24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çiçek,‘BaşsavcıCihaner’iaramadım’diyemedi CMYB C M Y B 19 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hesaplaşma... Bugün Türkiye’de yaşananlar neyin hesaplaşmasıdır? Artık açık açık söylemeye başladılar: “Bu, yeni bir devlet eski devlet kavgasıdır... Kavganın nedeni Ergenekon’un ortaya çıkmasından ötürüdür. Bu yüzden yargıya gece baskını yapılmıştır.” Önce Başsavcı İlhan Cihaner’in 11 yıl önce Şırnak’ın İdil ilçesinde görev yaptığı sırada, faili meçhul cinayetlerin üzerine gittiğini anımsatayım. 1998 yılında İdil Cumhuriyet Savcısı olan Cihaner, kimi faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmiş, Binbaşı Cem Ersever ve Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan’ın adına dosyada yer vermiştir. Savcı Cihaner hazırladığı iddianameyi 8 Ocak 1999’da dönemin DGM Başsavcılığı’na göndermiştir. Şimdi iddianameden bir bölüm aktarıyorum: “... Kapsamı ve işledikleri suçlar tüm ülke geneline yayılan ve kamu görevlileri, itirafçılar, koruculardan oluşan bir çetenin soruşturma konusu suçu işlediği, bu çetenin önceleri terörle-teröristlerle mücadele amacıyla kurulduğu, teröre destek veren şahısların yasal yöntemler kullanılmadan cezalandırılmasını yöntem olarak benimsedikleri, daha sonraları başka saiklerle adam öldürme-kaçırma, çek senet tahsilatı, bombalama, tehdit vs. suçları işledikleri iddiaları...” O tarihte AKP diye bir parti yoktu... Bugün AKP’li olanlar Necmettin Erbakan’ın “Milli Görüşü”ndeydiler. Ortada Ergenekon filan da yoktu! Yürekli bir savcı Güneydoğu’nun İdil ilçesinde “silahlı bir çete oluşturup birden fazla kişiyi öldürenlerin” üzerine gidip soruşturma açmış ve iddianame hazırlamıştı. O yürekli savcı 2010 Türkiye’sinde Ergenekon’dan gözaltına alınıp tutuklanıyor. Tarikatçı, dinci ve yandaş medya 12 yıl önce devlet içinde örgütlü silahlı gücün, çetelerin, çek senet tahsilatı yapanların yüreklice üzerine gittiğini unuttular. Savcı Cihaner’e şimdi saldırıya geçip yazılar döşeniyorlar: “Ergenekoncu savcıya HSYK koruması!” Türkiye’nin laik, demokratik, hukuk devletinin altının oyulduğunu, cemaatlerin başta yargı olmak üzere devletin duyarlı kurumlarında örgütlendiklerini yıllardır yazıyorum. Bu, bir hesaplaşma! Kiminle? Laik, demokratik, hukuk cumhuriyetiyle! Kavga ya da hesaplaşma; Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’te kurduğu laik, demokratik cumhuriyetle cemaatler arasındadır. Daha önce değindim ama yineleyeyim: Başsavcı Cihaner 2 Kasım 2007 yılında İsmailağa cemaati ve Fethullahçılar hakkında soruşturma açmasaydı bugün tutuklanır mıydı? Düzmece ihbar mektupları var ortada! Tüm bunlar olurken Albay Dursun Çiçek’in 2009 yılında hazırladığı savlanan “irticayla mücadele eylem planı”yla ilişkilendirilen Başsavcı Cihaner, arkadaşımız İlhan Taşcı’ya ne diyordu: “Ben soruşturmayı 2007 yılında başlattım!” Olay bu denli açık... Ankara’da TEKEL işçilerinin eylemi sürüyor... İşsizlik artıyor... Yoksulluk kol geziyor... Bakın gündem nasıl değiştirildi? Deniz Baykal’ın dün söylediği gibi, yandaş medya yetmedi yandaş yargı yaratılmak isteniyor. Türkiye’de aklı başında herkes demokrasinin ve özgürlüklerin genişletilmesini istiyor... Ortada bir suç varsa, suç kuşkusu bulunuyorsa, elbet yargı bunun hesabını soracak, hukukun gereği yapılacaktır. İmzasız ihbar mektupları, insanların aylarca tutuklu kalması, bu insanların mahkemelerde süründürülmesi. Türkiye’de Atatürkçü, yurtsever olmak, laik, demokratik cumhuriyeti savunmak suç öğesi gibi gösteriliyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu “evrak memurluğu” sanan bir düşünce Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesine, yargı güvencesine inanır mı? Toplumda bir kaygı var! Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu “hiçe” sayanlara bir gün herkes gibi hukuk gerekli olacak! İnsanları isimsiz ve imzasız mektuplarla, deli saçması ihbar mektuplarıyla yaftalayanların apaçık görülen komploları çok yakında ortaya çıkacaktır. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Yüksek yargõ mensuplarõnõ bürokrat olarak nitelendirdi, taraf tutmak ve siyaset yapmakla suçladõ Arõnç tõrmandõrõyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç, AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Haluk İpek ile düzenlediği basõn toplantõ- sõnda, HSYK’nin kararõnõ sert bir şekilde eleştirdi. Demokrasi, millet iradesi ve ana- yasal sisteme yargõ bürokrasisi tara- fõndan ağõr bir darbe vurulduğunu ile- ri süren Arõnç, HSYK’nin yetkisini aşarak hukuk ve demokrasi yaşamõ- nõ altüst edecek bir karar aldõğõnõ sa- vundu. Bunun kabul edilemez bir hu- kuksuzluk, özgürlük ve adalet anla- yõşõna vurulmuş bir darbe olduğunu kaydeden Arõnç, kararla hukuk mü- cadelesini engellemeye çalõşanlara adeta destek verdiğini söyledi. Şem- dinli davasõnõ anõmsatan Arõnç, şim- di yeni bir hukuk tahribatõyla karşõ karşõya olunduğunu ileri sürdü. Yar- gõ bürokrasisinin sorumsuz davra- nõşlarõ nedeniyle millete yeni bedel- ler ödetilmesine izin vermeyecekle- rini savunan Arõnç, milletin temsil ma- kamõna yönelik hazõmsõzlõk ve ta- hammülsüzlüğün hiç bu kadar kendini belli etmediğini belirtti. Siyaset yapmak isteyen yargõ men- suplarõ varsa önce tarafsõz ve adil ol- duklarõnõ temsil eden cüppelerini çõ- karmalarõ gerektiğini kaydeden Arõnç, “Hem taraf tutup, hem adil olma- yan karar alıp hem de siyaset ya- parken o cüppe giyilemez. Adeta si- yaset yapan yargı kurumları ken- di saygınlıklarını zedelemiştir” di- ye konuştu. Siyasi beyanlarda bulunmak, taraf tutmak, ihsasõ reyde bulunmanõn hu- kukçular için kõrmõzõ çizgiler oldu- ğunu belirten Arõnç, “Maalesef bu kırmızı çizgiler aşılmış, anayasa ve yasalar açıkça ihlal edilmiştir” dedi. CHP’nin Habur süreciyle ilgi- li gensoru önergesini verdiği gün Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ Ab- durrahman Yalçınkaya’nõn öner- geyi destekler mahiyette açõklama yapmasõnõn yargõnõn tarafsõzlõğõna gölge düşürdüğünü savunan Arõnç, “Milletin seçilmiş temsilcileriyle ve milli iradenin tecellisiyle iktidara gelen bir hükümetin bakanlarıyla istihza etmek, had bildirmeye kalk- mak hiçbir bürokratın hakkı ve haddi değildir. Bu ülkenin kutlu yü- rüyüşü asla ve asla durdurulamaz. Türkiye bir yargıçlar devleti değil, demokratik bir hukuk devletidir” diye konuştu. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Arõnç, yargõ reformuyla ilgili bir ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, halen tutuklu bulunan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’i cemaat soruşturmasõ için aramasõ konusunda kaça- mak yanõtlar verdi. İnsan Haklarõ Kurumu Kanun Tasarõsõ’nõn TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi sõ- rasõnda CHP Mersin Milletveki- li İsa Gök’ün konuya ilişkin so- rusunu yanõtlayan Çiçek, görül- mekte olan davayla ilgili hiç ko- nuşmadõğõnõ belirtti. Dosyanõn henüz hazõrlõk saf- hasõnda olduğunu belirten Çiçek, “Bu iddialar ne kadar doğru? Sabredilirse ortaya çıkacak- tır. Bugüne kadar gündemde- ki konu ile ilgili bir tek cümle bir yerde açıklamada bulun- madım” diye konuştu. Dosyanõn içeriğine dair bilgi- sinin olmadõğõnõ savuan Çiçek, “Diyen neden, ne demiş, doğ- ru mu, ne kadar doğru? Bu so- ruların cevabını hep beraber göreceğiz. Benim yargıya say- gımın gereği budur. Bir tek cümle dahi benim bu olayı ka- bul ettiğime dair hiçbir yerde görülemez. Geriye dönük her- kes konuştu. Herhangi bir da- va söz konusu olduğunda yar- gılamaya gerek yok. Daha ilk günden ya insanları mahkûm ettiriyoruz, ya beraat ettiriyo- ruz. Bu çok doğru değil” dedi. anayasa değişikliği yapõlõp yapõlma- yacağõna ilişkin bir soru üzerine, uy- gun bir zemin ve zaman bulunabilir- se anayasa değişikliğini her şart al- tõnda yapmayõ düşündüklerini, ancak bugün bu noktada verilmiş bir karar- larõnõn olmadõğõnõ söyledi. Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İl- han Cihaner’in İsmailağa cematine yönelik soruşturma nedeniyle tutuk- landõğõ yönündeki yorumlarõn anõm- satõlmasõ üzerine Arõnç, Cihaner’in ta- rikatlarõ soruşturduğu için değil Er- genekon örgütü üyesi olmak suçla- masõyla tutuklandõğõnõ ileri sürdü. Arõnç, medyada yer alan Cihaner’in kõzõnõn çizgi film CD’lerinin bile alõndõğõ yönündeki haberleri ise “işin içine gözyaşı koymak için yapılan bir mizansen” olarak nitelendirdi. HSYK’nin savcõ ve hâkimlerin yetkilerini yeterli sebepler varsa ala- bileceğini belirten Arõnç, “Ey HSYK’nin saygıdeğer 5 üyesi, han- gi bilgi ve belgelere dayanarak yetkileri kaldırdınız” diye sordu. Arõnç, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’in Adalet Bakanlõğõ döne- minde Cihaner’i telefonla arayarak baskõ yaptõğõnõn anõmsatõlmasõ üze- rine, bir Adalet Bakanõ’nõn Türki- ye’nin bütün savcõlarõyla her zaman görüşebileceğini söyledi. Arõnç, Ci- haner’in Çiçek’in kendisini arama- sõndan 1-2 ay sonra bazõ şeyler dü- şünerek söz konusu görüşmeyi tuta- nak şeklinde düzenlediğini, ancak bunun delil olamayacağõnõ söyledi. HSYK’nin kararõ verdiği toplantõ- ya Adalet Bakanlõğõ müsteşarõnõn da katõldõğõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Arõnç, gündemde olmamasõna karşõn toplantõda bu kararõn alõndõğõnõ, müs- teşarõn toplantõdan ayrõlmasõna karşõn kararõn engellenemediğini söyledi. Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, HSYK kararõnõ “kabul edilemez bir hukuksuzluk, millet iradesine ağõr bir darbe, demokrasi ayõbõ, milletin temsil makamõna hazõmsõzlõk” olarak nitelendirdi. AKP gerilimden oy kapma peşinde ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Erzurum özel yetkili savcõlarõnõn yetkilerinin kal- dõrõlmasõna ilişkin kararõ üzerine sert açõklamalar yapan AKP yöne- timi, bu söylemini daha da sertleş- tirecek. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ve Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arınç’õn ardõndan Başbakan Tayyip Erdoğan’õn da bir açõklama yapmasõ bekleniyor. Erdoğan, HSYK’nin kararõ üze- rine önceki gün bazõ bakanlar ve par- ti yöneticileriyle yaptõğõ toplantõda nasõl bir yol izleneceğini masaya ya- tõrdõ. Toplantõda, Adalet Bakanõ Er- gin’in ardõndan hükümeti temsilen Arõnç’õn açõklama yapmasõ benim- sendi. Arõnç, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda HSYK’yi sert bir dil- le eleştirerek siyaset yapmakla suç- ladõ. AKP kulislerinde, HSYK’nin kararõ Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn 27 Nisan’daki e-bildirisi sürecine benzetilirken, bu aşamada geri adõm atõlmamasõ, atõlmasõ durumunda partinin kaybedeceği yorumlarõ ya- põlõyor. Erdoğan’õn da önümüzdeki günlerde konuyla ilgili açõklama yapmasõ bekleniyor. AKP, gelişmelere göre Anayasa Mahkemesi, Yargõtay, HSYK ve Danõştay’õn yapõsõnõ değiştiren bir anayasa değişikliği paketini günde- me getirecek. Bu konuda henüz bir karar alõnmazken, yargõ organlarõnõn tutumuna göre paketin getirilip ge- tirilmeyeceğinin netleştirileceği di- le getirildi. Parti içinde fire olasõlõ- ğõ nedeniyle halkoylamasõna sunu- lacak bir anayasa paketi için sayõnõn yeterli olmayacağõ, bu süreçte BDP’den destek alõnabileceği kay- dediliyor. AKP’nin “anayasa de- ğişikliği yaparız” söyleminin, yar- gõ kurumlarõna tehdit niteliğinde kalabileceği de ifade ediliyor. AKP, HSYK’nin kararõna tepki göstermekle birlikte bu süreci par- tiye oy kazandõrma stratejisine dö- nüştürmek de istiyor. Genelkur- may Başkanlõğõ’nõn 27 Nisan’da ya- yõmladõğõ e-bildirinin 22 Temmuz seçimlerinde partinin yüzde 47 oy almasõnda en büyük etken olduğu- nu dile getiren AKP’liler, bu süreçte “Hükümet, demokrasi mücadelesi veriyor, çetelerin üzerine gidi- yor. Ama yargı kurumları hükü- metin önüne sürekli engel çıka- rıyor” söylemi kullanõlarak oy kay- bõnõ azaltõp yeniden yükselişe geç- meyi hedefliyor. Yargõtay Cum- huriyet Başsavcõsõ’nõn AKP hak- kõnda yeni bir kapatma davasõ aça- cağõ iddiasõ da değerlendirilirken bu aşamada erken seçim kararõ alõna- bileceği konuşuluyor. AKP kulis- lerinde, “Böyle bir dava açılırsa hemen erken seçime gidilebilir” görüşü dile getiriliyor. AKP’nin böyle bir süreci de diğer seçimler- de olduğu gibi mağduriyet politi- kasõna oturtacağõ konuşuluyor. Gül ile AKP’nin çözümü yine aynõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, yargõda yaşanan tartõşmalarõn üzüntü verici olduğunu söyledi. Gül, Türkiye’nin bu kõsõrdöngüden hõzla çõkmasõ için yargõ reformu yapmasõ gerektiğini belirtti. Gül, Türkiye’ye resmi ziyaret- te bulunan Tanzanya Cumhur- başkanõ Jakaya Mrisho Kikwe- te ile görüşmelerinin ardõndan düzenlenen ortak basõn toplantõ- sõnda gündeme ilişkin sorularõ da yanõtladõ. Gül, bir gazetecinin “Yargı alanında yaşanan tar- tışmalardan rahatsız mısınız” sorusu üzerine şöyle konuştu: “Bu bir fasit dairedir aslında, kı- sır bir döngüdür. Bundan Tür- kiye’nin süratli bir şekilde çık- ması gerekir. Yapılması gereken şey gayet açıktır; çok süratli bir yargı reformu yapmak ge- rekir. Ama yargı reformu ya- pılırken bu çıkmaz sokak ya da kısırdöngü daha çok derin- leştirici bir şekilde olmamalıdır” Cumhurbaşkanõ Gül, bu kap- samda çalõşma yapõlõrken Avrupa Birliği standartlarõna göre hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Şahin: Reform gerekli Gazetecilerin sorularõnõ yanõt- layan TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin de son tartõşmalardan dolayõ “üzüntü duyduğunu” söy- ledi. Şahin, “Herkesi sağduyu- lu davranmaya davet ediyo- rum. Açıklamalar, halkımızın yargıya olan güvenini daha da sarsmamalıdır. Türkiye’de yar- gıyı daha da güçlendirmek, hu- kukun üstünlüğüyle ilgili yaşa- dığımız bazı sıkıntıları da aşa- bilmek için mutlaka bir yargı re- formunu gerçekleştirmek du- rumundayız” diye konuştu. Abdullah Gül, dün Tanzanya Cumhurbaşkanı Jakaya Mris- ho Kikwete’i kabul etti. (AA) KAPATMA DAVASI AÇILIRSAERKENSEÇİME GİDİLMESİ DÜŞÜNÜLÜYOR Kuzu: Yeni dava için zemin hazõrlanõyor Haber Merkezi - AKP İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Burhan Kuzu, AKP’ye yeni bir kapatma davasõ için ha- zõrlõk yapõldõğõnõ öne sürdü. NTV’nin gündeme ilişkin sorularõnõ yanõtlayan Kuzu, yaşanan olay- larõn hiçbir yerinde hükümetin olmadõğõnõ savun- du. Hükümetin anayasa değişikliğini ve yargõ re- formunu gündeme getirdiği her fõrsatta yargõnõn “balyoz” gibi bildiriler yayõmlayarak siyaset yap- tõğõnõ savunan Kuzu, şöyle konuştu: “Yargı siya- sete bulaşmış vaziyette, zaten uzak değildi... Yargı siyasi partilerden oluşan bir grup gibi hareket ediyor. Bundan önce bir kapatma da- vası açıldı. Laiklik ilkesiyle alakalı olarak. On- dan zar zor selamete çıktık. Şimdi hukuk dev- letiyle alakalı sorunlar diye yeni bir kapatma davasının zemini hazırlanıyor... Bu olur mu ol- maz mı olursa Türk toplumu nasıl tepki göste- rir, sandığa nasıl yansır orasını bilemem.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear