25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
11 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ESİNTİLER ZEYNEP ORAL İlhan Arsel Akademisyen, öğretim görevlisi ve yazar Prof. İlhan Arsel, uzun süredir yaşadığı ABD’de yaşamını yitirdi… Cumhuriyet haberi böyle verdi. Kimi gazeteler haberi hiç vermedi. Kimi ise küfür kıyamet giriştiler… Sen misin İslamı eleştiren, işte cezasını buldu öldü, demeye getirdiler. Oysa Prof. Arsel ben ölmeyeceğim falan dememişti. Sadece İslama eleştirel bakan eserler vermişti. Üstelik bu kitaplarını yazdıktan hemen sonra başına taş düşüp, kazaya kurban gidip de ölmemişti. 90 yaşına dek, çalışmalarını sürdürüp eceliyle ölmüştü. Dikkat: “Eceliyle ölmesi”… Elbet, Türkiye’yi terk edip ABD’ye yerleşmesiyle mümkün oldu. Yoksa “hoşgörülü” diye geçinen ülkemizde ve dinimizde, İslama eleştirel bakışa yer verenlerin, tartışma açanların akıbeti malum… İlhan Arsel’in yalnız İslama değil tüm dinlere eleştirel yaklaşımını anlatmaya çalışmayın boşuna… ‘Tehlikeliydi’, çünkü… Tüm dinlerin, bir kez örgütlenmeye başladılar mı, ilk iş kadına cephe aldıklarını kavramaya başlamam 70’lerdeydi. Sadece tek tanrılı dinler için değil, Budizmden Taoizme, Şamanizme tümü için geçerliydi bu… Yıllar sonra İlhan Arsel’in “Şeriat ve Kadın” kitabını okuduğumda, öteki kitaplarını da okumak isteyecektim. (En çok yararlandıklarım: “Aydın ve Aydın”, “Arap Milliyetciliği ve Türkler”) Ama bu arada onun neden ülkemizdeki kimi fanatikler tarafından “tehlikeli”, “çok tehlikeli”, “korkunç tehlikeli” diye nitelendirildiğini de anlayacaktım. İlhan Arsel, herkesin, ama herkesin anlayabileceği bir dille ve bir biçemle yazıyordu. İşte asıl büyük tehlike buydu. Çağrışımlar “Şeriat ve Kadın” yayımlandığında (1988) bu kitap üzerine bir yazı yazmıştım. Ancak, korkmuş olsam gerek (korkmak ayıp değil), okurlarıma bir değil, iki kitap önermişim. Şöyle demişim: “Kadına ilişkin tümceler ikisinde de var. Ancak yorumları çok farklı… ‘Tarafsızlığımı’ belirtmek için ikisini de öneriyorum. Okuyun, tartışın, kendiniz karar verin.” Biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayımladığı, ülkenin her yerine bedava dağıtılan, yayılan “Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi” adlı kitap. (Türkçesini anlayabilirseniz okursunuz!) İkincisi Kaynak Kitaplar’dan çıkan İlhan Arsel’in “Şeriat ve Kadın”ı… Bu yazım üzerine İlhan Arsel’den bir mektup almıştım. “Yapmak istediği tek şeyin tartışmaya açmak olduğunu”, eleştiriden, tartışmadan zarar gelmeyeceğini, her düşünceye saygı gerekliliğini vurgulayan bir mektup… İşte iki gün önce ölüm haberiyle içime dolanlar… Toprağı bol olsun. Tüm yakınlarına, sevdiklerine, okurlarına baş sağlığı diliyorum. Borusan Orkestrası’ndan bir ilk Sevgili okurlar, günlerdir aynı plağı dinliyorum. Sascha Goetzel yönetiminde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın yorumladığı “Respighi, Hindemith, Schmitt” albümü… Bu onların yurtdışında ve yurtiçinde aynı zamanda piyasaya çıkan ilk kayıtları… Heyecan verici bir yolculuğun, bir serüvenin ilk adımı… Doğu tutkunu üç bestecinin “Doğu esintisi” içeren üç eserinden oluşuyor bu kayıt. Respighi’nin “Saba Melikesi Belkıs”, Hindemith’in “Weber’in Teması Üzerine Metamorfozlar” ve Schmitt’in “Salome Trajedisi”… Dinleyin. Sonsuz tat alacaksınız… Hem çok sık rastlanan eserler değil, hem de… Ülkede kavgalar büyürken; “küreselleşme” adı altında dünya daha çok bölünüp, daha çok sınırlanırken; Ortadoğu her zamankinden çok kaynarken; Araplaşma ilerlerken; Doğu - Batı çelişkileri, ilişkileri üzerinde kafa yorarken, bu albümün ruhunuza iyi geldiğini göreceksiniz… zeynep@zeyneporal.com İ stanbul’un kuşatõldõğõ günlerde, fetihten bir buçuk ay önce Osmanlõ’ya geçen; kuşaktan kuşağa şiirlerle, şarkõlarla, sevdalarla ku- cakladõğõmõz “Adalar” için Ataol Behramoğlu di- yor ki; “Kars’taki akşam güneşiyle Büyüka- da’da ‘Principo’dan izlediğim gün batımları ara- sında, benim düşlerimde, kimliğimin derinlik- lerinde bir yakınlık olduğunu duyumsuyo- rum..” (Benim Prens Adalarõm-Heyamola Ya- yõnlarõ) Hemşerim ne güzel anlatmõş... Evliya Çelebi’nin daha 17. yüzyõlda “mamur ve bakımlı” deyip “abı-hayat gibi suyu ve gönül açıcı bağları vardır” diye eklediği; Atatürk’ün “artık Latin harfleriyle okuyup yazacağımız”õ ilan ettiği günün akşamõ o “mutlu” devrimini kut- ladõğõ Adalar, herkesi öylesine sarõp sarmalar ki tarihçi Hammer’in 19. yüzyõlda “Evliya Adala- rı” demesi de işte o eşsiz “insan ve doğa” bu- luşmasõnõn ürünüdür... Kõnalõ, Burgaz, Heybeli, Büyükada ve Kaşõka- dasõ, yerleşme dokularõndaki bu kültür zenginli- ğinden ötürü “tümüyle sit” alanõdõr; 1700 “tescilli” tarihsel mimarlõk örneğinin yanõ sõra 650 kadar da “tescil bekleyen” özgün yapõsõyla, nüfusuna ve bü- yüklüğüne oranla “en fazla kültür mirası”nõ ba- rõndõran ilçemizi oluştururlar. Tavşanadasõ, Sedef, Yassõada ve Sivriada da bu ilçemizin bakir “ada”larõdõr... Adalar, Osmanlõ’nõn o denli “himaye”sindey- di ki 1861’de Beyoğlu ve Kadõköy’den sonra İs- tanbul’un “üçüncü” belediyesiydi. 1867’de “ilçe” olduğunda da “düzenli vapur seferleri” 20 yõldõr yapõlõyordu... Şimdi ise bir ankete göre Adalõlarõn en önemli sorunu “ulaşım”; çünkü 160 yõllõk “vapur” hiz- meti giderek “azaltılıyor”!.. kültür zenginliğiyle bütünleşmiş bir ulaşõm uygarlõğõ, yerini “mo- tor”lara bõrakõyor! Büyükşehir belediyesi yönetiminin bu akõl almaz aymazlõğõna, son günlerdeki “Adalar Müzesi” ha- zõrlõğõnda yaşanan “gerilim” de eklendi. Büyük- şehirin 2005’te Adalar Belediyesi’ne “müze” için verdiği binanõn, şimdi “geri alınmak isten- di”ği söyleniyor! 1890’larda 20’yi bulan okul sayõsõnõn bile bu- gün -birisi “binasız”- 5’e indiğini belirten Bele- diye Başkanõ Dr. Mustafa Farsakoğlu ise her bir m2’sinin özenle imar görmesi gereken ilçesinin, 1956’dan beri “plansız” bõrakõldõğõnõ söylüyor. Düşünün, onca tarihî binaya ve sit uygulama- larõna rağmen yasanõn “üç yılda yapılması”nõ ön- gördüğü “Koruma Amaçlı İmar Planı” neredeyse yarõm yüzyõldõr ortada yok! Bu “rekor gecik- me”nin temelinde, “inşaata sevdalı” siyasetlerin yattõğõ emlak rantõ düşkünlerinin özellikle “plan- sızlık” ortamõnõ yeğlemeleri olduğu biliniyor.. GELECEĞİN GÜVENCELERİ Adalar’õ böylesi sorunlarla devralan CHP’li Be- lediye Başkanõ Farsakoğlu, bir yandan büyükşe- hirdeki “siyasi soğukluk”tan kaynaklanan ulaşõm ve altyapõ sorunlarõnõ göğüslemeye çalõşõrken bir yandan da ilçenin yarõnlarõnõ güvenceye alacak “stratejik planlama”ya ağõrlõk veriyor; çünkü Ada- lar’õn geleceğini “kurumsal güvence”lere bağla- mak, giderek “yaşamsal zorunluluk” haline geli- yor.. Bu nedenle planlamanõn “öncelik”lerini tartõşmak için 30 Ocak’ta düzenlenen “bilgilendirme ve da- nışma” toplantõsõnõn “mekân”õ da çok anlamlõy- dõ. 1906’da İngilizlerin Büyükada’da kurduklarõ “Principo Yacht Club”õn Cumhuriyetten sonra Atatürk’ün talimatõyla “Anadolu Kulübü”e dö- nüşen tarihî binasõnda, Adalarõn “ulusal bir miras” olarak yaşatõlmasõnõn “yol haritası” konuşuldu... Başkan Farsakoğlu, bunu sadece “yerel yönetim” sorumluluğuyla değil, ilçenin sahip olduğu zen- ginliklere karşõ tarihsel bir “kamu görevi” olarak da önemsediklerinin altõnõ çizdi. Konuk konuş- macõlarõndan Prof. Dr. Ruşen Keleş ise planlamayla birlikte siyasal tercihlerin de amaç ve yöntemlerin eşgüdümüyle “aynı anayol”un benimsenerek be- lirlenmesi gerektiğini vurguladõ... Çalõşmanõn emektarlarõ Münevver Öztürk ile Se- vim Çandarlı’nõn sunduklarõ stratejik plan için “Adaları Gelecekte Nasıl Görmek İstiyoruz?” so- rusu özetle şöyle yanõtlanõyordu: “Tarihî, kültü- rel ve doğal dokunun özenle korunduğu, geliş- tirildiği, insanca yaşamın tüm gereksinimlerinin karşılandığı, gelecek kuşaklara bırakılacak mi- ras;. herkesin yaşamak için özlem duyduğu; her adanın özgün kimliği ile zenginlik sunduğu, ba- kımlı ve huzurlu yerleşim yeri; sanat ve tasarım ağırlıklı eğitimin merkezi...” Peki, bütün bu heyecan verici hedeflere nasõl ula- şõlabilir? Adalar için gerekirse özel bir yasayla, öncelik- le “restorasyon”un esas bir imar ve denetim dü- zeninin sağlanmasõ; “Adalar Konseyi” ile demok- ratik karar süreçlerinin kurumsallaşmasõ; büyük- şehirin görevi olan ulaşõm ve altyapõ hizmetlerinin güvencelere bağlanmasõ; belediyenin kõş nüfusu- na göre değil, yaz nüfusuna göre ve yõlda 3 milyonu aşan turistik ziyareti de gözeten kaynaklara ka- vuşturulmasõ.. gibi önerileri konuştuk. Özellikle “bakımlı, huzurlu, kimlikli yerleşim” hedefi için de İtalya’da başlayan ve ülkemizden Se- ferihisar’õn önderlik ettiği “Yavaş Şehir” hareke- tine, Adalar’õn ne denli yakõştõğõnõ da anõmsatma fõrsatõ bulduk... Bakalõm bütün bu değerlendirmeler, İstanbul’un Stratejik Planlama Hedefleri’nde de gözetilecek mi; Avrupa Kültür Başkenti’ni yönetenler, kentin kül- tür hazinesine karşõ siyasi umarsõzlõktan kurtula- bilecekler mi? Belediyenin ‘stratejik planlama’ çalõşmalarõnda ‘bakõmlõ ve huzurlu’ bir gelecek hedefleniyor... OSMANLI’DAN BU YANA ‘YAVAŞ ŞEHİR’ Sürekli vapur seferlerinin 1840’larda başladığı; İstanbul’un 1861’de kurulan “ilk” üç belediyesinden biri ve 1867’den beri “güzide ilçesi” olan Adalar, son yıllarda dünyada yaygınlaşan “Yavaş Şehir” hareketinin tüm hedeflerini barındırıyor... Solda Osmanlı kartpostalı; sağda bugünkü “faytonlu yaşam”... Adalar ‘güzel yarõnlarõ’ planlõyor Kültür Servisi - ‘Fransa’da Türkiye Mevsimi’, Sarkis’in yeni sergi projesi ile devam ediyor. Sarkis’in “Passages” başlõklõ sergi projesi, önceki akşam Centre Pom- pidou’da yapõlan, Fransa Kültür Bakanõ Frederic Mitterrand, Centre Pompidou Başkanõ Alain Seban, Sarkis ve İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanõ Oya Eczacıbaşı’nõn konuşmacõ olarak katõldõğõ resmi bir törenle açõldõ. İstanbul Mo- dern’in işbirliğiyle gerçekleştirilen, Sar- kis’in zamana ve mekâna yayõlan bir süreç olarak kurguladõğõ “Passages” sergisi, 21 Haziran’a kadar aşamalõ olarak Centre Pompidou’nun farklõ mekânlarõnda kuru- larak izleyiciyle buluşacak. Sergi projesinde Centre Pompidou, daha önce benzeri gö- rülmemiş bir sanatsal müdahalede bulun- masõ için Sarkis’e, daimi modern sanat ko- leksiyonunun yer aldõğõ müze bölümünün 4. ve 5. katlarõndan fuayesine, Kandinsky Dokümantasyon ve Araştõrma Merkezi ve Halk Kütüphanesi’nden Çocuk Atölye- si’ne, IRCAM Müzik Enstitüsü’nden Bran- cusi Atölyesi’ne, birçok farklõ mekânõnõn ka- põlarõnõ açtõ. Sarkis ayrõca mayõs ayõndan itibaren Pompidou’nun Çocuk Atölyesi bölümün- de su içinde suluboya atölyesi düzenlen- meye başlayacak ve yapõtlarõnda da çok önemli bir yeri bulunan su içinde sulubo- ya tekniğini çocuklara aktaracak. Sergi, ‘Fransa’da Türkiye Mevsimi’ kapsamõnda Centre Pompidou’da Sarkis’in ‘pasajlar’ı açıldı Kültür Servisi - Türkiye Ya- zarlar Sendikasõ, şair Aydın Hatipoğlu için, yarõn saat 19.00’da Nâzõm Hikmet Kültür Merkezi - Ruhi Su Salonu’nda “Bir Bahar Şarkısı Aydın Hatipoğlu” adlõ bir etkinlik düzenliyor. TYS Kadõköy Temsilcisi şair Mehrizat’õn sunacağõ gece, TYS Genel Başkanõ Enver Ercan’õn açõlõş ko- nuşmasõyla başlayacak. Nevzat Karakış’õn türkü- leriyle katõlacağõ ve Ege- men Berköz, Eray Can- berk, Güngör Gençay, Af- şar Timuçin ve Necati To- suner’in Hatipoğlu üzerine konuşacağõ gecede Özgün Enver Bulut, Nurullah Can ve Mustafa Köz de Aydõn Hatipoğlu’nun şiir- lerini yorumlayacak. Ka- dir İncesu ise Hatipoğ- lu’nun fotoğraflarõndan olu- şan bir saydam gösterisi su- nacak. (Nâzõm Hikmet Kül- tür Merkezi: Ali Suavi So- kağõ (Sanatçõlar Sokağõ), No: 7, Kadõköy / İstanbul - 0 216 414 22 39) Aydõn Hatipoğlu için bir gece Erdal Öz Ödülü’nün jürisi açıklandı Kültür Servisi - 50 kuşağõnõn önde gelen yazarlarõndan; Can Yayõnlarõ’nõn kurucusu Erdal Öz’ün anõsõnõ yaşatmak amacõyla ailesi tarafõndan Can Yayõnlarõ’nõn katkõlarõyla kurulan Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nün üçüncüsünün seçici kurulu açõklandõ. Her yõl, yaşayan ve son üç yõl içinde yeni bir yapõtõ yayõmlanmõş olan tek bir yazara verilen ödülün bu yõlki seçici kurulu Cevat Çapan (kurul başkanõ), Jale Parla, Nüket Esen, Semih Gümüş, Enis Batur, Feride Çiçekoğlu ve Can Yayõnlarõ adõna Zeynep Çağlõyor’dan oluşuyor. Kazananõ 15 Mart’ta duyurulacak ödül, Erdal Öz’ün doğum günü olan 26 Mart’ta Pera Müzesi’nde düzenlenecek bir törenle verilecek. Ödül, 15.000 TL ve Handan Börüteçene’ye ait bir heykelden oluşuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear