05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ yapmak önem kazanmaktadır. Muharebelerin ve sınır değişikliklerinin haritalarla sunulması da temel askeri kitaplarda var olanlarla yetinmek dışında harita çizimi gibi bir geleneğin olmaması nedeniyle tarih çalışmalarının eksik kalan noktalarından biridir. Ali Ulvi Özdemir “Çöküşten Zafere” adlı kitapta bu eksik noktaları tamamlıyor ve okuyucuya konuları savaş eksenli aktarıyor. Ali Ulvi Özdemir’in yine Alter Yayıncılık tarafından yayınlanan “Adam ve Oyun” adlı bir romanı bulunuyor. nitelikteki “Piyade İçin Gereklilik” ve “Bir Pastoral: İdeal Hükümdar” metinlerini de içeriyor. Buz Pateni/ Karin KünzleWatson, Stephen J. Dearmond/ Çevirenler: Arzu Gürtürk, Ecehan Tuzluoğlu, Melodi Ataöz, Sinem Kara/ Eflatun Yayınevi/ 158 s. Dokuz kez İsviçre Ulusal Şampiyonu, eski Profesyonel Dünya Şampiyonu ve bir paten eğitmeni olan Karin KünzleWatson, kendisinin ve öğrencilerinin elit patenci olmak için kullandığı öğrenme sıralamasını paylaşıyor. Karin’in anlatımının 300’ün üzerinde detaylandırılmış resimli gösterimle tamamlandığı “Buz Pateni”, patenle ilgili bilgi birikimini, kendine güvenen ve yetenekli bir patenci olma yolundaki performansı geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. İyi Hayat/ Álex Rovira/ Çeviren: Ayşegül Yurdaçalış/ Gökkuşağı Kitapları/ 112 s. Çoğumuz hayatın anlamı üzerinde kafa yormuşuzdur. Kimi zaman hayatın boş ve anlamsız ya da insanı tüketen bir şey olduğunu düşündüğümüz anlar yaşamış, kimi zaman da varlığımızın derinliklerinde hayatın tüm sıkıntılarına değdiğini, çok güzel olduğunu duyumsadığımız anlar yaşamışızdır. Büyük acılar, kayıplar karşısında kimimiz kabuğuna çekilmiş, kimimizse olumsuzluklardan ders çıkararak yeni bir yön vermişizdir. Álex Rovira, “İyi Hayat”la hayata anlam katmanın, onu kendimiz ve başkaları için yaşanılır kılmanın insanın elinde olduğu gerçeğinden hareketle okuyucuyu ‘iyi hayat’ı inşa etmeye davet ediyor. Tarih Açısından 12 Mart/ İsmail Cem/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 642 s. Tarihin “görünmeyen eli” oyununu belki hiçbir zaman 12 Mart olayındaki kadar açık oynamamıştır. Gelmekte olan, kendini bu ölçüde belli etmemiş, “geliyorum” diye böylesine bağırmamıştır. Türkiye’ye hâkim olan dış ve iç kuvvetler, kendi zararlarına sonuçlar vermeye başlamış bir düzeni değiştirmek ve onun siyasal iktidarını devirmek zorunluluğundadır. Kendi gönüllerince kullanabilecekleri bürokratik ideoloji ve güçler, hazır beklemektedir. İsmail Cem iki cilt halinde tasarladığı “Tarih Açısından 12 Mart”ın birinci cildinde gazete yazılarıyla dönemin canlı tanığı olarak karşımıza çıkıyor. İkinci ciltte ise düşünür ve siyaset adamı kimliğiyle 12 Mart’ı analiz ediyor. Atlantis’ten İstanbul’a/ Ayhan Çorbacıoğlu/ Galata Yayınları/ 302 s. “Atlantis’ten İstanbul’a” on bin yıl önce Atlantis kıtasında başlayıp Uygur Yurdu’nda ve ardından İstanbul’da devam eden fantastik ve ezoterik bir öykü. Atlantislilere Altın Çağ’ını yaşatan ‘doğanın gizli bilgi ve güçleri’nin yazılı olduğu Kadim El Yazmaları, kıtanın yok olmasının ardından Aydınlık Güçler tarafından korunan bir sandıkla yüzyıllar boyunca saklanmıştı; ta ki Uygur Yurdu’nda Karanlık Güçler sandığı ele geçirinceye kadar. Kadim El Yazmaları’nı ele geçirmek için sandığın açılması ancak bin beş yüz yıl sonra mümkün olacaktı. Bin beş yüz yıl sonra İstanbul’da ortaya çıkan gizemli sandığın içindeki El Yazmaları’nı ele geçirmek isteyen Karanlık Güçler’le yazmaların seçilmiş koruyucuları ve Aydınlık Güçler arasındaki savaşın gizemlerle dolu, sürükleyici hikâyesi. Köpek Eğitimi/ Jack Volhard, Wendy Volhard/ Çeviren: Selen Çalık/ Doğan Kitap/ 236 s. Otuz yıldır köpek eğitimi konusunda çalışan Jack Volhard ve Wendy Volhard, köpeğini, düşünce şeklini ve içgüdüsel davranışlarını tanıyarak eğitmek isteyenlere bilgi verici bir kaynak sunuyor. Ev içi eğitimden sosyalleşmeye, yavru köpek bakımından beslenmeye kadar köpek bakımına dair önemli her nokta anlatılıyor. Uluslararası alanda köpek eğitmenlerinin eğitimcileri olarak anılan Volhard çiftinin “Köpek Eğitimi” adlı kitapları ilgililer ve köpek sahipleri için köpek bakımına dair önemli her noktayı anlatan bir başvuru kitabı olma özelliği taşıyor. Dünya Nasıl Değişir?/ David Bornstein/ Çeviren: Dilek Bayındır/ Alfa Yayınları/ 370 s. David Bornstein, okuyucuya, yoksullukla mücadelede farklı ülkelerden başarı örneklerinin anlatıldığı bir kitap sunuyor. Çevresinde, yaşadığı toplumda olup bitenleri sadece eleştirmek yerine değiştirebilen, olumsuzluklara bir fark yaratabilmek için bir adım atabilme cesaretine ve tutkusuna sahip olan sosyal girişimcilerin hikâyeleri daha iyi bir dünya kurmaya çalışan insanlara ilham ve cesaret veriyor. Ekonomik dünya için iktisadi girişimciler neyse, toplumsal değişim için de sosyal girişimciler aynı şeydir. David Bornstein, “Dünya Nasıl Değişir?” kitabında, Brezilya’dan Macaristan’a, ABD’ye dek dünyanın birçok ülkesinde yurttaş sektöründe mükemmeli arayan dikkat çekici bireylerin hikâyelerini anlatıyor. Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası “Celâlî İsyanları”/ Mustafa Akdağ/ Yapı Kredi Yayınları/ 512 s. Osmanlı tarihinin en parlak dönemi sayılan 16. yüzyılın ortalarında başlayıp 17. yüzyılın ilk çeyreğine kadar süren birbirine eklemlenmiş toplumsal karışıklıklar, devlet otoritesine güçlü başkaldırılar dizisinin nedenleri, özellikleri, sonuçları bu çalışmada bütün kapsamıyla ortaya konuyor. Osmanlı Devleti’nin temel coğrafi ve toplumsal dayanağı olan Anadolu’da ortaya çıkan bu olaylar dizisi, sosyal ve iktisadi düzeni altüst etmiş, izleri günümüze kadar gelen “büyük kaçgun” gibi bir olguyu yaratmış, devlet açısından da vergi gelirlerinin azalması, asayişin bozulması, kentlere göçün artmasının yarattığı çok boyutlu sorunlar gibi sonuçlar doğurmuştur. Osmanlı tarihinin klasik bölümlenmesindeki “duraklama dönemi”ne girişin ana nedeni sayılabilecek “Celâlî İsyanları” bu kitapla Türk tarih literatüründeki yerini almıştır. Mustafa Akdağ, kitabında, Türkiye’nin dirlik ve düzenlik tarihi üzerinde yirmi yıldan beri yaptığı çalış ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1020 Ayışığı/ Selim İleri/ Everest Yayınları/ 80 s. “Oyuk gözyuvarlarından fışkırarak/ gelincikler, bir kafatasında duruyordu/ gelinciklerin kokusunu öğretmeliyim/ ona dedi, acı acı kokar gelincikler/ silik, kişiliksiz yazısıyla/ eşsizimge, eşsiz idil, kırlangıçotu/ kırperisi eşsiz familya/ birkaç cilt yavan kitabın/ arasına karıştı çok geçmeden/ lamba, gelincikler, koskoca deniz/ üst üste sigara, üst üste intiharlar.../ sonuna kadar kullandı/ müşteriler yosun tutmuş çanak/ birer ikişer el ayak çektiler/ yazık ki alışkanlığına yenilerek/ tül inceliğinde taçyapraklar/ hâlâ söz açmak istiyor/ tenin kokusundan/ su içilmiş bardağa umutsuzca/ dudak değdirişinden.” Selim İleri, “Ayışığı” adlı şiir kitabının ikinci baskısıyla şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Düşlerim Karanfil Kokar/ İlhan Karaman/ Tay Dergisi Yayınları/ 80 s. “Her mevsim bir yaprak/ koparır dalımdan/ alıp götürür/ gülücüklerin düşer önüme/ yolumu açar/ güneş okşar saçlarımı/ ağarır her telinde bahar/ düşlerim uzak denizlerde/ uzak sevgilerin/ saçlarında takılı kalır/ düşlerim karanfil kokar/ içimde yalnızlıkların/ kaynar matemi/ savrulur sana dokunduğum an/ yüreğimde martı uğultuları/ denizlerin tuzu tenimi yakar/ rüzgâr deler bulutları/ sevdaları uçurur yücelerden/ sana seslendiğim ak mevsim/ koca tepeyi kar kristalleri tutar/ zaman artıklarında/ kalan tortusudur belleğimin/ nasıl unuturum kır menekşelerini/ kan kırmızısı/ damıtık imbiklerden/ şarap moru eteklerinde yeşilin/ gözlerin uçsuz bucaksız mavi senin/ yeşil ırmak deltası/ dudaklarında kiraz pembesi alaz/ tutuşmuş yanar/ yanaklarında şark çıbanı/ dudaklarımda izi var.” Şiirleri Sırpça’ya da çevrilen ve 2008 yılında aramızdan ayrılan İlhan Karaman “Düşlerim Karanfil Kokar”la şiirseverlerin karşısına çıkıyor. Prens/ Machiavelli/ Çeviren: Alev Tolga/ Say Yayınları/ 150 s. Machiavelli’nin “Prens”i yoğunlaşmış bir cumhuriyet idesidir; bir ayağı doğada, bir ayağı toplumda duran devletin kendisidir. Halkının özgürlüğüne bağlı olduğu oranda özgürdür; ama halka borcu olmadığı halde ortak iyiyi amaçlaması onun erdeminden kaynaklanır. Prens, bir tiran değildir; sahip olduğu Virtù ona iktidarın yolunu açar, düzenlediği yasalarla ülkesinin özgürlüğünü sağlar; bu sayede kazandığı ihtişam, halkın ihtişamı olur. O ya bir ülkenin ilk kurucusu olarak doğru yasalarla özgürlüğün kalıcı temellerini atan kurtarıcıdır; ya da çöküntü içindeki toplumun karmaşık siyasal ilişkileri içinden kendi iktidar yolunu açan reformcudur. “Prens” kitabı tamamlayıcı SAYFA 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle