22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S bir dönemi kapadı… TRATEJİ 13 siyasetin sonu Mahkeme tarafından onaylanması halinde, Genelkurmay Başkanlığı görevini bırakma sözü verdi. Üyeleri yenilenen Yüksek Mahkeme Müşerref’in cumhurbaşkanlığını kabul etti. 28 Kasım 2007’de Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref, ülke içinden ve dışından gelen yoğun baskılar sonucunda Genelkurmay Başkanlığı görevini resmen bıraktı ve bu görevi halefi General Eşfak Pervez Kayani’ye devretti. Butto BUTTO’NUN DÖNÜŞÜ Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi Pakistan’a döneceğini açıklayan Butto bir anda karar değiştirerek seçimler sonrası döneceğini açıkladı ve seçimlerden 12 gün sonra 18 Ekim’de Pakistan’a döndü. 5 Ekim 2007’de Pervez Müşerref’in yolsuzluk affı yasasını imzalaması Butto’nun Pakistan’a dönüşünün önünü açmıştı. Aslında bu yasa 27 Temmuz anlaşmasından sonra işleyen sürecin bir parçasıydı. Bu gelişmeler iki lider arasında bir iktidar paylaşımı anlaşmasının varlığını da haber veriyordu. Butto’nun Pakistan’a dönüşü "Pakistan’da demokratik dönüşümü sağlamak" amaçlıydı. Fakat diğer taraftan ABD Müşerref’in terörle mücadelesinden memnun olmadığı gibi Müşerref’in dış politika stratejisi de ABD’nin isteklerine tam uygun değildi. Dolayısıyla ABD Pakistan’da sadece iç politikada değil aynı zamanda dış politikada da dönüşümün sağlanmasını istiyordu. Benazir ülkeye döndüğünde 18 Ekim 2007’de Karaçi limanında milyonlarca insan tarafından karşılandı. Karşılama sırasında büyük bir intihar eylemi düzenlendi. Olayda 140 insan hayatını kaybederken Butto yara almadan kurtulmayı başardı. Bu olay Butto’nun güvenliğinin yeterli derecede sağlanıp sağlanmadığı tartışmalarına neden oldu. Olaydan sonra Butto 1977’de babası Zulfikar Ali Butto’yu askeri darbeyle indiren ve sonra idam eden dinci muhafazakar General Ziya ulHak’ın adamlarını suçladı. Fakat ülkeye dönmeden önce Pakistan medyası Butto’nun Taliban’ın Pakistan’daki yöneticisi olan ve Veziristan bölgesinde saklanan Beytullah Mesud tarafından tehdit edildiğini yazdı. Taliban’a göre Butto’nun dönüşü ABD’nin projesiydi ve Taliban’a karşı Müşerref’ten daha sert bir tutum içinde olacaktı. ABD’nin Afganistan’da işinin zora girmesi, Pakistan’la ilişkilerinde de kendini gösterdi. İki ülke sınırında kontrol edilemeyen yasadışı geçişlerin Afganistan’daki teröre destek olduğu iddiaları bizzat Karzai tarafından dile getirildi. KarzaiMüşerref restleşmesi Beyaz Saray’ın müdahalesine karşın düzelmedi. Butto suikastı, bölgesel dengeleri değiştirebilir. Butto rejimine karşı dini örgütleri bir araya getirmeyi hedeflemiştir. Butto’nun İslami grupları etkisizleştirme politikası dini grupları Butto’ya karşı alternatif arayışlarına itmiştir. 1977 yılında ülke yönetimine el koyan General Ziya ulHak, İslami gruplarla işbirliğini ülkenin bölünmesini engellemek amacıyla yapmıştır. Ziya ulHak ile birlikte radikal İslami gruplar, laiklik çizgisini benimseyen ve ülke genelinde etkinliği ile dikkat çeken Pakistan Müslüman Ligi ve Pakistan Halk Partisi’ni dengelemek için kullanılmıştır. 1989 yılında Peşaver’de bulunan Bin Ladin, Butto hükümetine karşı parlamentoda yapılan oylamada oyları satın almak için para göndermiştir. 1993 yılında ElKaide’nin Afganistan kamplarında eğitim alan Remzi Yusuf, Butto’ya suikast düzenlemek istemiş fakat önceden yakalanmıştır. Butto Pakistan’a dönmeden önce televizyonda yaptığı bir konuşmasında radikalizme karşı Müşerref’ten daha çok mücadele edeceğini ifade etmişti. Bu nedenle tekrar bu grupların hedefi oldu. Bu olay Pervez Müşerref’in "Pakistan’ın öncelikli sorunu demokrasi değil radikalizmdir" sözlerini haklı çıkarıyordu. Fakat Müşerref’in iç ve dış nedenlerden dolayı tarihi kökleri olan radikalizm ve terörizme karşı mücadelesinin samimiliğine şüpheyle yanaşılmaktadır. Butto’nun ölümü birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Bu konulara kısaca değinmekte yarar vardır: ? Butto’yu kim öldürdü? (ElKaide, Ziya ulHak’ın adamları, yabancı ajanlar veya Müşerref) ? Butto’dan sonra partinin akıbeti ne olacak? ? 8 Ocak seçimleri yapılacak mı ertelenecek mi? ? Pakistan’ın demokratikleşme süreci devam edecek mi? ? ABD için Butto’nun Pakistan’daki alternatifi kim olacak? ? Pakistan’ın geleceği nasıl şekillenecek? Pakistanlılarla birlikte bütün dünya bu soruların cevabını aramaya başladı. Fakat ortada bir gerçek var ki, Pakistan’ın geleceğini Butto’yla bütünleştirenler bir hata yaptılar. ABD’deki yorumlar ise 2008 yılı ABD dış politikasında öncelikli sorunlardan birinin Ortadoğu değil, Pakistan’ın olacağı yönündeydi. Çünkü Butto’nun ölümünden sonra nükleer devlet olan Pakistan’da yönetimin radikallerin eline geçme tehlikesi daha da arttı. PHP Butto’dan sonra stratejisini belirlemek için 30 Aralık’ta toplantı yaptı. Toplantının iki önemli gündem maddesi vardı. Partinin yeni başkanı kim olacak ve parti seçimlere katılacak mı? Parti başkanlığı için Butto’nun eşi Asif Ali Sardari ve 19 yaşındaki oğlu Bilaval Butto’nun yanı sıra, partinin en önemli isimlerinden Başkan Yardımcısı Mahdum Emin Fahim, Butto’nun Sardari’yi başkan olarak devam etmesini istediğini söyledi. Sardari oğlunun başkan olmasını istedi ve partide bunu destekledi. Pakistan’ın demokratik geleceği için umut olarak görünen Benazir’in partisinde Butto hanedanlığı korunmuş oldu. Sardari, PHP’in Butto’un ölümünü BM tarafından araştırılması için müracaat edeceklerini de bildirdi. Oxford Üniversitesi’nde Tarih eğitimi alan Bilaval tahsilini devam ettirmek için görevini babasına devrettiğini açıkladı. Partinin seçimlere katılacağını açıklaması Navaz Şerif’in de tutum değiştirmesine neden oldu. Butto’nun ölümünden sonra Pakistanlıları boykota çağıran Şerif, PHP’nin bu kararından sonra seçimlere katılma kararı aldı. Fakat Butto’nun oğlunun seçimler için çok genç ve tecrübesiz olması ve eşinin yolsuzlukla suçlanması durumu daha da karmaşık kılmaktadır. Butto’nun ölümüyle ABD’nin Pakistan’ı "demokratikleştirme" umudu başlamadan bitti denilebilir. Pervez Müşerref iktidarına karşı alternatif olarak Butto’nun Pakistan’a gelmesini destekleyen ABD, Butto’nun alternatifini düşünmemişti. Doğrusu hem ülkeyi demokratikleştirecek hem de radikalizme karşı mücadele edebilecek birisini bulmak da kolay değildi. Butto’nun ölümü sadece Pakistan’ı değil bölge ve hatta bütün dünyayı olumsuz etkileyecek bir oyladır. Olay, sadece bir muhalif liderin ölümü olarak değil değerler arası çatışmanın bir ürünü olarak değerlendirilmelidir. Bu olayın tehlikeli boyutu sivil bir siyasetçinin teröre kurban gitmesidir. Son yıllarda şiddet üzerinden siyaset yapmak da giderek tırmanan bir eğilim göstermektedir. BUTTO İLE YOLUN SONU Karaçi saldırısından sağ kurtulmayı başaran Butto, ikinci suikasttan sağ kurtulamadı. 27 Kasım’da seçim çalışmalarının ikinci mitinginde düzenlenen suikast sonucunda, Butto hayatını kaybetti. Olaydan sonra Pakistan hükümeti ElKaide’yi hedef gösterirken ElKaide, olayın Müşerref tarafından gerçekleştirdiğini iddia ediyordu. Pakistan’daki siyasi analizler ise daha çok ElKaide üzerine yoğunlaştı. Müşerref ise Butto’nun güvenliğini yeterli derecede sağlamadığı gerekçesiyle suçlandı. Butto’nun öldürülmesinin ise iki önemli nedeni olabilir: ? Butto’nun Pakistan’a dönüşünün ABD’nin projesi olarak görülmesi, ? Butto’nun Pakistan’a dönmeden önce radikalizme karşı daha sert bir şekilde mücadele edeceğini açıklaması. Bu iki gelişme Butto’nun Pakistan’daki radikallerin hedefi olmasına neden oldu. Ayrıca bu örgütlerin PHP ve Butto ailesiyle bir sıkıntısı vardı. Başında Cemaati İslam, Cemiyeti Ulemayı İslam ve Cemiyeti Ulemayı Pakistan partilerinin bulunduğu ve dokuz partiden oluşan Pakistan Milli İttifakı, 1977’te oluşturulmuş ve
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear