17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Richardson. Amerika’nın BM nezdindeki eski büyükelçilerinden olan Richardson, Bill Clinton’ın başkanlığı sırasında Enerji Bakanlığı da yaptı. Bill Richardson seçilirse, ilk Hispanik kökenli Amerikan Başkanı olacak. Enerji bağımlılığını azaltma, iş olanakları yaratma ve okulları iyileştirme konularına önem vereceğini bildiren Richardson, merkezci politikalarının Amerikan seçmenlerinden oy alacağını savunuyor. Fakat Richarson’ın Demokrat Parti kongrelerinde Hillary Clinton ve Obama karşısında fazla şansı bulunmuyor ve bu nedenle medya kendisine fazla yer vermiyor. IRAK SAVAŞI’NDAKİ TUTUMLARI Amerika’da siyasi arenaya Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti olmak üzere iki büyük partinin tamamen egemen olması nedeniyle, seçimlerde oylar da genellikle birbirine oldukça yakın bir oranda ikiye bölünüyor. Geçtiğimiz yıl yapılan Kongre seçimlerinde Cumhuriyetçilerin ağır bir yenilgi almasının temel nedenlerinden birisi, Irak Savaşı ve terörle mücadelede hükümetin izlediği politikaların halktan onay görmemesi olarak ortaya çıkmıştı. Irak’ta şiddetin her gün yüzlerce can aldığı ve hala herhangi bir çıkış stratejisinin geliştirilemediği bir ortamda, bu konunun 2008 başkanlık seçimlerine de damgasını vuracağı anlaşılıyor. Başkanlık yarışı için adaylıklarını açıklayanlar arasında, Irak’a askeri güç gönderilmesi için 2002 yılında Amerikan Kongresi’nde yapılan oylamada olumsuz tavır almış olan sadece birkaç isim var. Ve bu politikacılar, işgalin, başından beri büyük bir hata olduğunu ve olumlu oy kullanarak Bush’un politikasına o gün destek vermiş olanların bugün gelinen durumdan sorumlu olduklarını sürekli olarak hatırlatıyorlar. Aslında, her iki partinin de adayları arasında oylamada karşı yönde oy kullanan tek kişi Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Dennis Kucinich. Fakat Kucinich’in partinin başkan adaylığını kazanmasına pek ihtimal verilmiyor. Irak’ın işgaline en başından beri karşı çıkan bir diğer aday ise, o dönemde Kongre üyesi olmadığı için oylamaya katılamayan Barack Obama. Obama, seçim kampanyasını başlattığından bu yana, özellikle bu oylama konusunda rakipleri Clinton ve Edwards’ın üzerine gidiyor. Sonunda Edwards, 2002’de hata yaptığını ve asla Irak’a asker göndermeye onay vermemesi gerektiğini kabul ederek özür diledi. Aynı şeyi yapması konusunda baskılarla karşılaşan Hillary Clinton ise, bugün bildiklerini o gün bilseydi onay vermeyeceğini, o dönemde sadece BM’nin araştırma yapması için olumlu yönde oy kullandığını, fakat Bush’un onlar işlerini tamamlamadan aceleyle savaşı başlattığını söyleyerek özür dilemeyi reddetti. Parti adayları, Irak’tan çekilmenin nasıl olacağı konusunda anlaşmazlık içinde. Edwards, 18 ay içinde çekilmeyi ve Kongre’nin Irak için verdiği ödenekte sınırlama yapılmasını önerirken, Obama çekilmenin 2007’de başlaması ve 2008 Mart ayına kadar tamamlanması gerektiğini söylüyor. Irak’taki savaşın yeni başkanın göreve başlama tarihinden önce bitmesi gerektiğini bildiren Clinton ise, çekilme konusunda belirli bir başlayış ve bitiş tarihi vermiyor. Önerisindeki bu belirsizlik nedeniyle de, özellikle Obama tarafından eleştiriliyor. Bu tartışmalar yaşanırken, geçtiğimiz günlerde Demokratlar, Bush üzerinde baskı kurmak amacıyla Kongre’ye yasa teklifi vererek, Irak’taki Amerikan askerlerinin 2008 yılında, en geç eylül ayı başına kadar, çekilmelerini istedi. Cumhuriyetçi Parti’de ise durum daha farklı. Amerika’nın Irak’ta yaşadığı başarısızlıktan kendilerini soyutlamaya çalışan Cumhuriyetçi adaylar, 2002’deki Kongre oylamasındaki tavırlarını sürdürerek, Irak’ın işgalini hala savunsalar da, daha çok savaşın idare edilmesindeki yöntemler ve bundan sonrasında alınacak kararlarda farklılaşıyorlar. Irak Savaşı’nı başından beri destekleyen John McCain, Bush’un asker sayısını artırma planının da en kuvvetli destekçilerinden. Buna karşın, şubat ayında Senato’da asker sayısı konusunda yapılan oylamalara katılmayarak tepki çekti. Cumhuriyetçi adaylardan Sam Brownback ise, sorumluluğun yavaş yavaş Iraklılara bırakılmasını öneriyor. Öte yandan, Başkan Bush ve generallerin istediği desteğin kendilerine verilmesi gerektiğine inanan Giuliani, Irak’tan kısa dönemde çekilmenin büyük hata olacağı inancında. Bu farklı tutumlar, değişen öneriler ve karşılıklı suçlamalar ışığında, Irak konusunun önümüzdeki günlerde giderek gerginleşmesi beklenen seçim sürecinde daha fazla konuşulacağı açık. İşgale en başından beri karşı çıkan iki aday, onay verenleri suçlarken; onlarsa, ya Hillary Clinton’ın yaptığı gibi Bush’u suçlayarak, ya da John McCain’in yaptığı gibi, Rumsfeld’i "Amerikan tarihinin gelmiş geçmiş en kötü savunma bakanlarından biri" diye niteleyerek kendilerini aklamaya çalışacaklar. C S TRATEJİ 19 Öte yandan, Amerika’daki seçmenlerin çoğunluğunun kadın olduğu düşünülecek olursa, Hillary Clinton’ın avantajlı olduğu söylenebilir. "Eşit işe eşit ücret" sloganını her fırsatta dile getiren Clinton, önde gelen kadın kuruluşlarının desteğini almış durumda. Ayrıca, Bill Clinton döneminde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Madeleine Albright ta kendisine tam destek veriyor. Görüldüğü gibi, cinsiyet konusundaki artıların mı yoksa eksilerin mi üstün geleceğini bu aşamada tam olarak tahmin etmek zor. Bütün bu bilgiler ışığında konuyu değerlendirirsek, bu erken aşamada adayların seçilebilirliği konusunda neler söylenebilir? Bu soruya, daha önce sözünü ettiğim Time dergisi araştırmasının bulgularından yararlanarak bir yanıt vermek mümkün. 1Hillary Clinton’ı tanıyan seçmenlerin yüzde 58’i onun hakkında olumlu düşünürken, yüzde 41’i olumsuz düşünüyor. Hillary Clinton’da +17 olarak belirlenen bu oran, diğer adaylarda onların lehine çok daha fazla: Obama’da +47, Giuliani’de +68, John McCain’de +45. 2 Araştırmaya göre, seçim eğer bugün (yani araştırmanın yapıldığı Ocak 2007’de) yapılmış olsaydı, her iki partiden de en büyük desteği yüzde 56 ile Giuliani alıyor. Onu yüzde 51 ile Hillary Clinton, yüzde 50 ile John McCain ve yine yüzde 50 ile Barack Obama izliyor. Seçim kampanyasının ilerleyen günlerinde, adayların rakiplerini yıpratmak üzere, karşılıklı olumsuz propaganda yöntemlerine başvurması muhtemeldir. Nitekim, seçim süreci başladığından bu yana, Obama’yı zor duruma sokabilecek haberlerin medyada sık sık yer aldığı görülüyor. Senatör olduktan sonra bazı hisse senetleri aldığı ve bu senetlerin ait olduğu şirketlerin yararına Senato’da yasa çalışmalarına ön ayak olduğu, beyaz ırktan atalarının köle sahibi olduğu, Harvard Hukuk Fakültesi’nde okuduğu günlerden kalan otopark cezasını aday olduktan sonra ödediği yazılıyor gazetelerde. Genç senatör, hisse senetlerinin kendisinin bilgisi dışında yatırımcısı tarafından alındığını ve bunu öğrenir öğrenmez senetleri sattığını bildirse de, önümüzdeki günlerde bu tür haberlerin medyada artması beklenebilir. Bakalım 2008 Kasım ayına kadar hangi aday kampanyası için en çok parayı toplayıp, halk tarafından "en çok yemeğe davet edilmek istenen politikacı" olmayı başaracak? O da ne demeyin? Amerikan başkanlık seçimleri için yapılan kamuoyu araştırmalarının kilit sorularından birisidir bu. Halk kimi en çok yemek masasında konuk olarak görmek istiyorsa, en popüler olan o demektir. CİNSİYET: ARTI MI, EKSİ Mİ? New York Senatörü Hillary Clinton, şu anda Demokrat Parti’deki en güçlü aday konumunda. Amerikan halkının hala unutamadığı eski Başkan Bill Clinton’ın zeki, esprili ve hırslı eşi, eğer seçilirse Amerika’nın ilk kadın başkanı olacak. Kuşkusuz ki, Hillary Clinton’ın en büyük şansı Bill Clinton. Fakat endişe duyulan husus, ona duyulan sevginin ne kadarının eşine oy olarak dönüşeceği. Bu endişenin temelinde, muhafazakar Amerikalıların henüz bir kadını ülkeye başkan olarak seçmeye hazır olmadığı gerçeği de yatıyor. ASKER ÇEKMEYE BAKIŞ Diğer yandan, Bush’un Irak’taki asker sayısını çoğaltma önerisine hep birlikte karşı çıkan Demokrat Kampanya ilerledikçe adayların birbirinin zayıflıklarını teşhir etmeye yönelik yayınlar da çıkmaya başladı. ABD halkının, daha çok hangi adayı ‘yemek masasında görmek isteyeceği’ yönündeki tespit, bir anlamda 44. Başkanı da belirleyecek. Giuliani Clinton
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle