Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Yrd. Doç. Dr. Sait YILMAZ Beykent Üniversitesi saityilmaz@beykent.edu.tr afkasya’nın güvenliği tıpkı Ortadoğu ve Balkanlar gibi Türkiye için özellikle enerji kaynaklarının ve ulaşım hatlarının güvenliği bakımından hayati önemdedir. Avrasya sırf enerji kaynakları ve sağladığı geniş pazar imkanları nedenleriyle 21. yüzyılın en önemli stratejik mücadele alanı olurken, bu coğrafyanın en önemli köprü başlarından biri olan Kafkasya’nın güvenliği, dengelerin kimin lehine olduğu Türkiye için de, Batı için de, Rusya için de çok önemlidir. Büyük ölçekte Kafkasya’da olan bitenlere şöyle bakmamız lazım; nerede ne sorun veya kriz varsa ve büyük güçler burada ise sorun temelde enerji kaynaklarıdır, petroldür, doğal gazdır. Bu yüzden kimse petrol olmayan bölgelerde demokrasi falan aramaz ya da Suudi Arabistan gibi ABD’nin sözünden çıkmayan ülkelerde demokrasi sormaz. Kafkasya’daki oyunların arkasında da enerji kaynakları ve hatları vardır. Türkiye’nin bölgeyle ilişkilerine yeni boyut... C S TRATEJİ edilmesine müsaade etmemeliyiz. ERMENİSTAN’IN POLİTİKALARI K Kafkaslarda yeni güç kurgusu Kafkaslar Türkiye için Asya’ya çıkış kapısı olması nedeniyle önem taşıyor. Ermenistan, bu yol üzerinde ciddi bir engel oluşturuyor. Hem iktidarıyla hem de dışarıdaki diyasporası ile Ermenistan küresel aktörlerin çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. istismarını yöntem olarak kullanan ve Büyük Ortadoğu içine Kafkasya’yı da dahil ederek bölgeyi dönüştürmeyi ve daha çok ufalamayı ve yeni küçük devletler kurmayı hedefleyen ABD var. ABD’ye göre Kafkasya’dan daha 50 devlet çıkacaktır. Unutmamalıyız ki ufalanacak ülkeler arasında biz de varız DEĞİŞEN DENGELER VE STRATEJİLER Avrasya’da bir yandan Şangay İşbirliği Örgütü yolu ile Rusya ve Çin İran’ı da yanına almaya çalışırken, ABD ise Japonya ve Hindistan ile denge kurmaya çalışmaktadır. Ne için? Enerji kaynaklarının ve hatlarının güvenliği için. Tüm dünyadaki enerji rezervlerinin bugünkü tüketim hızı ile 66 yıl ömrü kalmıştır. Çin ve Hindistan gelişmekte ve dışarıdan daha çok petrol ve doğal gaz istemektedir. Bu durumda tüm enerji kaynaklarının ömrü 3035 yıla inecektir. İşte Büyük Ortadoğu’nun Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya ve Avrasya’nın içine kadar uzamasının da, Kafkasya’yı içine almasının da nedeni budur. Gerçek plan enerji kaynakları olan ülkelerin müvekkel bir devlet haline getirilmesi için daha çok bölünmesi ve ABD sistemine eklemlenmesidir. Burada ABD ve Rusya Federasyonu kadar uzun yıllardır Doğu Anadolu’da çeşitli kılıflar içinde çöreklenen ve İran’a özel bir önem atfeden Almanya kadar İngiltere ve Fransa’nın da AB kılıfı altında el altından yaptığı girişimleri de yakından takip etmeliyiz. Bakın Kuzey ve Güney Asya’da yeni eksenlerin ortaya çıkması ile Avrasya kırılmakta. Avrasya güvenlik bölgeleri Baltık’tan başlayarak, Doğu Avrupa, Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya, Kuzey, Güney ve Güney Doğu Asya ile nihayet Uzak Doğu’da ve güneye doğru Okyanusya’da yeniden oluşmaktadır. İlk kırılma Pakistan ile terör kullanılarak yapılmakta, sırada İran ve Azerbaycan bulunmaktadır. Bölgede gizli servisler sivil toplum örgütü, NGO, iş adamı, akademisyen görüntüsü altında cirit atmaktadır. Rusya da ABD’den çok şey öğrendi sadece iktidarları değil muhalafetleri de artık kontrol altına almaktadır. Yumuşak gücün ne olduğunu da öğrenen Rusya bölgeye yeni bir güç projeksiyonu ile geri dönmektedir. Kafkasya’da son yıllarda Rus merkezli think tank merkezi, radyo, tv, dernek, sivil toplum örgütünden geçilmiyor. İKNA YÖNTEMİYLE UFALAMA Özetle karşımızda Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerinden kendilerine göre yararlanmak isteyen büyük güç merkezlerini temsil eden devletler ve devlet dışı aktörler var. Bir tarafta azınlıkların ve tüm bunlar sözde demokrasi ve insan hakları adına yapılmaktadır. Bunun için kullandığı yöntem küresel bir propaganda ve psikolojik ağı kullanılarak ikna etmek yani bizi buna razı etmektir. Kendi çıkarları doğrultusunda ülke gündemini ve medyasını kurgulayarak kendi mesajlarını vermek ve kendi doğrularına rıza gösterilmesini sağlamaktır. En canlığı örneği ise Kuzey Irak’ta olup bitenlerdir. PKK’yı canlandırdılar, niye? Artık Kerkük, Musul ve Türkmenleri konuşmuyoruz, Türkiye’nin çıkarları ve gündemi PKK’ya indirgendi, bir yandan buradaki çıkarlarımızın kaybolmasına göz yumuyoruz diğer yandan da sanki ABD bize çok fayda katkı sağlıyormuş gibi ABD’nin sağladığı düzene razı olmaya yönlendiriliyoruz. PKK kartı bazen Kürt gruplara, bazen İran’a, bazen de Ermenistan’a mal edilerek büyük güçlere ricacı olmamız sağlanıyor. Tabi burada ABD ile AB’nin bu oyunda işbirliği yaptığını ve birinin elinden kaçanı öbürünün yola getirmeye çalıştığını unutmayalım. PKK, Kürdistanı kurmanın taktik aracıdır. PKK konusuna gerektiğinden daha fazla önem atfetmemeli, halkımızın gözlerinin kör Diğer tarafta Soğuk Savaş sonrası eski nüfuz sahasına dönmek için her çabaya sarf eden Rusya Federasyonu var. Kafkasya’daki en büyük kalesi ise Ermenistan’dır. Çünkü Ermenistan hem ABD’ye hem disaporaya hem Rusya’ya yani herkese muhtaçtır. Tabi Rusya’da böyle bir kozu kaybetmek, yani Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözülmesini istemez. Nitekim 1999 yılında yapılan bir panelde çözüme çok yaklaşılmışken bugünkü yönetimin militan unsurları paneli bastılar, milletvekillerini öldürdüler, arkalarında da Rus gizli servisinin olduğu ortaya çıktı. Ermenistan’ın kendisine geldiğimizde, 2015 yılına kadar tüm dünyada sözde Ermeni soykırımının tanınmasını sağlamayı amaçlayan bir ulusal politika peşindedir. Anayasasında hala Doğu Anadolu’yu kendi topraklarında kabul etmektedir. Bunlardan medet uman kim? Bir ayağı Bugün Ermenistan’da iktidarda olmalarını aşırı milliyetçi söylemlere borçlu olan Koçaryan yönetimidir. Tıpkı Yunanistan gibi iç politika malzemesi olarak bu ülkede de Türkiye düşmanlığı geçerlidir. Diğer ayağı ise dışarıda Türkiye düşmanlığından siyasi ve ekonomik fayda uman Ermeni Diasporası’dır. Stratejileri ise kendi dokümanlarında yazılı üç "T"; yani tanınma, tazminat ve toprak. Bizim hiçbir zaman dedelerimizin katil olduğunu kabullenmek gibi bir niyetimiz olmadığı gibi, bu iddialar hem geçersiz hem de arkasından neler geleceği bellidir. Bölgedeki istikrarsızlığın temelinde Ermenistan’ın kendisinin ve bölgenin çıkarlarına hizmet etmeyen akıl dışı ve mesnetsiz iddialara dayalı politikaları yatmaktadır. Bundan öncelikle ve en çok Ermeni halkı zarar görmektedir. Son günlerde PKK’nın Dağlık Karabağ’a yerleştirileceği ile ilgili haberler doğru ise Ermenistan büyük bir hata daha yapmış olacaktır. Çünkü terörden etkilenen ülkelerin Ermenistan’a karşı askeri gerekçe bulmaları da meşru zemin kazanmış olacaktır. Öte yandan 2015 yılına kadar bugün Ermenistan denen yerde artık Ermeni halkı kalmayabilir, bu ülke boş bir çiftlik arazisine dönüşebilir. Ne yazık ki Ermeni halkının bunu gerçekleri görmesi kendi çıkarlarının ön planda tutan yönetim ve Ermeni diasporası tarafından önlenmektedir. YENİ GÜÇ KURGUSU Kısaca Avrasya’da dengeler değişirken Kafkasya, yeni bölünmelere ve yeni bir Ortadoğu olmaya gebedir. Peki, biz ne yapıyoruz? Reel olarak kocaman bir hiç. Orta Asya politikamızı Rusya’nın dümen suyuna dayamış bir hükümet dört beş yılda bir düzenlenen ve ortak dilin gerçekte Rusça ama adının "Türkçe Konuşan Ülkeler" olduğu göstermelik zirveler dışında hiçbir şey yapmıyor. Burada alınan karar da yok, uygulama da yok, sadece temenniler ve tavsiyeler var. Peki ne olmalı? Bölgeye ilişkin uzun vadeli ve ulusal çıkarlarımıza dayalı proaktif politikalar ve amaçaraç dengesine uygun bir güvenlik ve güç kurgusu gereklidir. Çünkü politika olmadan strateji olmaz yani uygulama olmaz. Türkiye’nin Kafkasya ile ilgili öncelikli çıkarı Kafkasya bölgesinin istikrarıdır. Buna Ermenistan da dahildir. Kafkasya bölgesinin ve ülkelerinin istikrarı demek enerjinin güvenliği, ekonomik refah, daha az yabancı müdahale, daha çok entegrasyon ve işbirliği ile kalıcı dostluk ve barış demektir. Bunun içinde rasyonel bir şekilde çıkarları