Katalog

Eğitimci, şair ve yazar İbrahim Gürşen Kafkas’la yapıtları üzerine Köy Enstitülü bir usta, bir nefer... Köy Enstitüsü kökenli eğitimci, şair ve yazar İbrahim Gürşen Kafkas’ın kırkıncı kitabı Sevgiyle Yaşamak yayımlandı. Sevgi konusunu çok oylumlu ele alan bu çalışmasında Kafkas özellikle sevginin bireyin gelişimindeki rolünü irdeliyor ve ekonomik, sosyal, siyasal, dil, eğitim, sanat gibi alanlardaki kirliliğin günümüzde ulaştığı ürkütücü boyuta dikkat çekiyor. Kafkas ile Prof. Dr. Türkan SaylanKardelenlerin Gözyaşı , Yeniden Köy Enstitüleri, Düşlerimde Şiirlerim, Öğretmene Şiirlerim ve Uygarlıklarımla Ben Mardin adlı yapıtlarından ve görev aldığı Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin faaliyetlerinden de bahsettik söyleşimizde. Ë Gamze AKDEMİR sevginin tüm açılımlarına yer verdim. Sevgi yalnız iki ayrı cinsin birbirine tutkusu, yaklaşımı ile sınırlı değildir. Deneyimlerimi, birikimlerimi şiirler, özlü sözler ve anlatımlarla zenginleştirmeye çalıştım. Sevginin önemini, empati kültürünü ve sevgisizliğin istenmezliğini örnekleyerek kitabıma kattım. evgiyle Yaşamak kitabınızda “sevgi” kavramının en önce “gücü” üzerinde duruyorsunuz yalın dille. İnsanı nasıl ehlileştirdiğini ve doğasına ne kadar uyduğunu da vurgulayarak... Nedense o hep ıskalanan “bireyin gelişimindeki rolü”nü irdeliyorsunuz ardından... Ekonomik, sosyal, siyasal, dil, eğitim, sanat gibi alanlardaki kirliliğin günümüzde ulaştığı ürkütücü boyuta dikkat çekiyorsunuz. Nefretin karşıtı, umudun kar“GÜNÜMÜZ EĞİTİMİ KOPYACI” deşi, mutluluğun ardılı, huzurun gere Prof. Dr. Türkan SaylanKardeği, şartı “sevgi”ye yaklaşımınızı kitabılenlerin Gözyaşı kitabınızda da sevginızda yer verdiğiniz tüm bu bağlamlar yi evrensel bütünselliğiyle algılayan, ışığında açar mısınız? pozitif bilim ve toplumsal sevgi ara Günümüzde bireylerin, toplumlasında sapasağlam bir köprü kurmuş rın ve ülkelerin birbirleriyle kavga orTürkan Hocamıza ve elbette genç kutamı yarattıklarına tanık oluyoruz. şaklara adanıyor satırlarınız... Mazhar Sevgisiz bir topluma dönüştük. Siyasi olduğu sevginin en güzel göstergesi ve sosyal yaşantımızda her şey sevgionu uğurlayan milyonlar, kurtardığı sizlik nedeniyle kirlenir oldu. O nehastaların hayır duaları, burs sağladığı denle sevginin önemini ve gücünü irsayısız apaydınlık öğrencisinin başarıdeledim bu kitabımda. Sevgi emek isları kuşkusuz. Bu kitabınızdan bahseter. Sevgisiz yaşam düşünülemez. Biderken Türkan Hoca ile tanışmanızı reyi mutlu eden, güven aşılayan, huve ona ithaf ettiğiniz oratoryonuzu zurlu kılan bir duygudur. İçimizde anlatmanızı rica ediyorum. saklı olumlu gizin dışavurumudur sev Işıklar içinde olsun Türkan Saygi. Sevgide, bulunulan ortam ve gülan’la halka yönelik birkaç toplumsal ven önemlidir. Gerçek ve kalıcı dostçalıştayda bir arada olduk. Ölümünluklar, arkadaşlıklar sevginin ana kayden kısa bir süre önce 27 Ekim nağıdır. “Sevinçlerin paylaşıldıkça bü2008’de CKM’de “Atatürk ve Cumyümesi, acıların paylaşıldıkça azalmahuriyet” panelinde birlikteydik. Ben sı” güvenilir dostlukların, arkadaşlıkpanel yöneticisiydim. Konuşmacı olların önemini ortaya koyuyor. “Germasını telefonla kendisine önerdiğimçek dostlar yıldızlara benzerler, kade, Ankara’da tedavi olduğunu ve faranlıklar çökünce görülürler” özdeyişi gerçek dostluğun anlatımıdır. Cicero, “Sevgi fırtınalı havalarda sığındığımız bir limandır” diyor. Sorunların çözüm kaynağıdır. Sait Faik, “Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” diyor. Sevginin ışığı her insanın yüreğinde vardır. Kimileri bu ışıkta yol alır, kimileri söndürür, karartır. Eğitim kurumlarının önemli bir işlevi sevgiyi öğretmek olmalıdır. Çünkü sevgi yaşamın zenginliğidir. Yunus, “Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye Gürşen Kafkas, “Kardelenlerin Gözyaşı kitabımı oratoryo kalmaz” diyor. Sevgiyle İbrahim türünde yazmam Türkan Hoca’nın hizmetlerine, emeklerine olan Yaşamak kitabımda, saygımdandır” diyor. SAYFA 4 S kat “Atatürk ve Cumhuriyet” konusunu öğrenince katılacağını söylemişti. Yoğun katılımlı bu panel onun son toplumsal çalışmasıydı sanıyorum. Türkan Saylan’la ilgili Cumhuriyet gazetesinde üç makalem yer aldı. İkisi o yaşıyorken, biri ölümü sonrasında yazdığım “Kardelenler Annelerini Kaybetti” makalesiydi. Türkan Hoca, pozitif bilimin ışığını insan sevgisiyle buluşturan bir yapıdaydı. Toplumla, bireylerle sıcak ilişki kurma becerisi vardı onda. O, iç dünyasına, sevgiyi, iyiliği, yardımseverliği ve hoşgörüyü sığdırmıştı. “Yapıcılığın, üretkenliğin ve yardımseverliğin” gücüne inanıyordu. Tıp alanındaki başarısı, cüzama çözüm bularak, umutsuzluğa umut oldu. O, çağdaş eğitimin önemine inanıyordu. Dinsel baskı, töre ve siyasal kuşatılmışlık nedeniyle okutulmayan on binlerce kızımızı okulla buluşturdu. Onların karanlık dünyasını aydınlığa taşıdı. Türkan Hoca’yla kızların karanlıkları aydınlığa durdu. O, Atatürk’ün eğitim sevdalısı kızıydı. Onun gibi, onun da “düşleri eğitimle gerçekleşecekti.” Yapabildiği kadar başardı, yaptı. Tabii ki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin genel başkanıydı. Şimdi de onun bıraktığı yerden derneğin başkanı ve yakın çalışma arkadaşı Prof. Dr. Aysel Çelikel arkadaşlarıyla birlikte hizmetlerini tüm güçlükleri aşarak sürdürüyor. Kardelenlerin Gözyaşı eserimi oratoryo türünde yazmam Türkan Hoca’nın hizmetlerine, emeklerine olan saygımdandır. Yeniden Köy Enstitüleri adlı kitabınıza gelince, sizinle birlikte iki kardeşiniz Köy Enstitülü eğitmenlersiniz. Değerlendir misiniz o süreci? Sonra o ilk yılların coşkusunu, Köy Enstitülerini kapatan zihniyet ile bugün egemen olan zihniyetin ortak paydalarını ve 21. yüzyılın insanını yetiştirme gayesiyle mücadele üstüne mücadele veren Köy Enstitülerini yeni nesillerin ne kadar bildiğini... Köy Enstitüleri, Cumhuriyetin eğitim alanındaki yüz akıydı. Halkçı bir eğitim kurumuydu. İş eğitiminin teorik bir eğitimle veriliş biçimiydi. Amaç, köy çocuklarının ve köylünün eğitilerek aydınlığa ulaştırılmasıydı. Sevgi, saygı, halka hizmet, imece, dayanışma ve üretme kültürünün ¥ verildiği bu eğitim mucizesi ne CUMHURİYET KİTAP SAYI 1064