02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bursa’daki ziraat odalarının başkanları uyardı: URSA (Cumhuriyet) Bursa’daki Ziraat Odaları başkanları, IMF güdümündeki tarım politikasına karşı çıkarak, bir an önce üretime yönelik ulusal hedeflere yönelmek gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar. Ziraat Odaları başkanları düşüncelerini Cumhuriyet Tarım ve Hayvancılık ekine şöyle değerlendirdiler: Nuri Karaca (Karacabey Ziraat Odası Başkanı): Türkiye’nin tek çıkış yolu tarımdır. Bizim ürünlerimizin kalitesinden yana endişemiz yok. En büyük sorunumuz ürünümüzün tarlada kalmasıdır. Biz pratikte uygulanmayan teşvik sözlerini duymak istemiyoruz. Lafta kalan tüm teşvikleri kaldırsınlar. Ürünün tarlada kalmasını engellesinler bu yeter.Tarım ihracatçısını teşvik etsinler İktidardakiler, ‘kredi faizlerini düşürdük’ diyorlar. Ürününü satamayana sıfır faizle kredi verseler bile alan çıkacak mı ? Devlet tarafından yapılan tüm desteklemeler sadece üretici birliklerine kayıtlı çiftçilere ve hayvancılara verilmelidir. Bu düzenlemeyle tarım kesiminin örgütlenmesinin önündeki engeller de kaldırılır. Sözleşmeli tarımla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Bugünkü durumuyla sözleşmeli tarım sadece sanayici ve tarımsal ticaret yapan kişi ve kuruluşların hak ve yükümlülüklerini korumaktadır. Bu sözleşmelerde çitçi “Ülkemiz hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmadı” B nin hakları korunmalıdır. Dünyadaki bütün ülkeler tarımsal ve hayvansal ürün giriş çıkışlarını çok dikkatli takip etmekte, hasat yapılan dönemlerde gümrük vergilerini yükseltmekte, ülkede ürün azaldığı zaman fonları düşürmektedirler. Türkiye’de bunun tam tersi yapılmakta bu nedenle ülke ekonomisi ve çiftçisi büyük zarar görmektedir. 1995 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği (GB) Türk tarımına büyük darbe vurmuştur. Yüz milyarlarca dolar zarar vardır. Dövizdeki oyunlar ve düşük kur nedeniyle Türkiye’ye kalitesiz,sağlıksız ve gelişmiş ülkelerin elinde kalan malların satılacağı bir ülke haline getirmiştir. Ülkemize büyük oranda kaçak et ve süt ürünü girmektedir. AB süreci adı altında yapılanlar kabul edilemez. Türkiye, yabancılar karşısında bu kadar küçük düşürülecek,yerin dibine batırılacak ülke değildir. Ülkemiz hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmamıştı. AB laflarını bırakmamız. ‘AB’yi alın başınıza çalın’ dememiz gerekiyor. AB’nin Türk çiftçisine vereceği bir şey yok. AB’nin kaymağını yediler bitirdiler. 2015’e kadar AB’nin tarım desteğine verecek parası yok diyorlar. Bizimle alay ediyorlar. Buna seyirci kalınamaz. İspanya, çiftçisine mazotun litresini 323 bin liradan veriyor. Türk çiftçisi bunun kaç katına 1 litre mazotu alıp kullanıyor ülkeyi yönetenler bunun farkında mı ?" Fuat Sarı (Osmangazi Ziraat Odası Başkanı): Türk çiftçisi olarak üretimi ve kaliteyi arttırma sözümüz vardı. İkisini de tuttuk. IMF politikalarına boyun eğenler, ‘Türk çiftçisi üretmesin’ talimatına uydular. IMF,’Üretmeyin. Biz size satacağız" diyor. Şeker, tütün gibi önemli ürünleri tasfiye ettiler. Buğdayda kendimize yeter ülkeydik. Hasat zamanı Bandırma’ya 2 gemi geliyor. İthalatçı 240 bin lira fiyat veriyor. Başbakan çıkıyor, ‘buğday 340 bin lira’ diyor. Değirmenci bu fiyata buğday alır mı ?İthalatı serbest bıraktıktan sonra fiyat açıkla. Bu aldatmacadır. Başbakan IMF’yi devreden çıkaracaklarını vaat etmişti. Boşuna bekledik. Dünyada IMF ile yönetilen tek ülke biziz. Başka yok. IMF nereye gittiyse çökertmiştir. Her şeyimizi kaybediyoruz. Yabancı sermaye davet ediliyor. Yabancı sermaye ne yapıyor? Market alıyor. Bizim mallarımızla promosyon yapıyorlar. Çiftçiden ucuza kapattığı ürünlerle tüketiciyi çekiyor. Binlerce esnafı da bitiriyor. Türkiye’yi sömürüyor. Bizim tüketicimizin harcadığı parayı alıyor yurtdışına gidiyor. Böyle yabancı sermaye istemiyoruz. Biz böyle IMF istemiyoruz.Böyle AB istemiyoruz. Yerin dibinde dursun böyle AB. Çözüm üretmemiz lazım. Birleşmemiz lazım.Bizim artık IMF’yi de AB’yi de bu ülkeden defetmemiz lazım. Defolsun diyorum resmen. Her gün borcumuz artıyor. Başka ülkelerin yaptığı gibi IMF’yi defedelim. Yalınayak gezeriz,sıkıntı çekeriz ama bir milli ekonomiyi çıkarırız. Hazine’deki paraların millilikle ilgisi kalmadı. Benliğimizi kaybediyoruz. Niyazi Özbil (İnegöl Ziraat Odası Başkanı ) : Atatürk’ten bu yana tarımın bir politikası olmamıştır.Tarım sektörümüz dertlidir. Çok verimli tarım alanlarına sahip olmamıza rağmen hipermarketlerde ve tarımsal satış noktalarında, ithal tarım ürünleri satılmaktadır. Her geçen gün ürettiğimiz ürünlerin Pazar payını kaybediyoruz. ABD ve AB’nin kotaları ile çalışır hale geldik. Maliyetler çok yüksek. Sütte kriz devam ediyor. Firmalar süte kota uygulamaya başladı. Fiyatlar 50 yeni kuruştan 38 yeni kuruşa düştü. Değirmenler hububat alamadıkları için 2005 yılı hasat dönemine endişe ile giriyoruz Herkes şunu iyi bilsin ki , bu ülkenin temel taşı çiftçilerdir. Atatürk’ün deyimi ile yiyecek,giyecek ve içecekte insana hizmet ettiği için halkın efendisidir. Türk çiftçisini üçüncü sınıf insan yerine koymaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Cevdet Altın (Orhangazi Ziraat Odası Başkanı): Türk tarımını, çiftçiyi ve ülkeyi tanımayanlar yönetmeye çalışıyor. Tarım Bakanları hangi ürün nerede yetişir, hangi bölgede hayvancık yapılır bilmiyor. Bizimle konuşmuyorlar. Müsteşarlara havale ediyorlar. Müsteşar ile görüşmek için çitçiyi günlerce bekletiyorlar. Hayvancılık yapılmayan ilçede,’süt fiyatlarını nasıl buldunuz’ diye soruyorlar. Hiç buğday ekilmeyen yerde, buğday fiyatını sorguluyorlar. Elma dalında kalıyor, dönüm başına 100 milyon destek veriliyor. Zeytin havuzlarda kaldı. Satılamıyor. Zeytin fidanına destek var. Bizim ürünlerimizi dışarıya satabilecek siyasetçilere ihtiyacımız var. Başbakan çok geziyor. Gittiği yerlerde 1 tır elma, 1 tır zeytinin satışını sağlasa sorunlarımız azalırdı. Bursa’daki ziraat odalarının başkanları, IMF güdümündeki tarım politikasına karşı durduklarını açıkladılar. 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle