19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ İstanbul’da Hoş Bir Sada/ Anna Grosser Rilke/ Çeviren: Deniz Banoğlu/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 316 s. Edebiyat ve Suç/ Vincenzo Ruggiero/ Çeviren: Berna Kılınçer/ Everest Yayınları/ 252 s. Hugo. Dostoyevski. Camus. Cervantes. Mann. Zola. Organize suç, uyuşturucu, fuhuş, politik çöküşler ve yozlaşmış hükümetler: Vincenzo Ruggiero’nun kaleme aldığı “Edebiyat ve Suç”, bir edebiyat eleştirisi değil; ama suçun edebiyata yansıması ve yansıtılması konusunda pek çok klasik edebiyat eserini sosyolojik ve kriminolojik açıdan inceleyerek sarsıcı sonuçlara ulaşan kapsamlı bir çalışma niteliğinde. Kiralık Tabanca/ Graham Greene/ Çeviren: Yiğit Değer Bengi/ Everest Yayınları/ 272 s. Raven, hayatını çirkin işlere adamış çirkin bir adam, bir kiralık katildir. Savunma bakanını (ve sekreterini) vahşice katletmesi üzerine tüm Avrupa birbirine girer. Sokaklar eski savaşların hayaletleri, her an çıkabilecek yeni bir savaşın korkusu ile dolarken, Raven ise sadece emirleri takip etmiştir; yol açtığı karmaşıklığı bilmez, umursamaz.Ancak bu katliamının karşılığı çalıntı banknotlarla ödenince işler değişir. Aldatılmayı kendine yediremeyen Raven, gizemli işverenin kimliğini açığa çıkartmaya karar verir. Graham Greene “Kiralık Tabanca”yla okurların karşısına çıkıyor. Beritten Beri/ Osman Gökçe/ Artıbir Derece Yayınları/ 72 s. Yakın tarihte Türkiye gündemine damgasını vuran bir dağın ismi Berit. Bu dağ, yazar Osman Gökçe gibi yöre halkı için uzun yıllardır bir mihenk taşı durumunda. Adını, Osman Gökçe’nin doğum yeri Ericek köyü yakınlarındaki Berit Dağı’ndan alan, yazarın ilk gençlik yıllarından itibaren kaleme aldığı şiirlerden derlenen “Beritten Beri” adlı bu kitap, yazarın özyaşamöyküsünden kesitleri şiirsel etkinlikle buluşturan bir eser olma özelliği taşıyor. Rakı Geceleri/ Fatih Akerdem, Ahmet Ayberk/ Doğan Kitap/ 148 s. Almanya’da yaşayan barmen Ahmet Ayberk ve Fatih Akerdem, uzun yıllardır rakı bazlı kokteyller üzerinde çalışıyor. Sek olarak pek çok Avrupalının damak tadına hitap etmeyen alkollü içkilerin başka içeceklerle karıştırıldığında zevkle içildiğini gören barmenler, Türklerin ulusal içkisi rakıyı dünyaya kabul ettirmek amacıyla yola çıkarak lezzetli rakı kokteylleri hazırlamış. “Rakı Geceleri”, Türk rakıseverleri bu tatlarla tanıştırmayı amaçlıyor. Bir Levantenin Beyoğlu Anıları/ Giovanni Scognomillo/ Agora Kitaplığı/ 292 s. “Bir Levanten’in Anıları”, Giovanni Scognamillo’nun sadece kendi yaşantısı ve bu yaşantının içinde bazen On dokuzuncu yüzyılın en meşhur kadın konser piyanistlerinden, edebiyatçı Rainer Maria Rilke’nin kuzeni, Anna Grosser Rilke, Avrupa saraylarında krallara ve kraliçelere konserler verirken, İstanbul onun için uzak bir diyarın adından başka bir şey değildi. Anna Grosser Rilke, “İstanbul’da Hoş Bir Sada”yla hem bir yüzyıl öncesinin İstanbuluna hem de Avrupa müzik dünyasına tanıklıklarını okuyucuya sunuyor. Birini Öldüreceğim/ Fırat Cewherî/ Çeviren: Muhsin Kızılkaya/ İthaki Yayınları/ 156 s. Yıllarca cezaevinde kalmış, geleceği görme yetisine sahip ve birini öldürmeye karar vermiş bir adam, Temo. Çaresizlik içinde kıvranan, kendi toprağına sürgün bir kadın, Diana. Ülkesi için kendini feda etmeye hazır bir melekken, şimdi mağlup bir tene dönüşmüştür. Doğduğu şehre yıllar sonra dönen bir yazar. Verdiği dil mücadelesi onu buralara kadar getirmiştir. Ama nihayet dönebildiği bu şehirde kimse o dille konuşmuyor artık. Hayat birbirinden tümüyle farklı bu üç insanı nasıl bir araya getirecek? Fırat Cewherî, “Birini Öldüreceğim”de bu üç tutunamayan insanı anlatıyor. Mezarlık Kitabı/ Neil Gaiman/ Çeviren: Evrim Öncül/ İthaki Yayınları/ 284 s. Arkadaşlarının Bod diye hitap ettiği Nobody Owens normal bir çocuktur. Eğer bir mezarlıkta yaşamasaydı, hayaletler tarafından büyütülüp yetiştirilmeseydi ve yanında ne canlıların ne de ölülerin dünyasına ait olan sadık bir koruyucusu olmasaydı, Bod tamamıyla normal olurdu. Ama Bod mezarlıktan ayrılırsa, ailesini de öldürmüş olan Jack denen adamın saldırısına uğrayacaktır. Neil Gaiman, “Mezarlık Kitabı”yla Yeraltı edebiyatına bir kapı aralıyor. Kürt Sineması: Yurtsuzluk, Sınır ve Ölüm/ Derleyen: Müjde Arslan/ Agora Kitaplığı/ 338 s. uzun yıllar, bazen kısa bir dönem yer alan, hayatının ayılmaz mekân ve kişileriyle sınırlı olmayıp, aynı zamanda bir rüya diyarı olan İstanbul’un yetmiş yıllık tarihidir de. Özellikle 1930’lu 40’lı 50’li 60’lı ve 70’li yılların içinde gelişen ve büyük sansasyonlar yaratan olayların belki birçok kişi tarafından bilinmeyen yönlerinin anlatımı yine 40’lı 50’li 60’lı ve daha sonraki yılların sosyal, kültürel hayatının anlatımı okuyucuyu aydınlatıyor. Mâniler/ Âşık Zevraki/ Yayıma Hazırlayan: Metin Erol Özdemir/ Kendi Yayını/ 160 s. İletişim: 0 212 612 64 59 “Canın çıkar tenin çürür/ bizden alır size verir/ köpek ürür kervan yürür/ değişecek bir şey yoktur/ kafaları gaflet gaflet sarış/ bir karışa bu ne yarış/ ye iç yere karış/ değişecek bir şey yoktur/ aç tavuk da görür rüya/ türlü taam yermiş güya/ kalkacak ki aynı dünya/ değişecek bir şey yoktur/ hem harice hem dahile/ girmeseydi eğer hile/ her şey yeter de artar bile/ dövüşecek bir şey yoktur.” Âşık Zevraki “Mâniler”le okuyucu karşısına çıkıyor. Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Ekonomisinin İnşası/ Serdar Şahinkaya/ ODTÜ Yayıncılık/ 286 s. Serdar Şahinkaya “Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Ekonomisinin İnşası” adlı çalışmasında ‘cumhurun’ topyekun, o günün de bugünün de devlerine karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’na dayanan Cumhuriyetin, sanayi temelli bir ulus devleti kurma mücadelesinde M. Kemal’in yol gösterici önderliğinin izlerini sürmeyi hedefliyor. Toplu Oyunları I/ Erol Toy/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 232 s. Erol Toy’un “Toplu Oyunları I” adlı eseri okuyucuya üç oyun sunuyor: ‘Meddah’, ‘İpteki’ ve ‘Kadınlar Matinesi.’ Geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli kollarından biri olan ve oyuna da adını veren ‘Meddah’, Türkiye Cumhuriyeti tarihi çerçevesinde varsıl ile yoksulun sosyolojik etkileşimlerini irdeleyen, birçok toplumsal gerçeği gözler önüne seren tek kişilik seyirlik bir oyun. ‘İpteki’, İzmir’in ve İstanbul’un işgal altında bulunduğu dönemleri, Kuvayı Milliyciler’le işbirlikçi İstanbul Hükümeti arasındaki çatışmaları yansıtan bir kahramanlık öyküsü. ‘Kadınlar Metinesi’, ‘Meddah’ın deneyiminden yararlanılmış, ancak yeni bir teknik, içerik ve yöntem geliştirilerek yazılmış tek kişilik bir kadın oyunu. Sabahattin Ali’yi Kim Öldürdü?/ Tuncer Cücenoğlu/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 128 s. Sabahattin Ali, öykü ve romanlarıyla, özellikle de yaşam öyküsüyle beni derinden etkilemiş bir yazar. Kürt sinemasının her geçen gün uluslararası festivallerde daha çok filmle temsil edilmesi, Yılmaz Güney gibi bir efsanenin ardından Bahman Ghobadi ve Hiner Saleem’in kazandıkları ödüller, Kürt gençlerinin sinemaya yönelmesini sağladı. Sinema Kürtler için neredeyse en önemli ‘kendini anlatma’ aracına dönüştü. Bu kapsamıyla Kürt sineması, sınırlar içerisindeki kayıp bir ülkenin, kaybolmuş bir sineması olmaktan kurtulamıyor. Yine de umutla ve inatla çekilmeye girişilen Kürt filmleri, çeşitli tarihsel, siyasal ve ekonomik sebeplerle içine kapanmak zorunda bırakılmış bir halkın artık dışarıya ses vermesini, dışarıya açılmasını temsil etmektedir. Müjde Arslan’ın derlediği “Kürt Sineması: Yurtsuzluk, Sınır ve Ölüm” söz konusu temalar üzerinde duruyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1014 ¥ SAYFA 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle