03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ankara’nın “son”suz romanı… Ankara, sanata, edebiyata vurduğu damgayla da Cumhuriyet’in kurucu kenti olarak belleklerde hâlâ tazeliğini koruyor. Çünkü Cumhuriyet AAnkarası’yla sanatımız, bütün bütüne yeniden biçimlendi denebilir. nkara bir Cumhuriyet anıtı, bir anıtsal kuş. Gökkuşağı duruşu, parıldayan rengârenk yanışıyla. Bu romanlara dönük ilk saptamam şu olsun; Sibel, yapıtlarında Ankara’ya karakter anlamında da yer açıyor. O zaman biz, romanlardaki evren, kişi, olay dizisi, fiziki kent bağlamı kadar ilkin. Ben de burada doğmuş, burada büyümüştüm. …ona ayak uydurmuştum. O an sonsuza dek bu caddede yaşamak istediğimi hissettim.” (15) Kutlu, herhangi oyuna girişmeden Ankara, Cumhuriye Ankara’yı, başlangıcından günümüze âdeta ışınsal doğrultuda bir Ankara tin ilk kenti, başkenti. Kentlilik bilincinin kendi sorunsalları boyutunda da göre açılımı getirirken karakterler de dede de simgesi bu nedenle. Yurttaşlarını bu ce algılama fırsatı yakalıyoruz. Bunun, den başlayan düzenekle torun kuşağı doğrultuda halaylarla tutuşturan aydın söz konusu romanlar için önemli bir na uzanır. Kişiler hep cumhuriyet döne lanma ocağı. değer olduğunu vurgulamak gerekiyor. minde doğmuştur, dedeler cumhuriyet Ankara, roman, öykü edebiyat kadar Ayrıca kişilerde, bunların araların le yaşıttır, evlatlar 68’lilikle şahlanan ku bu nitelikleriyle tiyatrodan baleye, re da ya da olaylarla ilişkileniş biçiminde şakla bağ içindedir, torunlarsa gözlerini simden müziğe tüm sanatların maya metne yayılmış Ankara değinileri, gön 70 sonları 80 başlarında açmıştır göre landığı cumhuriyet yüzyılının kenti. dermeleri de önemli kuşkusuz. ce. 1986 doğumlu Kutlu da bundan pa Yüzyıl önceki ilk yazar kuşağından bu Tümü de Can tarafından yayımlanan yını alır. Ama on altıncı yaşını sürdüğü yana hiçbir zaman yalnız kalmadı An romanların ilk beşi üzerinde durmuş, yılın 2002 olduğunu öğreniriz. Anlatı za kara, romanda öyküde. yazmıştım da. Bu kez Cumhuriyet An manına dönük eşik, Ankara’nın yaklaşık Cumhuriyetin önceki kuşakları ara karamızın Ekim’ini yaşarken onun Bu son yirmi yılına yayılacaktır giderek. sında sayabileceğimiz Yakup Kadri’den rada Kalmak romanı üzerine yazıp bu Bir değişim, dönüşüm içinde boca Memduh Şevket Esendal’a, Ok dağara dönük yaklaşımlarımı tamam layan Kutlu, kendisinden üç yaş büyük tay Akbal’dan Nezihe Meriç’e, Talip layayım. kafa dengi arkadaşı Erdem’le birlikte bir Apaydın’a, Erhan Bener’e pek çok ya arayışın simgesi yapar kendisini. Her zarı anabiliriz öykü, roman türlerinde. “BURADA KALMAK”… ikisinin de annesi ölmüştür ama çevre Bunların yanında Sevgi Soysal, Sel Sibel, Burada Kalmak adlı romanında lerini kadınlar sarmıştır buna karşın. çuk Baran, Adalet Ağaoğlu, Ayla Kutlu, bu kez farklı kuşaktan Ankara bireyle Olgu, yaşamları, kültürleri, değerle Nazlı Eray, Erendiz Atasü, Attilâ Şen rini, geçmişten günümüze kentle ilişki ri farklı kuşakların çatışmasından bes kon, Şiir Erkök Yılmaz vb. adların da lendirirken harmanlamayla çalışanı ev lenerek Ankara’ya yaklaşımın önünü Ankara’yı gerek anlatı evreni gerek de oturanı Ankaralıları, onların sokak açar. Kent, gizlice Kutlu’yu izliyordur ya se izlek, konu, sorunsal olarak sürekli ta, kurumlarda dolaşıp koşuşturmasına da onunla kol kola hayalini kurduğu ro odağa aldığı yazınsal anlamda kararlılık dönük yapılandırmayla okur önüne ta manı yazmaya çalışıyordur o. “Bura gösterip romanlarında işlediği biliniyor. şıyor. Kimi benzerlikler olsa da önceki da Kalmak”, Cumhuriyetin Güvenpark Buna yuvarlamayla yüzyıl sonra ek anlatılarından farklı bir evren açılımı ge odaklı kentinde kalıp yaşamak, yine lemlenen son Ankara romancımız tiriyor bana göre. orada ölmek anlamına gelecektir olsa sa bana göre Sibel K. Türker. Gerçek Anlatıcı, öğretmenin verdiği ödev olsa. Ne ki Kutlu, ne derse desin, nasıl ten de Sibel, yapıtlarında tam bir “An le roman yazma hayallerine kapılmış on arzularsa arzulasın birlikte yürümek is kara romancısı” portresi çiziyor denebi altı yaşındaki Kutlu. “Bir roman sayıla tediği Ankara’yla adımlarını tutturamaz lir. Salt bu yanıyla bile edebiyatımızda mayacak romanım her türlü teknik ku bir türlü. farklı bir duruş getirmiş oluyor yazar. suru barındıracak, biliyorum…” “Ben Yapıtın ilerleyen sayfalarında yazan bir kişiyim, an itibarıyla durumum Kutlu’nun “yazma” serüveni öne çıkar BIR ANKARA ROMANCISI bu; ama asla bir yazar sayılmam.” “an zaten. Bütün bozulmaları yaşadığı ön OLARAK SIBEL K.TÜRKER… latı diyemediğim şu satırlar…” Ne ki o görülebilecek bu genç kuşak temsil Sibel K. Türker, öyküleri yanında, ro çabalarken “evde herkes” “bir şeyler cisinin onca çabasına, hep Ankara’yla manlarını da ilgiyle okuduğum bir ad. yazıyor”dur ama. (40, 55, 67, 128) kalmak istemesine karşın kent, gitgide Bugüne dek altı roman yayımladı yazar: Kutlu, arkadaşına gitmek üzere ev solmaktadır çünkü. Babası, Kutlu’ya, Şair Öldü (2006), Meryem’in Biricik Ha den çıktığında Güvenpark’ı, Kumrular “Burada kalma” sözü verse de. Biz bu yatı (2008), Benim Bütün Günahlarım Caddesini nirengi alır düşünür: “Kent nu Kutlu’nun kaleme alışından çıkarı (2010), Hayatı Sevme Hastalığı (2012), bu caddeden çıkıp büyümüş, uzakla rız hem de içli bir hüzün dağdağası eş Mecnun Kelebekler (2015), son olarak ra doğru dingin bir deniz gibi yayılmıştı. liğinde. da Burada Kalmak (2018). Demek ki ro Çünkü cumhuriyet kenti upuzun plan Sonuçta Sibel, örtük de kalsa, bir kez mancılığında yaklaşık on beşinci yılın lanmış bir ana bulvara bağlanan bu daha Ankara’ya bakma fırsatı sunuyor eşiğinde duruyor yazar. caddelerden, sokaklardan oluşmuştu bize: Burada Kalmak. n 6 31 Ekim 2019 ÖYKÜDENLİK… Gamze Arslan; “Kanayak”… G amze Arslan kökten yazar, tiyatrocu. Bir dramaturg. Onun ilk öykü kitabı üzerinde durmuştum: Çerçialan (2016). Bu kez ikinci öykü kitabıyla geldi Gamze, estetik somutlayışını daha da yükselterek: Kanayak (Can, 2019). Farklı bir paradigma üzerine kurulu yeni kadın edebiyatı olarak alınabilir Gamze Arslan’ın öyküleri. Gerçekten kadına yönelik âdeta yeni bir “mit” yaratırcasına farklı zemin, atmosfer üzerinde geliştiriyor öyküsünü yazar. Kadın varlığın acılı tarihi bağlamında yeni bir manifesto olarak da okunabilecek yapıtta çok yönlü yaratıcılığı kadar gerektiğinde kadının nasıl oyun kurucu, “yok” edici olabileceğini gösteriyor yazar. Ancak “bu korkaklık varken ne bok yıkamaktan ne de evi terk ederken bile herife yemek yapmaktan vazgeçer” (34) kadın. Alaysamalı bakışla aykırı gerçekçiliğin örtüştüğü görülüyor yine önceki öykü kitabında olduğu gibi. Bu kez çok zengin bir biçemsel açılım bizi karşılıyor. Erkek varlığın trajik dokusuna da yer açıp bunları kurmayı, biçemine uygun anlatı bağlamında geliştirmeyi ustalıkla gerçekleştiriyor. Her bir öyküsü arasındaki farkı da estetik somutlamayla göstermeyi başarıyor Gamze. Bir yazar oyun, senaryo, deneme vb. örnekler katabilir elbette metnine. Eğer anlatı vidasomun örtüşmesine dayalı homojenlik sergiliyorsa başarıdır bu. Ama dilmantık başını alıp gidiyorsa bir aks yarılması çıkacaktır enikonu ortaya. Çoksesli bir çalımla bunları aşan Gamze, Kanayak öyküleriyle yaratıcı anlak, oyuncu zihin eşliğinde geniş bir yörüngeyi süpürüp önümüze taşıyor başarıyla, âdeta yaşamımıza ayna tutuyor. Okuyun derim bu öyküleri. www.sadikaslankara.com , her perşembe öyküroman, tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle