve "yüzük
takma" ile butünlenen bu öneri-
den sonra birden şansı açılan genç
kadın, bu kez evlenme haberini
vermek üzere gittiği, Johnny'nin
5 yıldır dargın olduğu kardeşi
Ronny'yi de "tavlıyor." Bu ara-
da hepsi de gökyuzündeki gör-
kemli aya bağlanan bir dizi ilişki
ortalığı birbirine katıyor: Baba
(penzersiz Vincenl Gardenia) o
yaşta, bir dilberle kınştırmaya gi-
rişiyor; ana (Oscar'ım hak etmiş
bir Olympia Dukakis) bir akşam
yemeğinde tanıştığı bir adamla
"masHm" gece yürüyüşleri yapı-
yor, vs. Ve bu "modern masal",
kaçınılmaz biçimde mutlu bir so-
na bağlanıyor.
Boylece Amerikan sineması,
•'tercihen" New York'ta yaşıyan
Amerikan orta sınıfı üzerine göz-
lemler dizisini bütünlemeye doğ-
ru gidiyor. (Hazretler, dünya si-
nemacılığına egemen olmanın ta-
dını doğnısu iyi çıkanyorlar: New
Yorkluların sorunlarını, söz geli-
mi Kastamonu, Antalya veya Bin-
göllülerin sorunlanndan çok da-
ha iyi biliyoruz!) Woody Allen'-
ın Yahudi çevresi sorunlanndan,
bir "Harry Sally'ye Rasdayınca"-
nın bu kez WASP (White Anglo-
Saxon Protestant: Beyaz, tngiliz
kökenli ve protestan) kesimine
ağırlık veren yaklasımından son-
ra bu kez de New York'un "ttalo-
American" çevresinin sorunlan,
yasamı ve bunalımlan perdeye
gelmiş oluyor. Yer yer, (özellikle
bir "bâvük aile" imajı içinde) Al-
len'ın filmlerini (özellikle de
"Hannah ve Kızkardeşlcri" veya
ırksal mitolojisi açısından "Rad-
yo Gûnleri"ni) anımsatan "Ay
Çarpması", sonuç olarak pek
önemli bir film değil. Ama rahat-
lıkla izleniyor. Cher'in Oscar alan
oyunu oldukça görkemli. Senar-
yonun Oscar aldığını öğrenmenin
getirdiği şaşkınlık ise daha çok,
çevirinin yetersizliği ile ilgili
olmalı.
'Babanın Metresi'nde namuslu değilyasadışı Italyanlar başrolde
Alçakgönüllü bir mafya parodisiBabanın Metresi (Married to the Mob) /
Yönetmen: Jonathan Demme / Senaryo: Mark
Burns, Barry Strugatz / Görüntü: Tak Fugimoto
/ Müzik: Gary Geetzman / Oyuncular: Michele
Pfeiffer, Matthevv Modine, Dean Stockwell, Paul
Lazar, Alec Baldwin, Captain Haggerty / Bir
Orion Pictures yapırru / 103 dakika (Suadiye
Atlantik, Kadıköy As, Fındıkzade Nilgül, vs.)
PFEİFFER BAŞROLDE — 'Babanın
Metresi", bir mafya örgütunun lideri
tarafından kıskançlık sonucu oldiırüleo
gangsterden dul kalan Angela'nın
(güzeller güzeli Michele Pfeiffer)
öyküsunu anlatıyor.
Bu haftanın Amerikan filmle-
ri, 1950'lerin popüler şarkılanna
prim vermekte birleşmişler. "Ba-
banın Metresi" de o yıllann en
"gırgır" şarküarından biri olan
Rosemary Oooney'in söylediği
"Mambo Ilaliano" ile açıhyor.
Tıpkı "Ay Çarpması"nda oldu-
ğu gibi yine New York'un Italyan
kökenli çevresine bir bakış söz ko-
nusu. Ancak bu kez, kendi halin-
de, lokantacılık veya musluk ta-
mirciUliyle uğraşan "namuslu"
ttalyanlar değil, Sicilya'dan tüm
kurumlan, törenselliği ve kural-
larıyla ithal ettikleri başka türlü
bir yaşam biçiminin, mafya ben-
zeri bir örgütün "mensuplan" ve
çevreleri anlatılıyor.
Fransızlann "Dul... Ama O
Kadar da Degil" adını yakıştır-
dıklan "Babamn Metresi", filmin
başında bir mafya örgutünün li-
deri Tony Russo (Dean SlockweH)
tarafından kıskançlık sonucu öl-
dürülen bir gangsterden (Alec
BaMwin) dul kalan Angela'nın
(güzeller güzeli Michele Pfeiffer)
öykusunü anlatıyor. Başından be-
ri şiddete, cinayetlere, mafya yön-
temlerine ve ne denli lüks de ol-
salar, "hırsızlık" ürünü eşyalara
karşı olan Angela, dulluğunun he-
men ertesinde, "baba" Tony
Russo'nun sulanmasıyla karşıla-
şıyor. Bunun üzerine, küçuk oğ-
iunu alarak New York'un sefil bir
kesiminde, berbat bir daireye sı-
ğınan ve iş aramaya çıkan Ange-
la'nın peşine, hem Tony hem
onun kıskanç kansı hem de
Tony'yi tutuklamak isteyen FBI'-
ın adamları duşüyor. Bunlardan
biri olan genç ve sarsak görünüş-
lü Mike'la ("Birdy"den anımsa-
yacağınız Matthew Modine) duy-
gusal bir ilişkıye gırişen Angela,
sonunda kendisini FBI'ın büro-
sunda buluyor ve Tony'yi yaka-
latmak için "casusluk" yapmak
zorunda kalıyor.
"Babanın Metresi" bızlere ti-
pik bir gangsterlik (veya mafya)
fUminin entrikasını getiren, ancak
bu entrikayı, bir eldiven gibi ter-
sine çevirerek mafya olayına ve
kurumuna mesafeli, mizahi ve pa-
rodi sımrlannda gezinen bir yak-
laşımda bulunmak için kullanan
bir fılm. Ve bunu da şaşılacak
denli iyi biçimde başanyor. Ya-
kmda "V»hşi Bir Şey-Something
Wild" filmıni ızleyeceğimiz ve kaç
zamandır sinemasım tanımayı is-
tediğimiz Jonathan Demme'in,
gerçekten de kendine özgu tapta-
ze bir gulmece anlayışı, pırıl pırıl
bir taşlama yeteneği var. Tüm ka-
lıplasmış kişi ve kurumlan ve tüm
görkemiyle filme yerleştirilmiş bir
"mafya dünyası"run içindeki tek
ters öğe, tek " karşıt-kişittk" olan
Angela kişiliği, olaym tüm yapı-
sıru değiştirmeyi, seyircinin filme
(ve dolayısıyla mafya olayma) ba-
kışını tümden farkhlaştırmayı ba-
şanyor. Yapılan, tam anlamıyla
bir parodi değil, bir tek bakış (ve-
ya açı) değişikliğinin, olayı ne
denli başkalaştırabildiğini göster-
me çabası sanki... Güldürunun
değişik yöntemlerini yer yer har-
man etmeye çalışan, oyuncular-
dan (Matthew Modine'in oyu-
nunda olduğu gibi) kimj>
zaman
aşırı mimikli, palyaçoluğa yakın
bir oyun almayı deneyen, her bir
tipi incelikle işlenmiş bir karakte-
re dönüşturebilen ve kimi sahne-
lerde (özellikle Mıami'de luks bir
otelin "balayi dairesi"nde geçen
tum fınalde), içtenlikle güldürme-
yi başarabilen bu film, alçakgö-
nüllü görünümu altında izlenme-
yi hak eden bir yapım. Ve Jonat-
han Demme'i tanımaktan da ger-
çekten memnunuz!..
Altyazı sorunuyıllardırgündemde
Altyazıyla katledilen filnderTürkiye'de özellikle büyük
kentlerde sinemaya gitme alışkan-
lığı yeniden doğuyor. Ve Türki-
ye'de büyük kentlerde, filmler bi-
lindiği üzere altyazıyla gösterili-
yor. Bu uygulamanın büyük kent-
lerin semt sinemalarına ve de 3
büyük kentimizin dışında kalan
diğer kentlere de yayıldığını du-
yuyoruz, oğreniyoruz.
Bu olgu, altyazı sorununu ye-
niden gundeme getinyor. Sinema-
cüığın ülkemızde yaygınlaşmasın-
dan beri tam anlamıyla çözulme-
miş, hep yakınmalara konu ol-
muş, geçmışten bugune sayısız fil-
min canına okumuş bir uygulama
bu... Ama her şeyin değiştıği, de-
ğişmek zorunda olduğu bir dun-
yada, bu sorunda da değışmeler
var elbette. Gunumuzun filmle-
rinde, altyazının daha bir dikkat-
lice ele almdığını daha başanlt so-
nuçlar elde edıldığini soylemek,
bılmem yanlış mı olur? Örneğin
geçen haftalarda izlediğımız ve
konuşma'.sr; sor. kerte önem ta-
şıyan (üstelik senaryo Oscan'na
aday olmuş) bir filmin, "Suçlar
ve Kabahaller"in altyazılan ner-
deyse kusursuza yakındı.
Ama ulkemizde altyazının Ba-
tıda olduğu denli onemsendiği
söylenemez. Henuz ordan çok
rı Anthony Burgess'in imzası var-
dı. Ve hemen her filmde artık çe-
viriyi yapanın imzası konuyor ve
bu ımzalar arasında, bilinen, un-
lu adlara git gide daha çok rast-
lanıyor. Bizdeyse bu işi kimlerin
yaptığı bellı değil ve "Suçlar >e
imlâsı. doğnı işaretlemesi vs. ile
bir bütündur. Özellikle Ören Film
adlı yeni altyazı studyosunun bu
açıdan yetersizliği göze çarpıyor.
Yeni kurulan ve Filmatik'in bu
alanda yıllamlı süregelen rakip-
sizliğini yıkmaya çalışan bu stud-
Sinemacılığm ulkemizde yaygınlaşmasmdan beri tam anlamıyla
çözülememiş, hep yakınmalara konu olmuş, geçmişten bugüne sayısız
filmin canına okumuş bir uygulama. Çeviri yanlışlannın yam sıra
imla yanlışları da filmlerin ve Türkçenin canına okumaya devam
ediyor. Batı'da önemli filmlerin altyazıları her 2 dili de iyi bilen,
üstelik o dillerin tadına da varmış ünlü kalemlere çevirtiliyor.
Bizdeyse bu işleri kimlerin yaptığı belli değil.
uzağız. Batıda önemli filmlerin
altyazıları, her 2 dıli de iyi bilen,
ustelık o dillerin tadına da varmış
unlu kalemlere çevirtiliyor. Son
Cannes Şenliğı'nde, orneğin
"Cyrano de Berganac" filmının
a!tya2'!arınaa, unlu lngı^z yaza-
Kabahatler" gibi orneklerin yanı-
sıra "Ay Çarpması" gibi yetersız
çabalara da sık sık rastlanıyor.
Bu arada çeviri bir yana imlâ
yanhşlan da var. Oysa bir dil,
doğru çevirinin yanı sıra doğru
yo, aslında bu işi öğrenmeye ve
düzeltmeye başladı. Aralarında
"Manzaralı Oda" 'Ölûler",
"Stanherm" gibi örnekler de bu-
lunan birçok filmı katletlikten
sonra gerçi! Ama ne demişler,
"geç olsun da güç olmasın". Ne
var ki bu şirkette, altyazılan
"dizen" ârkadaşın, Turkçemizin
birçok yazım kuralından haberi
yok. Ayrı yaalması gereken "de"
ve "da" ekleri, sorulu cümlelerin
sonuna gelen "mi"ler, "mn"lar
hep \e hâlâ bitişik yazılıyor. So-
ru işaretleri çoğu zaman konmu-
yor. Bu arkadaşm bir diğer temel
yanlışı da "gelmezsen", "sen
yapmazsan" gibi sözcükleri " z "
yerine " s " kullanarak "gelmes-
sen", "yapmassan" diye yazma-
sı. Öğrenciler belki farkında de-
ğil ama bu, izleyiciyi çok rahat-
sız eden ve tüm cümlenin güzelli-
ğini alıp götüren bir diğer yanlış.
Altyazılan, gerek çeviren gerek-
se dizen ve basan arkadaşlan iyi
niyetle bir kez daha uyarıyor, bu
arada Ören Film'in eleştirdiğimiz
konulan duzeltmesini beklıyoruz.
Aslında bu dikkatin ve bu düzelt-
melerin, filmlerin sahipleri olan
şirketlerce gösterilmesi gerekir ya
o da başka!..
BakanJıktan
Hiyatro paketi'
• İSTANBUL (AA) —
Özel tiyatrolan, içinde
bulunduğu ekonomik
güçluklerden kurtarmak
amacıyla, aralarında tiyatro
özel iş yasasının da
bulunduğu bir önlem paketi
hazırlanıyor. 1. Tiyatro
Kurultayı'nda ele alınan
öneriler doğrultusunda,
bağımsız tiyatro geleneğini
sürdürecek bir ulusal tiyatro
fonu kurulması planlanıyor.
Kültür Bakanlığı
yetkililerinden edinilen
bilgiye göre, her yıl Kültür
Bakanlığı'nın bütçesinden
ayrılacak bir ödenek ve
ülkede satılan her tiyatro
biletinden kesilecek küçük
yüzde ile oluşturulacak fon
için, TRT kurumunun yılhk
gelirinden de bir pay
ayrılması düşünülüyor.
Proje, ozel tiyatroların
dışında amatör ve bölge
tiyatrolanna yardım
yapılmasını da öngörüyor.
Zeynep Oral
başkan
• tSTANBUL (AA) —
Yeni kurulan Tiyatro
Eleştirmenleri Birliği'nin
başkanlığına Zeynep Oral
seçildi. Birliğin birinci genel
kurul toplantısında seçilen
yeni yönetim kurulu görev
bölümü yaptı. Başkanlığa
Zeynep Oral seçilirken,
Dikmen Gurün Uçarer
genel sekreterliğe, Hayati
Asılyazıcı da sayman
uyeliğe getirildi.
Türkiye'deki tüm tiyatro
eleştirmenlerini bir araya
getiren dernekte 28 yazar,
eleştirmen ve sanatçı yer
alıyor.
Koltuklıı
Açıkhava
• Knltttr Servisi —
Uluslararası Îstanbul
Festivali'nde gösterilerin
önemli bir bölümünün yer
aldığı Açıkhava Tiyatrosu,
Yapı Kredi Bankası
tarafından oturma
elemanlanyla donatıldı.
Fiberglastan üretilen ve
hava koşullanna dayanıklı
olan oturma elemanları,
Îstanbul Belediyesi ve
Îstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı'nın desteği ile
gerçekleştirildi. Fiberglas
koltuklar ilk kez, bugün
başlayacak olan 18.
Uluslararası Îstanbul
Festivali'nde kullanılacak.
Kredip
Festivali
• Kültür Servisi —
Tiyatro, opera, dans ve
müzik ile plastik sanat
dallannda gerçekleştirilen
Üçüncü Yapı Kredi
Uluslararası Gençlik
Festivali'ni toplam 8 bin
kişi izledi. Festivale
ülkemizden 124 sanatçı;
ABD, F.Almanya, halya,
Finlandiya, Polonya,
Avusturya, Yugoslavya ve
Çekoslovakya'dan 480
sanatçı katıldı. Bu yıl AKM
Konser Salonu, Taksim
Sahnesi, Yapı Kredi Sermet
Çifter Salonu ve Yapı Kredi
Kazım Taşkent ve Beyoğlu
Sanat galerilerinde yer alan
festival, önümüzdeki yıl
daha çok sayıda gösteri
merkezinde sunulacak.
UGUN
• Berksoy'la söyteşi
Zeliha Berksoy saat 18.00'de
Şişli Kitap Şenliği'nın
yapıldığı Matbaaa
Osmanbey Sokak'ta bir
söyleşi yapacak.
• Bricolo'dan tiyatro
Amedee Bricolo'nun tiyatro
gösterisi saat 20.00'de Fransız
Kultür'de
• Ferda Ereren dinleti«i
"Kanadım Değdi Sevdaya"
adh kaseti çıkan Dr. Ferda
Ereren saat 19.00'da
Îstanbul Tabib Odası'nda
bir dinleti sunacak.
• 'Sevgi Elbet Doğacak'
Gültepe Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi "Sevgi Elbet
Doğacak" adlı oyunu saat
19.30'da lisenin tiyatro
salonunda sunacak.
Mehmet Yenikurtuluş'un
yazdığı oyunu Talat Şahin
ve Mehmet Benkli yönetti.
O D E R N
A r
O M H A N Y
TAKSİM VENÜS A
SAHNESİ NDE A
VMCKCRMMdO(1S1 15 71)
jtk&float