02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

“Bursa’nın tarım kenti olma özelliği korunmalı” İlhan DEMİRÖZ (Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı) ursa; başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgelerindeki birçok ili besleyen bir tarımsal merkezdir. Meyve ve sebze üretimi çok çeşitli ve verimli bir tarım sektörü, özellikle dokuma ve otomotiv dallarında yoğunlaşan bir sanayi kesimi ve 1950’lerden sonra gözlenen hızlı bir kentleşme Bursa’nın ekonomik yapısının başlıca öğeleridir. Doğal ve kültürel değerlerin oluşturduğu iç ve dış turizm de bu ekonomik yapının bir parçasıdır. Bursa’nın sahip olduğu ekolojik avantajlardan dolayı sanayide olduğu kadar bitkisel ve hayvansal üretimde de önemli bir potansiyel bulunuyor. Coğrafi ve ekonomik özellikleri nedeniyle Bursa vazgeçilmeyecek, gözden çıkartılamayacak,her tarımsal faaliyeti stratejik açıdan mutlak desteklenmesi gereken bir kenttir. Ancak IMF/Dünya Bankası patentli tarım politikalarından Bursa tarımı da nasibini almıştır. Tarımsal yapı, mevsimlerin uygunluğu nedeniyle kalite, çeşitlilik ve miktar açısından çok zengindir. Bursa'da konserve, dondurulmuş gıda ve meyve suyu üretimi vardır. Bursa'dan gerçekleşen ihracatın büyük bölü B mü AB ülkelerine yapılmaktadır.Bursa’nın tarımsal yapısını ilçeler ölçeğinde ayrıntılı olarak vermek gerekirse; Çalışan nüfusun yüzde 33,6’sı tarım sektöründe faaliyet göstermektedir. Bursa ili toplam 1.081.954 hektar alana sahiptir. Bu alanın 430.975 hektarını tarım yapılan kültür arazisi oluşturmaktadır. Kültür arazisinde iklim koşullarına bağlı olarak şu ürünler üretilmektedir: Tarla Ürünleri: Şeker pancarı, buğday, kuru soğan, patates, mısır Sebzeler: Domates, karpuz, sivri biber, patlıcan, lahana Meyveler: Şeftali, üzüm, zeytin, elma, armut Sofralık zeytin ve üzüm kıyı ve göller çevresinde, çeşitli sebze ve meyve iç kesimlerde verimli ova topraklarında, patates ve çilek daha yüksek dağ ve yaylalardaki arazilerde yetiştirilmektedir. Ayrıca yıllık 600 ton yaş ipek kozası üretimi yapılmaktadır. 2000 yılında en fazla tarımsal gelir, toplam içindeki yüzde 28’lik oranla meyve ürünlerinden sağlanmıştır. Bunu yüzde 24’lük oranla sebze ürünleri, yüzde 21’lik oranla tarla ürünleri izlemektedir. 1980 ve 1990 döneminde ilçeler itibarı ile tarımsal yapı ve üretim şekli incelendiğinde; Karacabey meyve ve baklagiller üretimi dışında diğer tüm ürün cinslerinde ilin en büyük üreticisi konumundadır. Tarımsal artı Bursa, birçok ili besleyen bir tarımsal merkez konumunda. değer olarak da son on yıl içinde artış gösteren bu ilçe, bu alanda da yüzde 36 gibi yüksek bir değere sahiptir. Ayrıca kıyı bölgelerde bulunan Mudanya, Gemlik, İznik ve Orhangazi gibi ilçeler meyve üretimindeki üstünlüklerini korumaktadırlar. İlçelerde genel üretimler yanında bazı ürünlerin yetiştiriciliği daha da öne çıkmaktadır. Örneğin İznik’te müşküle, Mudanya’da razakı üzümü, Yenişehir’de biber, Karacabey ve Mustafakemalpaşa’da salça üretimine yönelik olarak domates, Kestel’de ise ahududu yetiştirilmektedir. Bunun yanında İznik, Orhangazi, Gemlik ve Mudanya ilçelerinde sofralık zeytin, Uludağ eteklerinde kestane üretimi geniş yer tutmaktadır. İlin karakteristik ve ülke düzeyinde tanınmış ürünleri olan şeftali ve siyah incir Bursa Merkez, Mudanya ve Gemlik ilçelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Son 10 yıllık verilere göre, tarla ürünleri ekim alanlarında önemli bir değişiklik olmadığı, buğday, şekerpancarı, fiğ, kuru fasulye, mısır verimlerinde önemli artışlar olduğu görülmektedir. Temelleri 1960’lı yıllarda atılmış olan tarımsal sanayi yatırımları her geçen gün artmaktadır. Kent adeta tarımsal sanayi yatırımlarının merkezi haline gelmiştir. Türkiye’de domates salçası üretiminin yüzde 55’i, meyvesebze konservesi üretiminin yüzde 60’ı, turşu üretiminin yüzde 50’si, meyve suyu üretiminin yüzde 24’ü, dondurulmuş sebze üretiminin yüzde 54’ü, sofralık zeytin üretiminin yüzde 60’ı Bursa’da gerçekleştirilmektedir. Öte yandan Bursa’da çayır ve mera alanları yetersiz olup, ekilebilir tarım alanlarının ancak yüzde 9’u yem bitkileri üretimine ayrılmıştır. Bu nedenle özellikle büyükbaş hayvancılıkta yoğun olmak üzere açık ve kapalı ahırlarda yoğun yetiştiricilik yaygın durumdadır. Hayvan ırkının tümüne yakını kültür ırk ve melezlerinden oluşmaktadır. Kayıtlı işletmelerde inek başına yıllık süt verimi 5.700 kg dolayındadır. Sanayi tipi domates üretiminde yüzde 100’e yakını, donmuş gıda için gerekli olan sebze üretiminde ise yüzde 60’a yakını sözleşmeli üreticilikte sağlanmaktadır. Ancak sözleşmeler sanayici tarafından tek taraflı olarak hazırlanmakta ve üreticinin önüne konmaktadır. Ayrıca sözleşmelerde üretici açısından uyulması gereken teknik koşullar çok açık yazılmamaktadır. Bu nedenle sözleşmeli üreticiliğe konu olan üretim faaliyetlerinin özelliklerinin belirlenerek bu özelliklere uygun, kamu yararını gözeten bir yasal çerçevenin oluşturulması gereklidir. Bursa yaş meyve ve sebze ihracatının merkezi olmasına karşın soğuk depo yetersizliği bulunmaktadır. Ancak böyle bir gereksinim için belediyelerden teşvik değil engelleme vardır. Bu eksiklik mutlaka giderilmelidir. Bursa’da tarım toprakları yoğun kimyasal kullanımından dolayı yıpranmıştır. Bu nedenle alternatif ürünlere ve organik tarım üretimine yönel inmelidir. Tarım sektörüne verilen destek her geçen gün azalmakta, doğrudan gelir desteği uygulaması tarım sektörünü olumsuz etkilemektedir. Bu sistemle üretene değil, tapuya destek verilmektedir. Tarımsal ithalatın patladığı, buna karşılık ihracatın ise gerilediği günümüz koşullarında, ihracata yönelik tarımsal üretim ve sanayinin desteklenmesi yönünde gerekli tedbirler alınmalıdır. IMF,Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü,AB sarmalına karşın ayakta durmaya çalışan Bursa çiftçisine katkı verilmeli ve bu Türk tarımına örnek olmalıdır. 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle