Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
¥ mutta birleştirebilme problemi ile alışılmadık şekilde yüz yüze gelme sonuçlarını inceliyor. ristiyan ve Müslüman ülkeler arasında değil, Müslüman çoğunluğa sahip sekülerler ile köktendinciler arasındaki bölünmeye dikkat çekiyor. Uygarlıklar Çatışmasında Türkiye/ Celal Nuri İleri/ Hazırlayan: Mahir Aydın/ Togan Yayıncılık/ 280 s. “İçeride ulusal ve yutseverce bir yöntem kabul etmeliyiz. Bağımsızlığımızı kıskanç bir biçimde gözetmemiz gerek. Yabancıların işimize karışmalarına engel olmak için, Bu ortamı oluşturan ne varsa, tümünü silmeliyiz... Dışarıya karşı, sürekli olarak sakınan, kötümser ve karasız biçimde davranmalıyız. Barış güvencesi olsun, toprak bütünlüğünün tantanalı anlaşmalarla sağlanması olsun, bize yeterli gelmemeli. Toprak bütünlüğü tehlikede olanın, bağımsızlığı onaylanır! Oysa bağımsızlığını korumaya gücü olanlar, bu tür anlaşmalara gerek duymaz.” Celal Nuri İleri’nin bu çalışması, 1913 Türkiye’sini ortaya koyuyor. Korku Kültürü/ Doğan Cüceloğlu/ Remzi Kitabevi/ 328 s. Doğan Cüceloğlu’nun, “Mış Gibi Yaşamlar” adlı kitabının devamı olan bu kitap, toplumda korku kültürü egemen olduğunda, gerçeğe koşulsuz saygının olmayacağından ve canın önemsenmeyeceğinden bahsediyor. Doğan Cüceloğlu, oğlu Timur ve öğretmen Arif’le çıktığı Türkiye yolculuğunda, ‘Niçin mış gibi yaşıyor ve bunu sürdürüyoruz?’ sorusuna yanıt arıyor ve ‘mış gibi’liğe neden olan durumları irdeliyor. Türkiye’nin İyi Yönetimi Demoratikleşme ve Özgürlükçü Sol Alternatif/ E. Fuat Keyman/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 440 s. E. Fuat Keyman’ın “Türkiye’nin İyi Yönetimi” adlı bu kitabı, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu dönemi çeşitli boyutlarıyla fakat belirli bir bütünlük sergileyerek inceleyen ve 2004’ten bugüne kadar yazılmış yazılarının derlenmesiyle ortaya çıktı. Keyman, ‘Küreselleşen Dünyada Türkiye’, ‘Kimlik, Demokratikleşme ve Kürt Sorunu’, ‘Demokratikleşme ve Sol Alternatif’ ve ‘2007: Türkiye Nereye Gidiyor?’ anabaşlıklarıyla Türkiye’nin temel gerilim eksenlerini ele alan, ancak bunu yaparken, bu gerilim eksenlerini küresel bağlam içerisinde, yapısal çerçeveyi ve siyasalsosyal aktörlerin etkilerini dikkate alarak tespit ediyor. Yazar, ‘Türkiye’nin ¥ SAYFA 43 Böyle Buyurdu Hayrüş/ Ali Erdoğan/ İkarus Yayınları/ 136 s. “Erkeklerin akılları fikirleri Safinaz’ın hızla belirginleşen bölgelerindeydi. Ona hastaydılar ve Safinaz onların hastalıklarına ilaç olabilirdi. Fakat ilacın yan etkisi olan Hayrüş, önlerinde katı defans yapıyor, gözünden sakındığı Safinaz’ı erkeklerin ulaşamayacağı serin yerlerde muhafaza ediyordu. Edecekti tabii kızını (niçe) erkekler istemişti vermemişti.” Öykülerden oluşan kitabıyla Ali Erdoğan, mizah türünden yeni örneklerle okurla buluşuyor. Aşklar ve Baharatlar/ Çiğdem Sezer/ Heyamola Yayınları/ 252 s. “Aşklar ve Baharatlar”, yaşamla ölümün iç içeliğinin, aşkın ve direncin romanı... 17 Ağustos 1999 gecesi saat 03:02’de başlayan roman; bir yanı ile ülkeyi sarsan felaketi çok boyutlu irdelerken, bir yanı ile de bireyin iç çatışmalarını, tinsel açmazlarını sorguluyor. “Aşklar ve Baharatlar”da kendisiyle ve hayatla yüzleşen birey; aşkın ve aldanışın ne olup olmadığını sorgularken, bütün sonların bir başlangıcı içerdiği gerçeğini de vurguluyor. Bu roman, on binlerce insanın yaşamını kaybettiği, milyonlarca insanın büyük altüst oluşlar ve savruluşlar yaşadığı kırk beş saniyelik bir zaman diliminin sorgulaması... İman ve Kılıç/ Alan G. Jamieson/ Çeviren: C. Altun, Avşar Keçeli/ Doruk Yayımcılık/ 256 s. Yazar ve araştırmacı Alan G. Jamieson’ın 1400 yıllık bir tarihi çerçevede değerlendirdiği HıristiyanMüslüman çatışması, Muhammed’in ölümünden, Amerika’nın Irak çıkartmasına varan bir dizi gelişmeye tanıklık ediyor. Yapıt, Bizans’a karşı Müslüman tehdidi, Batı Avrupa’da ortaya çıkan Hıristiyan krallıklar ve savaşları, 20. yüzyılda Hıristiyan Batı’nın askeri baskısı ve sekülerizasyonuna dek kapsamlı bir değerlendirme sunuyor. Jamieson, Hıristiyan ulusların modernleşme ve büyük gelişme kaydeden ekonomik güçleri sayesinde 19. yüzyıl Osmanlılarını parçalamış olabileceğini, fakat HıristiyanMüslüman kültürler arasındaki gerginliğin bu noktadan sonra farklı, daha belirsiz ve karmaşık bir çatışmaya dönüştüğünü ileri sürüyor. Yazar, aynı zamanda Hı CUMHURİYET KİTAP SAYI 948