24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V TR NDEK LER ¥ lerce uzakta olsun, insanı kendiyle, umutları, endişeleri ve hayal kırıklıklarıyla yüz yüze getiriyor. “Sancı... Sancı...”, yapılan bu yeni baskısıyla tekrar okuyucularla buluşuyor. Akhisar Düşerken/ Mahmut Şenol/ Ayrıntı Yayınları/ 312 s. kında doğru bilgiler verecek kadar büyük olan bu rehber, Antik Yunan’dan itibaren farklı çağlara ait yapıların ayırt edici özelliklerini inceliyor; bir binayı tanımlamak ve tarihsel bağlamı içinde değerlendirmek için gerekli ölçütleri belirtiyor; açıklamalar ve zarif gravürlerle birlikte mimari üsluplar ve yapı öğeleri üzerine detaylı bir görsel mimarlık sözlüğü oluşturuyor. Zoraki Güzellik/ Hal Foster/ Çeviren: Şebnem Kaptan/ Ayrıntı Yayınları/ 256 s. Princeton Üniversitesi Sanat ve Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi olan Hal Foster, 90’lı yılların ikinci yarısı boyunca, özellikle October, Artforum gibi dergilerde yayımladığı makalelerle, çağdaş sanat kuramı için önemli bir isim haline geldi. “Zoraki Güzellik” ise yayımladığı ilk bütünlüklü çalışması olması bakımından Foster’ın kariyerinde özel bir önem taşıyor. Kitap; Türkiye’de şimdiye dek yanına hiç yanaşılmamış, bu yüzden de gerçek anlamıyla anlaşılması sürekli ertelenmiş gerçeküstücülük akımının bütün arka sokaklarını gözler önüne seriyor. “Zoraki Güzellik”in sunduğu kavramsal şema, gerçeküstücülerin perspektifinden, 20. yüzyıl başında psikoloji biliminin sanatları ne kadar meşgul ettiğine de ışık tutuyor. Foster, güçlü bir sanat tarihi yazma girişimini de örnekliyor burada. çeriden Ölmek/ Robert Silverberg/ Çeviren: Elif Ersavcı/ thaki Yayınları/ 246 s. “Bu adamın acıklı hikâyesi ne koyuyor ortaya? Önceden olağanüstü olan güçlerinde açıklanamayan bir azalma. Girdilerde düşüş. Henüz yaşarken başından geçen küçük bir ölüm. Entropik savaşlarda verilen bir kayıp değil de neyim ben? Gözlerinizin önünde gömülmüyor muyum atalet ve sessizliğe? Izdırabım yeterince belli, yeterince kuvvetli değil mi? Kim olacağım ben kendim olmayı bıraktığımda? Isı ölümünü ölüyorum. Spontane bir çürüme. Rastgele bir olasılık seğirtisi felaketim oluyor. Hiçliğe dönüşüyorum. Kömür ve kül oluyorum. Süpürgeyi bekleyeceğim gelip beni toplasın diye.” Hugo ve Nebula ödülleri sahibi Robert Silverberg’in modernklasik olarak görülen kitabı “İçeriden Ölmek”, Elif Ersavcı’nın Türkçesiyle okuyucuların karşısına çıkıyor. Romanda yazarın hayata karşı duyduğu ikilemin derinlikli yansımaları dikkat çekiyor. Ateistler çin Din/ Alain de Botton/ Çeviren: Ayşe Ece/ Sel Yayıncılık/ 302 s. Modern dünyanın seküler düzeninde yaşayan insanlar dinlerle olan bağlarını ya tamamen koparmış ya da en aza indirgemişlerdir. Oysa dinlerin eğitimden sanata kibarlıktan dayanışma duygusuna uzanan çok farklı alanda geliştirdikleri yaklaşımlar, derinlikleri, güzellikleri ve özellikle de insanının duygusal dünyasının gereksinimlerini karşılamaları açısından incelenmeye değerdir. Alain de Botton da son derece ilginç bir tez ileri sürüyor bu kitabında: “Seküler dünyanın dinlerden öğreneceği ve kendi anlayışı içinde yeniden yorumlayarak üreteceği çok farklı düzenlemeler vardır ve bu düzenlemeler sayesinde endişeli ve yalnız modern insan kendisini iyi, mutlu ve yeterli hissetmeyi başarabilir. Dinleri yepyeni bir bakış açısıyla görmek ve insanların mutluluğu için seküler dünyada onlara yer açmak hayatlarımızı derin den değiştirebilir.” Dinlere ve modern hayata şaşırtıcı, yenilikçi, sarsıcı, düşündürücü bir bakış Botton’dan. Komedi: Sonsuzun Fiziği/ Alenka Zupancic/ Çeviren: Tuncay Birkan/ Metis Yayınları/ 216 s. Felsefecilerin insanı anlama uğraşlarını esasen trajediye odaklanarak sürdürmeleri âdettendir; bu da yarı şaka yarı ciddi, Aristoteles’in komedi hakkındaki kitabının kaybolmuş olmasına bağlanır. Hegel, Bergson, Freud ve Nietzsche gibi istisnalar dışında komedi pek de üzerinde felsefe yapmaya değecek bir faaliyet olarak görülmemiştir. Zupancic kitabında komediyi önemli bir düşünce konusu haline getirmekle kalmıyor, felsefe ve psikanalizin insanlık denen kavramı oluşturan mekanizmaları anlama konusunda komediden neler öğrenebileceğini de gösteriyor. Felsefe Kitabı/ Kolektif/ Çeviren: Emel Lakşe/ Alfa Yayınları/ 352 s. Evren nasıl oluştu? Gerçek nedir? nasıl daha iyi bir hayat yaşayabiliriz? İnsanlar tarih boyunca yaşam ve varoluşa dair çok sayıda felsefi soru sordular. Büyük düşünürler de dünyayı şekillendirmeye devam eden çözümler sundular. Sade bir dille yazılmış olan Felsefe Kitabı, kolayca anlaşılan kısa ve özlü açıklamaları, karmaşık teorileri adım adım çözen şemaları, felsefeyi anımsanabilir kılan klasik alıntıları ve esprili çizimleriyle, dünya var olduğundan beri süregelen soruları okuyucuya aktarmayı hedefliyor. Felsefeye yeni başlayanlar, öğrenmeye doymayanlar ve tüm felsefe düşkünleri bu kitapta düşüncelerini besleyecek... Uğur Mumcu’yu Kim Öldürdü?/ Adnan Gerger/ mge Kitabevi/ 644 s. 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi Uğur Mumcu. Ancak o günden bugüne, onu katledenin kim olduğu konusunda birçok söz söylense de bombayı hazırlayanlar ortaya çıkarılamadı. İşte Adnan Gerger’in kitabı, 1993 yılındaki bu önemli cinayete odaklanıyor. Ancak birtakım iddialar üzerinden gitmiyor ya da bilinen soruları gündeme getirmiyor. Bir yargı, yorum da ileri sürmüyor. ‘Umut Operasyonu’ sürecinde yaşananları gözler önüne seriyor sadece; ama tüm yönleri, ayrıntıları ve belgeleriyle... Don Juan/ Moliére/ Çeviren: Ayberk Erkay/ Mitos Boyut Yayınları/ 80 s. İspanyol edebiyatından alınmış olan Don Juan tipini, Moliere, bu oyunda da bir kadın avcısı olarak gösterir. “Don Juan” oyunu, baş kahramanın, kutsal ve insani değerleri hiçe sayan, toplumsal ölçülerle çelişen, aykırı kişiliği içinde, insanın ne pahasına olursa olsun, özgür iradesiyle kendini gerçekleştirmesi temasını komedyanın temeli olarak almış. Yazıldığı dönemde ilk on beş gösterisinden sonra yasaklanan, daha sonra sakıncasız hale getirilip basılan oyun metni, ancak 1884 yılında ilk orijinal haliyle yaymlanabilmiş. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1126 “Phaselis Adağı”, “Bay Konsolos” ve “Çerkes Âdil Paşa’nın Tahsildarlık Günleri” romanlarının yazarı Mahmut Şenol yeni romanı “Akhisar Düşerken”de yakın tarihin toplumsal olaylarını kendine özgü bir kara mizahıyla yorumluyor. ‘Trafik Polisi Süslü Cafer’in Komünist Takibi’ alt başlıklı romanda, 12 Eylül öncesinde hayali bir kasabada yaşanan siyasi olayları ve işlenen cinayetleri akıcı ve masal tadında anlatıyor Şenol. Anlatıcının kimi zaman bir anda ortaya çıktığı kimi zaman anlatımı romanı yazana bıraktığı, bazen kahramanların dile geldiği tiyatro etkisi yaratan dinamik kurgusuyla dikkat çeken “Akhisar Düşerken”de, belirli bir kahraman da yok aslında. Romandaki hemen her karakter, her olgu birer kahraman burada. Ama bir diğer yönüyle asıl kahraman Akhisar. Akhisar da Türkiye Cumhuriyeti’nin 12 Eylül öncesi küçük bir modeli olarak resmedilmiş. “Akhisar Düşerken” gerçeklikten kaçıp sıyrılan hem de içine gerçekliğin nüfuz ettiği hikâyesiyle, ciddi tespitler ve şen oyunlar arasında salınıyor. Modern Türk Edebiyatının Fransız Kaynakları/ Gül Mete Yuva/ Yapı Kredi Yayınları/ 388 s. Gül Mete Yuva, bu çalışmasında, 19. yüzyılda Fransız kültürünün Osmanlı kültürünü nasıl ve hangi yollardan etkilediğini inceliyor. Kültürel anlamda Batılılaşma çabalarının ilk adımlarını ele alan “Modern Türk Edebiyatının Fransız Kaynakları”, Türk edebiyatında Batılı edebiyat türlerinin doğuşunu, Fransız kültüründen Osmanlı münevverlerinin ne şekilde etkilendiklerini ve bunun, eserlerine nasıl yansıdığını gözler önüne seren titiz bir çalışma. Varolmayanlar/ Doğu Yücel/ Doğan Kitap/ 440 s. Doğu Yücel’den yaşamı, varoluşu ve düzeni sorgulayan, okuyucusunu büyülü bir yolculuğa çıkaran, ‘yeni bir hayalperest manifesto’ “Varolmayanlar”. Genç işadamı babasından kalan antika dolmakalemle bir hikâye yazar. Ertesi gün gazetede, yazdığı hikâyenin aynen gerçekleştiğine dair bir haberle karşılaşır. Kahramanımız bu gizemli olayın nedenlerini araştırırken tarihin en iyi saklanmış sırrını öğrenecek, dünyayı değiştirecek anahtarın tek sahibi olacaktır. Yücel, kalemini, sinematografik bir hikâyeyle tekdüze gerçekliğin tam ortasına saplıyor ve sihirli dünyaların kapısını aralıyor. Binalar Nasıl Okunur?/ Carol Davidson Cragoe/ Çeviren: Pelin Derviş/ YEM Yayıncılık/ 256 s. “Binalar Nasıl Okunur?”, mimarlığı görerek anlamak isteyenlerin, binaların tarihine ve mimari tasarımına ilişkin gizli ipuçlarını okurken başvurabileceği pratik bir rehber. Cebe sığacak kadar küçük, ama farklı konular hakSAYFA 28 22 EYLÜL 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle