26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AB’ye üyelik mumu yanmaya devam ediyor Tarımda üretim artışı düşecek tüketim artacak NKARA (A.A) ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak ve Dr. Ozan Eruygur'un, ''AB Üyeliğinin Türk Tarımına Etkisi'' konulu araştırmasında, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin, tarımda ''üretim açısından olumlu katkısı olmamasına karşın, tüketici refahı açısından oldukça yararlı olacağı'' ifade edildi. Araştırmaya göre AB'ye tam üyelik, tarımda üretim artışını düşürecek, tüketimi ise daha da artıracak. Başta hayvancılık olmak üzere, buğday, mısır, yağlı tohum ithalatı artacak, fiyatlar ise ortalama yüzde 10,5 düşecek. Avrupa Komisyonu tarafından 6. Çerçeve Programı ''AB ve Akdeniz Ülkeleri Arasında Tarımsal Ticaretin Serbestleşmesinin Etkileri'' projesi kapsamında desteklenen araştırmada, gümrük birliği ve tam üyelik halinde, AB'den özellikle hayvansal ürün ithalatının artmasına karşın, Türk tarımının bitkisel üretim gücünü koruduğu ortaya kondu. Hayvansal ürünlerdeki üretim açığı dikkate alınırsa, hayvansal ürün ithalatının kaçınılmaz olduğu vurgulanırken, AB ile ticaretin genel olarak tüketici fiyatlarında ortalama yüzde 10,5 indirime neden olacağına ifade edildi. AB ve Türkiye tarımsal politikaları çizgisinin 2015 yılına kadar değişmeyeceği varsayımına dayanılarak yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, gümrük birliği ve üyelik tüketicinin oldukça yararına olacak. Buna karşın, üretici yararı, Ortak Tarım Politikası (OTP) ödemelerinin tam olarak yapılmasına bağlı bulunuyor. Araştırmada, eğer gerçekleşecekse ''AB üyeliğinin 2015 yılından önce olmayacağı'' varsayımına dayanarak, ''Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin mevcut durumda devam edeceği'', ''tarım sektöründe de gümrük birliği yapılacağı'' veya ''tam üyelik gerçekleşeceği'' senaryolarını dikkate alarak, her 3 senaryo için 2015 yılı itibariyle tarım sektöründeki muhtemel gelişmeler sıralandı. Yürürlükte olan gümrük birliği anlaşması sadece sanayi ürünlerini ve buğday, şeker ve süt içeren işlenmiş tarım ürünlerini (çikolata, şekerleme, çocuk mamaları, bisküvi, pasta, makarna, dondurma gibi) kapsayıp, diğer tarım ürünlerini kapsam dışında tutarken, Türkiye'nin AB üyeliğinin, ''AB ile olan tarımsal ticaretin tam olarak liberalleşmesine neden olacağı'' hatırlatıldı. Temel karşılaştırma dönemi olarak 2002, 2003 ve 2004 yılı ortalamaları alınırken, Türkiye’nin toplam ekilen alanının yüzde 93,3’ünü kapsayan 52 ürün araştırmaya dahil edildi. Araştırma sonuçlarına göre, AB'nin OTP'den kaynaklanan yardımların tam olarak verilmemesi halinde, AB üyeliği, toplam refah artışı açısından önemli bir fark yaratmıyor. Üyelik dışı statünün devamı halinde 2015'te toplam refah, 20022004 ortalamasına göre yüzde 5,1 artarken, tarımda gümrük birliğine girilmesi veya tam üyelik halinde toplam refahtaki artış, yüzde 5,2 düzeyinde gerçekleşiyor. Ancak OTP’nin üretici desteklerinin Türkiye’ye tam olarak uygulanması durumunda, 2015 yılında gerçekleşecek bir tam üyelik toplam refaha 1,9 yüzde puan civa A rında ek bir artış getirebilecek. OTP’nin üretici desteklerinden tam olarak faydalanamaması durumunda ise toplam refahtaki artış gümrük birliğindeki düzey ile sınırlı kalıyor. OTP üretici desteklerinin tam olarak Türkiye’ye uygulandığı üyelik durumunda, üretici ve tüketici refahlarında sırasıyla yüzde 1,1 ve 8,1’lik bir artış görülüyor. Fakat OTP desteklerinin tam olarak işletilmediği durumda, üyelik, üretici refahında yüzde 1 civarında bir azalma getiriyor. Sonuç olarak, üyelik durumunda, tüketici refahı artacak, ancak üretici refahındaki artış, tamamen OTP üretici desteklerinin uygulanmasına bağlı olacak. Araştırmada, ''OTP ödemelerinin, AB üyeliğinin tarımsal üreticilerin refahı üzerindeki etkisi açısından önem taşıdığı'' vurgulandı. Ayrıca Gümrük birliği ve üyelik durumlarında tüketici refahındaki, mevcut statüye göre göreceli olarak daha yüksek artışların nedeninin, fiyat yapısında meydana gelen değişimden kaynaklanacağı hesaplandı. Gümrük birliği ve üyelik durumlarında, mevcut statünün devamına göre, hayvansal ürünlerin fiyatlarında genel olarak yüzde 21,2 civarında ciddi düşüş, bitkisel ürünlerin genel fiyat düzeyinde ise yüzde 2,7 civarında bir düşüş öngörülüyor. Bunların sonucunda tarımsal malların genel fiyat düzeyinde yüzde 10,5'lik bir azalma meydana geliyor. Yapılan hesaplamalar göre, Türkiye'nin mevcut statüyü devam ettirmesi halinde 2015'teki tarımsal üretim hacmi, 42 milyar 951 milyon dolara ulaşacak. Ancak tarımda da gümrük birliğine geçilmesi durumunda, tarımsal üretim, 40 milyar 795 milyon dolarda, tam üyelik halinde ise 40 milyar 461 milyon dolar düzeyinde kalacak. Yani mevcut statünün devamına göre, tarımsal üretim hacminde, gümrük birliği halinde yüzde 5, tam üyelik halinde yüzde 5,8 azalma olacak. Araştırmaya göre, 2015'teki 42,9 milyar dolarlık tarımsal üretim hacminin 29 milyar 536 milyon doları bitkisel üretim, 13 milyar 415 milyon doları hayvansal üretim oluşturacak. Tarımda gümrük birliği ve tam üyelik halinde, bitkisel üretim, 29,5 milyar dolardan, sırasıyla yüzde 5,46,5 azalış ile 27,927,6 milyar dolara gerileyecek. Hayvansal üretim hacmi ise 13,4 milyar dolardan, yüzde 4,2 azalış ile 12,8 milyar dolara düşecek. Araştırmada, toplam bitkisel ve hayvansal tüketim hacimlerinin, hem AB üyeliği hem de gümrük birliği durumunda, mevcut statüye göre çok daha hızlı artacağı, ancak tüketim harcamalarının düşeceği de bildirildi. Buna göre 20022004 ortalamalarına göre 29 milyar 441 milyon dolar olan tüketim hacmi, mevcut statünün devam ettirilmesi halinde, 2015'te yüzde 26,9 artarak 37 milyar 376 milyon dolara ulaşacak. Ancak tarımda gümrük birliğine geçilmesi halinde tüketim hacmi, yüzde 7,9 daha da artarak 40 milyar 335 milyon dolara çıkacak. Tam üyelik halinde ise tüketim hacmindeki artış bu artış yüzde 7,8 olacak ve 40 milyar 276 milyon dolar düzeyinde gerçekleşecek. Bitkisel ürün tüketim hacminde, mevcut statünün de vamına göre büyük bir değişiklik olmazken, hayvansal ürün tüketim hacminde, gümrük birliği ve tam üyelik halinde yüzde 21'e yakın artış öngörülüyor. Araştırmaya göre mevcut statü devam ederse 2015'te 13 milyar 663 milyon dolara ulaşması öngörülen hayvansal ürün tüketim hacmi, tarımda gümrük birliği ve tam üyelik halinde 16 milyar 486 milyon dolara çıkacak. Doğal olarak, üretim ile tüketim arasındaki açık da ithalatla karşılanacak. Verilere göre, 20022004 döneminde, Türkiye, bitkisel ürün ihracatındaki fazlalık nedeniyle, ortalama 2 milyar 264 milyon dolarlık net ihracat fazlası elde ederken, tam üyelik halinde, hayvansal ürünlerdeki ithalat artışı nedeniyle, 306 milyon dolar ile tarımda net ithalatçı haline gelecek. Bitkisel ürünler ihracatı artmasına karşın, bu artış, hayvansal ürün ithalatındaki artışı karşılayamayacak. Araştırmada yer alan verilere göre, 20022004 ortalamasında 2 milyar 264 milyon dolar olan net tarım ürünleri ihracatı, mevcut statü devam ederse 2015'te 3 milyar 564 milyon dolara çıkacak. Ancak gümrük birliği halinde net ihracat 77 milyon dolara inecek. Tam üyelik halinde ise Türkiye, 306 milyon dolar ile tarımda net ithalatçı olacak. Bitkisel ürünler ihracatı, gümrük birliği veya tam üyelik olmazsa, 2015'te 4 milyar dolara yaklaşacak. Ancak, gümrük birliği halinde bu rakam 2,8 milyar dolar, tam üyelik halinde 2,5 milyar dolarda kalacak. 20022004 dönemi ortalamasında 273 milyon dolar olan hayvansal ürün ithalatı, mevcut statünün devamında 346 milyon dolara çıkacak. Ancak gümrük birliği ve tam üyelik halinde yüzde 715,6 artış ile 2 milyar 818 milyon dolara ulaşacak. Yani Türkiye, hayvansal ürün tüketimindeki artışı karşılamak için 2,8 milyar dolarlık hayvansal ürün ithalatı yapmak durumunda kalacak. Gümrük birliği ve tam üyelik olmazsa, Türkiye'de daha az hayvansal ürün tüketimi devam edecek. Buna göre, Türkiye'nin hayvancılık sektöründeki üretimi çok hızlı bir şekilde artırması gerekiyor. Araştırmaya göre, toplam tüketim miktarı artarken, tüketim harcamaları gümrük birliği ve üyelik durumlarında, sırasıyla yüzde 4,4 ve 4,7 düşecek. Bitkisel tüketim harcamaları gümrük birliği ve üyelik durumlarında, sırasıyla, yüzde 2,2 ve 2,8 olarak düşerken; hayvansal tüketim harcamaları her iki senaryoda da yüzde 7,5 düşecek. Sonuç olarak, bitkisel ve hayvansal tüketim açısından, AB ile olan gümrük birliğinin 2015 yılında tarımsal malları kapsayacak şekilde genişletilmesi veya Türkiye'nin AB’ye üye olması durumlarında, daha yüksek bir tüketim düzeyi daha düşük bir harcama ile elde edilecek. Diğer taraftan, Türkiye'nin AB üyesi olmaması ve gümrük birliğini tarımsal malları kapsayacak şekilde genişletmemesi durumunda genel fiyat düzeyi yüzde 2 artacak. Bu durumlarda hayvansal ürünlerdeki fiyat artışı yüzde 14,3 olacak. 29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle