14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
13 Bunları Biliyor musunuz T ürkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından ilki geçen yıl düzenlenen “Küresel Isın- ma Kurultayı”nın ikincisi 7 Ma- yıs’ta gerçekleştirildi. Tesco Ki- pa’nın katkılarıyla düzenlenen Ku- rultay’da bu yıl “Küresel Isınma ve Ekonomi” konusu tartışıldı.TGC Baş- kanı Orhan Erinç ve Tesco İklim Değişikliği Direktörü Stephen Heal’in açılış konuşmalarıyla başlayan kurultayın sonuç bildirgesinde küresel ik- lim değişikliğinin insanlığın karşılaştığı en büyük ekolojik sorun olduğu ifade edildi. Hukuk, iş, sağlık, bilim, sosyoloji, politika, turizm, tarım, or- mancılık ve inşaat gibi sektörlerin de bu değişimin olumsuz etkileriyle yüz- leşmek zorunda kalacağı vurgulanan bildirgede, küresel ısınmanın te- melinde ekonominin olduğu vurgulandı. Bildirgeden çıkan ana başlıklar şöyle: - Küresel ısınma olgusu herkes tarafından kabul edildiği halde, ekonomik maliyetler öne sürülerek sera gazlarının azaltılması için yeterli önlem alın- mamaktadır. - Küresel iklim değişikliği ve ekonomi ilişki- leri karşılıklıdır. Son 40 yıl içindeki ekonomik krizlerden sonra CO2 konsantrasyonlarında azalmalar olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. - Ekonomiyi ön planda tutan görüşlerde “bekle ve gör” yaklaşımı hakimdir. Yani iklim değişimine hala şüpheli yaklaşılmakta ve bu- günden önlem almaktansa öngörülen sorun- lar ortaya çıktıktan sonra önlemlerin alınma- sı gerektiği düşünülmektedir. Küresel eko- nomik krizde bankacılık sektörüne 2 trilyon do- larlık uluslararası kurtarma paketi bir çırpıda hazırlanırken, konu diğer bir küresel sorun olan iklim değişimine gelince pazarlıklar nedeniy- le önlem alma süreci uzamaktadır. - İklim değişikliğinin önlenmesi için atılabi- lecek adımların başında aşırı tüketime daya- nan ekonomik anlayışın değiştirilmesi gel- mektedir. Bunun için doğanın insanlara sunduklarına zarar vermeden ve ekosistemlerin yapısını bozmadan gelişme sağlayabilmek için “sürdürülebilir kalkınmaya” önem verilmelidir. - Gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada küresel iklim değişikliği eko- nomiden hukuka, turizmden ormancılığa, tarımdan inşaata, enerjiden oto- motive kadar tüm sektörlerdeki politikalarda dikkate alınmalıdır. Birey- lerden şirket yöneticilerine ve politikacılara kadar herkes üzerine düşenleri yerine getirmelidir. - Bireyler öncelikle alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini değiştirmelidir. Daha az tüketmek ve sosyal sorumluluk sahibi olmak küresel ısınma ve diğer çevresel sorun- ların azaltılmasına önemli katkı sağlayacaktır. Şirketler sadece kâr odaklı ekonomik anlayışlar- dan vazgeçmelidir. Verimlilik ve sürdürülebilir ekonomik geliş- meye önem verilmelidir. Med- yaya özellikle eğitim ve bilin- çlendirme ile kamuoyu oluştur- ma konusunda büyük görevler düşmektedir. Politikacıların da ellerinde küresel iklim değişikli- ğine önlem alabilmek için vergi- ler, teşvikler, cezalar, yeşil eti- ketleme gibi yöntemler ile yap- tırım gücü mevcuttur. Bu yaşam biçimi ile sürmez.... Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Küresel Isınma Kurultayı”nın sonuç bildirgesinde küresel ısınmanın temelinde ekonominin olduğu; hukuk, iş, sağlık, bilim, sosyoloji, politika, turizm, tarım, ormancılık ve inşaat gibi sektörlerin de bu değişimin olumsuz etkileriyle yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulandı. Dünyada her yıl 50 milyon ton e-atık oluşuyor Dünya üzerindeki elektronik atık pazarında her yıl yüzde 5 ila 8'lik bir artış gözleniyor. Birleşmiş Milletler çev- re programına göre dünya genelinde tüm elektronik atık kaynakları hesaplandığında yıllık 20 ila 50 milyon ton ara- sında e-atığın oluştuğu tahmin ediliyor. Tehlikeli ve tok- sik maddeler içerebildikleri için çevreye zarar veren e-atık- lar, diğer taraftan içerdikleri metal, cam, plastik ve yeni- den kullanılabilinen diğer malzemelerden dolayı değer ta- şıyor. Dünya genelinde e-atıklarla ilgili çalışmalar gün geçtikçe ilerliyor. Yeni üretilen elektronik ürünlerde toksik ve zararlı maddelerin kullanımı sınırlandırılıyor, yeni ürün tasarımında geri dönüşüm kriterleri göz önünde bulunduruluyor ve ge- ri dönüşüm özendiriliyor. Diğer yandan atıklar ürüne dönüştüğünde bunların top- lanması, işlenmesi, yeniden kullanımı, tehlikeli atıkların in- san, çevre ve doğayı riske sokmadan bertarafı konularında da yeni hukuki ve yasal düzenlemeler yapılıyor. 1 kilo peynir ya da bir kilo elma için kaç litre su harcıyoruz? Üretilen ürünlerin başka ülkelere ihraç edilmesi ile o üre- timde kullanılan su miktarı da dışarı gönderilmiş oluyor. Dünyanın Suları 2008-2009 dergisinde yer alan su kulla- nımı ile ilgili uluslararası bir araştırma ilginç gerçekleri de gözler önüne seriyor. Ülkeler açısından su politikaları gi- derek yaşamsal önem taşırken kuraklık yaşayan ülkelerin çok su gerektiren ürünleri yetiştirmek yerine ithal etmeye başladıkları belirtiliyor. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Çev- re Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysen Mü- ezzinoğlu tarafından yapılan araştırmada ise 50-60 kalem ihracat malı tek tek incelendi. Bu ürünlerle dolaylı olarak ne kadar suyun dışarıya gittiğini ortaya koyan Müezzinoğlu, "Türkiye, ihraç ettiği ürünler yoluyla 22 milyar ton 'sanal su' ihraç ederken 11 milyar ton da ithal ediyor." dedi. Prof. Dr. Müezzinoğlu'nun verdiği bilgilere göre 'sanal su' kav- ramıyla kasaptan alınan 1 kilogram etin, o hayvanın yaşamı boyunca içtiği su miktarı kastediliyor. Mezbahada kesilen 600 kiloluk bir hayvandan yaklaşık 200 kilo et çıkıyor. Bu da içtiği toplam su miktarına bölündüğünde, ortalama 1 kg et için 14 ton su harcandığını ortaya koyuyor. ? Kaynak:Dünyanın Suları 2008-2009 dergisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear