Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kartpostallarla Balkan Savaşı, yazar Güney Dinç’in Dedeağaç’ta bulunan 11. Piyade Tümeni’ne bağlı 11. Tabur Nişancı Bölüğü’nde mülazım olarak görev yapan, genç bir Osmanlı subayı olan dedesi Mehmet Nail Bey’in bıraktığı görsellere dayalı olarak yazılmış. Mehmet Nail Bey de pek çok Osmanlı subayı ve aydını gibi tüm yaşamını ülkesinin savunmasında geçirmiş, savunma öncesi dönemi ise buna bir hazırlık süreci olarak yaşamış. Ë Erdal ASLAN üney Dinç’in dedesi Mehmet Nail Bey, kendi kuşağındaki pek çok meslektaşı gibi ömrü bir cepheden diğerine koşmakla geçtiğinden ailesiyle bir arada pek az bulunabilmiş. “İki büyük savaşın devre arasında sözlüsü ile evlenme olanağı bulabilmiş. Ancak birkaç hafta sürebilmiş mutlu yaşamları” Mehmet Nail Bey, oldukça kısa süren ve Çanakkale Savaşı’nda son bulan yaşamı boyunca yalnızca ulusunun bağımsızlığı ve özgürlüğünü savunarak can vermekle kalmamış, aynı zamanda görevi sırasında bulunduğu Balkan ülkelerinde, ağırlıklı olarak Bulgaristan’da son derece bilinçli bir biçimde topladığı kartpostallar ve diğer görsellerle birlikte, gelecek dönemler için ibret dersleriyle dolu bu dramatik dönemi yazacak olan tarihçilere ya da tarihe ilgi duymanın ötesinde emek veren duyarlı kalemlere son derece önemli bir kaynak malzeme bırakmış. Güney Dinç’ten tarihi bir derlemenin sunumu Kartpostallarla Balkan Savaşı ti’ne ait, ortası mineli, yıldız biçimindeki gümüş madalya ve kırmızı beyaz şeritli nişanlardan oluşuyordu.” Balkan Savaşı ile ilgili fotoğraf, temsili resim ve kartpostallardan oluşan bu malzemeler, o dönemin dünyasında ülkeden ülkeye, elden ele dolaşan çok önemli propaganda araçları olarak dönemin atmosferini adeta yeniden can“Sofya Cezaevi” “Osmanlı esirlerinin Sofya’da bulundukları yeni landıran bir etkiyle yansı cezaevi” D. Bajdaroff, Sofya tır. Özellikle fotoğraf ve görseller ilk kez Kırım Savaşı’nda tarihin herhangi bir anındaki görüntüsünü donduran bir kanıt olarak kullanılır. Bu algı özellikle Balkan Savaşı’ndan itibaren yoğunlaşmış, Birinci Dünya Savaşı’na gelindiğinde tüm dünya kamuoyunda tartışmasız kabul görür. Bu nedenle de göseller devletlerin ve devlet kurma mücadelesi veren ulusların, kamuoyunda “Nazım Paşa’nın öldürülüşü” Vestnikarska Agentsiya, Sofya kendilerine destek yaratmak isteyen hareketlerin en önemli propaganda araçları olarak kullanılır. Karpostallarla Balkan savaşlarını ilginç ve önemli kılan en temel özellik, tamamen Mehmet Nail Bey’in derlediği kartpostal, resim, fotoğraf ve karikatürlere dayalı olarak yazılması. Yaşanmış olan “Bulgar kışlasında Türk esirler” dramatik bir geçmişin farklı anlarından kesitler sunan tarihin bu görsel tanıklarının, tarihsel bir metin oluşturacak şekilde sunulması, dünyada tarihçilik alanında yaygın olarak rastlanan bir durum olmasına karşın, Türkiye’de henüz pek de görülen bir durum değil. Resimler, fotoğraflar, kartpostallar, minyatürler, gravürler, propaganda afişleri, görsel tarihsel bilgi kaynakları ve ob“Bulgar mayın gemisi tarafından batırılan Türk kruvazörü” jeler, Türk tarihçiliğinde daha çok yazılı metinleri na ait olmasına dayanır. süsleyen, ilgi çekici hale getiren tasarım unsurları olarak algılanır. AVRUPA VE OSMANLI’NIN EN Güney Dinç’in kitabı dünya tarihçiliBUNALIMLI DÖNEMLERİ ğindeki örneklerinde olduğu gibi kitabın Kitabın ilk dört bölümünde savaşa giyazımında fotoğraf ve kartpostalların esas den süreç anlatılıyor: “20. Yüzyılın Başlaalınmış olması bakımından son derece rında Balkanlar”, “Balkan Birliği ve Osönemli bir çalışma. Bu özelliği ile Türkimanlı Devleti”, “Balkan Birliği’nin ve Avye’de bir tarihsel süreci görselleri esas alarupa’nın Büyüklerinin Ortak Beklentilerak yazan bir yaklaşımın örneklerinden ri” ve “Savaş Doğru” başlıkları altında bir tanesini, belki de ilkini vermiş olması Balkan Savaşı’na uzanan süreç Osmanlı açısından son derece ilgi çekici. devleti, Avrupa’nın büyük güçleri ve milYirmi üç bölümden oluşan kitabın son liyetçiliğin cazibesi altındaki Balkanlar’ın iki bölüm dışında, neredeyse tamamı Bibaşat etnik toplukları açısından tüm yönrinci Balkan Savaşı ile ilgili. Kitabın Birinleri ile irdeleniyor. Özellikle yakın geçci Balkan Savaşı’nı esas almış olması, yamişte tüm dünyanın gözü önünde Balzarının da vurguladığı üzere, Mehmet kanlar’da yaşanan drama da ışık tutacak Nail Bey’in biriktirdiği ve ailesine gönderbir biçimde, tarihten çıkarılması gereken diklerinden oluşan görsellerin oldukça dersler yeniden hatırlatılılıyor. Almanönemli bir bölümünün 19121913 yıllarıya’nın, hem Osmanlı devletine hem de Bulgaristan’a diğer ülkelerin beş on yıl önce kullanmayı bıraktığı eski silahları sattığını ve bu silahların kullanımını öğretme adına ordularını, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda ordu ve devlet yönetimini nasıl ele geçirdiğini anlatırken, savaşı nasıl bir kirli kazanç aracı haline getirdiğini, resimler ve fotoğraflarla göz önüne seriyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun cahil, hırslı, çağdışı bir anlayışa ve dünya kavrayışına sahip imparatorlar, devlet adamları, komutanlar ve bürokratların yönetiminde, Avrupa’nın büyük güçlerinin elinde bir oyuncağa dönüştürüldüğü günümüzdeki durumlarla da benzerlikler kurularak sunuluyor. Kitapta yer alan görsellerin önemli bir bölümü Balkan savaşlarında cephelerin, halkın, ordunun, kentlerin durumunu oldukça dramatik bir biçimde göz önüne getiriyor. On dört bölüm başlığı altında sınıflandırılarak verilmiş olan karelerde, Avrupa’nın büyük güçlerinin “Doğu Sorunu” olarak adlandırdıkları paylaşım sorununu aslan payını alarak halletmek ve savaşı kışkırtabilmek için hangi yollara başvurduğu örneklerle gün ışığına çıkarılıyor. Balkanlar’ı, burada yaşayan halklar ve Osmanlı İmparatorluğu için neredeyse imparatorluğun başkentine, Çatalca önlerine kadar uzanan bir yangın yerine çeviren fitili ateşlemek için birbirleriyle nasıl yarıştıkları, onların bakış açısını temsil eden propaganda araçları olarak kullandıkları kartpostallar üzerinden sergileniyor. Aynı zamanda sonuçlarının bıraktığı etkiler nedeniyle “Türk Ulusçuğu”nun da doğum yeri olan Balkanlarda, Türklere karşı sergilenen vahşetin aslında bitmeyen, farklı araçlar ve yöntemlerle sürdürülen tarihsel bir hesaplaşmanın, bir kavganın en önemli aşaması olduğu anlatılıyor. Kitabın son iki bölümünde “İkinci Balkan Savaşı” ve özellikle “Son Söz Yerine: ‘Doğu Sorunu’ndan, 21. Yüzyılın ‘Evrensel Sorunu’na” başlıkları altında günümüz dünyasında yaşanan olaylarla ilgi kuruluyor. Kitap, özellikle tarih öğretmenlerinin ve tarih bölümü öğrencilerinin Balkan Savaşı ile ilgili çok çeşitli görsel malzemeyi bir arada bulabilecekleri bir eser. Görsel kanıtlar, ilgili olduğu durumları çok etkili bir biçimde yansıtır; binlerce sözcükle bile ifade edilemeyen, bir şeylerin daima eksik bırakılabileceği olay ya da olgu, bir fotoğraf, kartpostal ya da karikatürle çok daha çarpıcı bir biçimde anlatılabilir. Güney Dinç’in kaleme aldığı Kartpostallarla Balkan Savaşı, görsellerin bu anlatım gücünü taşıyan bir kitap. Sonuç olarak tarihe sadece geçmişte kalarak bakan değil, aynı zaman da bugünü ve geleceği kavrayışımıza da taban oluşturacak bir yaklaşımla Balkan Savaşları’nı sunan, değerlendiren, keyifle ve bir solukta okunabilecek bir kitap. Özellikle de 1912’de Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’da düşürüldüğü ve kurtulamadığı tuzağa, yüzyıl sonra 2012’de Anadolu’da yeniden düşmemek için incelenmesi gereken bir kitap. ? Kartpostallarla Balkan Savaşı (19121913)/ Güney Dinç/ Yapı Kredi Yayınları/ 278 s. G TARİH İNCELEMESİNİN ANA MALZEMELERİ Bu görsel kanıtlar, tarihçiliğin sadece devlet kayıtlarına, Batı’nın Osmanlı ve Türk algısını yansıtan Fransızca ve Almancadan çevrilen tarih kitaparına dayalı olarak yazıldığı ve öğretildiği bir döneme ait. Mehmet Nail Bey, belki savaş sonrası hayatta kalabileceği umuduyla mektuplarında, “Refikai Hayatım”, “Muazzez Refikam” Sevgili Lütfiyeciğim” diye hitap ettiği eşiyle ve “Huzurı Velinimetlerime, Muhterem Ebeveyne” diye hitap ettiği anne ve babasıyla birlikte geçireceği mutlu, özgürlük ve barış günlerinde, çocuklarına ve torunlarına onu hatırlatacak belgeler olarak, belki de onların bu dönemleri doğru bir biçimde anlamalarını, tarih kavrayışlarını sağlıklı bir biçimde oluşturmalarını sağlayacak ibret vesikaları olarak seçilmişlerdi. Ancak sonuçta tarihin ve tarihçilerin yapıtaşlarını oluşturan, kanıt ve tanıklar olarak, Balkan Savaşı ile ilgili bir tarih incelemesinin ana malzemesi oldular. Kuşkusuz, Mehmet Nail Bey bir gün ülkesinin önemli bir hukuk ve insan hakları alanında savaşacak olan torunu Güney Dinç tarafından dillendirileceklerini, konuşturulacaklarını, aslında aileye özel olmalarına karşın, tüm insanlıkla paylaşılacaklarını bilmezdi. Güney Dinç’in kendi ifadeleriyle tarihin bu önemli tanıkları “bir akordeon’u anımsatan, oldukça kalın, siyah beyaz ciltli iki fotoğraf albümü, uçları işlemeli, muska gibi sarılmış bir mendilin içinde zarflarıyla birlikte bir tomar mektup ve Birinci Dünya Savaşı komutanlarının resimlerinde görülen türde Osmanlı DevleSAYFA 20 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1064