Katalog

10 Moskova ilk defa, çıkarlarını savunmak için nükleer silah kullanabileceklerini açıkladı C dış haberler ATİNA’DAN MURAT İLEM 25 OCAK 2008 CUMA Rusya’dan nükleer gözdağı Dış Haberler Servisi Rusya Genelkurmay Başkanı General Yuri Baluevsky, Moskova’da yaptığı açıklamada, “Hiç kimseye saldırı planlarımız yok, ama dünya toplumundaki tüm ortaklarımızın şunu açıkça anlamasını zorunlu görüyoruz ki Rusya’nın ve müttefiklerinin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için önleyici olarak nükleer silahların kullanımı dahil olmak üzere askeri güç kullanılacaktır” dedi.Küresel güvenliğe yönelik tehditlerin “bölgesel ve küresel hegemonya için savaşa başvuran ülkelerden kaynaklandığını” belirterek ABD’yi işaret eden Baluevsky’nin açıklamasını değerlendiren Rus güvenlik uzmanı Aleksandr Golts da Moskova’nın kendisine yönelik tecavüzlere karşı sadece konvansiyonel si Ziyaret mi Eziyet mi? ya da organları nezdinde) Türkiye aleyhine yaptığı girişimler ile ülkesinde isim haline geldi. Ardından iktidar partisi YDP’den ayrılarak kendi aşırı sağcı LAOS partisini kurdu. Bugün parlamentoda 10 milletvekili var ve özellikle KıbrısEgeTürkiye konularında iktidar partililer LAOS partisinin “insanı insanlıktan çıkartan” sorularına muhatap oluyorlar. Yunanistan kilisesinin önemli papazların hemen büyük bölümünün elini öpüp, önlerinde her fırsatta diz çöken bu kişiliksiz parti liderinin arkasında tabii ki kilisenin büyük desteği var. Merak edip son genel seçimlerde Atina’nın ünlü Sintagma meydanındaki LAOS partisinin mitingini izlemiştim. Yaklaşık bin kişilik partilinin 800 tanesi zavallı akıl hastalarından oluşuyordu. Bu insanlar kiliseden yardım aldıkları için papazların emri ile Yorgos Karacaferis’in mitingine getirilmişlerdi. Üzüldüm, tabii bir o kadar da öfkelendim. Bu zavallıların üstüne basarak çıkar sağlamak ancak Kara Cafer’e yakışır, diye düşündüm. O gün Atina konuşmasına büyük bir Amerikan arabasıyla gelen LAOS liderinin arabadan iner inmez Amerika’ya çatmasına doğrusu tüm gazeteciler çok güldük. Başındaki feslerde “Türkler Avrupa’dan defolsun!” sloganları yazan akıl hastalarına bu fesleri kimin dağıttığını göremedim. Ama bunun gibi Türkiye karşıtı onlarca slogan atıldığına tanık oldum. Aynı zamanda bizim Fener Patriği Bartholomeos ile de çok yakın dost olan Kara Cafer’in ipini her koparttığında soluğu İstanbul’da alması işin başka bir cephesi. 50 yıl sonra yapılacak bir ziyaret ve öncesinde yaşanan tatsız olaylar, geleceğe yönelik olayların işareti olarak algılanabilir. Gezi bugün sona eriyor. Karamanlis’i önümüzdeki hafta yine zor günler bekliyor. Türkiye ziyaretinde attığı her adımın, konuştuğu her kelimenin hesabı tek tek sorulacak. İstanbul’da yediği çipuralar burnundan fitil fitil getirilecek. Gerçi o da bunu biliyor ama bu saatten sonra yapılacak fazla bir şey yok. Ok yaydan çıktı bir kere. İyi niyetle kararlaştırılıp gerçekleştirilen ziyaret, oldu sonunda eziyet. murilem@otenet.gr Rus Genelkurmay Başkanı, kendilerinin ve müttefiklerinin egemenliklerini korumak için her şeyi yapacaklarını vurguladığı açıklamasında ABD’yi suçladı. İsrail’in de Akdeniz’de nükleer menzilini arttırma amaçlı füze denemesi yaptığı açıklandı. lahlar kullanmakla yetinemeyeceğini belirterek “Bu demek oluyor ki, eskisi gibi, Rusya’ya karşı tecavüzleri kontrol altına almanın esas faktörü nükleer silahlardır” diye konuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de nükleer güçlerini arttırmaları gerektiğini kaydetmiş, ancak bunların kullanımından söz etmemişti. Rus generalin açıklamasının, Moskova ile Batı ülkeleri arasında, Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlık ilan etme isteği, Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması’nın askıya alınması ve ABD’nin Doğu Avrupa’da füze sistemi kurma planları gibi konulardaki anlaşmazlıklarının yoğunlaştığı döneme denk gelmesi dikkat çekti. İSRAİL MENZİL UZATIYOR İsrail ordusunun “sessiz sedasız” bir füze denemesi yaptığı açıklandı. İngiliz gazetesi Telegraph, Tel Aviv’in güneyindeki hava üssünden fırlatılan nükleer füze taşıma kapasiteli füzenin fırlatılmasının çıkardığı gürültünün, bazı kent sakinlerinde paniğe yol açtığını yazdı. İsrail’den resmi bir açıklama yapılmazken, gazete, adını belirtmeyen bir yetkilinin, “İsrail’de olan biteni izleyen herkes anlaması gerekeni anlayacaktır” dedi. Haberde, İsrail’in, “Jericho” füze sisteminin menzilini uzatarak İran’ın tümünü hedefleyebilir hale geldiği belirtildi. İsrail istihbaratına yakın Debka internet sitesi ise denemenin Suriye’de donanma üssü kurmaya hazırlanan Rusya’nın Akdeniz’de tatbikat yaptığı gün meydana geldiğinin altını çizdi. İsrail askerlerinin ceset parçalarının ellerinde bulunduğunu söyleyen Hizbullah lideri hedefte Nasrallah’a suikast tehdidi İsrail ordusunun, askerlerin cesetleri konusunda halkına yalan söylediğini öne süren Nasrallah’a suikast düzenlenmesi gündemde. KUDÜS (AA) İsrail’de bazı bakanlar, “ikinci Lübnan hârekatı sırasında ölen bazı İsrail askerlerinin ceset kalıntılarının ellerinde bulunduğu” yolunda açıklamalar yapan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a suikast düzenlenmesini istedi. İsrail kabinesinin haftalık olağan toplantısının gündemine, Nasrallah’ın yaptığı açıklamalar oturdu. Nasrallah’ın, “İsrailli askerlerin baş, ayak ve benzeri parçalarını ellerinde bulundurdukları, ordunun İsrail halkına yalan söylediği” yolundaki açıklamaları, kabinenin üyelerini kızdırdı. Şas Partisi’nden din işlerinden sorumlu bakan İzak Kohen, Nasrallah’ın açıklamalarının “Hitler ve benzerlerini akıllara getirdiğini” belirterek, “Nasrallah zalim ve çılgın bir adam. Hâlâ onun niye nefes aldığını anlamıyorum. Çoktan onu öldürmeliydik. Kabineye bu adama karşı suikast düzenlenmesini öneriyorum” dedi. İçişleri Bakanı Meir Şetrit de Kohen’in sözlerine destek verdi ve Nasrallah’ın, “bilerek sinirleriyle oynamaya çalıştığını” söyledi. “Nasrallah’ın tüm sınırları aştığını” belirten Şetrit, “Onunla görüşmek değil, onu yok etmek zorundayız” dedi. Konut Bakanı Ze’ev Boim de “Nasrallah’a gün ışığı göstermemeliyiz” diye konuştu. Bilim, Kültür ve Spor Bakanı olan Müslüman Arap Galib Macadele ise Nasrallah’ın açıklamalarını tahlil etmek ve niye böyle söylediğine bakmak gerektiğini belirterek “Belki bizi, kendi gündemine hizmet edecek bir tuzağa çekmek istiyor. Bu tuzağa düşmememiz gerekir” dedi. Nasrallah’ın açıklamaları, muhalefet milletvekillerinden de tepki aldı. Ulusal BirlikUlusal Dinci parti ittifakı üyelerinden Zevulun Orlev, “Nasrallah’ın kalbi olmadığını biliyoruz. Nabzının da atmaması zamanı geldi” diye konuştu. Hizbullah lideri ayrıca, İsrail’i Lübnan’da yeni bir harekâta karşı uyarmış ve “Yeni bir savaş, tüm bölgenin kaderini Allah’ın izniyle değiştirecek, buna söz veriyoruz” demişti. İsrailli yetkililer, Nasrallah’ın bahsettiği ceset kalıntıları konusunda Hizbullah ile görüşme yapma niyetinde olmadıklarını bildirdiler. Üst düzey askeri yetkililer, ikinci Lübnan harekâtı sırasında ölen 119 askerin cesetlerinin getirilerek İsrail’de gömüldüğünü, ancak ateş altında cesetler toplanırken, geride bazı ufak vücut parçalarının kalmış olabileceğini belirttiler. Aynı yetkililer, Nasrallah’ın açıklamalarından etkilenebilecek ailelere ölen askerler hakkında bilgi verileceğini de bildirdi. Sırbistan’da kritik seçim Milliyetçi aday Nikoliç’in kazanması halinde Sırbistan, Batı’dan uzaklaşacak. Nikoliç, Kosova’nın bağımsızlığına da karşı çıkıyor. Dış Haberler Servisi Sırbistan’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turunda milliyetçi aday Tomislav Nikoliç’in önde gittiği bildirildi. Sandık çıkışı anketlerine göre Nikoliç ile beraber en fazla oyu alan ikinci aday olan Batı yanlısı Boris Tadiç, 3 Şubat’ta yapılacak ikinci turda yarışacak. Seçimi izleyen Serbest Seçimler ve Demokrasi Merkezi adlı kuruluşun tahminlerine göre Nikoliç oyların yüzde 39,4, Tadiç ise 35,4 oranında oy aldı. Sonuçlara göre, ilk turda yüzde 50 oy alamayan Nikoliç ve Tadiç’in 3 Şubat’ta, seçimlere katılan diğer 7 adaya oy verenlerin desteğini alması gerekiyor. Tadiç ile Nikoliç arasında geçen seçimin sonucu hem ülkenin hem de bölgenin kaderi üzerinde etkili olacak. Nikoliç’in seçilmesi halinde, Sırbistan’ın Batı’dan uzaklaşacağı ve Slobodan Miloşeviç dönemindeki rejime geri döneceği belirtiliyor. Seçim yakında bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanan Kosova için de büyük önem taşıyor. Nikoliç de Tadiç de Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıkıyor. Ancak Nikoliç Kosova konusunda Tadiç’e göre çok daha sert bir tutum izlenmesinden yana. Devlet başkanlığı seçimleri için Kosova’nın Sırp bölgelerinde de oy kullanıldı. Kosova’da 100 bin Sırp yaşıyor. Arnavutlar, 90’lı yıllardan beri seçimleri boykot ediyor. oğduğuna doğacağına pişman ettiler” deyimi herhalde Yunanistan başbakanı için söylenmiş olsa gerek. Sen kalk, iki ülke ilişkilerine ivme kazandırmak için 50 yıl sonra bir ülkeyi ziyaret et, hem ziyaret öncesi hem de sonrası başına gelmedik kalmasın. Kostas Karamanlis de başına bu gelecekleri bildiği için ziyaret tarihini mümkün olduğunca son ana kadar gizli tutmaya çalıştı. Programını açıklamamak için özen gösterdi. Bütün bunları anamuhalefet PASOK’tan korktuğu için değil, aşırı sağcı LAOS partisi başkanından gelecek tepkileri en aza indirmek için yaptı. Şimdi, “Kimmiş bu parti başkanı da?” demeyin. Adam hakikaten hasta. Yorgos Karacaferis diye biri. Soyadına bakıldığında “Kara Cafer” bize hiç yabancı gelmiyor. Katıksız bir Türk ismi. Ama o “Benim kanım Yunan’dır!” deyip duruyor. Bu Cafer denen adamın parti başkanı oluncaya kadar geldiği safhaların önemli bölümünü izleme fırsatım oldu. Önce küçük bir radyo, ardından kıytırık bir televizyon, bu televizyonda DJ’lik, sözde halkın sesi programları ve sonunda kiliseye yamanma... Atina’nın kasvetli günlerini neşelendirmek isteyen Yunanlılar, genelde Cafer’in televizyonunu açar, yaptığı saçmalıklara, normal olmayan hareketlere kahkahalarla gülüp günlerini geçirmeye çalışırlardı. O dönemde isminin önünde titr olarak gazetecilik yazsa da, bu meslekle çok da fazla ilişkili olduğu söylenemez. Ve o adam kalktı bugün 9.1 milyonluk ülkenin kaderi ile oynar hale geldi. Karamanlis’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi akıllara ziyan saldırılarla olayı germeye çalıştı. Karamanlis’in Anıtkabir’e gitmemesi gerektiğini, eğer giderse bunun İsrail başbakanının Hitler’in mozolesine çelenk koymak ile eşdeğer bir durum olacağını belirtti ve anıtkabir özel defterine ne yazacağını, nerelere gideceğini, başbakana sordu. Bu noktada onu bu mevkiye getirenlerin başında yine Karamanlis’in olduğunu vurgulamakta yarar var. Önce partisi YDP’ye aldı, ardından Avrupa milletvekili yaptı. “Kara Cafer” tüm bu görevleri sırasında (AB parlamentosu “D TARTIŞMA YARATMIŞTI Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın açıklamaları, İsrail hükümetini kızdırdı. Bazı bakanlar Nasrallah’ın çoktan öldürülmesi gerektiği görüşünü savundular. Efsane satranç ustası Fischer öldü Dış Haberler Servisi Amerikalı eskimiyetine son vermişti. 1975’te Rus ki dünya satranç şampiyonu Bobby Anatoli Karpov ile unvan maçı yapFischer 64 yaşında öldü. İzlanda’nın ması beklenen Fischer, Uluslararası başkenti Reykjavik’teki evinSatranç Federasyode ölü bulunan Fischer’in nu’ndan maçın oynanaölüm sebebi henüz açıklık kabilmesi için bazı koşullazanmadı. Ancak Fischer’in rın yerine getirilmesini israhatsız olduğu ve geçen yıl tedi. Fischer’i reddeden tedavi gördüğü biliniyordu. FIDE, Karpov’u yeni Fischer, 11 Eylül saldırıladünya şampiyonu ilan etrına destek vermesi ve antiseti. Bu olaydan sonra Fiscmitik açıklamalarıyla tartışma her yaklaşık 20 yıl görünyaratmıştı. medi. 1992’de BM’nin 13 yaşındayken ABD Yugoslavya’ya uyguladıFischer Gençler Şampiyonu, 14 yağı ambargoyu delerek şındayken en genç ABD şampiyonu bu ülkeye girip satranç şampiyonasına olan Fischer, 1972’de Sovyet rakibi Bokatılan Fischer, o tarihten sonra kaçak ris Spasski’yi yenerek dünya şampiyoolarak yaşadı. Fischer, 2005’te İzlanda nu olmuş, Sovyetler’in bu alandaki hâvatandaşlığına geçmişti. ğer bu ekonomik yavaşlama eğilimi kasıma kadar sürerse ABD başkanlığına, Beyaz Saray’a yabancı olmayan, üstelik bir kadın aday, ilk kez seçilecek. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en canlı ekonomiyi Bill Clinton’un başkanlığı döneminde yaşayan ABD ekonomisi sapır sapır dökülüyor. Duraklamanın kapısı aralandı bile. ABD, bu durumu petrolcülerin şahini Richard (Dick) Bruce Cheney’nin kuklası rolündeki George Valker Bush’un sayesinde yaşıyor. Bush, kitle imha silahları (KİS) ile diktatör Saddam Hüseyin “dışarı”, demokrasi ve ucuz petrol “içeri” söylemi ile Irak’ı işgal etti de ne oldu? KİS’in olmadığı anlaşıldı, Saddam asıldı. Irak’a demokrasi mi yoksa anarşi mi geldi? Petrolün varili 25 dolardan 100 dolara çıkmadı mı? Fark kimin cebine girdi? Farkı, gelecek hafta çarşamba günü Cheney’nin doğum gününü 67 mumlu pastayla kutlayacak Amerikan petrolcüleri kazandı. Fark kimin cebinden çıktı? Amerikan vatandaşının... Her gün evinden işine, örneğin 10 dolarlık petrolle gidip gelen sıradan Amerikalı 40 dolarla gider oldu. Böyle olunca ne oldu? Tuvalete bile arabası ile gitme alışkanlığına sahip Amerikalı da tüketimini kıstı. Kısamayanlar ne yaptı? Borçlandılar. Kredi kar E KAVŞAK ÖZGEN ACAR Bush, Kömür Dağıtacak! tı faturaları ödenemez oldu. Tüketim gıladı. Kasımda seçim var. ABD, şimdi düşünce, üretim düştü. Üretim düşün Cumhuriyetçi mi Demokrat aday mı ce dolar düştü. Dolar düşünce dışsa tartışması yerine “kadın” mı, “siyah” tım düştü, dışalım arttı. Dış ticaret açı aday mı tartışması yapıyor. Tartışılan ğı büyüdü. Irak işgal faturasına ek ola bu adaylar Demokrat, Cumhuriyetçi rak bütçe açığı daha adaylar o denli günda arttı. demde değiller. Domino etkisi geEkonomik yavaşlanel kredileri çökertma, işsizlik, kredi ti. Amerikalıların kartları borçları, “arabadan” sonra ödenemeyen konut en büyük tutkusu taksitleri, depoları olan “mortgage (tutam doldurulamatu)” ile “konut sahiyan arabaların bi” olma sevdası olumsuz etkileri ekonomide “kısır Petrol batağı! (Economist) karşısında Cumhudöngüye” yol açtı, riyetçiler, “Başkan “mortgage” 100 milyar dolarlık batak bir şeyler yap!” baskısına başladılar. la “mortu” çekti! Dünya borsasının başBaşkan, “ivedi mali canlandırma pakenti Vall Street’in dev kuruluşları örne keti” ile 15 trilyon dolarlık hasta ABD ğin Citigroup 18, Merrill Lynch 14, UBS ekonomisine, kol damarından yüzde 13.5, Morgan Stanley 9.4 milyar dolar 1’ine denk 150 milyar dolarlık serum şılık zararlar açıkladılar. rınga edeceğini açıkladı. Vergi mükelBushCheney ikilisi, ABD ekonomi leflerine, 150 milyar doları iade edilerek, sinin üçte ikisini oluşturan temel dire tüketim canlandırılacaktı. Genç kuşakğin “tüketim” olgusu olduğunu yeni al lar bilmez, eskiden bahçelerde kuyu dan su çeken tulumba bir süre çalışmazsa hava yapar, su çekmezdi. Bunun için tepeden yarım kova su dökülerek tulumba pompalanır, su çekimine yeniden başlanırdı. Bush yönetimi şimdi bu paketle tüketim tulumbasını çalıştırmayı amaçlıyor. Ne zaman, seçim yılında! ABD’nin nüfusu 300 milyon. Demek ki kişi başına yaklaşık yılda 500 dolarlık ek tüketim hedefleniyor. Ama herkes vergi mükellefi değil ki! Bu durumda vergi mükellefi başına 800 dolar, aile başına 1600 dolar denilebilir. Ancak 40 bin dolardan az geliri olanlar vergi dışı. Onlar ne olacak? Onlara da 200600 dolarlık ödeme olanağı araştırılıyormuş. Amerikalılar bu indirimden ne zaman yararlanacak? Seçiminden beş ay önce, yeni mali yıl başı temmuzda. Bu olay, AKP hükümetinin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesinde kömür dağıtmasına benzemiyor mu? ABD’den gelen tüketici haberleri, bu indirimlerin yeni tüketim yaratma yerine kredi kardı borçlarını ödemeye bile yetmeyeceğini gösteriyor. Bush’un sona eren Ortadoğu petrol krallarını ziyaretinin ardında petrol fiyatının düşürülmesi isteminin yattığı, şimdi daha iyi anlaşılıyor. Tek kadın bakana güvenoyu KUVEYT (AA) Kuveyt hükümetindeki tek kadın bakan olan Eğitim Bakanı Nuriye el Sebih, eğitim sektörünü iyi idare edemediği gerekçesiyle verilen gensoru önergesine karşı parlamentodan güvenoyunu aldı. Eğitim Bakanı El Sebih, geçen nisanda kabinede yemin ederek göreve gelmesinden bu yana İslamcı kesimin başörtüsü takması yönündeki baskılarına karşı çıktığı için dikkatleri çekiyordu. El Sebih ayrıca, 3 erkek çocuğun Asyalı işçiler tarafından cinsel tacize uğramasını yanlış ele almakla ve Kuranıkerim’in üzerini karalayan bir kız çocuğu için sert önlemler almamakla suçlanıyordu. El Sebih, oacar?superonline.com karma eğitime izin verdiği için de eleştiri oklarına hedef olmuştu. Hakkındaki bütün bu suçlamaları reddeden El Sebih, parlamentoda güvenoylamasını 19’a karşı 27 oyla kazandı. Oylamada 2 üye çekimser oy kullandı. (AFP)