22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Gtmeş» Zarariı tankmıidatı PAZA 5. Ne değişti? Kürtçe parça yapacağını söylediğinde, ülkesini bırakmak zorunda kalacagını düşünmemişti Ahmet Kaya. Şimdi Kültür Bakanı mezarının Türkiye'ye taşınmasını istiyor, Gülten Kaya'ysa... Esra Açıkgöz 2. Serbest Bölge "Bölge", serbest bölgelerde çalışan işçi kadınların sorunlarını dile getiriyor. Evde ve işyerinde yıkmak zorunda oldukları duvarları, yine bu sınırlarda yaşayanlar, işçi kadınlar anlatıyor. 8. Yaşam Atölyesi Hiçbiryere, hiç kimseye yetişemiyoruz, çabuk sıkılıyoruz. Yaşam Bilim Atölyesi bu sorunlardan yola çıkarak bireysel farkındalık çalışmaları başlatıyor. Zuhal Aytolun 3. Bayana Yeter! Kadın demek varken "bayan" sözcüğü nereden çıktı? Bu kelimeyi kullananların gerekçesi kadınlara kibar bir şekilde hitap etme isteği! Peki kadına kadın demek ayıp mı? Elif Tokbay LOVE MAHALLEMBir mahalle. İçinde acısı da var, neşesi de, kavgası da, dansı da. Kısacası koca bir hayat var içinde. Ancak yoksulluğu, yoksunluğu fazla olan zor bir hayat. I Love Mahallem, Dolapdere ve Tarlabaşılı çocuklann yazdığı bir oyun. Bu mahalleyi bize kendi gözlerinden anlatıyorlar. Kimi su satıyor, kimi düğünlerde çalgıcılık yapıyor kimi sokaklarda göbek atıyor tıpkı oyunda olduğu gibi. Gülmemek mümkün değil, üzülmemek de. Ama onlar herkesten çok seviyor hayatlarını... SİNEM DÖNMEZ "Ben su satıyorum. Mardinliyim. Kürtüz biz. 7 kardeşiz. Mar- din'den ben iki yaşındayken geldik. Tarlabaşı'nda otuaıyoruz. Bu tiyatroda ablamla kardeşim de var. Ben orta ikiye gidiyorum. Büyüyünce ana sınıfı ögretmeni ya da hemşire olacagım" diyor Medine Örnek. O ve ablası Ayşe ile kardeşi ibrahim örnek, birtikte Talimhane Tiyatrosu Dolapdere Gençlik Kulübü'nün oyunu I Love Mahallem'de oynuyor. Hem de dört rolde birden. Oyunda su sa- tarken zabıtalara yakalanan çocukların hikâyesini yazmış. I Love Mahallem, Talimhane Tiyatrosu Dolapdere Gençlik Tiyatrosu projesi kapsamında sahneleniyor. Dolapdere ve Tarlabaşılı çocukların yazdığı, kendilerinin oynadığı bir oyun. Oyunda bir mahalle hayatı koyuluyor ortaya. Kurtlar Vadisi mü- zigi eşliğinde "Heeyt var mı lan bana yan bakan?" sorusuyla be- liriveren kabadayıları da, su satan çocuklan da görebiliyorsunuz o mahallede. Çocukların hayatlarının bir sokak yüzünü, bir de ev- deki hallerini anlatıyorlar. Bir yandan yukarıdaki mahalleye rezil olmamak, bu maçı almak lazım, bir yandan da anneye yardım et- mek, su satıp ayakkabı parasını biriktirmek lazım. Arkadaşlarını polis ifade vermeye götürdü diye ağlarken, ayağa kalkıp maçı'ka- zanmak lazım. Aynı sokaktaki gibi birden gülüyor, birden kavga ediveriyorlar. Anlatmak yetmiyor, gidip mutlaka izlemek, ya- şamlanna tanıklık etmek gerek. Çok gülüyorsunuz izlerken. Komik oldukları için mi? Aksine, degiller çünkü. Ne 90 liralık ayakkabı parasını su satarak biriktirmeye çalışan çocugun zabıtalardan kaç- ması, ne de kapının önünde oturuyor diye ifade vermeye götü- rülen çocuklar. Ancak öyle barışıklar ki yaşamlarıyla. Medine'yle oyunu izlediğim günün ertesinde, yolda karşılaş- tık. Ben Taksim'de otobüs bekliyordum, o da durakta su satıyordu. Çekingen, belli belirsiz selam verdi. Çekindi yaklaşmaya. Devamı 6. sayfada • • • • • •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear