22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası ağdat’ın 250 km kuzeyinde yer alan Kerkük şehri, uzun yıllardan beri Türkmen, Kürt, Arap ve Asurîlerin barış içerisinde yaşadıkları bir kenttir. Kerkük, Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanların kardeşçe yaşadıkları bir kent olma özelliğini uzun yıllar korudu. İsrail Devleti’nin kurulmasına paralel olarak dünyadaki Yahudilerin Filistin topraklarına göç etmeleri projesi çerçevesinde, 1948 yılında başlayıp 1954 yılına kadar devam eden bir süreçte Kerkük’ten Filistin topraklarına binlerce Yahudi, aileleriyle birlikte göç etti. Kerkük’ten göç eden Yahudiler ile uzun yıllar boyunca birlikte yaşayan halk arasında büyük duygusallıklar yaşanmıştır. Açık bir ifadeyle, uzun yıllar boyunca Osmanlı denetimi altında olan Musul vilayetine bağlı olan Kerkük şehrini, etnikmezhep ayrımına dayalı olarak sınıflandırmaya hiç kimse kalkışmamıştı. Ancak, Birinci Dünya Savaşı sırasında bölgeyi işgal eden İngiltere’nin, daha ileri dönemde söz konusu kentin ezeli ateşi olan "Gürgür Baba" ateşinin altında gizlenen muazzam petrol kuyularının varlığını keşfetmesiyle, Kerkük şehri bir barut fıçısına dönüştü. Petrolün dünya ekonomisindeki gittikçe artan önemi ile Kerkük’e olan ilgi de arttı. Bu gelişmelere paralel olarak da, Irak devletinin yönetimi ve yöneticilerinin önemi arttı. Böylece, Irak devletinin iktidarını ele geçirmek için kanlı darbeler ile iktidara gelen yönetimlere karşı Batı destekli ayaklanmaların sayısı ve şiddetinde de artış kayıt edildi. Geçmişten günümüze… C S TRATEJİ 21 herhangi biri değil, hiçbiri 2007 yılının sonuna gelindiğinde henüz tamamlanmamıştı. Dolayısıyla, referandumun ertelenmesi, 140. maddenin iptalini de beraberinde getirdi. Bu konunun uluslararası arenada iyi işlenmesi gerektiği açık. Yani, Irak Türkmenlerinin, haklı oldukları konuları Türkiye’ye değil yani "bizi bize" değil, ABD ve Batılı ülkelerdeki hükümet ve hükümet dışı kuruluşlara anlatmaları gerekiyor. Bu bağlamda, Irak Türkmenlerinin ABD ve Batılı devletlerde lobi teşkilatlanmalarına bir an önce güçlü ve organize bir şekilde başlamaları gerekiyor. Buna paralel olarak Türkmenler, Bağdat merkezli Irak’ın siyasi denkleminde ağırlık kazanma yöntemine yönelmeli. Açıkçası, Irak’taki Türkmen Hareketinin tabanı, Irak Parlamentosundaki (Velit Şerike hariç) sekiz Şii ve Sünni milletvekilinin yanı sıra Irak’taki Türkmen şahsiyet ve önderlerini de kucaklayarak genişlemek zorunda. Böylece, gelecek Irak parlamentosu seçimlerindeki Irak Türkmenlerinin tek bir milletvekili kazanma sendromunu da çözmüş olurlar. Gelişmelerin önemli hale getirdiği diğer bir husus da nüfus sayımı konusundaki çalışmalar. Kürtler, Kerkük referandumunun yapılması yerine 1957 yılında Kerkük’te yapılan nüfus sayımının temel alınmasını istiyorlar. Türkmenler arasında da az sayıda da olsa bu görüşü destekleyenler bulunuyor. Ancak, o günkü Kerkük’ün idari yapısına bakıldığında Çamçamal ve Salahattin’e (Tikrit) bağlı Tuzhurmatu ve Kifri gibi kasabaları da içene alıyor. Söz konusu bölgelerin 1957 yılındaki Kürt nüfus sayımı ile bugünkü Kürt nüfus sayımına bakıldığında Çemçamal 4980 bin Tuz ve Kifri ise, toplam 100 binin üzerinde olduğu görünüyor. Yani, Kerkük merkezli bölgeye bugün kaydırılan illegal Kürt nüfusunu legalleştiriyor. Bu bağlamda, Kerkük sorunun çözümlenmesi açısından geriye dönük herhangi bir çözüm formülünün yanlış olduğu anlaşılıyor. Kerkük sorunu için çözüm, gruplar arası siyasi mutabakat, toplumsal sözleşme ve ortak bir yönetim idaresi üzerinde anlaşmaktan geçiyor. Yani, Kerkük’teki Türkmen ve Kürtlerin, Kerkük İl Meclisinin idari yapısının eşit oranda Türkmen ve Kürtler arasında paylaşılması konusunda anlaşmaları gerekiyor. Çünkü tarih boyunca bu kentte birlikte yaşayan farklı etnikmezhepten oluşan halk birlikte yaşamaya devam edecektir. 1970’lı yılların ortasına kadar olan süreçte, Türkmenlerin büyük çoğunluğunu oluşturan Kerkük şehri, Araplaştırma politikası adı altında binlerce Arap yerleştirdi. Şimdi ise, Kürtleştirme politikası adı altında Kerkük’e yüz binlerce Kürt yerleştirildi. Kentte bin yıllardan beri birlikte yaşayan Türkmenlerle Kürtler arasında bir çatışma yaşatılmasına çalışıldığı bu süreçte, bakılması gereken en önemli veri tarihin kendisidir. Gelenek, görenek, örf adet ve dillerini yaşatmak için başkalarına ait olan toprakları gasp ederek bir "bağımsız devlet" kurmanın şart olmadığını herkesten önce asırlardan beri Türkmen halkıyla bir arada yaşayan Kürtler anlamalıdırlar. Aksi takdirde, tarih boyunca elde ettikleri tüm kazanımları bir daha kazanmama şartıyla kaybedebilirler. B Kerkük gerçekleri Türkmen, Kürt, Asuri ve Yahudilerin barış içinde yaşadıkları Kerkük, İngilizlerin işgalinin ardından ayrımcılıkla tanıştı. Yahudilerin İsrail’e göçünün ardından kette Müslüman ve Hıristiyanlar kaldı. Petrol nedeniyle kentin nüfusu önce Arap, günümüzde de Kürtler lehine değiştirilmek isteniyor. Kentin nüfus dokusunu bozmak hiçbir tarafa yarar getirmez… anayasasının yazılış şekli ve yazılma süreci bir yana dursun, 140. madde, Kerkük için normalleştirme, sayım ve referandumundan oluşan üç aşamalı bir çözümün 2007 yılının sonuna kadar tamamlanmasını öngörüyor. Başka bir deyişle, 2007 yılının sonuna kadar olan süreçte, bu üç aşamanın herhangisinin zamanlamasında kayma olduğu takdirde 140. maddenin gözden geçirilmesi yani değişmesi gerekir. 140. madde çerçevesinde Kerkük ile ilgili bu üç aşamanın KERKÜK SORUNU VE ATILMASI GEREKEN ADIMLAR 2003 yılının Nisan ayından kısa Kerkük Türkmenleri... süre önce, Türkmen ağırlıklı yedi yüz bin Kürt, Arap ve Asurî nüfusundan oluşan Kerkük, sancılı İngiliz işgal döneminden sonra sancılı ABD işgal sürecini yaşıyor. Şehrin nüfus ve tapu dairelerinin yok edilmesiyle birlikte, kente yapılan illegal nüfus kaydırmaları sonucu Kerkük’ün nüfusu yaklaşık bir milyon yedi yüz bine ulaştı. Bu gelişmelerin temelinde yatan neden "Kerkük’ün aidiyeti" yani hangi Iraklı etnik gruba ait olacağı kavgasıdır. İşgalin ilk günlerinden beri ABD’nin desteğini arkasına alan iki Kürt partisi, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) ve Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYP), Irak Anayasası’ndaki 140. maddeye göre Kerkük sorunun çözümlenmesini istiyor. Yani, 2007 yılının sonunda Kerkük referandumunun yapılmasını istiyor. Irak’ın tartışmalı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear