Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ Ateşte Semah Dönenler/ Remzi Aydın/ Ceylan Yayınları/ 368 s. Popüler Kültürden TV Sömürgesine/ Ahmet Oktay/ İthaki Yayınarı/ 750 s. Ahmet Oktay, yapıtı “Popüler Kültürden TV Sömürgesine” için şunları söylüyor: “Nerede bir gösterge varsa, orada ideoloji de vardır.’ Voloşinov’a ait bu cümle, ‘Bütün Eserleri’nin bu dördüncü cildinde bir araya getirdiğim kitapların öngördüğü amacı yeterince özetliyor. Adı geçe yapıtlarda, yazılı ve görsel basında yayımlanan çeşitli ürünlerde sunulan içeriğin nasıl bir anlamlamaya yol açtığını ve bu anlamlandırmanın izleyicileri doğrudan doğruya egemen sınıfların bakış ve düşümce açısına uyumlandırmayı amaçladığını göstermeye çalışıyordum. Yazılı ve görsel basının kullandığı dilsel ve görüntüsel her gösterge, aslında okunanın ver seyredilenin kendisinden çok farklı düzeylere gönderir okuru ve seyirciyi; dolayısıyla da çok farklı anlamsal sonuçlar doğurur. Zekârat/ Atila Er/ Babıâli Kitaplığı/ 168 s. İnsanın yaşamla olan bağlarının kopmaya yüz tuttuğu zaman dilimleri vardır. “Ah keşke” der insan bu zaman dilimlerinde, hayatın geride kalan boyutlarına şöyle bir göz gezdirir ve saniyeler içerisinde koca bir ömrün muhasebesini yapar. Atila Er, “Zekârat”ta yer alan öykülerinde insanı anlatmaya çabalıyor. Onun iç dünyasını, kurguları ve karanlık yanlarını. Rezan Has Müzesi Konferansları III Allianoi: Dünü, Bugünü, Yarını/ Yayıma Hazırlayan: Zeynep Çulha/ Rezan Has Müzesi Yayınları/ 212 s. Rezan Has Müzesi Konferansları kapsamında üçüncüsü 12 Mayıs 2008 günü gerçekleştirilen “Allianoi: Dünü, Bugünü, Yarını” başlıklı konferansın oturum sunumları kitabın kapsamında yer alıyor. Kitapta, panele katılanların sunumları dışında, Allainoi antik kenti ile ilgili 2001 yılından bu yana çıkan tüm kararlar, davalar, soruşturma raporları, oluşturulan projeler, sivil toplum örgütlerinin ve Avrupa Birliği’nin mektupları da yer alıyor. 300 Yaş Konuşması/ Tarık Günersel/ Helikopter Yayınları/ 242 s. “130 yaşımdan sonra üç yılda bir konuşma yaptım, 200. yaş günümden beri de beş yılda bir. Bundan sonra on yılda bir kutlama yapılmasını ve aradaki yıllarda bu günün sessizce geçiştirilmesini rica ederim. Deneye razı olup da bu kadar uzun yaşayan birkaç kişiden biriyim. Daha doğrusu geçen ayki kazadan sonra, tek kişiyim. Bilimin hedeflediği 400 yaşıma varmayı bekliyorum. Şikâyetçi olmamalıyım; bu da böyle bir kobaylık. Sabırla yaşıyor ve yazıyorum.” Günersel “300 Yaş Konuşması”yla kitapseverlerin karşısına çıkıyor. Diyalektik Mantık/ Evald Vasiliyeviç İlyenkov/ Çeviren: Alper Birdal/Yazılama Yayınları/262 s. “Felsefeyi, mantığı ve bilgi teorisini içermeyen bilimsel dünya görüşü; tek başına dünya görüşü olduğunu Remzi Aydın “Ateşte Semah Dönenler” isimli belgesel romanında, Aleviliğin tarihsel derinliklerinden süzülüp gelen felsefitoplumsal boyutunu, Sıvas Madımak’ta yakılan canların öyküsüyle bütünleştiriyor. Bu romanda Hallacı Mansur’dan Seyyid Nesimi’ye, Perfectus Silvanus’tan Pir Sultan’a, Pavlikanlardan Yunus Emre’ye, Banaz’dan Madımak’a dek uzanan onurlu ve başı dik bir yolculuğun öyküsü anlatılıyor. Yemin Bozan/ Michelle Paver/ Çeviren: Ebru Sürmeli/ Remzi Kitabevi/ 238 s. Sürgün olduğu dönemde en yakın arkadaşlarından birini öldüren kişiden intikam almaya yemin eden Torak, suçluluk duygusuyla acı çekerken, katilin peşine düşer. Dünyanın Ruhu, Kara Orman’ın gizli vadilerinde geyik boynuzlu uzun bir adam kılığında dolaşmaktadır. Torak burada, ateş, savaş ve kötülüğün en güçlüsüyle karşılaşmak zorunda kalır. Michelle Paver’in kaleminden “Yemin Bozan”, insanın sözünde durmasıyla ve intikam bedelinin ödenişiyle ilgili bir roman olma özelliği taşıyor. Yollar/ Seyit Soydan/ Evrensel Basım Yayın/ 176 s. Bir yazarın bu ülkenin bütün renklerine ulaşmak için yaptığı yazınsal yolculukta uğramak zorunda olduğu durakların, geçmek zorunda kaldığı ara sokakların, ana caddelerin ayrı ayrı öykülerinden oluşuyor Seyit Soydan’ın yazdığı “Yollar.” Öykülerin her biri kendi halinde bir dünya, ama bir araya geldiklerinde ortaya çıkan büyük tablo için, iç içe geçip erimeyi biliyorlar. Kitap, dostluklardan düşmanlığa, düş kırıklıklarından sevinçlere, ihanetlerden fedakârlıklara bütün insan hallerinin Doğu’dan Batı’ya biçim değiştiren yönlerini ve hiç değişmeyen niteliğini anlatıyor ve bu topraklarda ölümle burun buruna gelmiş insanlardaki yaşama sevincine, tam her şey bitti derken ortaya çıkan küçük sürprizlerin değiştirici gücüne tanıklık etmeyi amaçlıyor. Nisan Sabahı/ Howard Fast/ Çeviren: Şemsa Yeğin/ Evrensel Basın Yayın/ 152 s. “Nisan Sabahı”nda, on beş yaşında bir genç olan Adam Cooper’ın açısından sokuluyor olaylara Howard Fast. Bu nedenle de, insanın içine yağmur yağmur işleyen ince bir duyarlık egemen romana. İnsan, elinde olmadan olayın akışına kapılıyor, kendini Adam Cooper’la özdeşleştiriyor. Onun üzüldüğü yerde üzülüp, sevindiği yerde seviniyor. Bu, özellikle toplumsal içerikli ürün verme çabasında olan bir sanatçı için, büyük bir başarıdır. Fast, bu işi, Adam Cooper’ın savaş karşısındaki tutumu kadar, aile içi çatışkılarını, babasıyla olan ilişkilerini ve İngilizlerin köye doğru ilerlemeleri üzerine içinde beliren savaşa katılma özlemlerini de anlatarak başarıyor. Bu nedenle de, bir uzun gün süren mücadele sonunda Cooper’da oluşan değişiklikleri sergiliyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1014 öne süren, sadece bilimlerin bir bileşkesi tarafından gerçekleştirilebilecek olan bir işi kendi omuzlarına alan ‘salt’ felsefe kadar saçmadır. Felsefe aynı zamanda dünya görüşünün gelişiminin mantığıdır ya da Lenin’in ifade ettiği gibi, o, dünya görüşünün “yaşayan ruhudur.” Evald Vasiliyeviç İlyenkov’un “Diyalektik Mantık” adlı kitabı, diyalektik materyalizm ve bilgi teorisi üzerine geride bıraktığımız yüzyılda yazılmış önemli kitaplardan biri olma niteliği taşıyor. Türkiye’nin Kültür Mirası: 100 Saat Kulesi/ Meltem Cansever/ NTV Yayınları/ 222 s. Türkiye’deki saat kulelerinin her biri ayrı bir hikâye anlatıyor. Bazıları benzersiz güzellikte, bazıları Milli Mücadele’nin veya cuma selamlıklarının ya da coşkulu şenliklerin sessiz tanıkları. Bazıları bir Osmanlı paşasının veya bir belediye başkanının saat merakını hayata geçiriyor, bir kenti yeniden yaratıyor, prestij kaynağı oluyor, bazıları acımasızca yok edilmiş. Anadolu kentleri için zamanı haber veren bir yapı olmanın ötesinde, kente çağdaş kimliğini kazandıran buluşma noktası, bir simge olan saat kuleleri aynı zamanda Doğu ile Batı’yı buluşturan, modernliğin tarihini bire bir yansıtan yapılar. Toplum değiştikçe önce zamana bakış değişiyor çünkü. Meltem Cansever “Türkiye’nin Kültür Mirası: 100 Saat Kulesi” isimli kitapta, 19. yüzyıldan günümüze Türkiye sınırları içindeki 100 eşsiz saat kulesini, mimari özelliklerinin yanı sıra toplumsal bellekteki unutulmaz anılarıyla okura aktarıyor. Macbeth/ William Shakespeare/ Çeviren: Sevin Okyay/ NTV Yayınları/ 142 s. NTV yayınları, dünyaca ünlü edebiyat klasiklerini modern çizgilerle birleştirerek başladığı Çizgi Roman Dünya Klasikleri başlıklı seride Shakespeare, Kafka, Dostoyevski, Hugo ve Dickens gibi önemli yazarların başyapıtlarını modern çizgilerle buluşturuyor. Çizgi Roman Dünya Klasikleri Serisi, dünyaca ünlü klasikleri okuyanlara da henüz okumamış olan genç, yetişkin herkese hitap etmeyi hedefliyor. Serinin ilk çizgi romanı gelmiş geçmiş en çok okunan yazarlardan biri olan William Shakespeare’in “Macbeth” adlı oyunu. %100 İstanbul: Tarih, Mekân ve Sırlar/ Erk Acarer/ İnkılâp Yayınları/ 432 s. Roma, Bizans, Osmanlı: İstanbul; Yerebatan Sarnıcı’na bitişik evlerden sepet sarkıtılarak sazan balığı yakalanan büyük kent. Bazilika günümüzde de zaman zaman çeşitli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan bir müze olarak faaliyet gösteriyor. İnsanlar, medeniyetler, çağlar değişiyor. İstanbul aynı kalmasa da yerinde duruyor. Efsaneler gerçeğe, gerçekler efsunlu öykülere karışıyor. İstanbul, üzerinden farklı medeniyetler geçen yaşlı bir fahişe. İstanbul “sudan öyküler”şehri. İstanbul’a dair sıcacık yüz öyküden oluşan “% 100 İstanbul: Tarih, Mekân ve Sırlar”da Erk Acarer, okuru kâh gülerek, kâh hüzünlenerek zaman tüneli içinde bir yolculuğa çıkarıyor. ? SAYFA 29