Katalog

HAFTA C Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:[email protected] Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) Osmanlı donanmasının en önemli merkezlerinden biri olan koruma altındaki Haliç Tersanesi yıkılıyor Bir tarih daha yok ediliyor İstanbul Haber Servisi Osmanlı donanmasının en önemli merkezlerinden biri olan ve İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla “tarihi sit alanı” ilan edilen Haliç Tersanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) yıkılıyor. Koruma kurulunun 22 Mart 1995’teki kararı uyarınca kurul izni alınmadan fiziki değişiklik yapılamayan tersanede, aralarında elektrik atölyesi, kimya laboratuvarı ve arşivin de bulunduğu pek çok bina yıkıldı. Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş yetkilileri, tersanenin mülkiyetinin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen Haliç Tersanesi’ndeki bazı binalar yıkıldı. Uzmanlar, tersanenin korunması için yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. 2006’ya dek kendilerine ait olduğunu anımsatarak, 2006’da Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla İBB’ye devredildiğini belirtti. Yetkililer, “İBB ile herhangi bir sorunumuz yok. Bize verilen süre mart ayında sona eriyor. Biz de tersaneyi boşaltıyoruz. Ancak, tersanenin bulunduğu alan sit alanı ve aralarında marangozhane ile havuzların da bulunduğu pek çok yapının tescili var. Koruma kurulundan izin alınmadan yıkımların yapılmasının doğru olmadığını düşünüyoruz” dediler. Aralık 2007’de İstanbul Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunan yüksek mühendis Necat Selimoğlu, savcılığa sunduğu dilekçede, 2006’da “tersane amacı dışında kullanılmamak koşuluyla” İBB’ye devredilen Haliç Tersanesi’nin İBB iştiraklerinden İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) AŞ tarafından kullanıldığı belirtilerek “belge niteliğindeki binaların hukuksuz bir şekilde yok edildiğine” dikkat çekildi. Tersane binalarının İDO AŞ tarafından açılan ihaleler sonucu yıkıldığına vurgu yapılan dilekçede, İDO AŞ Genel Müdürü Ahmet Paksoy ile yönetim kurulu üyeleri hakkında hukuki incelemenin başlatılması istendi. Tersanenin 1455 yılında açıldığına dikkat çeken uzmanlar ise, 550 yıllık tarihi Haliç Tersanesi’nin, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e denizcilik tarihi açısından süreklilik gösterdiği belirtilerek, kültür mirası niteliğindeki yapıların korunması gerektiğine dikkat çektiler. Uzmanlar, “Tersanenin korunması için tescilli yapılarla yetinmeyip, yeniden bir inceleme ile korunacak yapılar saptandıktan sonra yeni düzenleme yapılmalıdır” diye konuştular. 10 yaşındaki diyabetli dünya birincisi İstanbul Haber Servisi Doğuştan diyabetli olan 10 yaşındaki Gülce Sevgen, “Diyabeti Değiştirmek Çocuk Resim Yarışması”nda önce Türkiye birincisi, ardından ülkemizi temsil ettiği uluslararası yarışmada dünya birincisi oldu. Gülce ödüllerini, İstanbul’da yapılan bir törende sanatçı Bedri Baykam ve Novo Nordisk Genel Müdürü Mads Bo Larsen’den aldı. Gülce diyabetle ilgili resmini şöyle anlattı: “Diyabetle barışık olan çocuklar parıldayan güneşe doğru yürüyorlar. Diyabetle barışık olmayan ve doğru beslenmeyen mutsuz çocuğu ise yanlarına, sağlıklı dünyaya çağırıyorlar.” Resminde güneş ışınlarını ensülin enjektörü şeklinde yapan minik Gülce, “Güneş ışınları dünyamıza enerji veriyor, ensülin de biz diyabetli çocuklara enerji veriyor” dedi. Gülce, büyüyünce ya ressam ya da müzisyen olmak istiyor. Diyabetle barışık yaşayan ve sağlıklı beslenen Gülce, kendine günde 4 defa ensülin yapıyor. Gülce ensülinlerine de isim vermiş. Turuncu kapaklı olan portakal, sarı kapaklı olan limon, yeşil kapaklı olan da kivi... Emniyet raporunda çocuklarda uyuşturucu kullanımındaki artışa dikkat çekildi Bağımlılık yaşı 10’a düştü Ali AÇAR İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü’nün 2007 yılı değerlendirme raporuna göre, 2007 yılı içerisinde 4.5 ton uyuşturucu madde ele geçirildi. Uyarıcı madde olarak kullanılan ecstasy ve captagon haplarından da yaklaşık 1.5 milyon adet ele geçirildi. Rapora göre, gençliği tehdit eden uyuşturucu ve keyif verici madde kullanımı 10 yaşa kadar düştü. Narkotik Şube Müdürlüğü’nün 2007 yılı için hazırladığı uyuşturucu ile mücadele raporunda, Türkiye’de gençler arasında en çok ecstasy ve esrarın yaygınlaştığı belirtilirken operasyonlarda yakalanan şüpheli sayısı ile klinik rakamlarının uyuşturucu kullanımındaki artışı yansıttığı ifade ediliyor. Uyuşturucu kullanımının artması ile birlikte operasyonların arttığı açıklanan raporda, 2007 yılı içerisinde düzen Doğanın tüm renkleri bu festivalde Filipinler’de başkent Manila’ya bağlı sanayi kenti Makati’de doğal hayatın yok oluşuna dikkat çekmek amacıyla her yıl düzenlenen CARACOL Festivali, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Çok sayıda öğrencinin katıldığı düzenlenen törende, çiçek, meyve, ağaç, kurbağa, balık ve ahtapot kostümleri giyen öğrencilerin gerçekleştirdiği yürüyüş büyük ilgi gördü. (REUTERS) lenen 2474 ayrı operasyonda, 4864 kişinin yakalandığı, 4 ton 347 kilogram eroin, 2 ton 542 kilogram esrar, 84 kilogram kokain, 234 kilogram afyon sakızı, 469 bin 607 adet captagon hap ile 901 bin 474 adet ecstasy hap ele geçirildiği kaydedildi. Raporda, uluslararası suç örgütlerine yönelik 8 ülke polisi ile yapılan 24 ayrı operasyonda uluslararası suç örgütü üyesi 72 kişinin yakalanarak adli makamlara gönderildiği belirtildi. Emniyet Müdürlüğü, ailelere çağrıda bulunarak çocuklarının arkadaş çevresi ve davranışlarının kontrol edilmesi konusunda uyardı. Bakırköy Psikiyatri Tedavi Araştırma Merkezi uzmanı Dr. Ayhan Akcan, Türkiye’de 20 yaş grubunda her 5 gençten birinin madde kullanımına bağlı olarak sağlık kuruluşlarına başvurduğunu belirterek “Türkiye’de tedavi edilmesi gereken 500 bin madde bağımlısı var. Madde bağımlıları her yıl yüzde 5 ile 10 arasında artıyor” dedi. Şifalı bitkiler yok oluyor Y apılan bir araştırmaya göre çok sayıda ilacın hammaddesi olan 400 bitki türü tükenmek üzere başındaki Belinda Hawkins ise insan sağlığının olmazsa olmazı olan şifalı bitkilerin karşı karşıya olduğu tehlike konusunda farkındalık yaratmanın ve bunları korumak için acilen önlem planları hazırlamanın şart olduğunun altını çiziyor. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bitkiler arasında Çinlilerin 5 bin yıldır kullandığı bazı kanser ve kalp ilaçlarının hammaddelerinden manolya, kanser ilaçlarının bir diğer kaynağı olan porsuk ağacı, gut hastalığının ve löseminin tedavisinde kullanılan mahmur çiçeği ve zayıflama ilaçlarının hammaddelerinden biri olan hoodia bitkisi. Çeviri Servisi Kanserden gribe birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların içeriğinin önemli bölümünü oluşturan yüzlerce bitki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Merkezi İngiltere’deki Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü’nün yaptığı araştırmaya göre insan sağlığı açısından hayati önem taşıyan bu şifalı bitkilerin yok olma nedeni aşırı derecede toplanmaları ve dünyadaki orman alanlarının her geçen gün azalması. BBC’nin internetteki sitesinde yayımlanan habere göre, 120 ülkenin botanik bahçelerinin üye olduğu örgütün 600 üyesinden topladığı verilerle yaptığı araştırma, yakın gelecekte ilan renkli Manolya yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bitkilerin sayısının 400 olduğuna işaret ediyor. Reçeteyle alınan ilaçların yüzde 50’sinin kimyasallarının hammaddesinin bitkiler olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Yok olmaları sadece şu anki ilaçların üretimini zora koşmaz, yeni tedavi yöntemi ve ilaçların bulunmasına da engel olur” diyerek durumun ciddiyetini anlatıyorlar. Araştırmayı yapan ekibin Bilim adamı kendini klonladı Dış Haberler Servisi ABD’de bir bilim adamı, dünyada ilk kez kendisini klonlayarak bu alanda bir ilki gerçekleştirdi. California’da kök hücre araştırmaları yapan Stemagen firmasının CEO’su Dr. Samuel Wood, kendi cilt hücrelerini bir kadının yumurtasına yerleştirerek kendisini klonladı. Dr. Wood, böylece bir yetişkinden klonlanan ilk hücrelerin yetiştirilmesine öncülük eden ilk insan oldu. İngiltere Facebook’u sorgulayacak Çeviri Servisi Dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişinin sosyal yaşamının vazgeçilmezi olans internet sitesi facebook hakkında soruşturma açıldı. Bir İngiliz kullanıcının sitedeki hesabını kapatmasına rağmen kişisel bilgilerinin silinmemesi üzerine yaptığı şikâyet Enformasyon Dairesi’ni harekete geçirdi. BBC’nin internetteki sitesindeki habere göre herhangi bir kullanıcı hesabını kapatsa bile facebook tarafından “yeniden üye olabilir” düşüncesiyle bilgiler “silinmeyip saklı tutuluyor” ancak diğer kullanıcılar bu kişinin “profili”ne erişemiyor. Facebook’un, uygulamanın İngiltere’deki kişisel verilerin güvenlik altına alınmasını öngören yasaya uygun olduğu, saklanan bilgilerin kullanılmadığı vurgulanan açıklamasında, “Kullanıcılarımızın haklarına önem veriyoruz. Enformasyon Dairesi’yle işbirliğine ve İngiliz kamuoyunun güveneceği bir ortam yaratmaya kararlıyız” denildi. 5 GÜN YAŞADI Klonlanan ve topluiğne başı büyüklüğüne ulaşan embriyolar, sadece beş gün yaşadı. Dr. Wood, etik tartışmaların ve suçlamaların da hedefi olurken, Dr.Woods’un kullandığı yöntemin, bazı kötü amaçlı ve çıkarcı çevrelerin bebek klonlamasına yol açacağı, insan yaşamını “yedek parça fabrikası” düzeyine indirgeyeceği öne sürüldü.