27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler tımlarında boşluklar, aldatma, labirent yapılar, güvenilmez anlatıcılar ve aleni tesadüfler kullanır. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya sinemasından, Kayıp Otoban, Altıncı His, Memento, Koş Lola Koş, 2046 ve Aşk Zamanı, İhtiyar Adam gibi geleneksel film yapım pratiklerinin dışındaki filmler üzerinden farklı bir okuma yapan Bulmaca Filmler, Amerikan bağımsız sinemasını, Avrupa ve uluslararası sanat filmlerini ve avangart sinemanın bazı tarzlarını, hikâye anlatımlarının benzerliği temelinde birleştiriyor. Sınır Tanımayan Şiddet / Yakın Ertürk / Metis Yayınları / 442 s. Uzun yıllar Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörlüğü görevinde bulunan Yakın Ertürk, farklı ülkelerdeki saha tecrübesini temel alarak hem düzey hem yayılım olarak sınır tanımaksızın küresel bir olgu haline gelen kadına yönelik şiddetin geniş kapsamlı bir analizini yapıyor. Dünya kadınlarının küresel bir güce dönüşen hak mücadelelerinin nasıl uluslararası bir kadın hakları hukuku oluşturduğunu, uygulamalarda neyin başarılıp neyin başarılamadığını, kazanımları ve eksiklikleri, süregiden kuramsal tartışmaları ele aldığı gibi üstesinden gelinmesi gereken sorunlara da odaklanan kitap, hem yeni kuşak feministlerin mücadelesi hem de sosyal bilimciler için önemli bir kaynak olma niteliği taşıyor. Sais Çırakları / Novalis / Çeviren: Mehmet Barış Albayrak / Notos Kitap / 146 s. Novalisin Sais Çırakları adlı şiirsel ve felsefi romanı, insanın doğayı anlama ve doğayla ilişkilenme çabasına yönelik bir yol ve yolculuk niteliğinde. Sais şehrine yol alan çıraklar doğanın işleyişindeki, kökenindeki, temelindeki gizemli ilkeleri ve insanın doğayla kurduğu muhtelif ilişkileri keşfetme uğraşında. İlk bakışta oldukça soyut, farklı sesler bir araya geldikçe hayli somut bir portre ortaya çıkar. Paul Klee ile Novalisin yolları bu noktada kesişir. Hem Novalis hem de Klee, yalınlaştırıcı soyutlukla somutlaştırıcı şiirselliğin ve görselliğin yollarını bir araya getirir. İşte Novalisin benzersiz Sais Çırakları ve Paul Kleenin eşsiz çizimleri yerli ile yabancının, biçimli ile biçimsizin, akıl ile hissin, canlı ile cansızın, organik ile mekaniğin, somut ile soyutun farklı biçimlerde ilişkilendiği, doğadaki bin bir unsurun çeşitli biçimlerde bir araya geldiği kendini ve doğayı tanıma yolculuğuna çıkarır bizi. Mor Cepkenliler / Ahmet Zeki Muslu / Yitik Ülke Yayınları/ 438 s. İzmir’in işgalinden “Milli Mücadele”ye geçiş dönemi, Kurtuluş Savaşı’nın önemli bir evresi. Bu dönem, eşraf C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I ile din adamının, yurtsever subay ile aydının el ele verdiği arayış dönemi ve bu dönemin en önemli öznelerinden biri de kuşkusuz “mor cepkenli” Batı Anadolu zeybekleri. Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe, Kozalaklı Mehmet Efe ve Demirci Mehmet Efe gibi her biri birer eşkıya olan bu mor cepkenlilerin, köylü kitleleri üzerindeki nüfuzundan yararlanılmaya çalışıldı. Ahmet Zeki Muslu, işte bu direnişi ve coğrafyayı, otuz yıllık bir araştırmadan sonra Mor Cepkenliler’de anlattı. Kura Çözüldü / Kenan Karabağ / Su Yayınları / 368 s. Kura Çözüldü, 1900’lerde Doğu’nun en ucunda Kars ve Ardahan’da yaşananların anlatıldığı bir roman. Başlangıçta bir arada yaşayan ve Kura boyundaki hayatı paylaşan bu insanlar, ne oldu da birbirlerini kırmaya başladı? Bu roman, ünlü 93 Harbi’nden sonra (187778 OsmanlıRus Savaşı) Ruslara kırk yıllığına savaş tazminatı olarak verilen Kars ve Ardahan’a “sürgün kavim” olarak gelip Kura boyuna yerleşen eline silah almayan ve insan öldürmeyi günahların en büyüğü sayan Malakanların romanı. Kırık Patika / Ümran Düşünsel / Babek Yayın / 144 s. Ahmet Büke, Ümran Düşünsel’in kaleme aldığı kitapla ilgili olarak şunları söylüyor: “Kırık Patika, bir yaz ikindisinde süren arkadaş sohbeti gibi. Çaylar birikiyor, saatler geçse de zaman dursa diye düşünüyor insan. Uzaklaştıkça ona koştuğunuz çocukluk günleri, karıncalar, kuşlar ve yarı çıplak bir doğa büyüyor öykülerde. O zaman insan insana, edebiyat da hayata iyi geliyor.” “Kolay Gelsin” / Rita Ender / İletişim Yayınları / 480 s. Bazısı hep geçer akçe, bazısı yok olmaya yüz tutmuş, bazısı bambaşka bir şekil alarak devam eden meslekler... Bazı meslek ve zanaatların yok oluşu, doğrudan doğruya Türkiye’deki Rum, Ermeni, Yahudi nüfusun azalmasıyla ilgili bir kayıp, bir eksilme. Rita Ender’in söyleşileri, bu meslekleri tutkuyla, özenle yapan ustaların dünyalarını açıyor bize. Her biriyle, sevgiye, maharete, inceliğe, zevke açılan, aynı zamanda tarihimize açılan bir pencereyi aralıyor. Reysi Kamhi’nin 1313 1 6 N İ S A N 2 0 1 5 n S A Y F A 4 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle