Katalog

Nr. 14 / 2008 04 APRIL 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Avrupa ve Biz... Uygarlık dediğimiz anda aklımıza çeşitli zamanlar ve coğrafyalar gelir. Ancak aklın ve bilimin egemenleştiği, toplumların yönetimlerini etkilediği, kişilere olabildiğince özgürlük sağladığı uygarlığın ilk önce Avrupa’da oluştuğu bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyet’le birlikte bu uygarlık dünyasının temel değerlerini ikirciksiz biçimde algılamaya yönelmiş, gerek öğretiminde gerek hukuk düzeninde benimsemiştir. Adına Atatürk devrimi dediğimiz tarihsel olay budur; aklı, bilimi, laikliği bir İslam ülkesinde, bir kuşak içinde egemenleştirmek kuşkusuz çok zor, belki de olanaksızdı. Çünkü uygarlık tarihinde bu serüven Avrupa’da dört yüzyıl süren kanlı bir macera sonunda ürünlerini verebilmiştir. ? İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye Avrupa Konseyi’ne dahil olurken ağır basan fikir, bu uygarlık çerçevesinde bağımsız istencimizle yerimizi alabilmekti; daha sonra kurulan Avrupa Birliği’ne katılmak girişimi de aynı gerekçeden kaynaklanıyordu. Bugün ülkemizdeki siyasetin ağırlıklarına bakılırsa AB (Avrupa Birliği) hedefi Türkiye için vazgeçilmez, ama umutsuz serüvene dönüşmüş gibidir. AB’nin dünya ölçeğinde saygınlığı da artık tartışmalıdır. Örgütün en önemli üç üyesinden birinin Irak işgalindeki etkin rolü, öteki üyelerin de inanılmaz tutumları ve katılımları insanlık değerleri ve devletler hukuku bakımından kabul edilemez. ? Durum böyleyken AB’nin kimi sözcülerinin son olaylar nedeniyle Türkiye’deki hukuka ve yargıya ilişkin çıkışlarının ülkemizde büyük bir tepki yaratması doğaldı. Ülkemizde bir anayasa ve bir Anayasa Mahkemesi vardır, temel hukukumuz da eleştirilecek yanları olsa bile Avrupa Birliği üyelerinden farklı sayılamaz. Anayasamız, işledikçe, yürüdükçe, Türkiye hukuk devleti kimliğini koruyabilecektir. AB sözcülerinin Türkiye’de yargıyı değil, yargıyı bağlayan yasaları eleştirmeleri gerekiyordu. Üstelik bu işi çok daha önce gündeme getirmeleri doğru olurdu. ? Ancak AB sözcülerinin tüm konuşmalarından ortaya çıkan sonuçlar hazindir. Bu zatların tarih ve coğrafya bilgisinden yoksun, dar ufuklu, lafının nereye gittiğinden habersiz, güncel siyasete oynayan fütursuz kişiler oldukları anlaşılıyor. Tüm dünyayı saran İslamcı akımlar karşısında Batı, Amerika ve Avrupa, ne yapacaklarını, ne önlemler alacaklarını düşünürlerken Türkiye’de yürürlükteki yasaların işletilmesine bile karşı çıkan bu kafalar, ancak Avrupa’ya özgüdür demek mi gerekiyor? Türkiye Cumhuriyeti, bu kafaların Anadolu’da yenilgisi ve çağdaş kafanın yengisi üzerine kuruldu. Ülkemizin içinde bulunduğu ağır sorunu aynı yöntemle aşabiliriz. Biz Avrupa’nın Anadolu’yu taksim planına karşı savaşarak kurulmuş bir devletiz. Bir özelliğimiz de budur. Anayasa Mahkemesi, AKP’nin kapatılmasını içeren iddianameyle ilgili kararını oybirliğiyle aldı Dava kabul edildi Gazetemize molotof Cumhuriyet’e yönelik saldırılara bir yenisi daha eklendi. Saat 23.34’te gazetemizin bulunduğu caddeye gelen 3 kişiden biri elindeki molotofkokteylini bahçeye fırlattı. Güvenlik kabininin bulunduğu bölgeye isabet eden patlayıcı, maddi hasara neden oldu. 13 yaşındaki saldırgan, “Beni yönlendirdiler, hepsini tanıyorum” dedi. Kimlikleri belirlenen diğer saldırganların da yakalanması için gece boyunca operasyonlar yapıldı. Haberi 3. Sayfada Gül için ‘oyçokluğu’ Yargıtay Cumhuriyet Saldırının ardından polis olay yerini inceledi. Başsavcısı Yalçınkaya’nın AKP’nin “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesi kabul edildi. Mahkeme, iddianamenin Cumhurbaşkanı Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliğiyle, Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verdi. Gül ve Erdoğan Yüksek Mahkeme’de yargılanacak. AKP’den karşı adım İddianamenin kabul edilmesinin ardından gözler AKP’ye çevrildi. AKP, MYK’de parti kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişikliğine ilişkin takvimi netleştirecek. AKP Grup Başkanvekili Ergün, öneriye muhalefetten destek bulamazlarsa referandumun da masada bir seçenek olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Çiçek de “Kendi işimize bakacağız. Savunmamızı yapacağız” dedi. Çiçek, gelişmelerin ekonomiyi etkilediğini belirtti. Haberi 18. Sayfada 1929’daki Büyük Buhran’dan bu yana en kapsamlı mali reform paketi gündemde ABD krize saplandı ABD mortgage kriziyle yaşanan ekonomik sarsıntıyı aşmak amacıyla Merkez Bankası’na (Fed) yeni yetkiler tanıyan geniş kapsamlı bir mali reform paketini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Plana göre Fed’e mali piyasalarda sıkıntıya yol açan kredi krizleriyle mücadele konusunda daha geniş yetkiler verilmesi öngörülüyor. Planda Fed’e mali sistemin istikrarını tehdit edebilecek herhangi bir mali kurumu inceleme yetkisi de tanınıyor. Planla ulusal bankalar, tasarruflar ve kredi birlikleri için “ihtiyatlı mali düzenleyici” ve ticaret yönetimi ve tüketicinin korunması için “ticaret yönetimi düzenleyicisi” gibi birimlerin oluşturulması da hedefleniyor. Elçin POYRAZLAR’ın haberi 8. Sayfada Ilımlı İslam demokrasi Türkiye deney tahtası Türkiye’de İslam ve demokrasinin birlikteliği konusunda bir deney gerçekleştiği görüşü ileri sürüldü. “Ne yazık ki Türkiye fanus altında bir deneyden geçiyor” diyen ABD Dışişleri’nde görev yapmış eski bir üst düzey yetkili, ABD yönetiminin AKP’den İslam ve demokrasi arasında köprü görevinde başarılı olması ve bu modelin diğer Müslüman ülkeler için bir örnek oluşturması beklentisi içinde olduğunu ifade etti. Elçin POYRAZLAR’ın haberi 10. Sayfada C Emekçiye yine polis dayağı Çalışanlar AKP hükümetinin hazırladığı sosyal güvenlik reformunu protesto etmek için meydana çıkarken, Ankara’da TBMM önüne yürümek isteyen grup, polis engeliyle karşılaştı. Düzenlemeyi protesto etmek amacıyla iş bırakma eylemi yapan ve 3 ayrı noktadan TBMM önüne yürümek isteyen emekçilerden Güvenpark’ta toplanan grup, TBMM’ye yürümelerine izin verilmeyince, “Çetelere barikat, emekçiye değil”, “AKP halka hesap verecek” diye sloganlar atarak polis barikatını aştı ve Kızılay Meydanı’na yöneldi. Bu sırada polis, çalışanları coplamaya başladı. Taş ve sopaların da kullanıldığı çatışma bir süre devam etti. Dağılan çalışanlar, bir süre sonra Kızılay Meydanı’nda toplanarak yolu trafiğe kapattı. Arbede sırasında bazı emekçilerin yaralandığı gözlendi. Yoldan geçen yurttaşlar ıslık ve alkışlarla emekçilere destek verdi. Haberi 6. Sayfada Fotoğraf: AA Başyazarımız rahatsızlandı Şarkıların ‘Hüreller’i Anadolu pop müziğinin öncü gruplarından Üç Hürel’in şarkıları, değişik tarzlardaki şarkıcıların yorumuyla bir kez daha dillere düştü. Hürel kardeşlerin 1970’lerde kurduğu grubun şarkılarını günümüzün ünlü ve genç sanatçıları “Sonsuza Kadar” albümünde yorumluyor. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada EXPO 2015’te önce sevinç sonra hüzün İzmir, Uluslararası Sergiler Bürosu genel kurulunda EXPO 2015 için yarıştığı Milano’dan 21 oy eksik alarak hayal kırıklığı yaşadı. Türkiye’nin Paris’teki lobi faaliyetleri İzmir’in seçilmesine yetmedi. İtalya Başbakanı Prodi’nin sunumunda Türkiye’deki gelişmelere gönderme yaparak “Dinsel fundamentalizme karşı ve kadın özgürlüğü için bize oy verin” söylemini kullanması dikkat çekti. Oylamanın yapıldığı saatlerde on binlerce yurttaşın toplandığı İzmir Cumhuriyet Alanı’na önce İzmir’in kazandığı yönünde haber ulaştı. Alandaki coşku “Teknik arıza nedeniyle karışıklık oldu” açıklamasıyla hayal kırıklığına dönüştü. Serdar KIZIK’ın haberi 9. Sayfada İlhan Selçuk tedavi altında Gazetemiz Başyazarı İlhan Selçuk (83), pnömoni ve kalp spazmı tanısı ile Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Selçuk’un doktoru Oryal Gökdemir, tedavinin bir hafta sürmesinin beklendiğini, bu süreyi yoğun bakımda geçireceğini belirtti. Dr. Gökdemir, Selçuk’un sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi. Haberi 18. Sayfada