Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
titülerinde verilen eğitim, Atatürkçülükten, sosyal yaşamdan, doğadan, emekten ve felsefeden besleniyordu. Çağdaş bir birey olmak temel kavramdı. Gericilik, bağnazlık, tutuculuk ve sömürü enstitülerin eğitiminde yer almayan istenmezlerdi. İş eğitimi ile öğrencilerin yapıcı, yaratıcı ve üretici yanlarının ortaya çıkarılması sağlanıyordu. Öğrenciler, günlük yaşama ilişkin sorunları aşmayı, iş eğitimini, sanatsal ve kültürel beceriyi, kitap okumayı, paylaşmayı, araştırmayı, kendine güvenme gibi birçok temel özelliklerle donanıyorlardı. Bugünün eğitim sisteminin karmaşa içinde olması, verimsizliği, ezbere dayalı, kopyacı ve dağınıklığı yüreğimizi acıtıyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi dinselleştirilmeye çalışılan eğitimimiz, içinden çıkılmaz durumdadır. Cumhuriyet döneminin kazanımları yok sayılıyor. Cumhuriyet devrimleriyle hesaplaşıldığı bir dönem. Tevhid i Tedrisat yıpratılıyor. Yeniden farklı ve çokboyutlu eğitim gündemdedir. Eğitimimizde “kafa ve kol” ikilisi birlikte yer almalı. Yani, “akıl, bilim ve iş eğitimi” üretken bir eğitim sisteminin olmazsa olmazıdır. Bu nedenlerle Köy Enstitülerinin yeniden bir model olarak uygulanmasını bu kitabımda öneriyorum. Bu kitabımda, Köy Enstitülerinin eğitim sistemine olan inancımı, tutkumu anlattım. Günümüz eğitimi hazırcı ve kopyacı bir sistemdir. Öğretmen eğitimi de niteliksiz ve yetersizdir. Eğitim sistemimiz güncel, sorgulayıcı ve araştırmaya yönelik değildir. Köy Enstitülüler, bir özgürleşme eyleminin öncüleriydi. O yıllarda karma eğitimin gerçekleştirilmesi önemli bir konuydu. Köy Enstitülülerin bu birikimli ve başarılı işlevleri toprak ağalarının, cemaat, tarikat, ırkçı ve çıkarcı çevrelerin işlerini bozuyordu. Birlik oldular, siyasi yandaşlarının baskısıyla Köy Enstitülerini kaptırdılar. Onlar, korku duyan bir toplum olsun, köylüler köle ve maraba olarak kalsınlar, karanlık, köleci ve cahil zihniyette onlara uşaklık etsinler istiyordu. Köy Enstitüleri üretken ve aydınlanmacı bir eğitim kurumuydu. Bugünün eğitimi ise teolojiye doğru yol alan, kadınlarımızı ortaçağ yapısına doğru sürükleyen karmaşa içinde ve niteliksiz. Görev aldığınız Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin faaliyetlerinden bahseder misiniz?.. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği ülke çapında çalışmalarını sürdürüyor. Yeniden İmece dergisiyle yazın çalışmalarıyla sesini duyuruyor. Paneller, seminer, kitap ve sanatsal çalışmalarla topluma ulaşmaya çabalıyorlar. Derneğin çok başarılı Genel Başkanı Kemal Kocabaş’ın emeğini takdir ediyorum. “ŞİİRLERİMDE GÜNLERİMİN ANLATIM YOĞUNLUĞU VAR” ¥ yazık ki yarım bırakıldı. Köy ens 54 yıllık eğitimci Kafkas ve iki kardeşi Köy Enstitülü eğitmenlerden... zıyorum ve ne mutlu bana ki 12 yıldan bu yana Cumhuriyet gazetesinde makalelerim yayınlanıyor. 40 kitap yazdım. 16 şiir kitabımda sevinçlerimin, düşüncelerimin ve yorgun günlerimin anlatım yoğunluğu var. Sevginin yanında, umudun, umutsuzluğun, üzüntülerimin, isyanlarımın, güvensizliğin sorguladığı dizeler. Düşlerimde Şiirlerim toplumsal birçok konuyu içeriyor. Öğretmen Şiirlerim bir öğretmen ve eğitim yöneticisi olarak bazen kendimi yazdım. Düşlerimdeki öğretmeni yazdım. Bazen bir çocuk oldum öğretmenimi, Köy Enstitülerini yazdım. Öğretmenin sıkıntılarını, sevincini, kendisini yazdım. Uygarlıklarımla Ben Mardin, tarihi değerleri olan, uygarlıklarını kucaklayan, dinlerin, dillerin ve farklı uygarlıkların insanının uyum içinde, yaşayışlarını yazdım. Mardin, farklı yapısal özelliği ile ilginç bir kenttir. Serhat kenti olması nedeniyle çokça istilalara uğramış, farklı yapıları, konakları, ötmeleri, kilise, cami ve minareleriyle Mezopotamya uygarlığının serhat kentidir. Yapılarda kullanılan taşlardaki hat, motif, desen ve figürler eski kültürlerin bugüne varışıdır. Taşın bilinci ile bezeli yapılar dünleri bugünlere taşıyor. Mardin, “geceleri gerdanlık, gündüzleri mezarlık” görünümüyle içindeki geçmişteki gizi anlatıyor gibi. Uygarlıklarımla Ben Mardin adlı eserimin dışında Taşın Bilinci Mardin adlı kitapta, “Mardin’in folklorik yapısını” irdeledim. Ülkemizin güzel insanları Mardin’i tanısınlar istedim. Mardin görülmeye değer büyülü bir kenttir. Mardin’i görmek zengin bir tarihle kucaklaşmaktır diye düşünüyorum. ? gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Sevgiyle Yaşamak/ İbrahim Gürşen Kafkas/ Asi Kitap/ 172 s. Prof. Dr. Türkan SaylanKardelenlerin Gözyaşı/ İbrahim Gürşen Kafkas/ Asi Kitap/ 72 s. Yeniden Köy Enstitüleri/İbrahim Gürşen Kafkas/ Arayış Yayın Ajansı/ 254 s. Düşlerimde Şiirlerim/ İbrahim Gürşen Kafkas/ Asi Kitap/ 250 s. Öğretmene Şiirlerim/İbrahim Gürşen Kafkas/ Doğuş Yayıncılık/ 198 s. Uygarlıklarımla Ben Mardin/ İbrahim Gürşen Kafkas/ Arayış Yayın Ajansı/ 214 s. SAYFA 5 Yurtsever bir eğitimci, şair ve yazarsınız. Çok yönlü bir yaşam emeği ve düşünce trafiği kuşkusuz. Hepsini sormaya biliyorum yer yetmeyecek o nedenle son soruda diğer üç kitabınızı birden soracağım; Düşlerimde Şiirlerim, Öğretmene Şiirlerim ve Uygarlıklarımla Ben Mardin. Yola çıkışları, amaçladıklarını anlatır mısınız? 54 yıllık eğitimciyim. 35 yıldır ya CUMHURİYET KİTAP SAYI 1064