Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ıruldu
3NUÇLAR
üniversitclerinde denenen
sursuz değil. Beyin taramaları
;i vermekle birlikte her şeyi
nn yıılnızca evet/hayır ile y.i-
kararlar verebilcctkleri an-
\ARl tckniği yaygınlaşmadan
le köklü Jüzenlemelerin yıı-
hastalarının yalnızca spesi-
>r olması, kendi kendilerine
ışlatmakta yetersiz kalması.
mi daha sık kurabilmek için
tarayıcılara gereksinim du-
arayıcıları çok pahalı ve so-
zun zaman alıyor.
i faaliyetlerini tarama yön-
la Owcn şunları söylüyor:
•ığını ve verdiğimiz ilaçların
'inı somhiliriz. Bu yöntem
r sağlamakla birlikte, bu ki'
'cendini yönetme şansına ka-
aJımJır. Şıı anja bu bir
ancak yaşam kalitesinJe bü-
ıt.nejm.org/cgi/conten t/ab-
t 2010
ı.gov/pubmed/20130250/dop
'Newspublications/News/M
SIVAR!"
tn bir düzeye kadar açık ol-
ıin bir dereceye kadar açık
açuından umut verici bir
ın çavresinde konuşulanları
>an ağrılı izlem ya da teda-
bilimmesi, başta doktorlar
kosuşma ve davranıglart-
aalflgılan bitkisel hayatta-
sbilecek durumda mı?
sinde verilebileceğini san-
ınfıeki halen hasta ile sözel
ı saptanması ile yapılabil-
inümüzde herhangi bir tet-
izeyde bilinçli olduğu söy-
ibi beyinde fonksiyonel de-
', Htua geleceği ile ilgili be-
c kadar bilinçli olduğunun
kadar kesin konulabiliyor
ve •lektroensefalografi ya
tayacak şekilde konulabil-
Beyin öliimü
bildirimi
148
163
220
229
270
?
Organları alınan
hasta sayısı
37
105
136
153
143
223
ıın devamı arka sayfada
YARARLIDEÖİŞİMLER
(mutasyonlara) DORT C
Değişinimler (mutasyonlar), canlılardaki çeşitliliğin ana kaynağıdır. Bir
gendeki değişinim, canlının bulunduğu ortamda yaşama ve çoğalma şan- ' ^/,^,: * C
sını arttırıyorsa sonraki nesillerde daha çok canlıya geçerek o genin toplu- >yf "%
luktaki sayısını arttırır. Bulunduğu canlının çoğalma şansını azaltan ' ' ;; ?'
değişinimler ise daha az canlıya geçtikleri için ayıklanırlar. Yararlı değişi-
nimlerin birikmesi, zararlı olanların ayıklanması sayesinde, bulunduk-
ları ortama daha iyi ayak uydurmuş canlılar gelişir.
* Şekil 1. Hoekstra ve ekibi, aynı türden ama farklırenktüy taşıyan farelerdekı yararlı
Dr. Çağfl Yalgin, RIKEN Beyin Bilimleri Kurumu, Japonya, E-posta: yalgin@gmail.com değisinimi tanımladı. Bu fotoğrafta fareler doğadakine zıt zemin Uzerinde görülü-
yor. (Fotoğraf: Emily Key)
D
eğişinim denince akla önce zararlı etkilergelse de birçok yararlı değişinim
vardır ve oluşmakradır. Bu yazıda, bilim adanılarınca incelenmiş yararlı
değişinim örneklerinden dördünü aktarıyorunı.
UZUN VADELİ EVRİM DENEYİ, Sitrik asit tüketmeyebaşlayanbak-
teriler: Yararlı değişinimlere ilk örneğimiz, Prof. Richard Lenski'nin, laboratuvar-
da gözlenmiş bir değisinimi tarif eden "uzun vadeli evrim deneyi": Bu deneyde,
özetle, başlangıçta ortamdaki sitrik asiti enerji kaynağı olarak kullanamayan bak-
reriler, hiçbir müdahale altında kalmadan, kendiliğinden değişinim geçirerek bu madde-
den istifade edebilir hale geldi [1 j.
Bu deney 1988 yılında, 12 özdeş Escherischia coli (koli basili) ekiniyle
başlatıldı, yani bakteri deney boyıınca bir deney tüpünün içinde, kendisine uygun
bir ortamda yetiştirildi. Her giin (yani 6-7 nesilde bir), eldeki bakterilerin yüzde onu
yeni bir riipe aktarılırken, geri kalan yüzde doksanı çöpe atıldı. Yalnız her 500 ne-
silde bir, normalde çöpe gidecek bu yüzde doksanlık kısım derin dondurucuya kon-
du. Bakterileri donuk şekilde saklamak, gerektiğinde çüzüp uzerinde tahlil yapmak
mümkün olduğundan, bakterilerin zaman içinde bir arşivi tutııltnuş oldu.
Deney boyunca bu bakteriler, içinde az miktarda glukoz ve bol miktarda sitrik
asit bulunan sıvı ortamda yetiştirildiler, ancak sitrik asiti kullanma imkânları ol-
madığından yalnızca glukozla idare ettiler. Ne var ki, 33.127 nesil sonra tüplerin
birindeki bakterilerin birden bire sitrik asiti kullanmaya başladıkları fark edildi. Bunun
üzerine araştırmacılar donuk bakteri arşivlcrini a(,ıp önceki nesillerden bakterileri
inceleyince gördüler ki sitrik asiti kullanabilen bakteriler yaklaşık 31.500'üncü ne-
silde ortayaçıkmış, vesayıları biraz dalgalanıp 33.127'inci nesilde patlamış. Budal-
galanmalan, bu bakterilerde tek bir değişinimin değil, birden (,x>k değişinimin bu yeni
beceriyi sağladığına yoruyorlar. Bakterilerin yaşadığı fiziki şartlar deney boyunca
sabit olduğundan ve bu bakterilere yatay gen aktarımını engellemek için hareketli
genlerden arındmlmış ortamlar kullanıldığından, bu sitrik asit kullanma be-
cerisinin kendiliğinden meydana gelen değişinimlere bağlı olduğundan eminler.
Lenski ve meslektaşları şimdi bu sitrik asiti kullanma becerisinin tam olarak han-
gi genlerdeki değişinimlere bağlı olduğunu ve bu genlerin hangi hücresel düzenek-
ler yoluyla yarar sağladığını araştırıyorlar.
BULUNDUKLARI ZEMtNlN RENGİNE UYUM SAÖLAYAN
FARELER: Ikinci örneğimizdeki araştırma, ABD'deki bir kumulda ve etrafında-
ki toprak bölgede yaşayan fareler (Peromyscus tnaniculatuts) uzerinde yapıldı [2]. Bu
farelerden, açık renkli kumul uzerinde yaşayanların açık renkli tüylere, koyu renkli
topraklarda yaşayanların ise koyu renkli tüylere sahip olduğunu (Şekil 1) gören Dr.
Hopi Hoekstra ve meslektaşları, bu durumun farelerin yırtıcı kuşlardan gizlenmelerini
sağladığını ve dolayısıyla bu uyumun yararlı bir değişinimin ürünü
olduğunu öngördüler. Bunu sınamak için bu farelerin kalıtım bil-
gisini incelediklerinde, bu uyumdan tek bir gendeki (Agouti)
değişinimin sonımlu olduğunu buldular. Yaptıkları topluluk kalıtımı
hesaplamalan bu değişinimin bundan 4000 yıl önce meydana geldiği-
ni gösterdiği için ve yerbilimsel çalışmalar bu coğrafi bölgenin 8000-
10.000 yıl önce oluştuğunu gösterdiği için bu değişinimin farelerin
buraya göç etmesinden sonra meydana geldiği sonucuna vardılar.
Hoekstra ve ekibi bu değişinimin etki şeklini de açıklığa kavuş-
turdu: Değişinim, genin protein kodlayan kısmında değil, o pro-
teinden ne kadar üretileceğini belirleyen kısmında meydana
gelmişti. Yani fare aslında tamamen aynı proteinleri üretiyor ama
daha fazla ürettiği için koyu renkli pigment (tüylere rengini veren
madde) azalıyor ve tüyler daha açık renkli oluyor. Hoekstra'nın
öğrencileri şimdi bu değişimlerin DNA'nın tam olarak neresinde
meydana geldiğini bulmaya çalışıyor.
karşı direnç-
lerinin bir nokta değişinimine bağlandığını göriiyoruz [3]. Bu zehir, asetilko-
linesteraz adlı enzimi hedef alır, ona bağlanır ve onu görevini yerine getirmekten
alıkoyar. Asetilkolinesteraz enziminin bu sinekteki karşılığı E3 uzerinde çalışan araştır-
macılar, bu enzimden sorumlu olan geni incelediklerinde beş ayrı nokta değisinimi
saptadılar. Bunlardan hangisinin veya hangilerinin bu dirençten sorumlu olduğunu
araştırırken, ipucu, aynı direnci gösteren başka bir sinek türünden (Torpedo cali-
fornica) geldi: Bu sinekler aynı direnci, bu beş değişinimden yalnızca biri ile elde
etmişlerdi. Aynca, ancak bu değişinimle etkilenen amino asit, enzimin işlevini değiştire-
bilecek bir noktada yer alıyordu. Bunun üzerine araştırmacılar bu değişinimlerle mey-
dana gelen enzimlerden hangisinin organofosfatları parçalayabileceğini inceledil-
er ve öngördükleri sonucu elde ettiler: Enzimin 137'nci amino asiti glisinden aspartik
asite dönüşmüş, bu da GGT diziliminin GAT'ye dönüşmesiyle olmuştu [4]- Ve bu
değişinim bu enzime kendini etkisizleştiren zehiri parçalama özelliği kazandırmıştı.
Yani tek bir bazın değişimi bu sinekleri ölümden kurtarmıştı.
Sajlıklı
taşıyıcı baba
sıtmaya
dirençli
Sağhklı
taşıyıcı anne
sıtmaya
dirençli
Saj|lıklı
4/1 ihtimal
Sagiıklı laşıyıcı
sıtmaya dirençli
4/2 ihtimal
Şekil 2. Akdeniz kansızlığı geninin iki
kopyasını taşıyan bireyler (kırmızı) bu
hastalığa yakalanırken, tek kopyasını
taşıyan bireyler (mor) Akdeniz kan-
sızlıflına yakalanmadan sıtma hastalığı-
na karşı direnç kazanırlar.
(VVikipedia'dan Türkçeleştirildi.)
ZEHlRE DİRENÇ KAZANAN SİNEKLER:
örneğimizdeki çalışmada ise Lucilia cuprina türü sineklerin zehire (VVikipedia'dan Türkçeleştirildi.)
İNSANLARDA SITMA DİRENCİ:
Dördüncü ve son örneğimiz, insanlarda Akdeniz
kansızlığı (talasemi, AK) geninin taşıyıcılarında görülü-
yor. Bir kromozomda belirli bir genin iki kopyası (alel)
bulunur, Akdeniz kansızlığı hastalığı, ilgili genin her i-
ki aleli de değişinik olursa meydana gelir. Bu kişilerde a-
lyuvarlardaki hemoglobin molckülü görevini yerine ge-
tiremez. Bir değişinik, bir normal alel taşıyan bireyler ise
AK'ye yakalanmadıkları gibi, sıtma hastalığına karşı baş-
ka iasanlarda göriilmeyen bir direnç kazanırlar (Şekil 2).
Peki bu direnç nasıl oluşur? Bazı uzmanlar, AK geni-
ni taşıyan bireylerde sıtma mikrobunun ya daha az çoğal-
ma fırsatı bulduğunu ya da içinde yuvalandıkları arızalı
alyuvarların dalakta parçalanmasıyla öldürüldüklerini
düşünüyorlar. Bunun nasıl olduğuna henüz kesin bir açık-
lama getirilmemiş olsa bile, bu değişinimin yararlı et-
kisi ortada: Sıtmanın çok görüldüğü bölgelerdeki AK o-
ranının, sıtmanın görülmediği bölgelere göre yülcsek
olduğu biliniyor. Belli ki sıtmaya yakalanmaktan koruyan
bir gen, belirli şartlarda zararlı olmasına rağmen, sıtma
karşısında yarar sağladığı için o canlıda barınabiliyor [5]. Dolayısıyla belirli şartlar
altında zararlı olan bir değişinim, başka şartlar altında yararlı olabilir.
SONUÇ: Yararlı degisjmlerdoğada mevcuttur. Bunun için
elimizde hem kontrollü laboratuvar deneylerinden, hem
doğadaki hayvanlann kalıtımsal incelemesinden, hem de in-
sanlara ait klinik verilerden gelen deliller var. Değişinimlerin
etkisiz olabileceğini, bir değişinimin bir canlıya etkisinin,
öncelikle proteinleri nasıl değiştirdiğine, hangi proteinleri
değiştirdiğine ve çevresel şartlara bağlı olduğunu da biliyoruz
14]- Bu değişkenlere göre canlının çevreye uyumunu arttıran
değişinimler, kendileri de dahil olmak üzere o canlının genlerinin
yayılmasını sağlarlar. Nesiller boyunca bu şekilde biriken
yararlı değişinimler, çevrelerine daha uyumlu canlıların evri-
mini sağlamıştır ve sağlamaktadır.
Notlar ve kaynaklar
|1] niınınr vd, 2008. PNAS 105:7899. [21 Linnen vd, 2009. Sciencc
525:1095. [3] Neıvcomb vd, 1997. I'NAS 94:7864- [4) Degijinimleritı
moleküler tcmellerinin ve crkilerinin ;ı<,ıkbım;Lsı ve nenrçletiltni} k;ıyn;ık(,;ı ic,in
bilinı^uncesi.ttr^sirfsini ziynret ediniz. liu sitede yorumlarınızı dii bırakitbilirsiniz.
|5| Srielım, 2006. Peduıtrics 117:184 (6| Eleşririlcri ii,in W. Bihl Kernıan'a ve
Şekil I i(,in l>. CJathcrinc Linncn'r tcjckkür oderim.
Şekil3. (1) DNA'nın çrftsarmalyapısı. Bu yapı-