16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yenilenebilir kaynakların payı yüzde 40’tan yüzde 25 seviyesine düşmüştür. Enerji sektörü hızla özelleştiriliyor. İTHAL KAYNAKLARIN AĞIRLIĞI Tükenebilir kaynakların büyük bir kısmı ithal kaynak olduğu için, 1990 yılından sonra elektrik üretiminde kullanılan birincil kaynakların yerli ve ithal olarak gelişimine bakıldığında yerli kaynaklardan üretilen elektrik miktarının 1998 yılından itibaren 2002 yılına kadar azaldığı ve bu yıldan itibaren ancak orantısal olarak yeniden artmaya başladığı görülüyor. 19982002 yılları arasında yerli kaynak kullanımının azalmasının nedeni bu dönemde oldukça fazla miktarda doğalgaz santrali ve ithal kömür santralinin çalışmaya başlamasıdır. Elektrik üretiminde ithal kaynaklar 1990 yılından sonra sürekli artmakla beraber 19982002 yılları arasında çok daha hızlı bir artış gösterdi. Elektrik üretiminde yerli kaynakların kullanılma oranı 1990 yılında yüzde 75’ten yüzde 45 seviyesine gerilerken ithal kaynakların kullanılma oranı yüzde 25’ten yüzde 55 seviyesine yükseldi. Özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren elektrik enerjisi üretimi için özel sermaye teşvik edilirken ithal kaynakların, özellikle doğalgaz, kullanımı artmaya başladı, bu dönemde uygulanan politikalar sonucu gerçekleştirilen YapİşletDevret ve Yapİşlet finansman modeli kapsamında yapılan üretim tesislerinin büyük bir çoğunluğu doğal gaz yakıtlı olduğu için elektrik üretiminde ithal kaynak kullanımı hızlı bir şekilde artış gösterdi. Aynı dönemlerde yerli kaynaklara dayalı üretim tesislerinin çok az kurulduğu, yapımı devam eden hidroelektrik santrallerinin de işletmeye girmelerinin oldukça geciktiği görülüyor. Mevcut kurulu kapasite elektrik üretiminde verimli şekilde kullanılmıyor. Türkiye’nin kendi kaynaklarından en üst düzeyde yararlanmasını sağlayacak bir strateji geliştirmemesi durumunda önümüzdeki yıllarda ciddi krizler yaşaması kaçınılmaz… GENEL ENERJİ YAPISI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda 2006 yılı için genel enerji bilgileri mevcut değil. Bakanlığın bilgileri toplayıp değerlendirmesi, bilgilerin hem ilgili diğer kuruluşlardan, hem de özel sektörden derlenmesi gerekçe gösterilerek oldukça uzun zaman alıyor. Bu nedenle enerji piyasasının genel görünümünü değerlendirmek için, 2005 yılının değerlerini kullanmak gerekiyor. Öyle ki, 2005 yılı değerleri de aslında halen geçici olan değerlerden oluşuyor. 2005 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin toplam enerji tüketimi yaklaşık 91.2 Milyon TEP (Petrol Eşdeğeri Ton) olarak gerçekleşti. Tüketilen bu toplam enerjinin yaklaşık yüzde 26’sı yerli kaynaklardan Y paralel olarak arttığı görülüyor. 1990 yılında yaklaşık 53 Milyon TEP olan toplam enerji tüketimi 2005 yılı sonu itibariyle 91.2 Milyon TEP seviyesine ulaşırken, bu dönem içinde gerçekleştirilen yerli üretim yaklaşık 2425 Milyon TEP seviyelerinde sabit kaldı. Artan toplam enerji talebinin karşılanabilmesi için yerli üretime ek olarak birincil kaynaklar ithalat yoluyla dışarıdan temin edildiş ve doğal olarak ithal edilen kaynak miktarı her yıl artış gösterdi. Toplam enerji tüketimi içinde yerli kaynakların payı 1990 yılında yüzde 48.4 iken 2005 yılında yüzde 26.1’e geriledi. Taş kömürü, petrol ve doğal gaz hem Türkiye’de üretiliyor hem de ithal ediliyor. 1990 yılından 2005 yılına kadar bu kaynakların toplam temini içinde yerli üretimin payına bakıldığında; taş kömürü toplam temininde yerli üretim payının yüzde karşılanırken yüzde 74’ü ithal kaynaklardan 33.5’ten yüzde 11.2 seviyesine, petrol toplam karşılanmıştır. temininde yerli üretim payının yüzde 15.6’dan yüzde Enerji tüketiminde kullanılan kaynaklardan yüzde 7.6 seviyesine, doğalgaz toplam temininde yerli 34.9 pay ile petrol ilk üretim payının ise yüzde sırayı alırken yüzde 27.8 Elektrik Üretiminde Yerliİthal Karşılaştırması 6.2’den yüzde 3.3 seviyesine pay ile doğalgaz ikinci Milyon kWh (%) gerilediği görülüyor. sıradadır. Böylece YILLAR YERLİ İTHAL TOPLAM YERLİ İTHAL Geriye kalan diğer enerji toplam enerji kaynaklarından linyit sadece 1990 43409 14134 57543 75,4 24,6 tüketiminin yarıdan yerli olarak üretilmekte, 1991 44365 15882 60246 73,6 26,4 fazlası petrol ve yenilenebilir kaynaklar olarak 67342 76,1 23,9 doğalgazdan karşılanmış 1992 51256 16087 bilinen hidrolik, jeotermal, 1993 57845 15963 73808 78,4 21,6 oluyor. Petrol ve doğal odun, bitkisel artıklar, rüzgar, 78322 75,3 24,7 gazdan sonra taş kömürü 1994 58951 19371 güneş gibi kaynakların yerleri 1995 63896 22351 86247 74,1 25,9 yüzde 13.8 ve linyit değiştirilemediği için ithalatı 1996 71148 23714 94862 75,0 25,0 yüzde 9.8 geliyor. söz konusu olamıyor. 1997 74053 29243 103296 71,7 28,3 Yenilenebilir kaynaklar 1998 78262 32761 111022 70,5 29,5 olarak bilinen hidrolik, ETROLÜN ÖNEMİ 1999 72015 44425 116440 61,8 38,2 odun, bitkisel artıklar, 2000 68751 56171 124922 55,0 45,0 rüzgar, jeotermal ve Türkiye toplam enerji 2001 61469 61256 122725 50,1 49,9 güneşten elde edilen kullanımında petrol en önemli 129400 50,0 50,0 enerjinin toplam tüketim 2002 64712 64687 payı alıyor. Bilindiği üzere içindeki payı ancak 2003 61879 78702 140581 44,0 56,0 Türkiye’nin petrol kaynakları yüzde 11 düzeyinde 2004 71266 79432 150698 47,3 52,7 oldukça kısıtlı olması kalıyor. 2005 72748 89209 161956 44,9 55,1 nedeniyle büyük miktarda 2006 79591 96098 175689 45,3 54,7 ham petrol ithal ediliyor ve kullanılacak ürünlere ERLİ ÜRETİM ayrıştırılma işlemi (Rafine) Türkiye’de YERİNDE SAYDI gerçekleştiriliyor. Petrol ürünlerinden yıllık 45 Enerjide birincil kaynaklar temininde ithalatın her Milyon TEP ihracat gerçekleştiriliyor. zaman oldukça önemli bir yer tuttuğu görülüyor. 1990 yılından 2005 yılına kadar ham petrol Birincil enerji kaynaklarından hem yerli üretimi üretim ve ithalat değerleri incelendiğinde, petrol yapılan hem de ithal edilen taş kömürü, petrol ve temininde yerli üretim payının bu dönemde yüzde doğal gaz kaynaklarının son üç yıldaki yerli üretim 15,6’dan yüzde 7,6’ya düşerken, 1990 yılında ve ithalat değerlerine bakıldığında yerli üretimin yaklaşık 24 milyon ton olan toplam ham petrol yıldan yıla fazla değişiklik göstermediği, ancak temininin 2005 yılında 30 milyon ton seviyesine toplam talep arttığı için ithal miktarlarının da buna çıktığı görülüyor. C S TRATEJİ 15 P
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle