17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 H. Miray VURMAY TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası [email protected] ‘Ulusal birlik’ hükümeti kağıt üzerinde kalabilir… C S TRATEJİ İLİŞKİLER VE ÇELİŞKİLER Filistin’de ulusal birlik hükümeti kurulur kurulmaz dünyanın dört bir yanından tepkiler de gelmeye başladı. Kimi olumlu, kimi olumsuz olan tepkiler arasında en dikkat çekici olanlar Avrupa’dan gelenlerdi. Hatta ilk olumlu tepki, Arap ülkelerinden bile önce Norveç’ten geldi ve Norveç Dışişleri Bakan Yardımcısı Filistin Başbakanı İsmail Haniye ile görüştü. AB üyesi olmasa da, Avrupa’nın bu soğuk ülkesinden gelen sıcak mesajlar, Filistin için özellikle de Hamas için son derece önemliydi. Norveç’in ardından bir sıcak mesaj da İsveç ve Belçika’dan geldi. Her iki ülkeden dışişleri yetkilileri Filistin hükümeti ile temasa geçeceklerini açıklayarak Filistin’in diplomasi trafiğinin giderek yoğunlaşacağının sinyallerini verdiler. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margot Wallström’ün AB’yi ve tüm devletleri Filistin’in yeni hükümetini tanımaya çağırması ise Filistin’de umutların yeşermesine neden oldu. ABD’nin Kudüs Başkonsolosu’nun, Maliye Bakanı Selam Fayyad (El Fetih) ile bir araya gelmesi ise ekonomik ambargonun kaldırılması yönündeki beklentileri artırdı. Ancak, Filistin’de hava her ne kadar yumuşamış gibi görünse de şeytan yine ayrıntıların arasına gizlenmiş durumda. Her şeyden önce AB ve ABD’li yetkililerin sadece ve sadece kabinenin El Fetih kanadıyla ilişki kurmaya özen gösterdiklerini belirtmek gerek. Zira ABD en baştan, daha hükümet kurulmadan yalnızca El Fetih’i muhatap kabul edeceğini dile getirmiş, Hamas’a tüm kapıları kapamıştı. Görünen o ki, her ne kadar yeni hükümetle Filistin ve Batı arasındaki ilişkiler ısınıyor gibi görünse de, ayrıntılara gizlenen çelişkiler aynadan yansıyan görüntünün tersini işaret ediyor. Sonuç itibari ile Filistin’de sular durulmuş görünse de kazan içten içe kaynamaya devam ediyor. Her şeyden önce El Fetih ve Hamas arasında aşılması güç görüş farklılıkları var ve bu farklılıklar gün geçtikte derinleşiyor. ABD’nin "Bağımsız Filistin"i istediğine ama İsrail’in buna engel olduğuna inananların sayısının oldukça fazla olduğu El Fetih kanadı, bağımsızlık yolunun Washington’dan geçtiğini düşünürken, ABD eli ile gelecek bağımsızlığa inanmayan hatta böylesine bir bağımsızlığı reddeden Hamas’ın hassasiyetinin "direniş" olması bile aradaki uçurumu göstermesi bakımından önemli. İşte bu nedenler bir araya geldiğinde de Filistin’de kağıt üzerinde kurulan "ulusal birlik"in ne derece gerçek olduğu büyük bir tartışma konusu. Başka bir deyişle Filistin’in yeni hükümetinin ne kadar hükmü olduğu/olacağı daha en başından büyük bir muamma… srailFilistin Sorunu, yarım yüz yılı aşkın bir süredir sönmek bilmeyen bir ateş misali yanmaya ve yandığından fazla yakmaya devam ediyor. Hatta İsrailFilistin sorunu zaman içerisinde etrafın o kadar sıçradı ki tüm Ortadoğu’yu kapladı. Sorun yalnızca İsrailliler ve Filistinlileri ilgilendirecek boyuttan çıkıp, Ortadoğu’da yaşanan tüm karmaşanın kilidi pozisyonuna geldi. Aslına bakılırsa, İsrailFilistin Sorunu’nu coğrafi olarak sınıflandırmak ve sınırlandırmak mümkünse de etki(lenme) alanının genişliği bakımından sınıf ve sınır koymak pek mümkün değil. Öyle ki, ABD’si, AB’si, BM’si, Rusya’sı (hem ayrı ayrı hem de Ortadoğu Dörtlüsü olarak), çıkarı olan olmayan tüm Arap ülkeleri sorunun müdahili olmuş durumda. Böylesine geniş bir aktör portföyü olunca da haliyle sorunun adı her ne kadar "Ortadoğu Sorunu" olsa da çözümü sadece Ortadoğu’da aranamıyor. Bu durum sadece İsrailFilistin arasındaki sorun için değil "FilistinFilistin Sorunu" olarak nitelendirilen, Filistin’deki iç çatışmalar için de geçerli. Çatışan gruplardan El Fetih’in arkasında/yanında ABD’nin açık bir şekilde bulunması hatta açıktan silah ve para yardımı yapması, Hamas’ın ise her zaman olduğu üzere sırtını Suriye’ye dayaması, son dönemlerde gerçekliği halen sorgulansa daİran’ın da Hamas’a "omuz verdiği" iddialarının ortaya çıkması, akla, bu sayfalarda defalarca vurgulanan "gölge oyunları"nı getiriyor. İşte bu nedenle hem FilistinFilistin Sorunu hem de İsrailFilistin Sorunu sadece İsrail ve Filistin’in sorunları olmaktan çıkıveriyor. Gerçi sorunun kökenine indiğimizde, yani İsrail’in kuruluş hikayesine ve Filistin’deki ilk ayaklanmalara dönüp baktığımızda perde arkasındakilerin aynı isimler olduğunu görünce yine o iki sözcük beliriyor zihinlerde: tarih ve tekerrür… İ Batı, Filistin’de bildiğini okuyor Filistin’de, ‘ulusal birlik’ hükümeti kağıt üzerinde kuruldu. Uygulama aşaması merak edilirken, ABD ve AB hükümetin El Fetih kanadını muhatap alacağı sinyalini veriyor. Bu da sorunun büyük bölümünü görmek istemeyen anlayışı ortaya koyuyor. ‘U Hamas’ın kalesi olarak bilinen Gazze Şeridi’ni her yönden ablukaya alıp dünyanın en büyük açık ceza evine çevirmesi ve sonuç: yine görünmez ellerin tetiklediği bir iç savaş denemesi… Ancak ne olduysa oldu ve Filistin’de gölge oyunlarının iyiden iyiye "perde dediği" bir dönemde, perdenin ardındaki eller Filistin’de göreli bir "birlik" kurulması için kolları LUSAL BİRLİK’ sıvadı ve yaklaşık 6 aydır süren iç çatışmalar tarafların 8 Şubat 2007’de Mekke’de imzaladıkları İsrailFilistin’deki kargaşa yalnızca yukarıda konu mutabakat ile şimdilik son buldu. Mekke edilen kavramların kargaşası değil elbette. Şubat Anlaşması’ndan 1.5 ay kadar sonra da "ulusal birlik 2006’da Hamas’ın iktidara hükümeti" kuruldu. gelmesinden sonra Ortadoğu’da son dönemde iç savaşın ya da iç savaş ardışık sorunlarla tehlikesinin olduğu Irak’ta ve Lübnan’da olduğu üzere karşı karşıya kalan Filistin’de de iç savaş hastalığına tek çare olarak Filistin’de, "ulusal birlik hükümeti" gösteriliyordu. Nitekim bu Batı’nın tüm üçlü arasında ulusal birlik ipini ilk göğüsleyen Filistin yardım oldu.(1) 25 bakanlıktan Başbakanlık dahil 12’sinin kanallarını Hamas’a, 6’sının El Fetih’e geriye kalan 7’sinin ise tıkaması ile diğer partilere ve bağımsızlara verildiği yeni Filistin Filistin’in zaten kabinesi güven oyu alarak ulusal birliğini kağıt el yordamı ile üzerinde kurmuş oldu. Kağıt üzerinde diyoruz çünkü yürüyen tarafların halen birbirlerine olan güveni tam olarak ekonomisinin sağlanmış değil. Hükümet programına konulan iflas etmesi, "denetleme" maddesi de söz konusu güven İsrail’in eksikliğinin açık bir göstergesi. Denetleme fırsattan mekanizması işlerlik kazanırsa eğer, El Fetih’in de yararlanarak lideri olan Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın yapacağı gizli ya da açık tüm görüşme ve anlaşmaları meclise ve gerektiğinde referandum kanalıyla halka sunması gerekiyor. Ama buradaki kilit nokta söz konusu maddenin uygulanıp, uygulanmayacağı. Hani demişti ya Ariel Şaron "Burası Ortadoğu. Burada, sözler verilir, anlaşmalar imzalanır ancak tek bir gerçeklik vardır, o da yapılan eylemler." İşte –şimdilik bütün Haniye mesele bu! Abbas Dipnotlar: 1 Aslında, ilk "ulusal birlik hükümeti" denemesi Irak’ta olmuştu ancak artık ortada ne bir "ulus" ne de bir "birlik"ten bahsedilemediği için, ulusal birlik hükümeti Irak’taki hükmünü başlamadan yitirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle