Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKUMA! Çocuk edebiyatına eleştirel bakış ÇOCUKGENÇLİK Bardağın boş yanı nasıl dolar? Ë Mavisel YENER ocukluğu yeniden tanımak, egemen kültürlerin etkisinde onları bazı şeylere nasıl zorladığımızı görmek, çocuğa “yeniden bakmak” önemli. Çocuk edebiyatında kuramsal ve uygulamalara ilişkin tartışmalara yıllardır katkıda bulunan Mustafa Ruhi Şirin Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış isimli kitabının ağırlık noktasına çocuğun ve çocuk edebiyatının değişimini koymuş. Doğanın düzeni değişmekten yanaysa, değişimleri reddetmek yaşam damarlarımızı tıkamakla eşanlamlıdır. Ruhi Şirin, yeni çocukluk için yeni çocuk okumaları öneriyor. Tüketilen, sömürgeleşen ve yok oluşu tartışılan çocukluk için yeni bir çocuk okuması. Yeni çocukluğun felsefî boyutunun yeniden temellendirilebileceği görüşünü çocuk entelektüelleri ile paylaşmayı çocukluğun kurtuluşuna giden yolda ilk hareket noktası kabul ediyor. Çağına tanıklık edebilen çocukların çocuk yüzlü devrimlerin öncüleri olacağından hiç şüphesi yok. “Mutlu bir çocukluğun yaşanacağı bir dünyaya ulaşılmadıkça bu dünya sisteminin çocuklar üzerindeki ağır baskısı devam edecektir,” diyor. Kitapta çocuk edebiyatı tarihinin en köklü tartışması edebiyat çocuk edebiyatı tartışmasına da değinilmiş. Marmara Üniversitesi’nin Türkçe eğitimi bölümünde eğitmenlik yapan Mustafa Ruhi Şirin, çocuk edebiyatının geçiş dönemi edebiyatı olduğunu savunuyor. “Çocuk edebiyatının işlev ve amacı nedir,” sorusunu yanıtlamak artık zor değil: “duyarlı birey ve iyi edebiyat okuru yetiştirmek.” Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış adlı yapıtta dünya ve Türk çocuk edebiyatının kök sorunları ve sarmalları ana başlıklar halinde değerlendirilmiş. Yer yer gençlik edebiyatında değinilmekle birlikte, ağırlıklı olarak çocukluğun edebiyatı yorumlanmış. Küreselleşmenin eğitim sistemimize ve çocuklarımıza etkisi de vurgulanmış. Kitaba adını veren “Eleştirel Bakış”ın yapıtın bütünü içinde varlığını duyumsattığı söylenebilir. “Hiç kuşku yok ki, çocukluktaki değişim yanında çocuk edebiyatındaki değişimin merkezinde de medya vardır. Bu değişimde en etkin olan ise, özellikle televizyonun çocuk ve yetişkini birbirine yaklaştıran dildir.” (s, 5) Sağlıklı toplum, sağlıklı insanlardan oluşur. Sağlıklı kişilerin yetiştirileceği en verimli kültürel ortamları sağlamak hepimizin sorumluluğu. “Çocuk” sözcüğü elbette biyolojik bir kategoriyi değil, özel bir insan grubunu ifade ediyor. Çocukluk ve yetişkinlik arasındaki ayrımcı çizginin hızla aşındığına dair gözlemlerini Neil Postman “Çocukluğun Yok Oluşu” isimli kitabında anlatmıştır. Çocukla yetişkinin aynı dizileri izlediği, aynı bilgisayar Ç Mustafa Ruhi Şirin oyunları oynadığı bu zamanda çocuk kültürü konusunda düşünmenin ve harekete geçmenin zamanı çoktan gelmiştir. Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış, bu anlamda da önemli bir çalışma. Türk çocuk edebiyatının gelişim evreleri ve eğilimlerinden söz açan kitap, Cumhuriyet dönemi çocuk edebiyatını “1970’lere kadar didaktik anlayışa dayalı birinci evre; 1970’ten 1980’lerin başına kadar süren sosyal içerikli ağırlıklı ikinci evre ve 1980 sonrası çocuk gerçekliğine dayalı, çocuğa göre örneklerin yazılmaya başlandığı yenilikçi çocuk edebiyatı evreleri” olarak inceliyor. Edebiyat, çocuk ve gençlik edebiyatı arasındaki ilişki değerlendirilirken çocuklar için yazma konusunda da ipuçları veriliyor: “Çocuklar için yazmak, çocuğa göre olmak yanında, poetik kalabilmeyi başaran bir yazarlık biçimidir. Ancak çocuk edebiyatı eserlerinin okuru hem çocuk hem de yetişkindir.”(s, 14) Çocuk edebiyatı ile yetişkin edebiyatının buluştuğu ve ayrıldığı noktalar net olarak, duru bir anlatımla okura sunulurken “Yalınlık” ve “İçtenlik” ilkelerine vurgu yapılmış. Dilde ve düşüncede yalınlığın yanı sıra “tiplerde yalınlık” konusu da ele alınmış; çocuklar için yazanların pedagojik sorumluluklarının altı çizilmiş. Medya karşısında çocuk ve gençlik edebiyatının değişimi kitabın ilginç, düşündürücü bölümlerinden biri. 99 Soruda Çocuk Edebiyatı, Televizyon Çocuk ve Aile, Masal Atlası, Gösteri Çağı Çocukları, Kuşatılmış Çocukluğun Öyküsü, Çocukluğun Kozası, Çocuk Yüzlü Yazılar, Çocuğa Adanmış Konuşmalar yazarın araştırma kitaplarından bazıları. İlk kitabı Masal Mektuplar’ın ardından pek çok yapıtı okurla buluşmuş. Ayrıca kendi adıyla ya da müstear adla yayına hazırladığı, editörlüğünü yaptığı pek çok kitap var. Türkiye’de ilki 1987’de yayımlanan ve üç yıl çıkabilen Çocuk Edebiyatı Yıllığı’nı yönetmiş ( Türk Çocuk edebiyatının önemli çalışmalarındandır)Yazıya bir kez daha geçsin diye, yazarın müstear adlarını da sayalım: Zeki Kuş, Aytaç Yıldız, Selim Uğurlu, Mümtaz Güleryüz... Yüksek öğrenimini iletişim alanında yapan Mustafa Ruhi Şirin, “Televizyon, Çocuk ve Aile”, “Gösteri Çağı Çocukları” adlı kitaplarında medya konusuna büyüteç tutmuş, televizyon aracılığı ile yayılan kültüre “kargo kültür” tanımlamasını getirmiş bir yazar. Aslında iletişim araçları yalnızca kültürel biçimlendirici değil, aynı zamanda kültürümüz haline de gelebilirler. Çocuğun bol izlence çeşidi arasından özgürce seçim yaptığı yanılsaması yaratılarak, medyanın kuşatması altında tutulması çocuğa uygulanan bir tür şiddettir. Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış, çocuk edebiyatı alanında “en cılız” kalmış alanın çocuk edebiyatı eleştiri ve incelemesi olduğuna dikkat çekiyor.“Çocuk edebiyatında eleştirinin amacı ve işlevi bir yandan yanlışların düzeltilmesi, diğer yandan ise çocuk edebiyatı kültürünün gelişimine katkısı ile yakından ilgilidir.”(s, 36) Çocukluktaki değişimin bir yansıması da, sorun odaklı çocuk kitaplarına yönelme olmuştur. Bu konu, kitabın “Sorun odaklı çocuk edebiyatı” bölümünde ucu açık düşüncelerle tartışılıyor. “Çocuk edebiyatında ideoloji,” ilgiyle okuduğum bölümlerden biri oldu. Bu alandaki farklı görüşlere yer verilmiş; konuyu merak edenlerin açılımlar sağlayabilmesi için zengin bir kaynakça sunulmuş. “Çocuk Klasiklerini Okuma Kılavuzu” bölümünde önemli bir soru beliriyor: “Dünyada egemenliğini sürdüren çocuk klasiklerini çocuklar nasıl okumalıdır?” “ Çocuk klasikleri, kültürel semboller, değerler ve yansıttıkları çocuk anlayışları ile modernleşme süreci Batı uygarlığına ait kitaplardır.” (s, 45) diyor Şirin ve önerilerini getiriyor. Çocuk edebiyatı öğretiminin üniversitelerde oldukça zayıf düzeyde olduğu gibi önemli bir konuyla yüzleşirken, Türk çocuk edebiyatının henüz dünyaya açılamamış olması ve yerel düzeyde kalması konusuna bir başka boyuttan bakabilme olanağı yakalıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türk Edebiyatının Dışa Açılması (TEDA) projesi çocuk edebiyatı için de bu olanağın kapılarını açmış gibi görünüyor. Birçok ülkede yıllardır uygulanan destek programlarının bir benzerinin geç de olsa ülkemizde de hayata geçirilmiş olması önemli. 2008 yılında Frankfurt’ta konuk ülke olacağımız göz önüne alınırsa böyle bir programın varlığı daha da önemli. Ancak, TEDA gibi bir çalışmanın sadece varlığı yeterli değil. Onun iyi yönetilmesi, verilen çeviri yardımlarının doğru adreslere gitmesi de önemli. Çeviri kararı alınan kitapların hepsinin başarıyla çevirisi yapılıp basımı planlanan zamanda yapılmış mıdır, yazarlara bu konuda bilgi aktarılmış mıdır, yabancı yayıncıların aldığı bu yardımlar yerini bulmuş mudur? “İlk ve Ortaöğretimde zorunlu 100 Temel Eser” gibi güncelliğini yitirmemiş konulara da büyüteç tutan Mustafa Ruhi Şirin, “100 Temel Eser”in okuma alışkanlığına niçin katkısı olmayacağını açıklıyor. Kitabın, Tahir Alangu, Meral Alpay, Gülçin Alpöge, Pertev Naili Boratav, Selahattin Dilidüzgün, Fatih Erdoğan, Zehra İpşiroğlu, Cahit Kavcar, Necdet Neydim, Sedat Sever, Yusuf Çotuksöken gibi çocuk edebiyatı ve dil üzerine düşünen akademisyen ve yazarlarla yabancı yazarlardan oluşan kaynakçası, alana emek vermek isteyenler için önemli bir kaynak oluşturuyor. Şirin, kitabın telif haklarını kurucusu olduğu Çocuk Vakfı’na bağışlayarak çocuklar için yapılacak yeni projelere kaynak yaratmak istemiş. Çocuk Edebiyatı’na Eleştirel Bir Bakış, somut öneriler de getiriyor; çocuk edebiyatı kültürü sistemi için bir model öneriyor. Bu modelin sekiz ayağı var: Çocuk edebiyatı öğretimi, aile, örgün eğitim, medya, yazarlık/çizerlik, yayıncılık, eleştiri, inceleme ve araştırma. Kitap boyunca bardağın boş yanını göstermesinin nedenini şöyle açıklıyor: “Bardağın boş tarafı nasıl dolar?” sorusunu yorumlayabilmek için. “Çocuk, hem öznem hem de hayatımın ödevi,” diyen Mustafa Ruhi Şirin’in bu yapıtı çocuğu ve edebiyatını anlamak isteyenler için bir anahtar kitap. Çocukluğun tükenişini önlemek bizim elimizde, çocuğa yönelerek onu bir dil öğreniyormuş gibi öğrenerek, tanıyarak işe başlayabiliriz… ? www.maviselyener.com * Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış, Mustafa Ruhi Şirin, Kök Yayıncılık, 2007 Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. SAYFA 24 CUMHURİYET KİTAP SAYI 973