Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 9
nıyor, kafasında iş fikirleri üretiyor ve kocasıyla
paylaşıyor. Kocası önce yanaşmasa da bu fik-
re, araya komşuların girmesiyle denemekte
fayda olduğuna inanıyor. Hemen alıyorlar
krediyi. Hatice kocasının çay ocağında, öğ-
lenleri satmak üzere köfte ekmek hazırlama-
ya başlıyor. Gün boyunca evinde vakit geçi-
rip, akşamdan akşama ertesi günün köftele-
rini hazırlıyor, öğlenleri de eşine yardıma gi-
diyor. Çabasıyla ailesine büyük destek olan
eşine, şimdi daha farklı bakıyor kocası ve “İyi
ki ikna olmuşum” diye düşünüyor. Kredi tak-
sitleri gününde ödeniyor, üstelik kendilerine bile
para kalıyor. Şimdi sabırsızlıkla ikinci krediyi
bekliyorlar. En büyük hayalleri, bir köfteci
dükkanı açmak...
Kumaş artıkları
Bir kadın, adı Şükran. Ticaret lisesinden me-
zun olunca girdiği muhasebecinin yanında 10
yıl çalıştı. Mustafa ile görücü usulüyle evlen-
di. Daha önce Almanya’da çalışan kocası, bu-
radaki birikimiyle bir kamyonet alarak, nakli-
ye işi yapmaya başladı. Mutlulukları, doğan ço-
cuklarıyla perçinlendi. Her şey güzel gidiyor-
du; ta ki kocası kamyonetiyle şehirlerarası yol-
da kazana yapana kadar. İçinde nakliye fir-
masının çalışanları da vardı. Ölen olmadı ama
Mustafa hem yaralananların hastane masraf-
larını karşılardı hem de kaza ücretli yolda mey-
dana geldiği için yolun tamirini üstlenmek zo-
runda kaldı. Aile bir anda sıfırı tüketti. Kaza-
nın etkisiyle uzun yıllar çalışamadı Mustafa, eve
kapandı. İş başa düşünce Şükran, evdeki di-
kiş makinesiyle çeyizlik işler yapmaya başla-
dı. Kocası da yavaş yavaş kendini toparladı ve
bir iş hanına gece bekçisi olarak girdi. Handaki
reklam şirketlerinin artığı olan kumaş ve çadır
parçalarını, sahibinin iznini alarak, “belki bir işe
yarar” düşüncesiyle eve getirmeye başladı. Bir
gün küçük kızını parka götüren Şükran, eski
bir tanıdığıyla karşılaştı, laf lafı açıp sıkıntıla-
rını anlatınca, arkadaşı mikrokredi diye bir şey
önerdi. Şükran eşine anlatınca, Mustafa’nın da
aklına yattı ve krediyi nasıl alabileceklerini dü-
şündüler. Evdeki kumaş artıklarını kullanarak
çeşitli kılıflar dikmeye karar verince, krediye
başvurdular. Kredi sayesinde rengarenk, çe-
şit çeşit kılıflar diktiler. Hızla satıldı, giderek
daha çok ilgi gördü. Hatta Şükran kendi ta-
sarımlarını yapmaya başladı. Şükran ve eşinin
evlerinin bir odasında kurdukları bu atölye, şim-
di onların ekmek kapısı oldu.
Işıltılı taşlar
Bir kadın ... Baktığınız zaman Türkiye deki
genel kadın profilini gördüğünüz bir ayna ..
Daha iyi şartlarda yaşayabilmek için yıllar
önce Ankara ya göç eden ailesi-
nin geçimini sağlayabil-
mek adına eğitimi-
ni yarıda bıra-
kan bir kadın ... Adı
Derya ... Ama hikaye ve
görüntü bir yerde tüm ezberleri de-
ğiştiriyor.
Derya ailesine yardım için İstanbul'daki ab-
lasının yanına geliyor ve birkaç yıl hazır giyim
atölyesinde çalışıyor. Evin en küçüğü Derya
ablasının yanında da fazla kalamadığı için geri
dönüyor. İstanbul'da atölyedeki işini zevkle
yapmasına karşın bırakmak zorunda kalıyor.
Bu işe eli çok yatkındı, biraz sermayesi olsaydı
herşeyin çok farklı olacağını biliyordu. Ama An-
kara'ya dönüyor ve burada da bir süre iş bu-
lamıyor. Birgün mikrokredi diye bir konu ko-
nuşulduğunu duyuyor ve peşine düşüyor
Derya, başvurup ilk kredisini alıyor. Birkaç ter-
zi ile anlaşıyor, işi için gerekli olan kıyafetleri
süslemekte kullanılan taşları İstanbul'dan si-
pariş ediyor. Elbiselerin üzerinde parlayan
bu taşlar bir kadının da hayatını değiştiriyor.
Derya paranın kalan kısmıyla da seçtiği ucuz
giyim eşyalarını alıyor. Ve Derya bu ucuz kı-
yafetleri ışıltılı taşlarla süsleyerek onlardan
bambaşka bir dünya yaratıyor. derya'nın adı
hemen duyulmaya başlıyor, işler
büyüyor ve o çok kısa
bir sürede kırk yıl-
lık terzilerden
daha çok sipariş
almaya başlıyor. 700 lira-
lık bir kredi ailesine destek olmak
için eğitimini yarıda bırakan, iş bulmayan bir
kadının kendi işini kurmasına neden oluyor....
Şekerrenk Sultani
Ömrü boyunca yüzü gülmeyen bir ka-
dın...Adı Sultani... Oturduğu mahallenin de çok
sevilen tonton teyzesi. Çocukluğunda da,
gelin gittiği köy evinde de mutluluğu görme-
di gözleri...Hem kendisinin hem
de eşinin paraya hasretti hep el-
leri. Sultani Teyze ve işsiz ko-
cası, tek gözlü evinin kirasını da,
yediği üç lokma ekmeği de va-
liliğin verdiği üç kuruş yardımla
karşılayabilirdi. Çalışarak ken-
disine bakacak ne bir evladı, ne
de sığınacak, yardım isteyebi-
leceği bir yakını yoktu Sultanı
teyzenin...Sultani Teyzenin tek
isteği elden ayaktan iyice düş-
meden, kendi parasını kazanmaktı.
Sultani teyze sonunda sermaye gerek-
tirmeyen hem de geçim derdine çare ola-
cak bir iş buldu kendine: Mardin’in yakıcı sı-
caklarına çare olacak bir ev dondurması
üretmeye karar verdi. Sultani teyze yöresel
adı Eskimo olan ve yalnızca su ile şekerden
yapılan, dondurmayı üretmeye başladı.
Sultani Teyzenin kavurucu sıcaklarda ço-
cukların özlemi olan rengarenk dondurma-
sı zamanla mahallenin tüm çocuklarına
evinin yolunu ezberletti. Her geçen gün ar-
tan satışları, Sultani teyzeyi biraz daha
kamçıladı. Hem çocuklarla vakit geçirerek
içinde eksik kalan annelik duygusunu his-
sedemediği, hem de aç girdiği yatağında
uyuyamadığı günler bir bir yaşamından
çıkmaya başladı Sultani Teyzenin.
Ta ki, bir gün Sultani Teyzenin mahalle-
nin dört bir yanından çocukların koşar
adım gelmesine neden olan dondurmaları-
nı ürettiği buzdolabı bozulana dek. Sultani
teyze, yine çocukların neşeli gülücüklerinin
ve ekmek alacak parasının olmadığı günlerin
başlayacağı endişesini yaşamaya başladı.
Sultani Teyze’nin işsiz kocası, bir gün eve
Sultani teyzenin dudaklarında tebessüm ya-
ratan bir haberler döndü. “Mikrokredi” ile
buzdolaplarını tamir ettirebileceklerdi. Mik-
rokredi başvuruları kabul edilen Sultani
teyze, mahallenin rengarenk ve en tatlı
dondurmalarını yeniden yapabileceği bir
buzdolabı satın aldı. Sultani Teyze’nin de,
Mardin’in yakıcı sıcağından kurtulmak için
koşarak dondurma almaya gelen elleri kir-
li çocukların da yüzleri güldü yeniden.
Hayatımız Roman
Türkiye’den Mikrokredi Hikâyeleri
Hatice, Şükran, Nazife, Musa ve diğerleri...
Dar gelirli insanlarõn küçücük bir sermaye desteği
ile ne kadar önemli adõmlar atabileceklerinin
öyküsü...
Hatice’nin hayali
Bir kadın, adı Hatice... Bir arkadaşının tanıştırdı-
ğı Mehmet’le evlendi; biri 13 diğeri 5 yaşında iki kız-
ları oldu. Eşi sanayi sitesinde küçük bir dükkanda çay
ocağı işletiyor. Ev de kira, dükkan da; kıt kanaat ge-
çiniyorlar. Kızları elden avuçtan çıktığı için, kocası-
nın yüküne ortak olup, ek iş yapmak istiyor Hatice.
Bu isteğini paylaştığı komşularından Aynur, bir si-
vil toplum kuruluşunda takı tasarımı eğitimi veriyor.
Aynur sayesinde, dar gelirlilere adına mikrokredi de-
nen bir kredi verildiğini öğrenen Hatice heyecanla-