24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YAYINEVİ PENCERESİ Aytül AKAL Bu hafta konuğumuz, penceresey® kurucularından Dr. Pedagog Yeşim Kesgül Sercan cukların düşünme, tartışma ve soru sorma becerilerini geliştirmeyi hedefleyen “okudüşüntartışüret” bölümleri ekledik. P enceresey ne zaman kuruldu? Penceresey, 2001’de kuruldu ama kökü on yıl öncesine dayanan bir yapı. Adımızın sonundaki “sey” Sağlık EğitimYayın’ın kısaltılmış halidir. Biz sağlık ve eğitimle başladık işe: 1991’de iki pedagog, Doç. Dr. Oya Güngörmüş Özkardeş, ben ve psikiyatr Doç. Dr. Mustafa Sercan “Pencere Psikolojik Danışma Merkezi”ni kurduk. Biz pedagogların amacı çocukların özellikle dil, konuşma, okuma yazma gibi sorunlarıyla çalışmaktı. Bunun için de eğitim gereçlerine gereksinimimiz vardı. Ama o zamanlar Türkiye’de bu amaca yönelik kitap, oyun yoktu. Yurtdışından getirtmek hatta gidip almak bile çok zahmetliydi. Her çocuk için tek tek çalışmalar hazırlardık. Tabii ki elde ya da daktiloda… Kısacası sonunda kendi gereksinimlerimizden yola çıkarak oluşturduğumuz gereçleri çocuklarla ve meslektaşlarımızla paylaşmak istedik. 1992’den sonra kitaplarmız farklı yayınevlerinde yayımlandı. 2001’de de penceresey (pencere sağlık eğitim yayın)’i kurduk (www.penceresey.com) ve ürünlerimizi kendimiz yayımlamayı sürdürüyoruz. Eğitim gereci konusunu biraz açar mısınız? Bunlar doğrudan hedeflediği alanlarda çocuğun becerisini geliştirmeye odaklanan, eğitici ürünler. Örneğin son zamanlarda dil ve düşünce gelişimine, akıl yürütmeye yönelik gereçlere yoğunlaştık ki gelecek projelerimiz de bu yönde. Bu alanda üretim yapmak daha çok emek, çalışma ama hepsinden önemlisi deneyim istiyor. Biz çocuklarla ve özellikle bu alanlarda sorunları olanlarla çalıştığımız için onların nerelerde zorlandıklarını, nerelerde şaşırdıklarını, neye gereksinimleri olduğunu biliyoruz. Bütün bunları yaparken de mümkün olduğunca çocuğun keyif alabileceği, eğlenceli çalışmalar olmasına da özen gösteriyoruz. Penceresey yayınları arasında edebiyat yer alıyor mu? Başta planımız sadece eğitim çalışmaları üzerineydi ama 2002’de Seza Kutlar Aksoy ile tanıştık ve onun kitaplarının tadı “pencere arkadaş kitaplar” dizisinin oluşmasına neden oldu. Daha sonra Turgut Denizer’in öyküleri de katıldı bu gruba. Ancak buna da bir fark getirdik. Kitapların sonuna ço Yayınevinin amacı neydi? Amacınıza ulaştınız mı? Bizim yayınevi yönetimi olarak amacımız; okuyan, düşünen, tartışan, üreten bireyler yetişmesine katkıda bulunmaktı, hâlâ da öyle. Bu çalışılacak bir alan, ulaşılacak bir amaç değil. Yayınevinin amacı çocukta beceri geliştirmeyi hedefleyen, çok özel, incelikli, ayrıntılı, kaliteli ürünler ortaya koyabilmekti. Aldığımız tepkiler; ana babaların teşekkür telefonları, “sizin ürünleriniz çok farklı, çok yararlandık” demeleri, pek çok okulda, merkezde kullanılıyor (maalesef fotokopi edilerek) ve öneriliyor olması ana amacımıza en azından yaklaştığımızı düşündürüyor. Biz istediğimize tamamen ulaştık mı? Umarım bunun yanıtı hiçbir zaman “evet” olmaz. Siz de fotokopilerden yakınıyorsunuz anlaşılan... Ne yazık ki evet. Hem de ciddi kurumlarda. Bir yandan “benzeri yok” övgülerini iletip bir yandan da penceresey kitaplarının fotokopisini kullanmak nasıl bir çelişkidir bilemiyorum. Ama fotokopinin de bir cins korsan olduğunu, biz ve bizim gibi “beğendikleri” yayınevlerini baltaladıklarını, yeni ürünlerin yolunu tıkadıklarını düşünmüyorlar. Bir kitabın yayınevinizdeki yayın süreci… Basma kararından sonra yazarla birlikte metin üzerinde çalışırız. Değişiklikler mutlaka eser sahibiyle uzlaşma içinde yapılır. Daha sonra resimleme sürecinde ressamla birlikte çalışıp tartışarak bir fikir oluştururuz. Baskı öncesi hazırlıklar grafikerle ortak çalışma şeklindedir. Birlikte otururuz ekran karşısına. Ardından baskı başlar. Bu süreci önceden bilmek çok da mümkün değil. Görüldüğü gibi yazara, ressama, bize, grafikere ve matbaaya bağlı. Ancak ne kadar gerekiyorsa o kadar zaman harcanır, en ince ayrıntıya kadar üzerinde çalışılır. Bizim için önemli olan yayın yapmak değil, her şeyiyle kâğıdıyla, baskısıyla, tasarımıyla olabildiğince iyi bir ürün çıkarabilmek. Özellikle eğitim kitaplarımız hazırlanırken pek çok kişi tarafından okunur, çözülür, eleştiriler toplanır, yeniden gözden geçer. Bir şansımız da çocuklar tarafından değerlendirilebilmemiz. Yayın öncesinde mutlaka çocuklarla çalışırız kitabı ve bazen onlar hiç aklımıza gelmeyen ayrıntıları görmemizi sağlarlar. Yayında kaç kitabınız var? Şu anda 17’si eğitim gereci, 8’i arkadaş kitaplar olmak üzere toplam 25 ürün... Son zamanlarda en çok satan kitaplarınız? Beş kitaptan oluşan Düşünme Becerileri Dizimiz çok ilgi görüyor. Seza Kutlar Aksoy’un eserleri her zaman çok ilgi gören kitaplar zaten. Onlar içinde de Güvercin’in Saati son zamanlarda daha çok istenen bir ürün. ? Konuk Sihirli Değnek Bilgin Adalı itabın adı, File Bekçisi. İlginç bir kapağı var: Yaprakların arasından görünen bir panter gözü. Gözün içinde havadan gelen topu karşılamaya çalışan bir gencin görüntüsü var. File Bekçisi adı, panter ve gözdeki o yansıma birleşince, kitabın futbolla ilgili olduğu hemen anlaşılıyor. Futbol ilgi alanlarımın dışında kalıyor. Hele şu “Kolumu kessem kanım sarı kırmızı akar,” fanatizmi yok mu, inanılmaz derecede tedirgin ediyor beni. Zamanım uygun olursa, Milli Takım’ın maçlarını beş on dakika kadar izlerim yalnızca. Söyleşilerde çocuklar mutlaka sorar hangi takımı tuttuğumu: Milli Takım… Futbol fanatizmine karşı çocuklar için üç kitaplık, “Renklerin Kardeşliği” diye bir diziye başladığım sırada geçti elime File Bekçisi. Başlangıçta hiç niyetim yoktu okumaya. Yine de, şöyle bir karıştırırken ilgimi çekti…Birkaç sayfa okumak için elime aldım kitabı. Sonra da işimi gücümü bir yana bırakıp sabahlayarak okudum bitirdim. Fantastik öğelerle de beslenmiş, bir kaleciye ilişkin hoş bir yaşamöyküsü kitabıydı. Epeyce ilgimi çekmişti doğrusu. Ertesi gün bir başka serüven başladı. Kitabın yazarı Mal Peet’le ilgili küçük bir araştırma yapmak istedim, karşıma kitabın ikinci kişisi olan “Güney Amerika’nın en iyi spor yazarı” Paul Faustino’nun web sitesi çıktı. Gerçek bir spor yazarından söz ediliyordu orada. Epeyce de etkiliydi doğrusu. Paul Faustino’nun yalnızca bir roman kahramanı olduğuna karar verdim sonunda, ama hâlâ öyle birinin olup olmadığından emin değilim. Kitabın baş kişisi olan kaleci El Gato diye birinin olup olmadığını araştırmaya giriştim sonra da. Bir sürü El Gato’yla karşılaştım internette. Hiçbiri de futbolcu değildi ama. Ardından kitapta geçen kişi adlarını, gazete adlarını, kent ve kasaba adlarını araştırdım. Şili, Arjantin, Brezilya ve Portoriko bir araya geliverdi. Yani yazarın, romanın geçtiği mekân olarak tüm Güney Amerika’yı seçmiş olduğu sonucuna vardım onca araştırmadan sonra. Yıllar, K yıllar önce, maça giderken, uçaklarının düşmesiyle yok olan bir milli takım anımsıyordum. Onu kafamın gerilerinde bir yerde anımsadım bunca karmaşık bilgilere ulaştıktan sonra. Kitapla bir ilgisi olup olmadığını da anlayamadım doğrusu. File Bekçisi, tam bir muamma olmuştu benim için. Birazcık kitaptan söz edeyim, gerisini çözümleyebiliyorsanız, siz çözümleyin, Ulaştığınız sonuçları bana da yazarsanız sevinirim. Kitap, “Güney Amerika’nın en iyi spor yazarı Paul Faustino’nun” gazetesi için, ülkesine dünya kupasını kazandıran bir kalecinin söyleşisinden oluşuyor. Kaleci El Gato (kedi) bir oduncunun oğludur. Gizemli bir adamla karşılaşır ormanda. Yine gizemli bir biçimde “kaleci” olmayı öğretir adam ona. Oduncular takımında oynarken, kaledeki başarısı dikkati çeken El Gato, ulusal bir takımla sözleşme imzalar sonunda. Bu sözleşmenin imzalanmasından, dünya kupasına uzanan uzun bir yol vardır önünde. Bir borcu vardır El Gato’nun. Artık onu ödeyebilecektir. Futbol dünyasına, sıradan fanatizmin ötesinde bir kapı aralıyor File Bekçisi. Bir kaleciyi, bir ermişi anlatır gibi anlatıyor. Fantastik öğeleriyle, başarıya giden yolun ne kadar dikenli olduğunu, ciddi çabalar harcanmadan çıkmaz sokaktan kurtulmanın olanaksız olduğunu anlatıyor. Yalnızca futbol meraklılarına değil, tüm gençlere öneririm bu kitabı okumalarını. Sanki “başarı” dediğimiz şeyin anahtarını sunuyor. Umarım yakın bir zamanda Mal Peet’in öteki kitaplarını da dilimize kazandırır Tudem Yayınları. ? File Bekçisi/ Mal Peet/ Çev: Arif Cem Ünver/ Tudem Yayınları/ Mayıs 2008/ 230 s. SAYFA 25 CUMHURİYET KİTAP SAYI 967
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle