Katalog

Başkanı Erdal Bahçıvan: Kuzey Afrika’nın et ve süt merkezi olmalı’ Üretim maliyetlerini yükselten parçalanmış arazi yapısı, desteklemelerin sosyal amaca hizmet etmesi gibi yapısal sorunlar ile yerli üretimi desteklemek amacıyla ithalat kısıtlaması uygulamaları, yağlı tohum üretiminin henüz istenilen seviyeye ulaşmamış olması yem fiyatlarının dünya fiyatları üzerinde oluşmasına sebep olmaktadır. Yıllardır ülkemizde uygulanan yanlış tarım sübvansiyonu politikaları neticesinde zaman zaman Türkiye’deki yem fiyatları dünya fiyatlarının 2–3 kat üzerinde şekillenmektedir. Yem bitkisi üretiminin teşvik edilmesi olumlu karşılanmakta ancak henüz yetersiz kalmaktadır. Bugün gerek ABD ve gerekse AB ülkelerinde et ve süt ürünleri üretim ve tüketimini regüle eden sistemler bulunmaktadır. Bu organizasyonlar sayesindedir ki, ne üretici, ne sanayici ne de tüketici zarara uğramamaktadır. Gerek üreticilerin gerekse sanayicilerin örgütlenmelerini teşvik edecek destekler sağlanmalıdır." TEŞVİK GEREKLİ ENİ HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER Ekonomik boyutlu işletmelerin kuruluşunun teşvik edilmesinden yana olduğunu aktadar Bahçıvan, şöyle Erdal Bahçıvan, yeni hükümetten beklentilerini de devam etti: şöyle özetledi: "Ülkemizde besicilik, süt hayvanlarının erkek da"Türkiye, geniş topraklara ve büyük bir nüfusa sanalarıyla yapılmaktadır. Süt ırkı danaların gerek canlı hip olmanın avantajıyla, hayvancılık sektöründe yatırım ağırlıkları ve gerekse karkas et verimleri etçi yapmak için önemli ülkelerden biridir. Bu nedenle ırklara göre daha düşük bulunmaktadır. Et açıTürkiye, hayvancılık sektöründe yatırım ve ticaret ğının kapatılması, daha kaliteli ve ekonomik fırsatları açısından büyük bir potansiyele sahiptir. maliyetli et üretimini sağlamak bakımından Bölgesinin en önemli tarım ülkesi konumunda mera yapısı uygun bulunan bölgelerde Et sığıolan, çevresi net tarım ithalatçısı ülkelerle çevrili; rı damızlık materyali temin edecek işletmeleOrtadoğu, Rusya, Orta Asya ve Kuzey Afrika’nın rin kurulması ve uygun bölgelerde besiciliğiet ve süt merkezi Türkiye dünyada tarımda da sınin yaygınlaştırılması bir zarurettir. Maalesef nırların kalkacağı yeni bir düzenin geldiğini görülkemizde hemen hemen etçi ırk hayvan damek ve buna göre önlem almak durumundadır. mızlığı ve besiciliği yoktur. Bu amaçla, göreve gelecek yeni Hükümetin İşletmelerde sermaye birikimi bulunmayol haritasını oluştururken öncelikle: maktadır. Dolayısıyla böylesine küçük ölçekli Başta kayıtdışı üretim ve gıda güvenliği olmak işletmelerde ihtisaslaşma ve modernleşme olaüzere pek çok sorun yaşayan; öte yandan kamu mamakta, ekonomik maliyetli ürünler üretilesağlığını doğrudan ilgilendiren tarım ve gıda sanamemektedir. Devletin ekonomik maliyetli yi ile ilgili tüm verilerin sağlıklı şekilde izlenmesi, ürünler üretebilecek boAB Müktesabatına uyyuttaki işletmelerin ku Tablo 1. Süt Üretimi, ton gun şekilde, kontrol ve rulmasını temin açısındenetim faaliyetlerinde 2000 2001 2002 2003 2004 2005 dan gerekli tedbirleri aletkinlik artışı ve üreti8,799,371 8,552,409 7,541,558 9,562,916 9,648,604 10,064,260 ması ve teşvikleri ver Üretim min her aşamasında izle67,330 63,327 50,925 48,778 39,279 38,058 mesi (daha düşük faizli Manda sütü nebilirliğin sağlanması; kredi temini, sanayi ile İnek sütü 8,732,041 8,489,082 7,490,633 9,514,138 9,609,325 10,026,202 Bilimle, teknolojiyle, işbirliği içerisinde söz Kaynak : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu sermayeyle toprağın buleşmeli üretimlerin sağluşturulması ve uzun valanması vs. gibi) gerekdeli bir strateji çerçevesinde kaynakların Tablo 2. Et Üretimi, ton mektedir. doğru kullanılarak zenginlik üretilmesi; 2000 2001 2002 2003 2004 2005 Bugün için tarım sektörünün içinde Tarımdaki dönüşümün gerçekleştire327,629 290,454 365,000 321,681 bilmesi için tarım ve sanayi işbirliğinin bulunduğu bir diğer sıkıntıyı yatırım ve Sığır eti 354,636 331,589 işletme için ihtiyaç duyduğu kredinin te Kaynak : Türkiye İstatistik Kurumu sağlanabilmesi, çiftçiliğin iktisadi bir faminindeki problemler teşkil etmektedir. aliyet olduğunun kavranması ve sanayiyle Ülkemizdeki kredi veren kuruluşların yetersizliği, veentegre bir yapıya kavuşturulması; gesinin sağlanması için almış olduğu kararları 2002 yırilen kredilerin maliyetinin yüksekliği, kredi kullanıTarım ve gıda sektöründeki büyük işletmelerin ve lından sonra uygulamaya başladı. Bundaki amaçları; mındaki mevzuat ve aşırı bürokrasi, sermaye birikimi sanayinin gelişmesini destekleyecek bir finansal sistePazar istikrarı, sektörde rekabet gücünün arttırılması, bulunmayan üreticileri zor durumda bırakmaktadır. min oluşturulması, özellikle özel bankacılık sisteminin çiftlik gelirlerinin istikrara kavuşturulması ve üreticileSektörün kredi ihtiyacını yeniden daha basitlikte tarıma ve tarımsal sanayiye katkısının arttırılması; rin daha entansif üretim metotlarını uygulamalarını karşılayıcı ve geliştirici, aynı zamanda örgütlenmeyi de Sektörün önceliklerinin ekonomik politikalardan ve teşvik etmek olarak özetlenebilmektedir. destekleyici bir sistem kurulmalıdır." sosyal duyarlıklardan etkilenmesinin çok doğal olduğu AB sığır ve dana etine ilişkin harcamaların tümünü AB’nin gelecekte sektör üzerinde önemli etkileri gerçeği göz önünde bulundurularak, tarım ile gıdanın OTP'nın finansmanını sağlayan Avrupa Tarımsal Gaolacağının altını özenle çizen Erdal Bahçıvan, "Halen sosyal politikalardan farklılaştırılması; hususlarını göz ranti ve Yön verme Fonundan (FEOGA) karşılamaktagerek et, gerekse süt sanayisinde AB'nin bir kısım reönünde bulundurması gerekmektedir." dır. 1999 yılında FEOGA’nın Garanti Bölümünden sı gulasyonlarına uyum çalışmaları, bir kısım et ve süt ile mamullerinin gıda kodeksleri çıkarılmaya başlanmıştır" dedi. Bahçıvan’ın konuya ilişkin saptamaları şöyle oldu: "Bugün için AB, Ortak Tarım Politikası (OTP) çerçevesinde tarım ürünlerinde Topluluk üyeleri arasındaki fiyat farklılıklarının, Topluluğun ortak pazar düzenini olumsuz yönde etkilemesini engellemek amacıyla Topluluk içi ortak fiyat politikası; Topluluğa ithal edilen düşük fiyatlı ürünlerden kaynaklanan rekabeti engellemek amacıyla, üçüncü ülkelere karşı farklı fiyat politikası uygulamaktadır. 1990’lı yıllardan itibaren gerçekleştirilen reformlar sonucunda ise fiyat desteği kapsamında yer alan birçok ürün doğrudan ödemelerle desteklenmeye başlamıştır. Reformlar çerçevesinde destek fiyatlarında gerçekleşen indirimlerin telafi edilmesi ve müdahale sisteminin esnekleşen yapısından çiftçilerin zarar görmesinin engellenmesi amacıyla başlatılan bu uygulamaların OTP içerisindeki ağırlığı giderek artmaktadır. AB’de 1 Ocak 2000 tarihinden sonra Gündem 2000 Reformları adı altında sığır eti rejiminde destek fiyatlar kesilerek, doğrudan yardım ödemeleri arttırılmasına başlanmıştır. 1 Haziran 2001 AB Tarım Konseyi gelişmiş çiftlik metotlarını geliştirmek ve gelecekteki arz ve talep den ğır ve dana eti sektörü için 4 Milyar 916 Milyon Avro harcanmıştır. Ülkemize baktığımızda bu güne kadar maalesef böylesi koruyucu düzenlerin kurulamamış olduğunu görmekteyiz. Sektörün yukarıda bahsedilen sorunları ve çözüm önerilerinin yanı sıra genel olarak birtakım düzenlemelere de ihtiyaç duyduğunu belirtmekte yarar vardır. Bu kapsamda, hayvan ıslahı, süt sığırlarında buzağılama, doğum, tohumlama ve sürüden ayrılma kayıtlarının belli bir statüye bağlanması, soy kütüğü ile ilgili çalışmaların bir esasa bağlanarak kontrol altına alınması, damızlık hayvanların soy kütüğü ile ilgili çalışmaların genele yayılma programının hayata geçirilmesi, döl verimi, damızlık değer tahmini ile ilgili sorunların giderilmesi, suni tohumlama ve hayvan hastalıkları ile ilgili bölgelerde eğitici bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini söylemek mümkündür." Y 17