26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Y aklaşık bir yıl önce daha yaşanır bir dün- ya yaratmak için minik bir adım attım. “Sürdürülebilir Yaşam Oyunları”nı oynat- maya başladım. Bu oyunlar, kişileri “Sürdürü- lebilir Yaşam”a eğlendirerek hazırlamayı amaç- lıyor. Sürdürülebilir yaşam, kişisel gelişimi, say- gılı, dürüst, samimi ve iyi niyetli iletişimi, anla- yışı, sorumluluğu, şiddetsizliği, dayanışmayı, an- laşmayı, çözüm odaklı olmayı, toplumun iyiliğini kişisel çıkarların üzerinde tutmayı, takım ruhu- nu, Doğa’ya saygı duymayı ve O’nun bir par- çası olmayı destekliyor, Doğa ile kurduğumuz ilişkiyi zenginleştirip güçlendiriyor. Yaşadığım bir yıllık serüven sırasında bir yan- dan farklı sosyo-ekonomik-etnik gruplara oyun oynatma imkanım oldu, diğer yandan oyunla- rın kapsamı zenginleşerek, gelişti. Ekoloji, çevre koruma, doğa bilgisi, proje tasarımı, ha- rita okuma, yön bulma, doğal malzemeler ile sa- natsal etkinlikler eklendi. Her yaşta, her boy- da ve farklı fiziksel, zihinsel kapasiteye sahip in- sanların ihtiyaçlarına uygun farklı oyun prog- ramları hazırladım. İlk başlarda, her seferinde değişik insanlarla oyun oynama fikri beni ür- kütüp, korkutsa da, zaman içinde bu durumun “karma”ma çok uygun olduğunu anladım. Ka- tılımcılar, oyun oynayarak doğrudan, birebir ya- şayarak öğrenirlerken, sözlü paylaşımlarla bir- birlerine yakınlaştılar. Grupların ihtiyaçlarına ve kapasitelerine göre bir yandan var olan oyunları uyarladım diğer yandan yeni oyunlar tasarladım. Büyükada’da yürüyüş sırasında ağaçlara sarılıp, onları hissetmeye ve sohbet etmeye çalıştık. Katı- lımcılardan birisi, sohbet etmeye çalıştığı ağacın çok utangaç ol- duğu için konuşmadığını his- setmiş. Anneler Gününde yap- tığımız oyun etkinliğinde, katı- lımcılardan yürüyüş sırasında doğayı tüm duyuları ile algıla- maya çalışmalarını ve annelerini hatırlatan bir şey bulmalarını iste- dim. Yürüyüşte minik bir derenin ya- nından geçtik. Katılımcılardan birisi, bu derenin şırıltısını annesinin cıvıl cıvıl ne- şeli sesine benzetti. Her iki sesin kendisine neşe, huzur ve mutluluk verdiğini söyledi. Yo- ğun ve stresli iş ortamından çıkıp, bizimle yü- rüyüşe gelen profesyonellerle oyunlar oynadık. Sürdürülebilir Yaşam Oyunlarının birbirlerini yakınlaştırdığını, arala- rındaki güven ve iyi niyet duygularını güçlendirdi- ğini söylediler. Nesin Vakfı’nda oyun günü dü- zenledik. Tüm çocuklar, bakıcı anneler ve yöne- ticiler katıldı. Vakıf bah- çesinde “Güzellik Yürü- yüşü” yaptık. Bir çocuk, dört aydır burada oldu- ğunu fakat ilk defa kur- bağaların sesini, yap- rakların hışırtısını, lavan- tanın kokusunu duyduğunu söyledi. Bizden 1e Kişisel Gelişim Merkezi’nde An- ne-Çocuk oyunları oynadık. “Benim Annem Do- ğa Oyunu”nda çocuklar annelerini anımsatan doğal bir nesne seçtiler ve neden seçtiklerini gruba anlattılar. Çocuklardan biri, annesinin iyimserliğini ve saçlarının rengini hatırlattığı için palamut seçti ve “Annemin iyimserliği bu pa- lamutun düzgün parlak yüzeyi gibi parlak” de- di. Limanköy’de düzenlenen yaz okulu için, Tho- mas Seton’un çok sevdiğim “İnsanları doğaya çıkarmak yeterli değil. Onlara doğadan keyif al- mayı öğretmek lazım” sözünü esas alan bir oyun programı hazırladım. Oyunlara yaşları 5 ile 15 arasında değişen 30 çocuk katıldı. Hep birlik- te köy meydanında oyunlar oynadık, kütüpha- nede dans ettik, yürüyüşler yaptık, Vivaldi’nin “Dört Mevsim” müziği eşliğinde projeler tasar- ladık. Proje çalışmasında, çocuklara köylerinin geleceği açısından önemli olacak üç konu ta- nıtıldı; organik tarım çiftliği, orman ve doğa mü- zesi ve evsel atık suların arıtılması için bitkisel arıtma sistemi. Gruplara ayrılan çocuklar veri- len bilgiler ışığında, kütüphanedeki kaynakları da kullanarak Limanköy için projeler geliştirdi- ler. Kartonlara yazıp, çizdikleri projelerini önce kendi arkadaşlarına, sonra köy meydanında ai- lelerine ve köy halkına sundular. Biri gündüz di- ğeri gece iki grup yürüyüşü yaptık. Çocuklar yürü- yüşler sırasında beş duyularını aktif olarak kul- lanarak kendilerini en çok etkileyen doğal gü- zellikleri belirlediler ve arkadaşları ile paylaştı- lar. Karanlık aysız bir gecede yaptığımız gece yürüyüşü çocuklar için unutulmaz bir macera ol- du. Karanlıktan ürken çocuklar, fener ışığı ile kor- kunç yüz ifadeleri yapıp kahkahalarla güldüler. Aya ait öyküler dinlediler, belli başlı yıldızları öğ- rendiler, Samanyolu galaksisinin izini takip ettiler, kayan bir yıldız görüp heyecanlandılar. Hep birlikte fenerleri söndürüp “gece görüşü” ile karanlıkta ilerlemeyi denedik. Karanlıkta gö- rebilmeleri hepsini çok şaşırttı. Gecenin süp- rizi çalıların arasında parlayan gözler oldu. Ka- ranlıkta parlayan noktaları görünce korkup çığlık atan çocuklar sonra bunların çalıların ara- sına yuva yapmış kuşların gözleri olduğunu an- ladılar ve kuşları ürkütmemek için sessizce uzaklaştılar. Sulukule Platformu’nun daveti üzerine dü- zenlediğimiz oyun etkinliğine, Romen çocuklar ile mahallede yaşayan diğer etnik kökenli ço- cuklar katıldı. Yıkıntıların arasında, yokluk için- de, tedirgin günler geçirmelerine rağmen, ço- cuklar hayatın aydınlık yüzünü görebildikleri için çok eğlendiler. Çember olmak için elele tu- tuştuğumuzda, küçük bir kızın yalnız kaldığını gördüm. Bitli ve sümüklü diyerek kimse O’na yaklaşmak istemiyordu. Benim mendil verip elinden tuttuğumu gören bir başka çocuk diğer elinden tuttu ve çemberi tamamladık. 6 Ayşen Eren Endüstri Yüksek Mühendisi Sürdürülebilir Yaşam Danışmanı Oyun engel tanımaz Oyunları ilk defa fiziksel engelliler ile oynama imkanım oldu. Tür- kiye Omurilik Felçlileri Derneği’ndeki oyun etkinliğine, hareket kabiliyeti kı- sıtlı, tekerlekli sandalye kullananlar ve dernek çalışanları katıldı. Oyunların teker- lekli sandalye kullananlara uyarlanmasını birlikte yaptık. Bir katılımcı, genelde içine ka- panık olduğunu, fakat oyunların kabuğunu kırmasına yardımcı olduğunu söyledi. “Ben Do- ğa Oyunu”nda kendilerini bir doğal nesne ile özleştirdiler. Katılımcılardan biri, öldükten sonra bile başka canlıların yaşaması için ortam sağladığı, karıncalara, solucanlara ve başka canlılara ev sahipliği yaptığı için sal- yangozu seçti. “Yansıma Oyunu”nda eşleştiğim kişi, ilk önce dans edemeyeceğini düşünerek yapamaya- cağını söyledi. Çünkü O’na göre dans için ayak- ta olmak gerekirdi. Başı ve hareket eden sağ kolu ile dans figürleri yapabileceğini hatır- lattım. İlk önce ben O’nun dans figürleri- ni taklit ettim daha sonra O benimkile- ri. İki katılımcı tekerlekli sandalyele- ri ile inanılmaz dans figürleri yapıp, bizden yoğun alkış aldılar. Müzik ve dans etmek herkesi hare- ketlendirip, eğlendirdi. Engelliler sahnede Limanköy’ deki oyunlara yaşları 5 ile 15 arasında değişen 30 çocuk katıldı. Devamı yan sayfada
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear