Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ öyküsüne ulaşarak bunları “İstanbullu” adı altında derledi. Metin Eloğlu, ilk kez kitaplaşan, kimi “karışık teknik”le, kimi de Türk öykücülüğünde belki ilk kez “senöyküsel” anlatımla yazılmış, kimileri de gerçeküstü yönelimler taşıyan bu öykülerde, şiirinden bildiğimiz atak, haylaz ve yaratıcı Türkçesiyle İstanbul’u, denizi, Anadolu’yu, adamları ve kadınları ile aşk acılarını anlatıyor. Parlamento İçtüzük Metinleri/ Şeref İba/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 726 s. 130 yılı aşkın parlamento tarihimizin başta gelen birincil kaynakları arasında içtüzük metinleri vardır. Yasama organının yapılanmasının ve işlerliğinin hukuki çerçevesini çizen içtüzükler “sessiz anayasa”, parlamento hukuku ise “sessiz anayasa hukuku” olarak adlandırılabilir. Parlamento içtüzükleri, yaşayan hukuk alanında yer alan dinamik metinlerdir. Şeref İba “Parlamento İçtüzük Metinleri”yle Osmanlı’dan günümüze kadar uygulanan tüm yasama organı içtüzük metinlerini asıllarına sadık kalarak bir araya getiriyor, okuyucu ve araştırmacılara sunuyor. Abdülmecit/ Hıfzı Topuz/ Remzi Kitabevi/ 206 s. Abdülmecit, Osmanlı sultanları içinde yaşamı ve kaderiyle öne çıkan ilgi çekici bir padişahtır. Hıfzı Topuz “Abdülmecit”te, 16 yaşında tahta çıkan, büyük aşklar ve acılar yaşayan, Mustafa Reşit Paşa’nın çabalarıyla Tanzimat’ı ilan eden, genç yaşta yaşama veda eden zarif ve duygusal bir padişahın hüzünlü öyküsünü anlatıyor. Hıfzı Topuz, debdebenin, saray çılgınlıklarının savurganlığın alabildiğine yaşandığı bu çöküş dönemi olaylarını anlatıyor. Çulsuzlar/ Katharina Hacker/ Çeviren: Ersel Kayaoğlu/ Turkuvaz Kitap/ 288 s. 11 Eylül saldırısının ardından değişen ve bir daha asla eskisi gibi olamayan hayatlar her gün biraz daha karmaşık, her gün biraz daha anlaşılmaz ve kırılgan oldu. Jakob ve Isabelle otuzlarının başlarında yeni evli bir çifttir. 11 Eylül’den sonra, Jakob’un işi için Londra’ya taşınırlar. Jakob bir arkadaşının yerine geçer, 11 Eylül’de öldürülen bir arkadaşının. Jakob saldırıdan bir gün önce arkadaşını Dünya Ticaret Merkezi’nde bırakıp Almanya’ya dönmüş ve Isabelle’le tanışmıştır. Çiftin mutluklarının başlangıcı olan 11 Eylül, anılarıyla ağır ağır üzerlerine çökmektedir. Tıpkı apartmanlarında yaşayan komşularının hayatlarına yaptığı gibi. Katharina Hacker, “Çulsuzlar”ı kendimize sormaktan kaçındığımız soruları sordurtarak, değişen bir dünyayı kavramayı büyük bir ustalıkla başarmış ve yoğun bir duygusallıkla kaleme almıştır. Çiğiltepe/ Cihangir Akşit/ Doğan Kitap/ 762 s. Balkanlar’dan Çanakkale’ye, Doğu Cephesi’nden Filistin’e ve esarete kadar giden 27 yıllık askerlik yaşamı hep savaşarak geçen bir kumandan Miralay Reşat Bey. Aldığı ölümcül yaralara rağmen muharebe meydanlarından ayrılmayıp her defasında Mehmetçiklerinin yanında olmayı seçer. Son durağındaysa çetin bir tepeyle karşı karşıya kalır: ‘Çiğiltepe.’ O güne kadar hep ‘söz namustur’ ilkesine göre yaşayan Miralay Reşat Bey, Kurtuluş Savaşı’nı bitirecek Büyük Taarruz’un belki de bu en kritik noktasında hayatının en büyük hesaplaşmasına girer. 27 yıllık askerlik yaşamını, sevdiği kadınla yuva kurma özlemini bastırıp vatan savunmasının en kritik yerlerinde savaşarak geçiren bu kahraman asker, ölümünden sonra tarihin tozlu sayfalarında unutulmaya terk edilir. Cihangir Akşit’in “Çiğiltepe”si 26 yıl boyunca, olayların tanıkları hayattayken yüz yüze görüşülüp derlenen konuşmalarla, yurtiçi ve yurtdışında taranan çok sayıda kaynaktan toplanan bilgilerle, Miralay Reşat Bey’in yeniden kan ve can bulduğu, duygu dolu anlarının yanı sıra soluk kesici çarpışma sahneleriyle okura sesleniyor. Çöküşten Zafere/ Ali Ulvi Özdemir/ Alter Yay./ 240 s. Ali Ulvi Özdemir’in doktora tezinden doğan “Çöküşten Zafere” adlı kitabı, bilinen tarihi gerçeklere yeni bir görünüm kazandırıyor. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gibi çok geniş boyutları olan tarihsel olayları izlerken çoğu kez belli bir konu derinlemesine işlenip, diğer konuya geçilmekte, değişik alanlarda eşzamanlı gerçekleşen olayların birbiri üzerinde ve tarihsel aktörlerin kararlarında nasıl bir etki yarattığını görmek zorlaşmaktadır. Bu açı¥ dan özgün kronolojik tablolar SAYFA 27 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1020