Catalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada le yazmıyor, söylemiyorsa edepsizmiş! Oysa yerleşik bir anlatım Aaa Kaa Pee! Partinin adı- nı isteyen dilediği biçimde kısaltabilir. AKP yalakalarının patronu: Yıllardır Güncel’de, ko- nuştuğu her yerde, TV programlarında partinden… Aaa Kaa Pee diye söz eden bu satırların yazarı… edep dışı, edepsizlik sözcükleriyle süslediğin yakışıksız sal- dırını kemal-i ciddiyetle sana iade ediyor. Asıl sen; Aaa Kaa Pee’yi, “olmadığımız şekilde gös- teriyorlar” diyerek ve de yolsuzluk iddiaları içinde yü- zen partiyi “Ak”layarak layık olmadığı içerikte gös- termeye çalışıyorsun. AKP’li belediye başkanları toplantısında; “Türkiye’de siyasetin üslubu hiç bu kadar aşağılara çekilmemiş- ti” diyorsun ya; bu cümle siyasal tartışmalardaki ter- biye, etik dışı davranışlarının hem itirafı, hem de ay- lardır söylediğin tek doğru söz. Oysa Allah’a şükürler olsun ki, hiç değilse parti adı- nı isteyenin istediği biçimde söyleyebildiği özgür- lük var bu ülkede. Aaa Kaa Pee’nin patronu Ree Tee Eee bu basit öz- gürlüğü bile çok görüyor. Parlamenter muhalefete bakış açısı tam bir ta- hammülsüzlük örneği. Mayınların temizlenmesiyle ilgili yasanın TBMM’de görüşülmesi sırasında muhalefetin, RTE’nin hangi he- saba dayandığı hâlâ anlaşılmayan dayatmasına kar- şı çıkan engelleme girişimlerini şöyle değerlendiriyor: Diyor ki; “TBMM kürsüsünü işgal edecek kadar, iş- galcilerden (CHP ve MHP’den) oluşan bir Meclis ol- mamıştı.” Oysa muhalefet, mayın tasarısı ile ortaya çıkan, Baş- bakan’ın sözünü etmekten sakındığı gerçekleri yü- züne vurdu. Gerçeklerin üstünü örtmek için kürsüyü saatler bo- yu işgal eden ise eleştirilere somut kanıtlarla yanıt ve- remeyen RTE, namı diğer Kasımpaşalı Recep! Şimdi açıklamanın zamanıdır. Suriye sınırında ve Türkiye’ye yayılmış mayınların temizlenmesindeki zo- runluluğu yıllar önce gündeme getiren siyasetçi CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’dir. 2006 yılında Maliye, Suriye sınırındaki mayınları te- mizleme işini ihaleye çıkardı. Onur Öymen TBMM’de bir konuşma yaptı; 2006 yılında partisinin de iktidarın da dikkate almadığı ulu- sal bir sorunla ilgili iktidar girişimlerini açığa çıkardı. Danıştay, Maliye kararına karşı çıktı. İhaleler iptal edildi. CHP de MHP de bugün, Öymen’in mayın konu- sundaki 2006’daki değerlendirmelerini yineliyorlar. 2006’dan 2009’a kadar sorun uyudu. İktidar yap- işlet-devret formülü ile araziyi yabancılara peşkeş çek- meyi içeren tasarıyı çoğunluk oyları ile yasalaştırdı. (RTE’nin “monşer eskisi” söylemine karşı Başba- kan’ı “belediye başkan eskisi” diye yanıtlayan) Onur Öymen, Meclis’te -ne yazık ki medyamızda yer al- mayan- ikinci konuşmasında; yeni öğelerle iktidarın yasayı savunurken muhalefete karşı kullandığı da- yanakların geçersizliğini ortaya koydu. İşte birkaç örnek: Soru: İktidarın amacı bu yasayla Ottowa Sözleş- mesi’nin gereğini yerine getirmek mi yoksa gerçek amaç bu toprakları kimi yabancı şirketlere vermek mi? Yanıt: Ottowa Sözleşmesi’nin hiçbir maddesi sa- dece ülkenin bir bölümündeki mayınların temizlen- mesinde söz etmiyor. ‘Bütün mayınları temizleye- ceksiniz, hem kendi döşediğiniz, hem başkalarının, te- röristlerin vs. hepsini temizleyeceksiniz’ diyor. Türkiye’de bizim döşediğimiz 921 bin mayın var. Suriye sınırında 615 bin mayın var. Geriye kalan ma- yınları kim temizleyecek? Yasada bu konuda tek satır yok! Öbür bölgelerle ilgili değil iktidar; çünkü mayınların döşendiği diğer topraklar -Suriye sınırındaki gibi- bereketli topraklar değil. Organik tarım yapılacak topraklar değil. Soru: İktidar, ne yaparsınız, sözleşmeye göre beş yılımız var. Başka çaremiz yok, bu yasaya mecburuz, diyor. Yanıt: Yalan. Açın Ottowa Sözleşmesi’ni, eğer o sü- re içinde (2014’e kadar) temizlemeyi tamamlayamı- yorsanız bu sürenin uzatılmasını isteyebilirsiniz. Ör- neğin Tayland sürenin uzatılmasını istemiş, 2018’e ka- dar süre vermişler. Muhalefetin günlerce süren direnmesine karşın ta- sarı yasalaştı. RTE muradına erdi…mi? Yasa Anayasa Mahkemesi yolunda. Ulusal yararları, yüksek mahkeme ya savunacak ya da… İstanbul PB 26 Edirne PB 28 Kocaeli B 26 Çanakkale PB 25 İzmir PB 28 Manisa PB 28 Aydın PB 30 Denizli PB 28 Zonguldak Y 21 Sinop Y 22 Samsun Y 21 Trabzon Y 22 Giresun Y 22 Ankara Y 22 Eskişehir Y 23 Konya Y 22 Sıvas Y 20 Antalya PB 29 Adana Y 30 Mersin PB 27 Diyarbakır PB 33 Şanlıurfa PB 33 Mardin PB 30 Siirt PB 32 Hakkâri PB 33 Van PB 24 Kars Y 24 Oslo Y 17 Helsinki Y 13 Stockholm Y 12 Londra Y 14 Amsterdam Y 13 Brüksel Y 15 Paris Y 19 Bonn PB 16 Münih PB 18 Berlin Y 16 Budapeşte B 23 Madrid Y 28 Viyana B 22 Belgrad B 25 Sofya B 25 Roma PB 27 Atina B 26 Zürih Y 22 Moskova Y 18 Aşkabat A 32 Astana A 28 Taşkent PB 31 Bakû PB 28 Bişkek PB 28 Tiflis PB 33 Kahire B 33 Şam B 30 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Ak- deniz’in iç kesimleri ve Afyon, Erzincan, Kars, Ardahan ile sabah sa- atlerinde olmak üzere Kocaeli, Sakarya, Bi- lecik aralıklı olmak üze- re sağanak ve gök gü- rültülü sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve çok bulutlu geçecek. SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2009 CUMA 8 HABERLERİN DEVAMI ‘Genel dinleme yapõlamaz’ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargõtay Başkanõ Hasan Ger- çeker, mahkeme kararõyla Kõzõlay ve çevresinin dinlenmesi konusunda, “Genel ilke olarak Yargıtay’ın kararları ortada, dinlemenin na- sıl yapılacağına dair usul hü- kümleri ortada. Elbette ona göre yapılması lazım, yapılmamışsa usulsüzlük var demektir” dedi. Gerçeker, genel dinleme yapõlama- yacağõnõ da söyledi. Türkiye Noterler Birliği’nin, yarõ- na kadar sürecek 38. Olağan Kon- gresi, birliğin Söğütözü’ndeki yeni bi- nasõnda dün başladõ. Yargõtay Baş- kanõ Gerçeker, kongre öncesinde, gazetecilerin Kõzõlay ve civarõndaki bütün telefon görüşmesinin 27 Ocak’ta kayõt altõna alõndõğõna ilişkin haberleri anõmsatarak yönelttikleri so- rularõ yanõtladõ. Bir gazetecinin, “Söz konusu dinleme yasal mı” sorusu- na Gerçeker, şu yanõtõ verdi: “Ay- rıntısını bilmeden bir şey söylemek zor ama ben hep söylüyorum yasa ortada, Yargıtay’ın bu konuda verdiği kararlar ortada. Yargının içinde çeşitli denetim mekanizma- ları var. Yanlış yapılan bir şey var- sa, ben yanlış olup olmadığını şu anda söyleme durumunda değilim, sistem kendisi onu değerlendirir ve yanlış bir şey varsa düzeltilir. Ge- nel ilke olarak Yargıtay’ın karar- ları ortada, dinlemenin nasıl yapı- lacağına dair usul hükümleri or- tada. Elbette ona göre yapılması la- zım. Yapılmamışsa usulsüzlük var demektir.” Gerçeker, bir başka so- ru üzerine, genel dinlemenin olama- yacağõna dikkati çekti. “Dinlemenin yapıldığı yerde Yargıtay, Başba- kanlık ve diğer önemli kurumlar var. Endişe duyuyor musunuz” sorusuna da Gerçeker, “Herkes en- dişe duyar. Yanlış yapılan bir iş- lemden dolayı herkes endişe duyar, çünkü herkes ondan zarar göre- cektir. Yanlış yapılmaması, her şeyin kurallara uygun yapılması gerekiyor” karşõlõğõnõ verdi. Kõzõlay civarõndaki telefon dinle- melerine Yargõtay üyelerinin de ta- kõlmõş olabileceğinin belirtilmesi üze- rine ise Gerçeker, işin esasõnõ bilme- den bir şey söylemenin yanlõş olaca- ğõnõ fakat bazõ özel konumlarda, gö- revlerde olan insanlarõn soruşturma- larõnõn özel birtakõm kurallara bağlõ ol- duğunu söyledi. Bu kurallara uyulmasõ ve kurallarõn aşõlmamasõ gerektiğini vurgulayan Gerçeker, “Bu kurallar, o insanların yaptığı görevin sorumluluğuna da- ir konulmuş kurallardır. Soruş- turma şekli biraz daha teminata bağlanmıştır” dedi. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ise bu konuyla ilgili kendisine yöneltilen soruya, “Bu bir yargı kararıdır, idari bir tasarruf değildir. Yargı ka- rarı yanlışsa itiraz yerleri bellidir” yanõtõnõ verdi. Kongrede konuşan eski Adalet Ba- kanõ Hikmet Sami Türk de dinleme iddialarõyla ilgili son yaşananlarõn kişi özgürlüğünde ciddi tahribata yol açtõğõnõ ve iletişim özgürlüğünün teh- dit altõnda olduğunu söyledi. İletişimin dinlenmesi usullerinin kanunlarla be- lirlendiğini anlatan Türk, Yargõtay’õn kararlarõna rağmen dinlemenin yaygõn şekilde yapõldõğõnõ vurguladõ. Türk, iletişim konusunda hukuk devletinin gerektirdiği güvenliğin hâlâ sağla- namadõğõnõ belirterek bu sorunlarõn çö- zümünün ancak demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti ilkelerine bağlõ kalõnarak mümkün olabileceği- ni kaydetti. İstanbul Haber Servisi- Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan gazetemiz yazarõ Prof. Erol Manisalı, İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce sağlõk du- rumu dikkate alõnarak tahliye edildi. Manisalõ, dün “meme kan- seri” nedeniyle ameliyat oldu. Yoğun bakõmda tutulan Manisa- lõ’nõn avukatõ Aydın Metin, “Mü- vekkilimiz hastalığının son ev- resine girmek üzeredir” dedi. Manisalõ’nõn avukatõ Metin, İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na sunduğu dilekçede, Mani- salõ’nõn tutuklu bulunduğu Siliv- ri 4. No’lu Cezaevi’nde hastalan- dõğõnõ, 13 Mayõs’ta Silivri Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõğõ “beyin tümörü ve aritmi”nin tespit edil- mesi üzerine de Haseki Hastane- si’ne sevk edildiği, burada yapõlan tetkiklerde, “iskemik beyin da- mar hastalığına” bağlõ olarak sağ kol ve bacağõnda uyuşukluk, kas güçsüzlüğü, çift görme, bakõş felci ve yürümede dengesizlik görüldüğü belirtildi. Dilekçede Manisalõ’nõn diğer rahatsõzlõklarõ da sõralanarak “Müvekkilimiz erkeklerde çok nadir görülen bir hastalık olan meme kanse- rine yakalanmıştır” ifadesine yer verildi. ‘Hastalığın son evresi’ Manisalõ’nõn sol memesinde kanser şüphesiyle yapõlan biopsi- de, ileri evre meme kanseri oldu- ğunun anlaşõldõğõnõ söyleyen Me- tin, “Bu hastalık nedeniyle Ma- nisalı bugün (dün) ameliyat edi- lerek, meme dokusu ve koltuk altı lenf bezleri alınmıştır. Dok- torlardan aldığımız bilgiye gö- re hastalık toplam dört evreden oluşmaktadır. Maalesef mü- vekkilimiz hastalığının son ev- resine girmek üzeredir” dedi. Metin dilekçede Manisalõ’nõn 70 yaşõnda, binlerce öğrenci yetişti- ren, ülkesine hizmet etmiş saygõn bir üniversite hocasõ olduğunu ifade ederek, “Yargılanmadan kaçması mümkün değildir. Çok ciddi sağlık sorunları nedeniy- le tahliyesi için gerekenlerin yapılmasını talep ederiz” dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ da Manisalõ’nõn avukatõnõn dilekçesini ve sağlõk raporlarõnõ nöbetçi İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne göndererek, sağlõk durumu göz önüne alõnarak Ma- nisalõ’nõn tahliyesini istedi. Mah- keme, Manisalõ’nõn sağlõk durumu sebebiyle tahliyesine karar verdi. Manisalõ, “yasadışı silahlı örgü- te üye olmak” ve “TC hükü- metini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engelleme- ye teşebbüs” suçlarõnõ işlediği iddiasõyla 17 Nisan 2009’da tu- tuklanmõştõ. Aralarõnda muvazzaf su- baylar ile Ankara GATA ve Hava Kuvvetleri’nde görevli kadõn sivil memur- lardan Z. A, H. M. ve İ. Ö’nün de bulunduğu 10’dan fazla kişinin gözal- tõna alõndõğõ bildirildi. Bazõ aramalar sõrasõnda polisin askeri bölgeye alõnmadõğõ, bunun üzerine kõsa süreli gerginlik yaşandõğõ ileri sü- rüldü. Ankara’da Ergene- kon soruşturmasõ kapsa- mõnda tutuklu olarak yargõ- lanan emekli Albay Levent Göktaş’õn avukatõ Serdar Öztürk’ün bürosunda da arama yapõldõ. Arama sõra- sõnda çok sayõda dosya ve evraka el konulduğu bildi- rildi. Gözaltõna alõnan kişi- lerin savcõlõk talimatõ doğ- rultusunda İstanbul’a gön- derilerek ifadelerinin alõna- cağõ belirtildi. İzmir’de bir gözaltı İzmir Foça’daki Deniz Kuvvetleri’ne bağlõ tesisle- re ses kayõt cihazõyla gir- mek isterken yakalanan ve askeri mahkemede yargõla- nan sivil kadõn memur D.B. de Bayraklõ’daki evinde gözaltõna alõndõ. Çõnarlõ’da- ki Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirilen D.B’nin İstanbul’a gönderi- leceği belirtildi. D.B, Deniz Kuvvetleri’nde sivil memur olarak çalõştõğõ Foça’daki askeri tesislere servis mini- büsüyle girerken yapõlan aramada, ses kayõt cihazõy- la yakalanmõştõ. D.B, ken- disine cinsel tacizde bulun- duğunu öne sürdüğü askeri personel Z.B. hakkõnda Fo- ça Cumhuriyet Savcõlõğõ’na suç duyurusunda bulundu- ğunu, kanõt toplamak için de ses kayõt cihazõnõ getir- diğini söylemişti. Cihazda bazõ kişilere ait ses kayõtlarõ bulunurken, askeri mahke- meye çõkarõlan D.B. tutuk- lanmõş ve 42 gün cezaevin- de kaldõktan sonra avukatõ- nõn itirazõ sonucu serbest bõrakõlmõştõ. Armutlu’da arama Yalova’nõn Armutlu ilçe- sinde bir evde arama yapõl- dõ. Yalova Valisi Mehmet Ersoy, Yalova’da soruştur- ma kapsamõnda kimsenin gözaltõna alõnmadõğõnõ be- lirterek, “Sadece Armutlu ilçemizde bir evde arama gerçekleştirildi. Bütün olay bu kadar” dedi. Yargõtay Başkanõ, mahkeme kararõyla 27 Ocak’ta Kõzõlay ve çevresinin dinlendiği iddiasõnõ değerlendirdi Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK), Kõzõlay’da 27 Ocak’taki dinle- meyle ilgili kararõn verilmesini isteyen sav- cõ ile kararõ veren hâkimi incelemeye aldõ. Kurul, yapacağõ değerlendirmenin ardõndan dinleme kararõ verilmesini isteyen ve veren mahkeme hâkimleri hakkõnda Adalet Ba- kanlõğõ’na suç duyurusunda bulunabilecek. HSYK İNCELEME BAŞLATTI Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu, yaptõğõ açõklamada, haberlerin gerçeği yansõtmadõğõnõ be- lirterek, “teknik takip kararının 27 Ocak 2009’da işle- nen cinayetin şüphelisinin yakalanması için, belirli yer- ler ve saatler arasındaki telefon trafiğine yönelik ola- rak alındığını, başkaca bir dinleme veya toplu dinleme talebinin olmadığını” bildirdi. Boyrazoğlu, teknik takip sonucu zanlõnõn yakalanarak tutuklandõğõnõ da anõmsattõ. BAŞSAVCI: TOPLU DİNLEME TALEBİ YOK ERGENEKON DAVASI İhbar mektubu ve CD’ler verildi HATİCE TUNCER Ergenekon davasõnda, iddianameye ve tar- tõşmalõ MİT şemasõna dayanak oluşturan ih- bar mektubu ve 6 adet CD, mahkemenin ara kararõ gereği sanõk ve avukatlarõna verildi. Ergenekon davasõnõn 96. duruşmasõnda, sorgu ve savunmasõ 1 Haziran’da alõnan tu- tuksuz sanõk Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun avukatõ Metin Çetinbaş yaklaşõk 1000 sayfa olduğu öğrenilen savunmasõnõn bir bölümünü daha sundu. Çetinbaş, müvekkilleri Alemda- roğlu ve Güler Kömürcü’nün yanõ sõra tüm sanõklarõn durumlarõnõ ve iddianamenin bütü- nünü değerlendiren bir savunma yaptõ. Ceza hâkimliğinden emekli olan ve 4 yõl süren Su- surluk davasõnõ 2001’de karara bağlayan İs- tanbul 6 No’lu DGM’nin heyet başkanlõğõnõ yapan Çetinbaş, Susurluk’un üzerine gidilme- diğini söyledi. Susurluk kazasõna ilişkin so- ruşturmayõ İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin’in yürüttüğünü söyle- yen Çetinbaş, “Engin mi görevini yapma- mış? Veli Küçük o dönemde asker kişiydi. Küçük’ün o dönemde ifadesini almayan kim? Askeri savcı mı gereğini yapmamış? Susurluk davasında ortada bir mahkeme ve Yargıtay Genel Kurul kararı var” dedi. Çetinbaş, iddianamede 28 Şubat sürecine iliş- kin iddialar da olduğuna dikkat çekerek “28 Şubat yargılanabilir. Nasıl yapılacağı belli- dir. Bu dava ile 28 Şubat’ı birleştirme giri- şimi anlaşılabilir gibi değil” diye konuştu. CD’lerin içerikleri Ergenekon davasõnda tartõşmalara neden olan, 3 Temmuz 2002’de kendisini polis ola- rak tanõtan bir kişi tarafõndan MİT’e bir ihbar mektubu ile birlikte postalanan 6 CD’nin iç- eriğinde, çoğunluğu 2001’de Tuncay Güney ve tutuklu sanõk Ümit Oğuztan’dan elde edi- len ve iddianamenin eklerinde bulunan belge- lerden oluşuyor. 5 No’lu CD’de Güney’in 2001’de gözaltõna alõndõğõnda Organize Suç- lar Müdürlüğü’nde alõnan mülakatõnõn ses ka- yõtlarõ bulunuyor. 1 No’lu CD’de Devrimci Sol örgütünün duyurularõ, Bildersberg dosya- sõ, “İhlas Holding” adlõ doküman bulunuyor. 2 No’lu CD’de “Ergenekon Yeniden Yapı- lanma” belgesi, 2000’e Doğru dergisinde Mehmet Eymür ve Hiram Abas ile ilgili ha- ber kupürleri, Genelkurmay Başkanlõğõ yayõnõ hizmete özel ibareli bir kitapçõğõn suretleri yer alõyor. 3 No’lu CD’de İslamcõ örgütler, İP’nin Tansu Çiller ile Özel Çiller Örgütü ile ilgili duyurularõ yer alõyor. 3 No’lu CD’de ay- rõca Kara Kuvvetleri Psikolojik Harekât isimli dokümanõn suretleri bulunuyor. 4 No’lu CD’de çoğu İP amblemli belgelerde Kürt so- rununa ilişkin raporlar bulunuyor. 4 No’lu CD’de Abdullah Çatlı, Cem Ersever, Beh- çet Cantürk, Haluk Kırcı, Mehmet Ağar, Tevfik Ağansoy, Sedat Bucak, Ömer Lütfü Topal, Savaş Buldan ile ilgili yazõlar bulu- nuyor. 6 No’lu CD’de ise “13. Kabile Alevi- ler” adlõ kimin yazdõğõ belli olmaya belge, “Atatürk Suikast Kurbanı mı?” başlõklõ ya- zõ, sanõk Ümit Oğuztan’õn yazdõğõ “Lezbi- yen” adlõ kitabõn kopyalarõ bulunuyor. Askerlere gözaltı Manisalõ ameliyat oldu Ergenekon soruşturmasõnda tutuklanan yazarõmõz tahliye edildi Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu, yüz felçi geçirdi. Hilmioğlu dün Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde tedavi altõna alõndõ. PROF. DR. HİLMİOĞLU DA HASTANEDE Baştarafı 1. Sayfada Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla dün İstanbul, Ankara, İzmir ve Yalova’da yaklaşık 40 adrese baskın düzenlenerek arama yapıldı. Operasyonlarda aralarında muvazzaf subaylar ile Ankara GATA ve Hava Kuvvetleri’nde görevli kadın sivil memurlar Z. A, H. M. ve İ. Ö’nün de bulunduğu 10’dan fazla kişi gözaltına alındı. Ankara’da Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu olarak yargılanan emekli Albay Levent Göktaş’ın avukatı Serdar Öztürk’ün bürosunda da arama yapıldı. (Fotoğraf: AA) Davutoğlu ‘kürsüye vurdu’ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (Cumhuri- yet) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, 48 yõl sonra ilk kez BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yer alan Türkiye’nin haziran ayõ dö- nem başkanõ olmasõ dolayõsõyla dün dönem baş- kanõ sõfatõyla kürsüye vurarak toplantõyõ resmen başlattõ. Davutoğlu, Türkiye’nin BMGK dönem başkanlõğõnõ üstlenmesi dolayõsõyla yaptõğõ ko- nuşmada, Türkiye’nin uluslararasõ toplumunun sorumlu bir üyesi olarak BM Şartõ’nda (Ana Sözleşmesi) yer alan ideallerin ve ilkelerin des- teklenmesine derinden bağlõ olduğunu vurguladõ. Tekin: Önce Başbakan aklansın İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin, Tuzla’da açõlõşõna katõl- dõğõ Cumhuriyet Halk Evinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “Bize AKP diyenler terbi- yesizlik yapõyor” sözlerine yanõt verdi. Tekin, “AKP’ye AK Parti dememiz için önce Sayõn Başbakan aklansõn” diye konuştu. 3 milyon 303 bin haftaya devretti ANKARA(AA) - Süper Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “12,14, 23, 27, 35, 50” olarak belirlenirken 6 bilen çõkmayõnca 3 mil- yon 303 bin 179 TL haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 664’er TL, 4 bilenler 75 TL 85’er Kr, 3 bilenler 6 TL 15’er Kr ikramiye kazandõ.