Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gürol ve Zeynep Sözen ile Anadolu’da çağdan çağa güzelin peşinde Mersin dalından altın takı, İÖ 4.yy. Her şey bir çizgi ile başladı nuna. Birinin giysisindeki sonsuzluk simgesi “meandr” diğerinin kutsal kitabında tek yaprağı çevreliyor. Günümüzde ise Nazi Almanyasının vahşetinin mührü olarak acı bir algıya dönüşmüş durumda. Meandr evet... “Gamalı Haç” olarak bildiğimiz simge. Kitabınızda geniş örneklerle yer alıyor. İnanılmaz bir serüveni var “Gamalı Haç”ın.. GÜROL SÖZEN: Binlerce yıl durmadan yol almış bir simgedir bu. Bu simgeyi kullanmayan uygarlık yok gibidir. “Gamalı Haç” ya da “Svastika” ya da” Meandr”, Sanskrit dilinde “mutluluk getiren” olarak bilinir. Kaynaklarda, erken Hristiyan ve Bizans sanatlarının yanı sıra, Güney ve Orta Amerika’daki Mayalar arasında ve Kuzey Amerika’da da özellikle Navaholar arasında kullanıldığı belirtilir. Hindistan’da ise hâlâ Hindular, Caynacılar ve Budaİskender lahti, Sidon, cıların en çok kullandığı İÖ 4. yy. uğur simgesidir denilir. Hindu dilinde “hayatın koruyucusu” “Vişnu”nun simgesidir. Aynı kaynaklar, simgenin dört kolunu da şöyle adlandırır: Birincisi, bitkilerin ve hayvanların dünyası; ikincisi, ruhlar dünyası; üçüncüsü, ölüm; dördüncüsü ise cehennem’dir. Antik çağlarda ise, talih ve başarının adıdır “svastika”. Afşar ve Yörüklerin kilimlerinde de yer alan bu simge, Anadolu’da uğur anlamına gelmiştir. Evet, dört bin yıl öncesine dönersek Hititli ustaların yarattığı, uğur getirdiğine inanılan bir simgedir “gamalı haç”. Tarsus’taki bir tapınaktan getirtilerek, Ayasofya’nın girişine takılan bronz kapı mesela.. MÖ 2. yüzyıla tarihlendirilen bu kapının en ilginç yanı, simgelerin şöleni oluşudur. İç içe daireler, spiraller, rozet çiçekler, asma yaprakları ve dikdörtgenleri fırdönen “gamalı haç”larla bezelidir. Efes’te teras evlerin biraz aşağısında, cadde üstündeki dükkânların önündeki yer mozaiklerinde de aynı simgeyi görürsünüz. DenizliEğirdir arasında, 13. yüzyıla ait, Selçuklu Çağının kervanları için yapılmış Akhan’ın taç kapısı da “meandr”larla çevrilidir. MÖ 9. yüzyıl sonlarında, Asur Kralı II. TukultiNinurta döneminin duvar çinilerinde kıvrımlı “gamalı haç”lar yer alır. MÖ. 5. yüzyıla ait birçok Yunan vazosunda da öyle. Araştırmacı Mehmet Ateş, “Mitolojiler ve Semboller” kitabında, “Ukrayna’da Mezin Üst Paleolitik öreninde de Gravit ¥ Bugünlerde, Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde, Anadolu kültürünün hazineleri, farklı medeniyetlerin ortak simgeler taşıyan örneklerinin sunulduğu “Farklı Kültürlerde Güzeli Arayış” adlı sergiye gitmenizde fayda var. Ve yayımlanan “Anadolu Topraklarında Güzeli Arayış” adlı kitabı iyice incelemenizde de. HSBC Bank AŞ, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Türk ve İslam Eserleri Müzesi işbirliğiyle düzenlenen sergi, 17 Ağustos’ta sona erecek. Sergide, taş, mermer, toprak, bronz, altın, gümüş, değerli taşlar, elyazması, cam, ahşap, kumaş, deri, sedef, halı, kilim, çini, seramiklerin yer aldığı 700’e yakın seçme eser izleyiciye sunuluyor. Serginin ve kitabın yaratıcıları ressam, yazar ve sanat tarihçisi Gürol Sözen ile mimar, akademisyen Prof. Dr. Zeynep Sözen. Onlarla çizgiden başlayarak, simgelerin yani insanlığın tarihine yürüdük. Ë Gamze AKDEMİR üzeli Arayış… Neyi imledi en çok? GÜROL SÖZEN: Hayatın kendisini imledi. Yaşamımızın dengesi, umudu tamamen bu arayışın içinde. “Güzeli Arayış”, Anadolu’daki uzun yürüyüşün adı. Bizlerden sonra da sürecek olan büyük serüvenin dönüm noktasındaki izi, izleri. Yeryüzü toprağının dört yol ağzındaki durağı. “Güzeli Arayış”, Anadolu topraklarında binlerce yıldan beri hüküm sürmüş olan kültürlerin, simgeler dünyasındaki izidir. Bir anlamda on bin yılın öyküsü; diğer bir deyişle de uygarlığın büyük bir serüvenidir Bizden önce bu topraklara gelenler birçok şeye, toprak, tunç, altın, gümüş, taş, cam, ahşap, çini, fildişi, kumaş saymakla bitmez uygarlıklarının beğenilerini aktarmışlardı. Kendilerinden öncekiler ve çağdaşlarından esinlendiler. Şiirlerini, şarkılarını, ticari ilişkilerini, sevdalarını, kavgalarını, yasalarını, mektuplarını, destanlarını hatta dedikodularını bile tabletlere, ceylan derilerine, kâğıtlara yazdılar. Giysi, dans, tören ve buyruklarını da sıklıkla kazıdılar, resmetSAYFA 20 tiler. Gelip geçenler, konup göçenler görsün diye yaptılar bunu. ANADOLU GİBİSİ YOK Gelip geçenler, konup göçenler… Anadolu’nun ana özelliklerinden biri de kuşkusuz bu.. GÜROL SÖZEN: Yeryüzünde hiçbir toprak parçası onun kadar bakir değil. Hiçbir toprak parçası, avcılık ve besin toplayıcılığı dönemlerinden günümüze, onun kadar, önce göçebe ve sonra yerleşik düzeni seçen kültürleri barındırmadı. Neler yoktu ki Anadolu’da; Antalya çevresinde Belbaşı, Kızılin, Kumbucağı, Çarkini, Öküzini, Beldibi… İstanbul’da Yarımburgaz, Gümüşdere, Ağaçlı, Kefken… Isparta’da Kapalıin, Baradiz… Antakya’da Mağaracık, Üçağızlı… Sonra Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman gibi birçok yerleşim yerinde, avcılık ve beslenme amacıyla çakmak taşından yontulmuş aletler… Paleolitik ve Mezolitik Çağ’a ait buluntular… Manisa’da Çakallar Tepesi’ndeki ayak izi ise, belki de binlerce yıl öncesinin masalların başlangıcıdır. Van’ın Put ve Pagan köyü mağarasında ve Trişin yaylasındaki, bizon, dağ keçisi, geyik, at ve insan figürlerinin yer aldığı kayaüstü resimleri de binlerce yıla meydan okurcasına orada. SİMGELER HER YERDE Tüm bunları yaparken simgelerle iç içeler... Tarihe en “güzel” ve en “anlamlı” notları simgelerle düşmüşler... “Mo G tif”ten öte “simgeler” her yerde... Parola gibi... GÜROL SÖZEN: Her yerde... Törenlerinde, ritüellerinde, doğumdan toprağa kadar bu simgeler vardı. Her çizgi, her renk, taşa toprağa ve madene verdikleri her biçim simgelerin evrenine açılıyordu. Kitapta da, sergide de görülebileceği gi‘Kanatlı at’ simgeli takı, bi küçücük bir müİÖ 5. yy. hürdeki çizgiler, idollerdeki noktalar, çaprazlar, spiraller, eller, gözler tam bir görsel şölen. Bugün de Anadolu halkının kilim ve keçesinde, şiirlerinde, şarkılarında ve oyasında yer alan simgelerdir bunlar. Ve o güzelin peşine düştünüz, çizginin izini sürdünüz.. GÜROL SÖZEN: “Güzeli Arayış” evrensel bir olgu. Farklı coğrafyaların ortak sesi de. Birlikte yürüyüş de denebilir. Ardı arkası kesilmeyen bir yürüyüş bu. Coğrafyalar arası etkileşim, titreşim. ANTİK MEANDR YA DA GAMALI HAÇ Nereden başlıyor bu arayış? ZEYNEP SÖZEN: Ta en baştan, Çatalhöyük gibi yerleşimlerle başlıyor. Başlayış o başlayış! İnsanoğlunun ve toplumların ortak kültürü, mirasının doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi yok! Öyle yakınlar ki, birinin altından işlenmiş kolyesini diğeri gerdançe olarak takmış boy CUMHURİYET KİTAP SAYI 960