24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 19 ŞUBAT 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr GONCA ÖZMEN - İlk kitabın ‘Gözlerim Sõğmõyor Yü- züme’nin 1988’de Adam Yayınları’nca basımından bu yana 22 yıl geçti. Kita- bın bu ay içinde Sel Yayıncılık tarafın- dan yeniden okurla buluşturulması, küçük İskender şiirinin değerlendiril- mesi için yeni bir olanak daha sağladı. O günden bugünlere, sanat/şiir anlayı- şında ne gibi değişmeler oldu? O kitaptaki şiirler 18-20 yaşlarõ arasõnda ya- zõldõ; her şeyden önce dönemin faşizm uzan- tõlarõnõn içinde şekillenmiş, tüm argümanõnõ düşüncenin erozyona uğratõldõğõ, görsel ola- nõn dehşetine kapõldõğõmõz, deneyimlerimizi dõşõmõzdaki hayattan süzdüğümüz bir durakta. İzlemekle ilgiliydi. İzlenilenlerle o güne ka- dar umut ettiklerinizin taban tabana zõtlõğõ ve kaybettiğini hissetmenin lüzumsuz çaresizliği, dayatõlan karşõ çõkõşlarõ da beraberinde geti- riyordu. Bu da sonuçta, sistemin şiirdeki ret yansõmasõ olacaktõ. İroni ve kakafoniyi yoğun imgeyle buluşturmak, göndermelerle şiir ta- rihimizi sõcak tutmak daha doğruydu. Elbet- te, bilinçli bir yöntem değildi, ancak yadsõ- mak yerine akla uygun hale getirmeyi ken- dime yakõştõrdõm. 22 yõl sonra o bakõş açõ- sõndan yalnõzca teknik olarak uzaklaştõm; çün- kü ilgimi çeken ve yazmak istediklerim artõk ne alaysõlamayõ ne de savunma mekanizma- larõnõ kabulleniyor. Şimdi daha açõk ve sert olmak şart. - Popülere karşı olmakla birlikte popü- ler olabilmeni, kitaplarının birçok baskı ya- pıp çok satmasını ve şiire yeni başlayan- larca en çok taklit edilen şairlerden biri ol- manı nelere bağlıyorsun? Sahici ve samimi olmaya bağlõyorum; sahtekâr iyiliğin yüzüne gerçeği çarpma kavgasõnda yalnõz olmamaya bağlõyorum. Baygõnlõk veren kavramlardan, duygular- dan sõyrõlmõş bir şiir peşinde koşmaya bağ- lõyorum. Güzelin ne olduğunu yeniden sor- gulamaya bağlõyorum. Bu kadar düğüm ba- şõmõza sorun açmazsa tabii... - Edebi akımlar ya da bazı kuşaklar ya- nında, kimi şairlerin de bireysel çıkışlarıyla şiire yenilikler getirdiklerini ve şiirde kı- rılmalar yaratabildiklerini görüyoruz. Sen de bu şairlerden biri olarak şiirde “yeni- lik”ten ne anlıyorsun? Yenilik, cesaret ve başõna buyrukluktur di- yebilirim; şiire eklenmiş, kendine has bir res- mi disiplin varsa, ki her zaman vardõr, için- den geldiği gibi yazmak, yazdõğõnõzõn daha önceden size ezberletilmemiş olduğunu bil- mek ve karakterinizi, edanõzõ bu ürünlerden ayrõ düşünememek, sanõrõm, yenilikten an- ladõğõm bu. Hayat zaten gözü pek olanõ sever. - Şiirlerindeki politik göndermeleri ve yer yer pornografik sayılabile- cek erotik öğeyi dikkate alarak soruyorum. Poli- tika, din, ahlak, cinsellik konularındaki toplum- sal, hukuksal sınırlama- lar, iktidar ve otoritenin oluşturduğu günah, kötü, suç ve yasaklarla sansür ve sanatsal özgürlük kar- şısındaki düşüncelerin nelerdir? Bu düzendeki otoritelerce ekonomik, politik alandaki ahlak- sızlıkların görmezden gelinerek, ahlakın dinsel ve cinsel ahlaka indirgenmesine ne diyorsun? Hacime ihtiyaç duyan bir toplum değiliz; asõl neden bu. Dikine ya da yatay düşünüp de- rinliği hiçleyen bir kalabalõğõz. Tutucuyuz, milliyetçilikle õrkçõlõğõ aynõ potada eritebileniz, kibirli ve alõnganõz, dindarõz, militarizmi se- viyoruz, ataerkiliz. Böyle bir toplumda mo- dern şiir peşine düşmek zaten başlõ başõna bir risk; elindekiyle yetinmesi öğretilmiş insan- lara farklõ bir şey sunmak baştan dõşlanma- yõ getirir. Hele edebiyat içeri- sinde de çõkar ilişkilerine daya- nan bir lobileşme, gruplaşma, kollama anlayõşõ hâkimse han- gi otoriteden, hangi iktidardan konuşacağõz?! Nasõl derin dev- letten söz ediyorsak edebiyatta da gladio olduğunu atlamamak gerek. Kontrolü kaybetmemek için bu tür indirgemelere, yok saymalara kalkõşmalarõ da işin kuralõ. Siz buna nasõl bir tepki verebiliyorsunuz; bağõmsõz ede- biyatçõnõn sorunu, sorusu budur. - Hakkında ileri sürülen ay- kırı şair olmak, sivrilik, mar- jinallik, pervasızlık, hırçınlık gibi nitele- melerle ilgili olarak neler söylemek ister- sin? Sõraladõklarõndan hiçbiriyle aslõnda öz- deşleşemem; hele hele ‘marjinal’ yaftasõn- dan kurtulmaya çalõşõyorum yõllardõr. Sivri, hõrçõn olmam yaşadõğõm topraklarda yanlõşa -bazen- tek başõma direnmemden kaynakla- nõyor; pervasõzlõğa gelince, sorumluluklarõ- mõn farkõndayõm, o nedenle bireysel haya- tõmda İskender’in bedenine ve ruhuna per- vasõzca davrandõğõmõ kabul edebilirim. ‘Hayat, gözü pek olanı sever’ 22 yõl önce yazdõğõ ilk şiir kitabõ yeniden yayõmlanan küçük İskender, tüm bir şiir serüvenini anlattõ... küçük İskender’in 1988’de basõlan ilk şiir kitabõ ‘Gözlerim Sõğmõyor Yüzüme’ yeniden yayõmlandõ. küçük İskender, Gonca Özmen’e, şiir anlayõşõndaki değişimleri, yenilikten ne anladõğõnõ, sansür ve sanatsal özgürlük konusunda ne düşündüğünü anlattõ. Kültür Servisi - Yapõ Kredi Vedat Ne- dim Tör Müzesi, “Anadolu Uygarlıkları Sergi Dizisi”nin bir devamõ olarak “Lid- yalılar ve Dünyaları” adlõ sergiye ev sa- hipliği yapõyor. 15 Mayõs’a dek görü- lebilecek serginin danõşmanlõğõnõ Sardes Kazõ Başkanõ Prof. Dr. Nicholas Cahill ve 50 yõldan faz- la kazõ başkanlõğõ yapmõş olan Prof. Dr. Crawford H.Greene- walt yaptõ. Hazõrlõk çalõşmalarõ Şennur Şentürk tarafõndan yü- rütülen serginin tasarõmõ Sadık Karamustafa’ya ait. Sergide başta Manisa Müzesi olmak üzere Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İs- tanbul Arkeoloji Müzeleri, İzmir Arkeoloji Müzesi, Efes, Ödemiş, Milet ve Gordion Müzeleri ile Vehbi Koç Vakfõ Sadberk Hanõm Müzesi’nden gelen toplam 245 eser var. Dün düzenlenen basõn top- lantõsõnda konuşan Cahill Lid- yalõlarõn modern tarih olarak de- ğerlendirebileceğimiz dönemin doğumunda yaşamõş olmalarõ nedeniyle diğer kültürlerden farklõ olduklarõnõ vurgulayarak “Bu serginin de gösterdiği gi- bi Lidya çömlekçiliği, heykelciliği ve di- ğer sanatları Yunan sanat eserleriyle benzerlik taşımakta. Buna karşın başka yönlerden oldukça Anadolulu sayılabi- lirler. Lidyalıların kendileri tara- fından yazılmış bir tarihi bulun- mamakta, ancak sergideki ob- jeler Lidyalılara bağımsız bir gözle bakarak kendi şartla- rıyla tanımamızı da sağlıyor” dedi. Lidya Krallõğõ’nõn baş- kenti olan Sardes’te ilk yerle- şimler M.Ö. 5000’e tarihleniyor. Arkeolojik kazõlarda Neolitik, Tunç Çağõ ve Demirçağ’õn izlerine rast- lanmakla birlikte Lidyalõlar, en parlak dönemlerini M.Ö. 680- 547 yõllarõ arasõnda yaşadõlar. Bozdağ eteklerinde, Ege sahi- linden Anadolu’ya uzanan ana yollarõn üzerinde, stratejik bir noktada yer alan Sardes, Gediz Nehri’nin iyi sulanan ovasõna ve Marmara Gölü’ne bakõyor. En erken Yunan kaynaklarõ Lidya Kralõ’nõ “altın zengini” olarak anlatmõş ve “altın”, Sardes ve genel olarak bölge için kullanõlan yaygõn bir sõfat haline gelmiştir. LONDRA (AA) - “Three Percent” adlõ New York’taki Rochester Üniversitesi’ne bağlõ bir ulus- lararasõ edebiyat internet sitesinin 2007 yõlõndan bu ya- na verdiği “İngilizce En İyi Çeviri Ödülü”nün bu yõl- ki 25 adayõndan 15’i önceki gün elendi. Nobel ödül- lü yazar Orhan Pamuk’un İngilizce’ye çevrilen son romanõ “Masumiyet Müzesi” de adaylar arasõnda ilk 10’a kalamadõ. 23 farklõ ülkeden, 17 farklõ dilde ya- zõlan eserler arasõndan geriye kalan 10 aday, “kitabın orijinalliği ve çevirisi” dikkate alõnarak belirleniyor. Geçen yõl ödülü Imre Goldstein tarafõndan Macarcadan İngilizceye çevrilen Attila Bartis’in “Tranquility” ki- tabõ almõştõ. Bartis’in kitabõ “Sessizlik” adõyla Türk- çeye de çevrilmişti. Bu yõl, “İngilizce En İyi Çeviri Ödülü”nü alacak roman, 10 Mart’ta açõklanacak. 10 roman adayõ, yazar ve İngilizce çevirmenleri ise şöy- le: “Ghosts”-Cesar Aira, (Chris Andrews); “The Twin”-Gerbrand Bakker (David Colmer), “Anony- mous Celebrity”- Ignacio de Loyola Brandao (Nel- son Vieira), “Wonder”- Hugo Claus (Michael Henry Heim), “The Weather Fifteen Years Ago”- Wolf Ha- as, (Stephanie Gilardi ve Thomas S Hansen), “The Confessions of Noa Weber”- Gail Hareven (Dalya Bilu), “The Discoverer”- Jan Kjaerstad (Barbara Ha- veland), “Memories of the Future”- Sigizmund Krzhizhanovsky (Joanne Turnbull), “Rex”- Jose Ma- nuel Prieto (Esther Allen), “The Tanners”- Robert Walser (Susan Bernofsky). ‘İNGİLİZCE EN İYİ ÇEVİRİ ÖDÜLÜ’ ADAYLARI ‘MasumiyetMüzesi’ilk10’dayok Sergi 15 Mayıs’a kadar Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde ‘LidyalõlarveDünyalarõ’ Aslan biçimli bronz kandil. Lidyalılar sikkenin mucitleri olarak biliniyorlar. (M.Ö 610 - 560, Ankara Anadolu Medeni- yetleri Müzesi) Kültür Servisi - Yönetmen Reha Erdem “Kosmos” adlõ filmini önce- ki gün 60. Berlin Film Festivali’nde tanõttõ. Oyuncular Türkü Turan ve Sermet Yeşil ile filmin yapõmcõsõ Erol Atay’õn katõldõğõ basõn toplan- tõsõnda Erdem, filmin Türkiye’nin doğusunda Kars’ta çekildiğini be- lirterek “Burası, coğrafi ve tarih- sel anlamdaki zenginliği ve hiçbir zamana ait olmaması nedeniyle seçildi” dedi. Film için oluşturdu- ğu malzememin Kars’ta bulundu- ğunu ve orada bir “kosmos at- mosferi” yaratmaya çalõştõklarõnõ ifade eden Erdem, filmdeki Kosmos karakterini değerlendirerek dünyada karşõlõklõ ilişki kurma tarzõnõn çok in- sani bir düzeyde olmadõğõnõ, ilişkile- rin hep kazanmak ya da kaybetmek üzerine kurulu olduğunu, ancak “Kos- mos” karakterinin insanlara daha fark- lõ yaklaştõğõnda iletişimsizliğe düştü- ğünü, bunun da trajik bir durum ol- duğunu belirtti. İlk ‘Altın Ayı’ İsveç’e BERLİN (AA) - 60. Berlin Film Festivali “Berlinale” çerçevesinde, en büyük ödül olan “Altõn Ayõ” ödülü kõsa metrajlõ film dalõnda İsveç’ten bir yapõm olan “Haendelse Vid Bank” adlõ filme verildi. Jüri, rejisör Ruben Östlund’un filminde 96 oyuncunun bir banka soygunu girişimini “mükemmel diyaloglarla oynadõğõ ve insanlõğõ mizahi bir şekilde sergilediği” için filmin ödüle değer görüldüğünü açõkladõ. Aynõ dalda “Gümüş Ayõ” ödülü de Shai Miedzinski’nin “Hayerida” adlõ İsrail yapõmõ filme değer görüldü. Film, bir ailenin ölen oğlu için üzüntüsünü ve çölde uygun bir mezar taşõ aramasõnõ konu ediyor. Berlin’de ‘Kosmos’ atmosferi Yazarõmõzõn rahatsõzlõğõ nedeniyle bu haftaki yazõsõnõ ya- yõmlayamõ- yoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear