Catalog

CMYB C M Y B 19 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 T E K E L D İ R E N İ Ş İ N D E N N O T L A R / A T A O L B E H R A M O Ğ L U D irenişteki TEKEL işçilerinin açlõk grevine destek olmak için gittiğim Ankara’da, ça- dõrlarda ve açlõk grevindeki arkadaşlar ara- sõnda geçirdiğim saatler, hayatõmõn en unutulmayacak zamanlarõ arasõnda yer alacaktõr. Yukarõda sözünü ettiğim sohbet, konuyu Türki- ye’nin sorunlarõna getirerek, saatlerce sürdü... Ülkemizin bütünüyle bir bağõmsõz devlet olmak- tan çõkarõlarak ABD güdümünde bir şirket-devlete dönüştürülmekte olduğunu ve asõl kavganõn ve ge- rilimlerin nedeninin de bu çok acõ gerçek olduğunu bir kez daha saptadõk... Böyle giderse kendimize ait tek karõş toprağõmõz, tek bir akarsuyumuz, tek bir kamu kuruluşumuz, tek bir fabrikamõz kalmayacağõ konusunda görüş birli- ğine vardõk... Bir zaman sonra kimi arkadaşlar koltuklar arasõ- na serilmiş döşeklerde, hanõm arkadaşlar revirde, ki- mi arkadaşlar konferans salonunun bitişiğindeki ge- nişçe bir mekâna serilmiş döşeklerde, battaniyele- re sarõnarak dinlenmeye çekildiler. Gecenin geç bir saatinde, ben de aynõ şeyi yapmak üzere, üzerimdeki giysilerle, konferans salonu biti- şiğindeki bir döşeğe uzandõm. Ve birkaç saatlik uy- kudan sonra 14 Şubat Sevgililer Gü- nü’nün Ankara sabahõna dipdiri uyan- dõm... Bu dipdirilikte, üniversite yõl- larõmõn, unutulmaz 1960’larõn Anka- ra’sõnõn her zamanki çeliksi ve dirilti- ci havasõ kadar, o yõllardaki gençliği- me yaraşan bir etkinliğe katõlmõş ol- mamõn mutluluğu da vardõ... Nitekim aynõ anda, yine oradaki döşekler üzerinde benden epeyce sonra dinlenmeye çekilen, benim gi- bi 24 saatlik destek grevine gelmiş Rahmi Yıldırım ve Günay Güner arkadaşlarõm da dipdiri ayaklan- dõlar... Günlerdir açlõk grevini sürdüren grevci arkadaş- larõ uyandõrmamaya özen göstererek birkaç saat ses- sizce konuştuk ve gazeteleri gözden geçirdik. Öğleyin saat birde, açlõk grevindeki emekçi ar- kadaşlarõmla birlikte Türk-İş binasõnõn giriş kapõsõ- nõn önüne çõktõk. Orada, Türk-İş binasõ kapõsõnõn açõldõğõ alanõ dolduran topluluk önünde kõsa bir veda konuşmasõ sonrasõnda kadõn işçi arkadaşlara Sevgililer Günü çi- çeklerimi verdim ve 24 saatlik değil, kõrk yõllõk de- ğil, bin yõllõk dostlar olarak grevci arkadaşlarõn hep- siyle tek tek kucaklaşõp ayrõldõk... Onlar grevlerini sürdürmek için zemin katõndaki konferans salonuna dönerken, benim zihnimde bir gün önce Manisa’dan grevdeki babasõ Abdurrah- man Akyürek’i ziyaret etmeye gelen ilkokul öğ- rencisi Aleyna’nõn bir cümlesi vardõ. Bir ara, babasõyla ve başka arkadaşlarla konuş- mamõz sõrasõnda, babasõ açlõk grevinde diye kendi- si de bütün zorlamalara karşõn ağzõna günlerdir lok- ma koymamak için direndiğini öğrendiğim bu cin gibi kõza, biraz da şakayla karõşõk, “Aleyna, sen bu işler hakkında ne düşünüyorsun” diye sormuş- tum... Aleyna’nõn yanõtõ beklenmeyecek kadar çabuk, açõk ve net oldu ve aynen şöyleydi: “Başbakan değişirse Türkiye düzelir...” Bu cümleyi söyleyen çocuğun ses tonunda ke- sinlikle en ufak bir yapaylõk, büyüklere onlarõn is- tediği bir şeyi söyleyen çocuğun kendini beğendir- me beklentisi yoktu. Kendisine büyük olasõlõkla ilk kez sorulan bir so- ruya yanõt olarak, kim bilir ne zamandõr aklõndan ge- çirdiği o cümle bir anda dudaklarõndan dökülüver- mişti... Başbakan değiştiğinde Türkiye herhalde bir anda düzelmeyecek, fakat rahat bir nefes alacaktõr... İlkokul öğrencisi 11 yaşõndaki Aleyna’nõn dile ge- tirdiği bu gerçeği, halkõmõzõn büyük çoğunluğunun da daha fazla gecikmeksizin görüp anlamaya baş- lamasõnõ diliyorum. TEKEL emekçilerinin direnişi, işçi sõnõfõnõn, emekçilerin, sömürüye, adaletsizliğe, kanunsuzlu- ğa karşõ savaşõmõnda tarihsel önemde bir adõm ol- muştur... BİTTİ Vedalaşırken ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İçişleri Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon, silah tasa- rõsõ üzerindeki çalõşmalarõnõ tamam- larken, askerin isteği doğrultusunda bazõ rötuşlar yapõldõ. MİT ve kolluk kuvvetlerinin ağõr silah ithaline izin verilmesine ilişkin düzenleme koru- nurken, “yetkilendirecekleri kişi, kurum ve kuruluşlara” ithalat yo- lu kapatõldõ. Tek bir hekimin vereceği raporun silah ruhsatõ verilmesi için ye- terli görülmesine ilişkin düzenleme de tasarõdan çõkarõldõ ve “heyet raporu” istenmesi benimsendi. Alt komisyon, Milli Savunma Ba- kanlõğõ’nõn itirazlarõnõ dikkate alarak silah tasarõsõnda bazõ değişiklikler yaptõ. Buna göre; MİT ve emniyet de kendi gereksinimlerini karşõlamak üzere ağõr silah ithal edebilecekler. Komisyonda yapõlan değişiklikle maddedeki “yetkilendirecekleri ki- şi” ifadesi çõkarõlarak ithalatõn sade- ce adõ geçen kurumlar tarafõndan yapõlmasõ hükmü getirildi. Valilerin yetkisine kısıtlama Tüm silah ruhsatlarõnõn valilikler tarafõndan verilmesine ilişkin dü- zenlemede de TSK’den gelen talep- ler doğrultusunda bazõ değişiklikler yapõldõ. Buna göre; subay, astsu- bay, uzman jandarmalar ve uzman er- başlar ile bunlardan emekli olanlar için bağlõ bulunduklarõ kuvvet ko- mutanlõklarõ silah ruhsatõ verebilecek. Ancak valilikler ve askeri birimler- ce verilen ruhsatlara ilişkin bilgiler İç- işleri Bakanlõğõ bünyesinde oluştu- rulacak merkezi bir sisteme kayde- dilecek. Silah ruhsatõ alabilmek için 21 yaşõnõ bitirmiş olmak gerekecek. Tasarõda bir kişinin silah ruhsatõ alabilmesi için doktor raporu yeter- li görülürken, alt komisyonda heyet raporu istenmesi kararlaştõrõldõ. Ta- sarõya eklenen düzenleme ile silah edinme koşullarõnõ taşõmamasõna karşõn hayatõ ciddi tehlike içinde bu- lunduğu tespit edilenler için illerde valinin başkanlõğõnda; il emniyet müdürü, il jandarma komutanõ ve MİT temsilcisinin katõlõmõyla oluş- turulan komisyonun oybirliğiyle karar almasõ durumunda silah ruh- satõ verilebilmesi yolu açõldõ. Gö- revde kullanõlmak üzere verilenler, armağan, antika ve hatõra olanlar ile miras yoluyla geçenler, koleksi- yonlar hariç bir kişinin en fazla beş ruhsatlõ silahõ bulunabilecek. İstanbul Haber Ser- visi - Bombalõ bir suikast sonucu 17 yõl önce öl- dürülen gazetemiz ya- zarõ Uğur Mumcu, Ka- dõköy Belediyesi’nce dü- zenlenen bir etkinlikle anõldõ. Gecede, tüm Ata- türkçülere, Türkiye üze- rinde oynanan oyunlara karşõ harekete geçme çağrõsõ yapõldõ. Hava muhalefeti nede- niyle ertelenen “Gazete- ci Uğur Mumcu ve Tüm Devrim Şehitlerini An- ma Gecesi” önceki gece Kadõköy Belediyesi Cad- debostan Kültür Merke- zi’nde gerçekleştirildi. Törende konuşan Ka- dõköy Belediye Başkanõ Selami Öztürk, Uğur Mumcu’nun yõllar önce- den adeta bugünkü Tür- kiye’nin resmini çizebil- diğini belirterek “Bugün yaşasaydı yine haksızlıkların, yolsuzlukların peşinde ola- caktı, demokrasi ve Atatürk devrimlerini savunacaktı. Belki yine öldürülecekti, bel- ki de hapiste olacaktı” dedi. Bugün aydõnlarõn göz göre göre hapsedil- mesine tanõk olduğumuzu, Atatürk’ü savu- nanlara zulüm uygulandõğõna işaret eden Öztürk, Mumcu’nun savunduğu Atatürkçü- lüğün 2010’un Türkiye- si’nde tehlike olarak algõ- lanmasõnõ eleştirdi. Gazeteci, eski TBMM Başkanvekili ve Mum- cu’nun dostu Uluç Gür- kan da yaptõğõ konuşma- da, Mumcu’nun yaşamõnõ Kemalist devrime adamõş olduğunu vurgulayarak, “O aynı zamanda inan- cının cesaretine de sa- hipti” ifadesini kullandõ. Mücadele edemedik Türkiye üzerinde oyna- nan oyunlarõ yapõlan plan- larõ anlatan Uluç Gürkan şunlarõ söyledi: “Mum- cu’ların yokluğunda bu filmi seyrettik sadece. Se- naryoya müdahale ede- medik. Bu anlamda ken- dimizi de yargılamalıyız. Artık bu senaryoyu de- ğiştirmek için Mumcu gibi yönetmenler, ön- cüler beklememiz gerek. Ayrıca artık Ata- türk’ün de sırtından inelim. Bizim ataleti- miz onun dahi dizlerini titretiyor.” Gürkan, “Lütfen artık Mumcu’ların par- çalarından yeniden doğalım. Gelin koyun yüreğinizi. Çocuklarımıza, torunlarımıza suçlu değiliz diye anlatacağımız Mumcu gi- bi öykülerimiz olsun” çağrõsõnõ yaptõ. Haber Merkezi - TEKEL işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önündeki eylemi 67. gü- nünde devam ediyor. Ankara’da Türk-İş Ge- nel Merkezi önünde ko- nuşan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, TEKEL işçi- lerinden İstanbul’daki itfaiye işçileri ve diğer çalõşanlar gibi mücade- lelerine devam etmele- rini istedi. Sevigen, “Buradaki bir tek kar- deşimin, bir tek çocu- ğun, bir tek işçi arka- daşımın tırnağı ka- narsa bunun hesabını bu emniyet müdürü, bu vali, bu başbakan- dan sorarım” dedi. Haklõ ve hakkõ ola- nõn kazanmasõ gerekti- ğini belirten Sevigen, yetkililerin eylem çadõr- larõnõn kaldõrõlacağõna yönelik açõklamalarõnõ anõmsattõ. Burada çadõr- larõn çoğunun naylon olduğunu ve içeride so- balarõn yandõğõnõ belirten Sevigen, bu çadõrlara dokunulduğunda burada “katliam çıkabileceği- ni” söyledi. Bunun bir meydan okuma, bir baş kaldõrma olmadõğõnõ, hak arama mücadelesi olduğunu ifade eden Mehmet Sevigen, “Bu bir alınteri mücadele- si, ekmek kavgasıdır, bu bir gelecek kavga- sıdır” diye konuştu. CHP’li Sevigen, ken- disinin millet adõna bir milletvekili olarak ey- lem alanõna geldiğini ve İstanbul işçilerinin çadõrõ için hazõrladõklarõ temsili kullanõm belgesini ge- tirdiğini kaydetti. Tek- Gõda-İş Genel Sekrete- ri Mecit Amaç da Çan- kaya Belediyesi ve be- lediye meclisine, işçile- re verdikleri destek için teşekkür etti. Konuşmalarõn ardõn- dan, CHP İstanbul Mil- letvekili Sevigen, İstan- bul TEKEL işçilerinin kaldõğõ çadõra giderek, “İstanbul Yeditepe De- mokrasi Çadırı” yazõ- lõ tabela astõ ve sendika yöneticilerine çadõrlar için temsili kullanõm bel- gelerini dağõttõ. Şair desteği Engin Turgut ve Ömer Turan’õn öncü- lüğünde Türkiye’nin dört bir yanõndan 40 şa- ir, TEKEL destanõna destek vermek amacõy- la ortak bir şiir oluştur- du. Her şair ikişer dize vererek 80 dizeden olu- şan “Tütün Gülleri” adõnõ taşõyan bir şiir meydana çõkardõ. Yaptõklarõ açõklamada, bu eylemle TEKEL iş- çilerinin yalnõz olma- dõklarõ mesajõ vermek istediklerini belirten Tur- gut ve Turan “Amacı- mız, dizelerimizle bu karakışta onların yü- reklerine sıcak sesler düşürmekti. Toplanan bu dizeleri, şair isim- leriyle birlikte uzun bir kolaj şiire dönüş- türerek, açlık grevi ya- pan işçilere sunuyo- ruz’’ dediler. TEKEL işçilerinin 20 Şubat’ta Ankara’da gerçekleşti- receği eyleme TKP des- tek vereceğini açõkladõ. Herkese Sağlõk Gü- venli Gelecek Platfor- mu da TEKEL işçilerine destek için 15 Şubat’ta başlattõklarõ oturma ey- leminin 4. günü olan dün, basõn açõklamasõy- la desteklerini sürdür- dü. Basõn açõklamasõna kitle örgütü temsilcileri ve sanatçõlar da katõldõ. Gazilere uçakla Ankara turu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Hava Kurumu’nun (THK) 85. ku- ruluş yõldönümü kutlamalarõ kapsamõn- da, Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) Reha- bilitasyon Merkezi’nde tedavi gören ga- zilere uçakla Ankara turu yaptõrõldõ. Eti- mesgut Türkkuşu Tesisleri’ne getirilen 16 gazi ve yakõnlarõ, tesisleri gezdikten sonra “Türk havacõlõğõnõn tarihi” konulu brifinge katõldõ. Daha sonra gazilere, se- kizerli gruplar halinde THK’nin “Cess- na” tipi uçağõyla Ankara turu yaptõrõldõ. Kocaoğlu’nun feryadı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, Üçyol-Üçkuyular’õn ar- dõndan Ege Üniversitesi-Evka 3 metro hattõnõn da Kamu İhale Kurulu’nca iptal edildiğini anõmsatarak “Sadece adalet istiyorum. Adaleti de sadece İzmir hal- kõ için istiyorum” dedi. Cumhurbaşka- nõ, Başbakan, bakanlar, milletvekilleri ve siyasi parti temsilcilerine çağrõ ya- pan Kocaoğlu, “Kamu İhale Kuru- lu’nun diğer büyük belediyeler ile İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkõnda verdi- ği kararlara baksõnlar. Örnek kararlarõ ve bizim hakkõmõzda alõnan son kararõ da karşõlaştõrõp iyice incelesinler” dedi. Dersaadet yeniden İstanbul Haber Servisi - Venedik kökenli İstanbullu bir Levanten olan ün- lü yazar Adolphe Thalasso’nun yazõp‚ Osmanlõ Saray Ressamõ Fausto Zona- ro’nun resimlediği ve 1908’de Paris’te çok özel tekniklerle yalnõzca 300 adet basõlan “Dersaadet / Saadet Kapõsõ” ye- niden yayõmlandõ. Thalasso‚ 19. yüzyõl sonu ve 20. yüzyõl başõnda İstanbul’un kültür yaşamõna birinci elden tanõk ol- masõ ve ilk önemli sergilerin eleştirel tu- tanaklarõnõ yazmasõyla tanõnõyor. İÜ İletişim 60 yaşında İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi’nin kuruluşunun 60. yõlõ bir dizi etkinlikle kutlanacak. İÜ’den yapõlan açõklamaya göre, yõldönümü kutlamalarõ çerçeve- sinde panel ve sanat etkinlikleri düzen- lenecek, sergiler açõlacak. Etkinlikler kapsamõnda siyasal iletişim teorisyeni Profesör Gunter Bentele ise 16 Mart Sa- lõ günü “Halkla İlişkiler ve Güven”, ün- lü dilbilimci Profesör Teun Van Dijk ise 9 Nisan Cuma günü “Haber Söylemi” konulu konferans verecek. Tıpta ilk e-kongre İstanbul Haber Servisi - Kongreye gitmeye imkânõ olmayan hekimler için internet üzerinden Türk tõp tarihinin ilk “e-kongresi” yapõldõ. Bilim dünyasõnõ internet ortamõnda buluşturmayõ hedef- leyen e-kongrenin ilk 10 gününde, 2 bin hekimin bilimsel oturumlarõ takip ettiği belirtildi. “Kardiyolojiyi Önemseme e- kongresinin” hayata geçirilmesi sürecin- de Türkiye’nin kardiyoloji alanõnõn önde gelen hekimleri ile işbirliği yapõldõ. Engelliye sağlam raporu KÜTAHYA(Cumhuriyet) - Kütah- ya’da 20 yõl önce geçirdiği ameliyat son- rasõ yatalak kalan, yüzde 92 engelli Mustafa Yõldõz’õn vasisi Osman Uludağ 2009 yõlõnda Yõldõz’õn yasal olarak be- lirlenen asgari ücret bedelindeki bakõm ücretinin ödenmesi için Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurdu. Görevlendirilen heyet, Yõldõz’õn ‘kendi günlük işlerini görebileceği’ yönünde ra- por hazõrlayõnca bakõm ücretinin öden- memesi yönünde karar alõndõ. Uludağ, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Kü- tahya Valiliği’ne itirazda bulundu. Kızını öldürdü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyarbakõr Evka Sitesi’nde otu- ran Abdullah A. (61), henüz belirlene- meyen nedenle bõçakla eşi Asuman A. (48) ve kõzõ Ferda Özlem A’ya (27) sal- dõrdõ. Bõçak darbeleri sonucu Ferda Öz- lem A. olay yerinde hayatõnõ kaybetti. Yaralanan annesi Asuman A. Dicle Üniversitesi Tõp Fakültesi’nde tedavi al- tõna alõndõ. Ticari bir taksiyle kaçtõğõ be- lirlenen işçi emeklisi Abdullah A’nõn yakalanmasõ için çalõşma başlatõldõ. Masayı ‘kaldırdılar’ MALATYA (AA) - Malatya’da bir parkta “Amerikan üsleri kapatõlsõn” ya- zõlõ döviz açarak, imza kampanyasõ baş- latan üniversite öğrencileri ile zabõtalar arasõnda tartõşma yaşandõ. Zabõta ekiple- ri, izin alõnmadõğõ için masa kurulama- yacağõnõ belirterek “Masayõ kaldõrmaz- sanõz el koyarõz” uyarõsõnda bulundu. Bunun üzerine masayõ ellerine alan üni- versite öğrencileri, kampanyaya bu şe- kilde devam edeceklerini söyledi. Zabõta memurlarõ da masa, yere bõrakõlmadõğõ sürece serbest olduklarõnõ belirtti. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - Kõbrõs’ta iki taraflõ yürü- tülen barõş görüşmelerinin sonuçsuz ka- lacağõnõ söyleyen KKTC Kurucu Cum- hurbaşkanõ Rauf Denktaş, Rum tara- fõnõn Garanti Anlaşmasõ’nõn geçersiz ha- le getirilmesi için çabaladõğõnõ belirtti. Denktaş, “Türkiye, Kıbrıs’ta yakın- da yapılacak seçimlere karışmasın ye- terlidir. Seçimlere karışırsa Kıbrıs, Girit gibi olur” dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin da- vetlisi olarak Adana’ya gelen Denktaş, ön- ceki gün Seyhan Oteli’nde “Kıbrıs So- runu” konulu konferans verdi. Denktaş, “Kıbrıs Türkiye için nedir” sorusuna ya- nõt verilmesini istedi. Kõbrõs için Türki- ye’nin kanõ ve canõnõ verdiğini anõmsatan Denktaş, Rumlarõn tehditlerini sürdür- düğünü bildirdi. Denktaş, Rum kesimi- nin “24 saatte 80 bin kişiyi silahlandır- ma” gibi hedefi olduğunu dile getirdi. ‘Atatürk’ü istemiyorlar’ Yürütülen ikili görüşmelerin amacõnõn Türk askerinin adadan çõkarõlmasõ, Garanti Anlaşmasõ’nõn iptali, haklarõn geri alõnmasõ ve Türkiye ile bağlantõnõn koparõlmasõ ol- duğunu belirten Denktaş, “Kökten din- ci devletlere karşı Kıbrıs’ı gözetleme ku- lesi yapmak istiyorlar. Türkiye’nin de ilerde kökten dinci devlete dönüşeceğini düşünüyorlar. AB’ye girilecekse ‘Ata- türk ilkeleri AB normlarõna uymaz’ de- niliyor. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. Denktaş, “Türkiye, Kıbrıs’ta yakında yapılacak seçimlere karışmasın yeter- lidir. Türkiye seçimlere karışırsa Kıb- rıs, Girit gibi olur” şeklinde konuştu. Müdahale Kõbrõs’õ Girit yapar RAUF DENKTAŞ: İtiraz bir oy farkla reddedildi KATSAYIDA YENİ KARAR ‘Yokluklarõnda bu filmi sadece seyrettik’ Uğur Mumcu, Kadõköy’de düzenlenen etkinlikle anõldõ Hava muhalefeti nedeniyle ertelenen “Gazeteci Uğur Mumcu ve Tüm Devrim Şehit- lerini Anma Gecesi” önceki gece Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YÖK’ün yaptõğõ itirazõ reddederken, tüm puan türlerinden ilk bine giren adaylarõn katsayõ oranlarõnõn 0.15 olmasõna ilişkin düzenlemenin de yürütmesini durdurdu. Danõştay 8. Dairesi, YÖK’ün katsayõ kararõnõn yürütmesini durdurmuştu. Dai- re, sõnavda tüm puan türlerinden ilk bi- ne giren adaylarõn alan içi ya da alan dõ- şõ tercihlerde 0.15 olmasõ yönündeki ka- rarõn yürütmesini durdurulmasõ istemi- ni ise reddetmişti. YÖK de dairenin ka- rarõna itiraz etmişti. Danõştay İdari Da- va Daireleri Kurulu; YÖK’ün itiraz ta- lebini reddederken, puan türlerinden ilk bine giren adaylara dolaylõ olarak kat- sayõ eşitliği sağlanmasõna ilişkin dü- zenlemenin de yürütmesini durdurdu. Kurulun bu kararõ 27 oya karşõ 2 üyenin oyuyla aldõğõ öğrenildi. Kurulun YÖK’ün itirazõnõ tek oy farkla reddet- tiği belirtildi. YÖK’ün itirazõnõ 15 üye reddederken, 14 üye ise itirazõn kabul edilmesi yönünde görüş bildirdi. YÖK Genel Kurulu’nun Danõştay’õn kararõndan önce tamamlanõnca toplan- tõda katsayõ konusu gündeme gelmedi. YÖK’ün 4 Mart 2010 tarihinde dü- zenlenecek genel kurul toplantõsõnda al- ternatif katsayõ formüllerinin ele alõn- masõ bekleniyor. Silah tasarõsõnõ görüşen alt komisyon, Milli Savunma Bakanlõğõ’nõn itirazlarõnõ dikkate alarak tasarõ üzerinde değişiklikler yaptõ. MİT ve kolluk kuvvetlerinin silah ithaline izin verilmesine ilişkin düzenleme korundu ancak “yetkilendirecekleri kişi, kurum ve kuruluşlara” ithalat yolu kapatõldõ. SEVİGEN’DEN TEKEL İŞÇİSİNE DESTEK ‘Müdahale edilirse hesap sorarız’ Meclis’teki tasarõda, yalnõzca ilgili kurumlarõn silah ithal edebileceğine ilişkin düzenleme yapõldõ Silahta asker rötuşu Selami Öztürk. Yoğun katılımın olduğu anma programı, sanatçı Melike Demirağ’ın dinletisinin ardından sona erdi.