Katalog

YAYINCILAR YAYIN DÜNYASINA BAKIYOR Aydınlanmacı çizgide 2020’ye doğru... İSMET ARSLAN BERFIN BASIN YAYIN YÖNETMENI “Geride bıraktığımız yıl, edebiyat ve yayıncılık açısından genel olarak baktığımızda zorlu geçti. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin verilerine göre kültür kitaplarının yayınında bir düşme yaşanıyor ve bu devam ediyor.” E debiyat açısından zorluk ve düşmenin nedenlerine baktığımızda yayıncıların en büyük sorunları şöyle sayılabilir: Pek edebi değeri olmayan, sığ, kapitalizmin “kullan at” başka deyişle “oku at” mantığına dayanan kitapların piyasayı kaplaması. Bunun sonucu gerçek değeri/ derinliği, edebi özelliği olan kitapların okura ulaşmaması. Tekelleşme gibi nedenlerle, özellikle toplumcugerçekçi edebiyatın ve edebiyatçıların önünü tıkaması. Doğal olarak internet ve sosyal medyanın olumsuz rolü... Yayıncılık açısında baktığımızda da durum hemen hemen aynıdır ve birbiriyle bağlantılıdır: Dağıtım sorunu, kitap maliyetlerindeki artış, kâğıt sorunu, yüksek iskontolar, popüler kültürün revaçta olması, toplumcugerçekçi yapıtların dağıtımcı ve kitapçılarda pek yer bulmaması, tekelleşme gibi nedenler yayıncıların en büyük sorunlarıdır. KRİZDEN ÇIKABİLMEK... Ders kitaplarının ihale yoluyla belli başlı yayınevlerine verilmesi ve bu kitapların devlet eliyle dağıtılması, kitabevlerini zora soktu; birçoğu kapanmak zorunda kaldı. Bunun sonucunda özellikle Anadolu’da pek dağıtımcı ve kitapçı kalmadı. Şimdi daha çok internet satışları öne çıkıyor. Bunun yaygınlaşması ise halkın bilinçlenmesine bağlıdır. Türkiye’de derin bir ekonomik kriz yaşanıyor. Krizlerde insanların en başta vazgeçebileceği şey kitaptır, kültür etkinlikleridir. Geçen dönem, genel olarak baktığımızda birçok yayınevi yeni kitap basamadığı gibi, sirkülasyonu olup da baskısı biten kitabı tekrar basamadı. Berfin Yayınları ise yeni kitaplar bastığı gibi, baskısı tükenen kitapların baskısını da yapabildi. Krizlerde sınandığı, birçok krizi atlattığı ve emek yoğunluklu, Aydınlanmacı bir çizgide olduğu için geçen dönemi de aşabildi. Önümüzdeki dönemde de çok yıkıcı bir durum olmazsa direncini sürdürecektir. EMEK YOĞUNLUKLU YAYINCILIK DİRENÇLİDİR Özellikle iki tür yayıncılık önümüze çıkıyor. Birincisi, büyük ve orta ölçekli “büyük” yayınevleri; bunlara sermayeye daya lı yayınevleri de diyebiliriz. İkincisi emek yoğunluklu yayınevleri... Emek yoğunluklu yayınevleri içinde orta ölçekli yayınevleri de var ama çoğu küçük ölçekli yayınevleridir. Sermayeye dayalı yayınevleri, kriz dönemlerinde daha çok etkilenirler; sermayeleri batınca kendileri de batarlar. Ama emek yayıncılığı öyle değildir. Kriz dönemlerinde daha direnç gösterirler. Emek yoğunluklu oldukları için yaşama şanları daha çoktur ve her koşulda daha dirençlidir. Ülkemizde kültürsanat ve edebiyat alanında bir çoraklaşma yaşanıyor. Özellikle geçen yirmi yılda dinciİslamcı iktidar, devleti çökertti ve Cumhuriyetin değerlerini, kazanımlarını tahrip etti. Ekonomide olduğu gibi kültürsanat ve edebiyatta da dibe vurduk. Ama güçlü bir damar var. Yüzyüz elli yıllık demokratik bir birikimimiz var. Kültür, sanat ve edebiyatta güçlü bir damarımız var. Yeniden bir aydınlanma dönemine giriyoruz. Önümüzdeki yıllar aydınlanma yılları olacaktır. 27 YILLIK YAYIN HAYATI Berfin Yayınları / Berfin Basın Yayın, 1992’de kurulduğundan bu yana çizgisi, “Toplumcu ve Aydınlanmacı Bir Çizgi”dir; Aydınlanma konusunda öncü bir basınyayın kuruluşu olmuştur. Turan Dursun, Araf Tekin, Abdullah Rıza Ergüven, Faik Bulut, Cazim Gürbüz, Sırrı Ataman, Tunay Bayrak, Esat Korkmaz ve öteki yazarlarımız aydınlanmanın öncüleridir; yapıtlarıyla halkı aydınlatan birer fener, birer ışıktırlar. Yayınevi bununla kalmamış, 1995’te Berfin Bahar Aylık Kültür Saat ve Edebiyat Dergisini hayata geçirmiş ve bugüne kadar 260 sayı yayımlamıştır, yayını da devam ediyor. Berfin Bahar’ın geçen 24 yıllık sürecinde özellikle Köy Enstitülü Cumhuriyetin ilk kuşak aydın ve yazarlarından günümüz genç şair ve yazarlarına dek birçok isim yan yana yer almıştır. EDEBİYATIN VE YAYINCILIĞIN NABZI FUARLARDA ATIYOR Fuarlar, okuryazaryayıncı buluşmasının mekânlarıdır. Olumludur. Olumsuz olan ise fuar kiralarının özellikle küçük ölçekli yayınevlerinin kaldırmayacağı oranda yüksek olmasıdır. Kiralarda bir eşitsizlik ve oransızlık vardır. Son yıllarda belediyeler de kitap fuarları / kültürsanat festivalleri yapmaya başladılar. Olumludur ama ne yazık ki buralarda da kayırmacılık vardır. Yaşlı ve orta kuşak genelde araştırmainceleme kitaplarını okurken, genç kuşak daha çok edebiyata yöneliyor. Ülkemizde kültür, sanat ve edebiyat alanında bir çoraklaşma yaşandığını belirtmiştik. Genç kuşaktan umutluyuz. Genç kuşak yeni yeni, araştırmainceleme, özellikle aydınlanma kitaplarına yöneliyor. Bu umut vericidir. Her ne kadar bir çoraklaşma yaşıyorsak da hiçbir güç Mustafa Kemal Aydınlığını söküp atamaz. Bu damar atar damardır! YAYIN PROJELERİMİZ... Her şeyin bir bedeli vardır. Edebiyatın da yayıncılığın da bir bedeli vardır. Her şey emekle çabayla ve üretmekle olur. Ülkemizin din istismarı yönünden sarsıntılar yaşadığı günlerde toplum olarak farklı bakışlara yönelişler başladı. Bu süreçte yayınlarımız arasında bulunan Şamanizm, deizm ve ateizm konularını kapsayan eserler öne çıkmaya başladı. İslam dini ile ilgili eleştirel çalışmalar da konuya bilimsel bakan okurların yakın ilgisini çekti. Bu süreç bize çocuk edebiyatı konusunda da aydınlanmacı ürünleri çocuklara ulaştırma sorumluluğunu yükledi. Saniye Mete, Ceylan Koryürek, Kamer Danışman ve Evin Okçuoğlu kitaplarıyla Kora YayınÇocuk dizisini başlattık. Bu yıl ayrıca Nihal Güres’in Ölünce de Ruj Sürüyor musunuz kitabı ile fantastik ve Canan Al’ın Araf adlı romanıyla da polisiye türlere başlangıç yaptık. 2019 TÜYAP Kitap Fuarı’nda tekrar tekrar baskılarını yaptığımız kitaplarla gireceğimiz gibi ilk kez; Arif Tekin’den Zerdüşt’ten Kuran’a (Karşılaştırmalı), Cazim Gürbüz’den Şaman Olan İmam, Turan Dursun’dan 40 yıl sonra günışığına çıkan Başlangıcından Bu Yana İnsanlık, Mehmet Ulusoy’dan Çürümenin Estetiği, opera sanatçısı Güler Keskinkaya’dan Unutulacak Gibi Değil de okurla buluşacak. n 14 31 Ekim 2019