08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Osman Şengezer’le “Dekor ve Kostümlü Anılar” üzerine ‘Türk politikacısı, sanatçının hızına yetişemiyor’ İstanbul Devlet Opera ve Balesi emekli baş dekoratörü Osman Şengezer, Dekor ve Kostümlü Anılar‘la bu kez okur karşısında. Bakmayın emekli deyişimize, o hâlâ mesleğini sürdürüyor: okuyor, çeviriyor, özel tiyatrolar için sahne hazırlıyor. Dile kolay, dünyanın yarım yüzyılı; bir insan ömrünün tamamı: Dekor ve kostüme adanmış elli yıl. Şengezer’le kitabını konuştuk... Ë Mehmet ÇAKIR itabınızın adı Dekor ve Kostümlü Anılar ama içinde hazırladığınız oyunlara ilişkin yayımlanmış yazılar var. İçeriğinden söz eder misiniz? Yıllarca, dekor ve kostümün bir meslek olduğunu, bir ilim sanatı olduğunu anlatmaya çalıştım. Bizim kuşağımız, bir köprü kuşaktı. Bizler uzun bir süre yazılar yazdık, çeviriler yaptık. Seyirciye, eleştirmene, şancıya, baleciye bunun bir meslek olduğunu, tiyatronun, sahnenin vazgeçilmez bir ögesi olduğunu, yorumun, mesajın, sade oyuncuyla, rejiyle değil dekor ve kostümle de seyirciye iletildiğini göstermeye çalıştık. Onları yetiştirdik. Hatta giderek oyuncu ve rejisörün de bunun önemini anlamasına çalıştık. Bütün bunları yaparken, büyük birikim oluştu: kitaplar, makaleler, çeviriler, arşivler... Önce, Bence Dekor ve Kostüm adında bir kitap yazdım. Burada dekor ve kostüm sanatı nedir, nasıl gerçekleştirilir, nasıl yorumlanır, seyirciye nasıl aktarılır, marangozlar, ressamlar, teknik resimler, rejisörle olan çatışmalar... Sonra düşündüm ki bu yalnız sahne gerisini anlatmak oldu. Halbuki tiyatro seyirciyle birlikte oluşur. Perde açılınca varolmaya başlar, kapanana kadar. Dekor ve Kostümlü Anılar da perdenin önüyle arkasını bir araya getirmeyi amaçladım. Kitaptaki eleştiriler, gazete yazıları, incelemeler elli yılı özetler nitelikte. On beş yıl sonra, yirmi yıl sonra bir tiyatro öğrencisi, bir araştırmacı bu kitabı açtığı zaman elli yıllık bir dönemi yazarıyla, gazetesiyle, eleştirmeniyle, seyircisiyle, oyuncusuyla, dansçısıyla görebilsin. Bu kitap, unutkan bir topluma dekor ve kostümü anlatan bir belgelik. ANMAK VE ANILMAK Böyle olduğu halde neden ‘Anılar’ adıyla yayımladınız? Evet benim anılarım yok, dekorun ve kostümün anıları var. Ben, dekorlarım, kostümlerim, içindeki soprano, içindeki tenor ya da şimdi adı bile bilinmeyen yaşlı bir aktör anılıyor. Anmak SAYFA 16 K ve anılmak çok önemli. Mizanpajına dikkat edilirse gazete adları, dergi adları belirgin yazılmıştır. Bu gazetelerden bazıları kapandı. Yıllarca opera ve bale hakkında yazılar yayımlayan dergiler şimdi yok. İstedim ki dekor ve kostümle ilgilenmiş, yazılar yazmış insanlar ve bu yazıları yayımlayanlar da anılsın. Dekor ve kostüm çalışmalarına nasıl başladınız? Çok çok uzun yıllar resim yaptım. İstanbulluyum ama Ankara’da büyüdüm. Ankara’da tiyatro, opera ve bale ortamı çok iyi. Ailem de çok meraklıydı. Uzun süre amatör tiyatroculuk yaptım. Tiyatro Sevenler Gençlik Cemiyeti eski adı, şimdi Ankara Deneme Sahnesi. Amatörlükten profesyonelliğe geçerken işin mutfağına da girdim. Ulrich Damrau adında çok ünlü bir Alman dekoratöre asistanlık yaptım. Ankara Devlet Tiyatroları ve Ankara Devlet Opera ve Balesi baş dekoratörüydü. Çizdiğim eskizleri, maketlerimi görmüş ve beni çağırmıştı. İtalya’da sanatçıların kullandığı bir deyim vardır: Çantanızı taşıyabilir miyim? Ulrich Damrau’a, “Sizin çanta nızı taşımak istiyorum” deyince şaşırarak ayağa kalktı ve bu deyimi nereden bildiğimi sordu. Üç yıl kadar onun çantasını taşıdım. Konservatuarda derslerine girdim, teknik resimlerini çizdim; birlikte marangozhanelere, terzilere gittik. Üç yıl sonra Almanya’ya döndü, Münich Devlet Televizyonu baş dekoratörü oldu. Onun ardından Refik Eren’e asistanlık yaptım. Refik Eren’le birlikte öbür çok ünlü dekoratörlerin de asistanlığını yaptım.Tam anlamıyla alaylı bir dekoratörüm. Tabii bir süre mimarlık okudum, resim yapıyordum ama marangozhanede, demirhanede, plastik atölyelerinde, terzihanelerde, ayakkabı atölyelerinde yıllarca çalışarak kademe kademe hazırlandım. Sekiz yıl boyunca, hiçbir gece düğüne, yaş gününe, baloya, yılbaşı eğlencesine gitmedim; çünkü hep temsil vardı ve ben, dört dekoratörün birden asistanlığını yapıyordum. Ömrümü bu işe verdim. Ardından İngiliz Kraliyet Balesi’nin kurucusu Dame Ninette de Valois, Türkiye’de bale dekoru kurduğu sırada ben oradan oraya koştururÜstte. Osman Şengezer Aida’nın galasında Yekta Kara ile. Yanda ise Türk balesinin herşeyi olan Dame Ninette de Valois’le... ken beni izlemeye başlamış. İlk dekor kurma görevini bana bu hanım verdi. Silviya Balesi’ydi. YORUMU ÇİZMEK... Çalışmalarınızı yaparken nasıl bir yol izlersiniz? Bir kere piyesse, operaysa didik didik ederim. Yazarı ya da kompozitörü çok etüt ederim. Niye yazmış ve ne zaman yazmış… Ankara Sanat Tiyatrosu’nda? Arman Salacrou adında sol içerikli piyesler yazan bir yazarın Durand Bulvarı’nı hazırladık. Kömür işçilerinin grevlerini anlatıyordu. Üç sezon oynamıştı. Ankara’nın o küçük sahnesine demir konstrüksiyon üzerine siyah fotoğraflarla kömürü yorumlayan dekorlar yaptım. Adalet Ağaoğlu, Asaf Çiyiltepe, Güner Sümer… otuz kişilik bir kadro. Yazarı oyunun galasına çağırdık. Ne diyeceğini merakla bekledik. Herkese çok teşekkür etti ve sonra hayatımı değiştiren bir söz söyledi: “Ama ben artık bu Arman Salacrou değilim. Şimdi başka şeyler yazıyorum.” ’68 kuşağıyla birlikte Fransa’daki olayları yaşamış ve onlardan etkilenerek bu oyunu yazmış. O zaman bana dank etti ki piyesin yazıldığı devri de iyi etüt etmek gerekli. Oyunun mesajı, yorumu orada gizlidir. Hiçbir zaman müzelik bir dekoratör, müzelik bir kostüm çizeri olmadım. Hep yorumu çizdim. Dekor ve kostüm yorumdur ve yorumu iletir, buna inandım. İşimi yaşam biçimi haline getirdim. Evlenmedim hiç, zararlı olacağını düşündüm. Karın, çocuğun, evin birer sorumluluktur. Ben, operanın, balenin, tiyatronun sorumluluğunu ikiye bölmek istemedim, bölemedim. Dört yüz seksene kadar işe imza attım. Aç oturdum, Avrupa’ya gittim; kendi başına aç kalabilirsin ama karınla kalamazsın. Birçok işi beş kuruş almadan yaptık; ama her şey çok güzeldi. Giriş yazısında mesleğiniz için gösterdiğiniz özveriden ve birkaç olaydan kısaca söz edip bunları da anlatmalıyım, diye sormuşsunuz. Anlatacak mısınız? ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 985
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle