25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA bul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nü sürdüren Nazır Şentürk, bürokrat kimliğinin yanı sıra kaleme aldığı araştırma ve öykü kitaplarıyla da tanınıyor. Yazı ile yakın teması ve özellikle masallarla göbek bağı, çocukluğundan miras ve hâlâ ilk coşkusuyla devam ediyor. Şentürk, yapıtlarıyla ödüller almış ve kimi yapıtları “edebi” ve “ilmi” eser statüsünde tescillenmiş. UNICEF Gönüllü Temsilcisi ve Uluslararası PEN Yazarları Federasyonu üyesi. Şentürk ile araştırmalarını ve yapıtlarını konuştuk. ‘Adasız Deniz’, Faruk Duman’ın denemelerini içeriyor. Duman yazdıklarının bir yerinde, okurun edebiyat metnini kendi baharatıyla zenginleştirdiğini belirtiyor. Duman, diğer bütün yapıtlarının lezzetini denemeleriyle de tattırıyor. Kendi deyimiyle “ne bir tarihyazıcısı ne de vakanüvis” olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) emektarı Nebil Varuy, 1 Mayıs 1962 günü başlayan ve kapatılıncaya kadar süren TİP yaşamını, bir belgeselci titizliği ve tarafsızlığı içinde belgeler eşliğinde aktarıyor. On bölümden oluşan kitapta, 196171 TİP dönemiyle birlikte, halk ve gençlik hareketlerini izlemekle kalmıyor, TBMM içindeki amansız mücadeleye de tanık ediyor bizi. Nebil Varuy’la ‘Türkiye İşçi Partisi, OlaylarBelgelerYorumlar (19611971)’ adlı kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler... 1997’den bu yana İstan P ierre Assouline’ın, Le Monde’daki köşesi “Kitapların Cumhuriyeti”nde, 15 Ekim 2010 günkü yazısında benden söz ettiğini öğrenince, bir önceki yazısını (bkz. Noksan) düşünerek, bir kere daha tırmalama gereksinmesi duyup duymadığını merak ettim, öyle değilmiş. ervasız Pertavsız EN S BATUR Fotoğraf ve Yazı P Assouline, metin içi görsel kullanımına ilişkin toparlayıcı bir okumaya yönelmiş, Bent Jangfeld’ın yeni yayımlanan Mayakovski yaşamöyküsünden hareketle. Önce, bir atamızı selamlayarak: Çılgın Aşk’ın ve Nadja’nın Breton’unu. Sonra, üç yazar üzerinden, bu seçimin anlatı alanında kazandığı genişliğe dikkat çekiyor: Sebald, Frédéric Brun ve ben. (Brun’u hiç tanımıyorum). Üçümüzün kitaplarının da aynı yayınevinden çıktığına dikkat çekiyor ve sözü Actus Sud’ün yayın yönetmeni Bertrand Py’ye bırakıyor: “Fotoğrafla metnin onlardaki çifte kullanımı bizi kelimeler olmadan hiçbir şeyi görmediğimizi anlamaya çağırıyor. Şurası gerçek ki, kimse aynı fotoğrafı aynı kelimelerle görmüyor; demek ki, diyebilirim, burada söz konusu ettikleri fotoğrafın nesnel koşulundan kurtarılması. Böylece, estetik bir girişimde buluşuyorlar”. Gallimard’ın editörlerinden Thomas Simonnet bu tavrın daha da yaygınlaşacağı kanısında olduğunu söylemiş Assouline’e: “Bazı yazarların fotoğrafla sıcak ilişkileri düşünülecek olursa, roman alanında da ağır basacak bu anlayış. Bu bellek izleri, gırtlağına kadar imgeye doymuş bir dünyada, onların durumunu sorgulamamızla kalmayacak, yazı üzerindeki düşüncelerimizi yenilemeye de sürükleyecek bizi”. Assouline, benim yazı ile imgeyi bir karşılıklı yansı(t)ma denklemi içinde kullanışımın altını çiziyor. Ayna’dan haberi olmadığı, olamayacağı halde bu saptamaya ulaşması ilginç göründü bana. İmge, bazan bir noktalama işareti, çoğu zaman bir paragraf özelliği taşır ilişkilendirme niyetine bağlı olarak. Yazı’dan bağımsız, kimilerinde görüldüğü gibi bir illüstrasyon ögesi kesinkes değildir. Aynı dönemin, farklı coğrafyalardan ve kültürel geçmişlerden çıkmış üç(ten fazlası var) yazarını buluşturan bu köprü üzerine söylenecek çok söz var yeri, sırası geldiğinde. Assouline’in yazısı, nicedir üzerinde durduğum “hısımlık ilişkileri”nin bir cephesine ışık düşürüyor; kendimle ilgili dile getirdiklerimi bir başkasının pekiştirmesi bana anlamlı göründü. Ama, diyorum ya, bir cephe bu, işin içinde başka düzlemlerde de gerçekleştiği kanıtlanabilecek ortaklıklar sözkonusu. Dahası, ortak paydanın yalnızca edebiyat ile sınırlanamayacağı açık. Farklı ifade alanlarında da ciddi koşutluklar ortaya çıkmış durumda çoktandır. Paris’te, son sefer, Kabakov’un “Mutfak” çalışması üstüne yazdığım, yeni bir dizinin başlangıcı kısa metinden söz etmiş olabilirim, geçenlerde Alpagut Gültekin kitaplığından üç Kabakov kitabı ulaştırdı bana: “Ortak Mutfakta Söyleşiler (Yuri Kuper ile), On Karakter ve Apartman Dairesinden Uzaya Uçan Adam. Pierre Assouline İlya Kabakov’un, ‘Apartman Dairesinden Uzaya Uçan Adam’ adlı çalışması (altta). TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Kitapları hızla katederken, şaşkınlıktan şaşkınlığa düştüm diyebilirim: Hiçbir edebiyat adamıyla (yaşayan) bu kadar ortak noktam bulunabileceğini sanmıyorum! Uçuş, koleksiyonculuk, uzam bağlantıları, yıllardır beni en içeriden kurcalayan sorunların sımsıkı izdüşümlerini gördüm Kabakov’da ötesine, yerinde açılmayı yeğleyeceğim, burada çentik atmakla yetinerek: ‘Kavramsal Edebiyat’ sorununa “Bir Su Masalı”nda inmeye karar vereli beri, hazırlık notları düşüyorum derkenara. O kitap, on yılı aşkın süredir kısık ateşte ilerleyen “Kırmızı Eşek” ve “Melekler Kitabı”nı kenara iterek birden hız kazandıysa içimde, nedensiz değil bu: Bir triptik oluşturmayı öngörüyorum onlarla. Acı Bilgi/Elma/Kravat üçlemesinden çok daha organik bütünlüklü, Mekik/Kulak/Sır üçlüsüne oranla çok daha programlı bir çerçeve kuruldu kafamda. Bu, triptik bir kitap üçlemesinden öte bir düzleme taşıyor, taşıyacak beni: TYN’den ya da çoktürlülükten farklı olarak, Yazı Sanatı ile Tasavvur Sanatları arasında sımsıkı bir kaynaşma alanı oluşturmayı umuyorum onlarla. Yazı ve imge buluşmasıyla sınırlı tutmuyorum bu kez kalıbı. Birincisi; görün(e)meyeni, dolayısıyla imgeleşme süreci somutlaşmamış bir hammadde türünü kurcalama olanağı doğuruyor açılan yollar. İkincisi; üçboyutluluk endişesini karşılayabilecek bir gizilgüç söz konusu triptiğin bünyesinde. Üçüncüsü; medium’ların uzlaştırılması ya da ortak işe koşulmaları sancısı devrede. Kabakov’un andığım çalışmalarını metinsiz/yazısız düşünmek olanaksız bana kalırsa. Triptiği bir yazı ürünü olarak sınırlandırmak da olanaksız. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya/ Müşteri Temsilcisi: Ozan Altaş Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1103 7 NİSAN 2011 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle