Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 GÜNCEL C haberlerin devamı Bazı milletvekilleri, Erdoğan’a hukukçuların görüşünü dikkate alma çağrısı yaptı 13 NİSAN 2007 CUMA GÜNDEM MUSTAFA BALBAY CÜNEYT ARCAYÜREK Aşiret Reisine Karşı Bir Başbakan Ama… yazıyor. RTE, Barzani’ye dersini verdi: “Altından kalkamayacağın sözler söyleme. Sonra altında kalırsın” dedi mi? Dedi! Sözcü Çiçek Cemil, Bakanlar Kurulu toplantısında Barzani’nin Kerkük’e karşı Diyarbakır ve diğer iller tehdidine karşı Bağdat’a bir nota verilmesinin kararlaştırıldığını, “hükümetin, siyaset alanında ne yapmak gerekirse yaptığını ve yapacağını” söylemedi mi? Söyledi! Bağdat’a verilecek (veya verilmesi kararlaştırılan) notanın mürekkebi kurumadan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın PKK’ye yardımcı oldukları, destekledikleri için iki Kürt aşiret reisi ile görüşmeyi reddetmesine, Cumhurbaşkanımız Sezer’in Irak Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Talabani’yi resmen davet etmeyişine karşın: Bugünlere değin PKK’ye destek, Türkiye’ye karşı her türlü oyunun içinde olan iki yüzlü Talabani, Riyad’da iki yanağından öpen 16. Türk büyüğü Ree Tee Eeeeee’yi Bağdat’tan aradı mı? Aradı! Barzani’nin açıklamalarından duyduğu üzüntüyü dillendirdikten sonra… “Türkiye ile birlikte terör örgütüne karşı elimizden geleni yapacağız” dedi mi? Dedi. Bu sıralarda Gül Abdullah, Kuzey Irak’ı Kürdistan diye tanımlayan ABD Dışişleri Bakanı Bayan Rice’ı arayarak “Uyarın Barzani’yi. Eğer siz susturamazsanız, biz nasıl susturacağımızı biliriz” diye üst perdeden konuştu mu? Konuştu. Bilmem kaçıncı kez uluslararasının tanıdığı olanakları kullanarak Kuzey Irak’a askeri operasyon yapacağımızı ima eti mi? Etti! ??? Hükümetin müthiş ataklarının ışığında ilk sonuçlara göz atalım: Ya sustur ya da sustururum ha, diyen Kasımpaşalı davranışa; Rice üstelik demeç vermedi, ama bakanlık sözcüsü Sean McCormack aracılığıyla öyle bir açıklama yaptı ki; yeme de yanında yat. Bu tür demeçlerin (Barzani’nin) Türkiye ile Irak arasında daha fazla işbirliği sağlanmasına yardımcı olmadığını söyledi mi? Söyledi. Ne ki; ABD, Barzani’ye sus demediği gibi Türkiye’nin “yoksa” diye başlayan böbürlenmelerini ciddiye aldı mı? Almadı! Hükümet bu açıklamadan da memnun kalır mı? Kalır! ??? Nota kime verildi? Bağdat hükümetine. Yanıt kimden geldi? Kürdistan idealini Barzani ile paylaşan, fakat bu tür çıkışları zamansız bulan diğer Kürt aşireti reisi (hasbelkader Devlet Reisi) Talabani’den. Bu kişi, PKK terörüyle Türkiye ile birlikte savaşacağını kim adına vaat ediyor? Etse bile uygulamada beş paralık değeri olmayan, ancak Barzani adına gerginliği yatıştırmak için bugün söylediklerinden bir gün işler mayna olup, yumuşamaya yüz tutunca Talabani’nin yüz seksen derece çark etmesi sürpriz olacak mı? Olmayacak! Barzani’ye yakın isimlerden Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizai’nin aşiret reisinin malum demeci “bugünün ortamında değil 26 Şubat’ta verdiğini Ankara’ya çeşitli kanallardan ilettiklerini” içeren açıklaması… ABD’nin izni olmadan ABD’yi arkasına alan Barzani’ye karşı bir şeyler yapmak gücünden yoksun RTE ve hükümetini tatmin eder mi? Eder! Sürekli tahrik edici beyan veren, gözü ve hatta eli Güneydoğu üzerinde olan Barzani’nin Dizai aracılığıyla “TürkKuzey Kürt aşiretleri arasındaki ilişkilere sağduyu ve iyi niyetin egemen olması ve mart ayında başlayan olumlu diyalog atmosferinin korunması” çağrısını Ree Teee Eeee sindirir mi? Sindirir! Nihayet hükümet; Barzani’nin tehditlerine karşı Milli Güvenlik Kurulu’nun yayımlayacağı ağır başlı bir üslupla yazılmış basın bildirisi ile yetinir mi? Kuşkunuz mu var, elbette yetinir! Reee Teee Eeee’nin “Altında kalkamayacağı sözler söylemesin. Altında kalır” demecine Barzani, alttan alan ya da malum demecindeki bölücü görüşü yalanlayan doğrudan bir açıklama yaptı mı? Yapmadı! Türk askerlerinden ve savaşmaktan korkmadığını yineleyen aşiret reisi Ankara kaynaklı böyyük lafları umursamadı. Eeeee… Reee Teee: Ne yapacaksın şimdi? AKP’de 367 sıkıntısı Emine KAPLAN ANKARA Bazı AKP milletvekilleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “367 oy” ve “adaylık” konusunda uyardı. Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in 367 oyla ilgili tezinin ciddiye alınması gerektiğini belirterek adayı belirlemek için diğer siyasi partilerle uzlaşma aranmasını önerdi. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, cumhurbaşkanı olan isimlerin siyasi yaşamının bittiğini vurgulayarak “Eğer giderseniz, bir daha partinin başına dönemezsiniz” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için milletvekilleriyle nabız turlarını sürdürüyor. Erdoğan, Başbakanlık Konutu’nda 60 kadar milletvekili ile görüştü. Milletvekillerine, Erdoğan’ın adaylığına nasıl bakıldığı ve 6 ismin yer aldığı anket dağıtıldı. Milletvekillerinin büyük bölümü, “Çankaya Köşkü’ne siz çıkın, siz çıkmazsanız Abdullah Gül çıksın, başka bir ismi kabul etmekte zorlanırız” görüşünü dile getirdiler. Ancak Erdoğan’a “Aday olmayın” diyen milletvekillerinin sayıca artması dikkat çekti. Yalçınbayır, Erdoğan’ı “367 oy” tezi konusunda uyardı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in CHP’nin 367 tezini desteklediğini, CHP’nin ilk turda 367 oya ulaşılamaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini vurgulayan Yalçınbayır, Erdoğan’a uzlaşma içinde aday belirlemesini önerdi. Yalçınbayır şu görüşleri dile getirdi: “367 görüşüne katılmıyorum. Ama muhalefetle bu konuda görüşmekte fayda var. Teziç’in çıkışı size karşı değil, kendisi hukukçu ve ciddiye almalıyız. Hukukçular arasında görüş farklılığı var. Teziç, 1980 yılında, bundan 27 yıl önce yazdığı kitapta 367 konusuna vurgu yapıyor; bu konuyu değerlendiriyor ve kitabında bugünkü görüşlerini ifade ediyor. Teziç, 27 yıl önce söylediklerini bugün de dile getiriyor. Teziç’in husumeti yok, hukuki açıdan bakıyor. B aşkalarını bilmem ama ben çok rahatladım. Nedeni ortada. Gazeteler güldür güldür Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Erdoğan’ı “367 oy” tezi konusunda uyardı. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in CHP’nin 367 tezini desteklediğini, CHP’nin ilk turda 367 oya ulaşılamaması durumunda Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini vurgulayan Yalçınbayır, Erdoğan’a uzlaşma içinde aday belirlemesini önerdi. ları gereksiz” dedi. Yarbay ise Çankaya’ya çıkanların siyasi yaşamının bittiğini belirterek “Anayasada Cumhurbaşkanlığı fren, Başbakanlık hız makamı olarak dizayn edilmiş. Siz hıza meraklısınız, orada mutlu olamazsınız. Oraya çıkanlar, daha sonra partilerinin başına dönmek istediler, ancak kabul eden olmadı. Çünkü yerlerini ısıtmış oluyorlar. Siz de çıkarsanız dönemezsiniz, sizi de kabul etmezler” dedi. Erdoğan, bunun üzerine “Oraya gidenlerin siyasi hayatı bitiyorsa o zaman kimi göndereceğiz” diye espri yaptı. Yarbay, “Birini feda edeceğiz” derken Abdullah Gül’ü önerdi. Görüşmelerde Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Uşak Milletvekili Alim Tunç, Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, İstanbul Milletvekili Gürsoy Erol, Antalya milletvekilleri Fikret Badazlı ve Burhan Kılıç, Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar, Erdoğan’ın partinin başında kalmasını istediler. Erol, “Köşk’e çıkmayın, partiyi parçalatmak adına bazı çevrelerin sizi yukarı çıkartma gayretleri var” dedi. Badazlı ise “Köşk, hukuk bürosu gibi olmamalı. Köşk’ü hediye etseler durmam. Nasıl durmuş bunca yıl bu insanlar, anlamıyorum” dedi. 14 Nisan Mitingi: Halktan Büyük Güç Yoktur! enzetmede hata olmaz, AKP’nin Çankaya’ya çıkma planıyla ABD’nin Irak’ı işgal etme planı arasında şöyle bir benzerlik var: İkisinde de halk unutuldu! Yeniden altını çizelim, ikisi birbirinden çok farklı. Ancak böyle bir ortak yön dikkati çekiyor. “Irak Bataklığında Türk Amerikan İlişkileri” kitabını yazarken, işgalin hemen öncesinde, birbirinden farklı belgelerde, açık bilgilerde yer alan ortak ABD bakışlarından biri şuydu: Iraklılar, Amerikan askerlerini çiçeklerle karşılayacak! Harekât belgelerine yansıyanlar şunlardı: 1. Saddam’ın çevresindekilerin çoğunu satın aldık. Onlar harekâttan hemen sonra ya bize katılacak ya da devre dışı kalacak. 2. Irak ordusunu anında dağıtma planları hazır. 3. Irak rejiminin ülke çapında yaygınlaşmış bağlantılarının kilit adamları artık bizden. 4. Harekâtın en sıcak bölümü 15 gün, ikinci aşama 16 gün, üçüncü aşama 125 gün sürer. Ardından yeniden inşa sürecine gireriz. Irak’ta bugünkü durum ortada. Bölünmüşlük ABD’nin hesaplarından biri olabilir ama, halk direnişi hiç de hesapta yoktu. Planlarda halk bir tek ABD askerine çiçek verirken görünüyordu! ??? AKP’nin “Ne pahasına olursa olsun Çankaya’ya bizden biri otursun” planının çok iyi kurgulandığını görüyoruz. 1. Medyayı büyük ölçüde yanımızda tutmayı başardık. Kimine el koyduk, kimine posta koyduk, kimine taş koyduk... Bazı “aykırı” sesler dışında iş tamam. 2. İş âlemini tamamen yanımıza çektik. Ekonomideki küçük bir olumsuzluğun ne anlama geldiğini biliyorlar. Bizim bir dönem daha kalacağımızı, bugün kim nasıl davranırsa ileride karşılığını göreceğini hissettirdik. 3. Demokratik kitle örgütlerine karşı biz de tarikatlarımızı kitle örgütü haline getirdik. Onların içinde de adamlarımız var. 4. Dış destek tamam. AB, ABD bizden iyisini bulamayacağını kabul ediyor. 5. Askeri de psikolojik savaş yöntemleriyle ancak kendisini korur vaziyette tutabiliriz. Kabul etmek gerekir ki, AKP yukarıdaki şıklarla ilgili çok iyi hazırlanmış, donanmışdonatılmış, içdış destek almış. ??? Her şey yukarıdaki 5 şıkkın etrafında ilerlerken ortaya birden hiç hesapta olmayan bir hareket çıktı: 14 Nisan Mitingi... Başlangıçta görmezden geldiler. Fazla katılımın olmayacağını düşündüler. Baktılar ki, durum öyle değil... Saldırıya geçtiler... Buna, halk korkusu denir! 14 Nisan mitinginin ana organizasyonunda hiçbir parti yok. Tek başına bir örgüt de yok. Sayıları 300’ü geçen dernek, sendika, vakıf, oluşum bir araya geldi. Böyle bir mitingi düzenleme kararı aldı. AKP’nin yayın organları her türlü çirkinliği sergileyerek bu mitingi baltalamaya, katılımı azaltmaya çalışıyorlar. Çünkü, halkın artık bir yerde “dur” deme noktasına geldiğini gördüler. Hayatta kapısının önünden geçmeyecekleri derneklerin temsilcilerini sırf mitinge katılmayacaklar diye manşet yapıyorlar. AKP; vatan kavramını yıpratmıştır, tüketmektedir. AKP; ülkeyi yönetmemekte, pazarlamaktadır. Pazarlama gelirini de ekonomi iyiye gidiyor diye satmaktadır. Bu miting cumhuriyete sahip çıkma mitingidir. Bu noktada işin sağısolu yoktur, Türkiye vardır. Türkiye; tek başına hiçbir partinin, derneğin ya da kuruluşun çekip çıkaramayacağı bir bataklığa sürüklenmektedir. Hiçbirimiz, hepimiz kadar güçlü değiliz... 14 Nisan 2007 saat 11.00’de Tandoğan alanında olmak bir yurttaşlık görevidir. ankcum?cumhuriyet.com.tr B Bunu dikkate alarak değerlendirmeliyiz.” Erdoğan, Teziç’in bir hukuk adamı olarak değil YÖK Başkanı olarak ve rektörleri yanına alarak böyle bir açıklama yaptığını belirterek “Böyle yapmasaydı saygı duyardım, ama tavrı çok çirkin, 367 tartışma ANAVATAN kilit hale geliyor Ayşe SAYIN ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda “367 tartışmaları” nedeniyle kilit parti haline gelen Anavatan Partisi, AKP ile pazarlık kozlarını elinde tutmak için kararını son ana kadar açıklamayacak. Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kalırken seçim yöntemiyle ilgili başlayan tartışma, AKP’yi farklı hesaplar yapmaya itti. CHP’nin “Cumhurbaşkanlığı seçimi için ilk turda 367 milletvekilinin genel kurulda hazır bulunması gerektiğini, aksi halde oylama sonucunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini” açıklaması nedeniyle seçimi “tartışmalı” olmaktan çıkarmak isteyen AKP, ANAVATAN, DYP ve bağımsızlardan gelebilecek oyların hesabını yapıyor. DYP lideri Mehmet Ağar, 367 koşulunu “zorlama” bulduğunu açıklayarak oylamaya katılacağı sinyalini verdi. Ancak 4 milletvekili olan DYP’nin desteği AKP için yeterli olmuyor. Bağımsızlardan 367 için AKP’ye destek olacak milletvekili sayısının da 5’i geçmeyeceği dile getiriliyor. Bu nedenle 19 milletvekiliyle parlamentoda ikinci büyük muhalefet partisi konumuna gelen ANAVATAN’lı milletvekillerinin oylamaya girip girmemesi belirleyici olacak. Mumcu, bu konuda net bir tavır sergilemekten kaçınmasına karşın “CHP’ye 367 görüşü” konusunda destek olmayacağı mesajları veriyor. Öte yandan Afyonkarahisar Bağımsız Milletvekili Mahmut Koçak’ın ANAVATAN’a katılacağı açıklandı. ANAVATAN böylece yaşamın yitiren Ömer Abuşoğlu’yla düşen Meclis Grubu’nu tekrar kurabilecek. Koçak’ın parti üyelik başvuru formu ve katılım dilekçesinin, 16 Nisan’da TBMM Genel Sekreterliği’ne sunulacağı belirtildi. 14 Nisan’a uluslararası ilgi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüzlerce sivil toplum kuruluşunun ortaklığında cumartesi günü Ankara’da düzenlenecek “Cumhuriyet Mitingi”ne katılmak için, Avrupa ve Amerika’daki gurbetçi yurttaşların da geleceği, yurt genelinde sadece ADD üyelerinin 600 kadar otobüsle başkente ulaşacağı öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı için adaylık koyma sürecinin başlayacağı 16 Nisan öncesi hükümete halk iradesini göstermek ve Çankaya’da nasıl bir cumhurbaşkanı görülmek istendiğini ortaya koymak için yüzlerce sivil toplum kuruluşunun ortaklığında 14 Nisan’da düzenlenecek “Cumhuriyet Mitingi”ne yurtdışından da katılım gerçekleştirilecek. Gurbetçi yurttaşların, Avrupa’daki Atatürkçü Düşünce Dernekleri aracılığıyla örgütlendiği, Amerika’dan ise uçakla mitinge destek için gelineceği belirtildi. Yurtiçinde, mitinge katılım için neredeyse her ilde örgütlenme sağlanırken sadece ADD şubelerinden yaklaşık 600 otobüs ile başkente gelineceği belirtildi. Özellikle şeriatçı basının mitingi karalayıcı nitelikteki haberlerinin tersine, yabancı basınyayın kuruluşları mitinge büyük ilgi gösteriyor. Bu kapsamda, Almanya, Avusturalya, Yeni Zelanda ve ABD’nin de aralarında bulunduğu ülkelerden çeşitli basın kuruluşlarının, miting hakkında bilgi almak için ADD ile bağlantıya geçtiği, Reuters’ın da mitingi izleyeceği belirtildi. ADD Genel Başkan Yardımcısı Ali Ercan ise Cumhuriyet Mitingi’nin ev sahibi olmadığını vurgulayarak “Herkesin ortak şöleni, ortak mitingi olacak” dedi. Aksi yönde yapılan tüm yayınlara karşın 14 Nisan’ın demokratik olma konusunda iddialı olduğunu belirten Ercan, verecekleri mesajın hem yurtiçine hem de yurtdışına olduğunun altını çizdi. Mitinge karşı çeşitli basınyayın kuruluşları aracılığıyla birçok olumsuz haber yapılmasını, “Müthiş bir korkunun, tedirginliğin ifadesi... Şimdiye kadarki hiçbir miting ya da eylemle bu kadar ilgilenilmemişti” diye konuştu. Mitinge katılacağını açıklayanların sayısının her geçen gün arttığına da dikkat çeken Ercan, “Liste tutmaktan vazgeçtik. O gün Ankara’da olmayanlar, ileride utanacak” dedi. Ancak katılımcıların büyük çoğunluğunun, mitingin mali yükünü karşılamak adına küçük de olsa destek sunmadığını ve ADD’nin kaynaklarının zaten kısıtlı olduğuna işaret eden Ercan, destekçilerden maddi anlamda da katkı beklediklerini söyledi. Terör ve Irak görüşüldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, Türkiye’yi hedef alan IKDP lideri Mesud Barzani’ye yönelik yaptırımlar görüşüldü. Kurul, Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ye yönelik operasyonların kararlılıkla süreceğini belirtirken terörle bir amaca ulaşmanın olanıksızlığını vurguladı. MGK, son dönemde hareketliliği artan şeriatçı Hizbullah terör örgütüne ilişkin gelişmeleri de masaya yatırdı. Sezer, mayıs ayında görev süresinin dolması nedeniyle son kez MGK’ye başkanlık etti. Toplantıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı, hükümetin ilgili bakanları katıldı. SÜRECEK ANKARA, NOTALARA YANIT ALAMADI Mahmut GÜRER ANKARA Türkiye Irak’a 3 kez nota verdi. Ankara ilk iki notadan hiçbir sonuç alamadı. Türkiye, Irak ile ilişkilerini işgalin başlamasından itibaren bir türlü düzeltemedi. Ankara şimdiye kadar Irak’a toplam 3 nota verdi. Bu notalardan ilki, 2005 yılı içerisinde Irak’ta olduğu bilinen 165 PKK’li terörist ile ilgili verildi. Ancak Irak’tan hiçbir yanıt alınamadı. Bu konu Terörle Mücadele Koordinatörlüğü toplantılarında da üst üste vurgulanırken, sadece sözlü olarak “İsmi bildirilen kişiler Irak yurttaşı, teslim edemeyiz” açıklaması yapıldı. Araya ABD’nin de girmesine karşın Irak bu kişileri halen teslim etlerinin icra etmekte olduğu operasyonların büyük bir kararlılıkla devam edeceği ve terör örgütünün terörle amaçlarına ulaşma şanslarının ve başarı umutlarının olmadığının çok iyi bilinmesi gerektiği ifade edilerek yürütülen mücadelenin etkinlikle sürdürülmesi yönünde kararlılık yinelenmiştir” ifadesi yer aldı. Toplantıda ayrıca son dönemde varlığını yeniden ispat etme arayışlarına giren Hizbullah terör örgütüne ilişkin değerlendirmeler de yapıldı. Örgütün faaliyetleri ve alınan önlemler toplantıda gözden geçirildi. medi. Irak’a ikinci ültimatom niteliğindeki nota ise geçen yıl Kerkük’teki PKK büroları ile Bağdat’taki Abdullah Öcalan Kültür Merkezi’nin kapatılması istemiyle verildi. Irak Başbakanlığı bu notanın birkaç gün sonrasında yaptığı açıklamada hem Öcalan Kültür Merkezi’nin hem de Kerkük’teki PKK bürolarının kapatıldığını açıkladı. Ancak kısa bir süre sonra kültür merkezinin adının değiştirildiği, Kerkük’teki büroların ise kapatılamadığı ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı verilen nota konusunda ise Irak’tan yanıt bekliyor. Ankara’da notanın dışında yeni bir diplomatik girişim düşünmediği ifade ediliyor. Barzani’nin tavrının sürmesi durumunda alınacak önlemler konusunda Dışişleri’nce hazırlanan önlemler paketi ve Irak’a verilen nota da kurulda ele alındı. MGK’de yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar, toplantı bildirisine şöyle yansıdı: “Irak’ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidine karşı Irak tarafının alması gereken önlemlere ilişkin olarak Irak hükümetine verilen nota ve bundan sonra takip edilecek siyasi, ekonomik ve diğer yaklaşımlar üzerinde durulmuştur.” Nereye Gidiyoruz? ABD’ye gelince; “stratejik müttefikimiz” bir yandan Ankara’daki iktidarı tutmak, bir yandan da Türkiye’ye vurmak siyasetini ustalıkla uyguluyor. Bu süreç daha ne kadar devam edebilir, bilinemez. Azınlığın oylarıyla Meclis çoğunluğunu eline geçiren AKP’nin Çankaya’ya tırmanmasının, istikrar sağlayacak yerde, karmaşa ve kargaşayı beslemesi daha büyük bir olasılıktır. OPERASYONLAR Kurul, gündemindeki rutin konuları toplantıda masaya yatırdı. PKK’nin faaliyetlerine ilişkin güvenlik birimleri güncel bilgileri kurul üyelerine aktardı. Son günlerde sürdürülen operasyonlar konusunda da bilgi verildi. Toplantı sonrası açıklanan bildiride, terörle ilgili, “Ülkemizin güvenlik ve asayişini etkileyen iç ve dış gelişmelerin kapsamlı değerlendirmesi yapılmış, bu bağlamda, güvenlik güç Irak toplantının ana gündemini oluşturdu. Irak’ın toprak bütünlüğü, Kerkük’ün nihai statüsü, Türkmenlerin haklarının korunması amacıyla yapılan çalışmalar ve son gelişmeler hakkında kurula bilgi sunuldu. Bildirinin Irak’a ilişkin bölümü şöyle: “Irak’taki gelişmeler ve bu konuda izleyebileceğimiz politikalar değerlendirilmiş ve Irak’ın bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması ile sınırlarının güvence altına alınmasının, Irak’ın uluslararası hükmi şahsiyetini korumasının önemi vurgulanmıştır.” C