24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ş lfred Lichtenstein Alman Ekspresyonizmi’nin şairlerindendir ve kimilerine göre Jakob van Hoddis (18871942)‚ manevi evladır’, ondan çok etkilenmiştir. Şair 23.08.1889 yılında Berlin’de dünyaya gelir. 1909’da liseyi bitirir ve üniveritede hukuk okur. Şairin ilk eseri 24.11.1910 tarihinde Der Sturm (Fırtına) dergisinde yayımlanır ve aynı dergide 18.03.1911’de çıkan Dämmerung (Alacakaranlık) şiiriyle iyice tanınır. Bu şiiriyle Alman Şiiri’nde ölümsüzleşir. Şiirleri artık ülkenin önemli dergilerinde yayımlanır 1913 yılında Erlangen kentine taşınır ve oradaki FriedrichAlexander Üniversitesi’nde hukuka devam eder ve 03.01.1914’te doktorayla bitirir. Ekim 1913’te bir yıllığına gönüllü olarak Bavarya ordusuna katılır. Ama Ağustos 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlar. Almanya’da da seferberlik ilan edilir. Lichtenstein alayıyla Fransa’nın kuzeyine gider ve orada savaşın saçmalığına, dehşetine tanık olur. Ordaki acıları, perisanlığı anlatır artık şiirleri ve sanki biliyormuş gibi öleceğini, Abschied (Veda) şiirinde “belki 13 gün sonra ölmüş olacağım” der . Nitekim 25.09.1914’te Reims yakınlarında bir çatışmada ölür. Lichtenstein şiirinin yanı sıra öyküler yazmış olsa da en çok da yarattığı ve kendisine çok benzettiği Kuno Kohn’nun büyük kentlerdeki grotesk yaşamı, orada yavaş yavaş çözülen bir realiteyi hedef alan taşlamalarıyla anımsanacaktır. “Tek teselli hüzünlenmek. Ümitsizliğe dönüşürse üzüntü, grotesk olmalı insan. Bir şakaymış gibi devam etmeli yaşamaya. Bilse de insan, yaşamın birçok vicdansız ve çok alçak şakalardan ibaret olduğunu, gayret etmeli yine de sevinebilmeye.” Rugan Kundura Düşündü şair: Hay seni, bıktım bu pılı pırtıdan! Yosmalar ve tiyatrolardan, şehirayından, Gömlekler ve sokaklardan, dedikodulardan, Gecelerle faytonculardan ve şu pencereden, Kahkahadan sokak lambaları ve cinayetlerdenGerçekten de bıktım bütün bu pisliklerden, Kör Şeytan! Olursa olsun…hiç de umurumda değil: Ayağımı sıkıyor şu rugan kundura. Onu çıkarıyorum işteVarsın geri çekilsin görüp de şaşıran insanlar. Yazık oldu yalnız ipek çorabıma… iir Atlası CEVAT ÇAPAN Alfred Lichtenstein/ Şiirler/ Çeviren: Danyal Nacarlı Tek teselli: hüzünlenmek... A Sönük kafamdan. Acıtıyorlar canımı. Duyumsuyorum, yakında yok olacağımıTenimin Güldikeni, batma bu kadar. Küfleniyor gece. Zehirfenerziya Sürmüş ona yeşil bir kir emekleyerek. Donuyor Kan. Bir boş çuval gibi yürek. Yıkılıyor gözler. Devriliyor dünya. Gezinti Mehtapla, ipekten bir karanlıkla geliyor akşam. Yoruluyor yollar. Enginleşiyor daracık dünyam. Uçuşuyor bir uçtan diğer uca afyon yelleri. Açıyorum gözlerimi birer gümüş kanat gibi. Gövdemden ibaretmiş gibi geliyor bana dünya. Korlaşıyor usulca kent: on bin fener yana yana. Mum ışığını yakmış bile sofu sofu gökyüzü. ..Geziyor her şeyin üstünden şu benim insanyüzü Alacakaranlık Göletle oynar tombul bir oğlan çocuk. Rüzgâr bir ağaca takılıp dolanmış. Gökyüzü öyle avare ve soluk, Sanki makyaj malzemesiz, rujsuz kalmış Uzun değneklerle bükülmüş yan yan, Sürünür yerde iki geveze çalgın. Çıldırır belki bir sarışın ozan. Bir tay takılır ayağına bir hanımın. Bir pencereye yapışık bir şişko. Bir delikanlı bir hoş hatuna gider. Çizmelerini giyer gri bir palyaço. Bağırır çocuk araba ve söver itler. Saaarburg’daki Savaş Çürüyor sisler içinde dünya. Kurşun gibi çöküyor akşam. Koparıyor etrafı elektrikli patlamalar Ve ortadan ikiye bölünüyor ne varsa. Yakılmış eski çaputlar gibi tütüyor Ufuktaki bütün köyler. Uzanmış yatıyorum yapayalnız Çatırdayan nişancılar cephesinde. Binlerce bakır serçeleri düşmanın Vınlıyor etrafında kalp ve kafanın Dimdik dayanıyorum gri’ye Ve germişim ölüme göğsümü. ? SAYFA 23 Nokta Alev alev geçiyor dağ’nık sokaklar CUMHURİYET KİTAP SAYI 1020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle