04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dr. Niyazi Altunya’dan ‘Gazi Eğitim Enstitüsü Tarihi’ Toplumsal koşullardan yaratılmış bir sentez Dr. Niyazi Altunya, dev bir çalışma olan büyük boy 1386 sayfalık Gazi Eğitim Enstitüsü Tarihi’nde (19261980), Gazi Üniversitesi'nin 80 yıl önceki temelini oluşturan ve kültür tarihimize katkısıyla, yetiştirdiği değerlerle anıtsal bir kurum olan Gazi Eğitim Enstitüsü'nün tarihini anlatıyor. Programlarının Değerlendirilmesi, Köy Enstitüsü Sistemine Toplu Bakış gibi yapıtları vardır. Altunya, dev bir çalışma olan büyük boy 1386 sayfalık Gazi Eğitim Enstitüsü Tarihi’nde (19261980), Gazi Üniversitesi’nin 80 yıl önceki temelini oluşturan ve kültür tarihimize katkısıyla, yetiştirdiği değerlerle anıtsal bir kurum olan GEE’nin tarihini anlatıyor. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, “Devletlerin kurulmasının, yapılanmasının ve güçlenmesinin temelinde eğitim vardır” dediği önsözünde, “Temeli 80 yıl önce atılan ve yeni devletin başkenti Ankara’da eğitim yaşamına giren GEE’nin de böyle bir misyonla kurulduğu”nu, “eğitim elemanı yetiştirmesinin yanı sıra yeni devletin eğitim ve kültür politikalarının oluşturulmasında ve uygulanmasında da öncü rol oynadı”ğını söylüyor. Yamaç, “Gazi Üniversitesi’nin temelini oluşturan GEE (bugünkü Gazi Eğitim Fakültesi) ile Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşam serüveni arasında önemli oranda bir koşutluk ve örtüşme olduğu herkesçe bilinmektedir” diyerek bu tarihi incelemenin Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim tarihini incelemek demek olduğunu da belirtiyor. Yamaç, eğitim tarihimize ışık tutan ve her cümlesiyle belgelere dayanan ve Altunya’nın “büyük bir titizlikle, sabırla, adeta ilmek ilmek dokuyarak ortaya koyduğu” bu çalışmayı yayımlamanın Gazi Üniversitesi için “büyük bir onur ve gurur kaynağı” olduğunu söylüyor. ÖNCÜ KURUM 1932 mezunlarından, eğitimimizin ustalarından Hüseyin Hüsnü Cırıtlı’nın bir “öncü kurum” olduğunu belirttiği önsözünde “tarihin karanlıklarına gömüldü gitti,” dediği GEE’yi “dünyaya açılan büyük pencerem, ışık kaynağım” sözüyle tanımlıyor Niyazi Altunya. “Benim gibi yoksul kökenlilerin yatılı öğretmen okulları dışında gidebileceğimiz başka bir eğitim kurumu yoktu” diyor. 196668 arasında eğitim gördüğü, “gençliğinin güzel günlerini yaşama mutluluğuna erdiği” bu görkemli kurumun “çok planlı bir biçimde yok edilişini” acıyla gördüğü GEE’nin “hiç değilse tarihten silinmesini önlemeye katkısı olur umuduyla” bu gecikmiş tarihini yazma sorumluluğunu üstlendiğini söylüyor. Altunya, eğitim tarihinin en önemli boyutlarından birinin de eğitim kurumlarının tarihi olduğunu, “GEE gibi Türk eğitim tarihine damgasını vurmuş bir Cumhuriyet kurumunu tanıtan kitabın tarihçiye sağlayacağı katkıların çok önemli olduğunu” bu nedenle de yapıtı yazdığını belirtiyor. Altunya, GEE’nin Türk eğitim sisteminde birçok yeniliğin öncüsü olduğunu; örneğin eğitim bilimlerinin düzenli okutulduğu, çağdaş eğitim bilimlerinden yararlanarak ortaokul ve ilköğretmen okulu öğretmeni, ilköğretim müfettişi ve okul yöneticisi yetiştirme modellerini uygulayan, aynı çatı altında yatılı kız ve erkek karma eğitim veren ilk yükseköğretim kurumu olduğunu söylüyor. İlk psikoloji laboratuvarının, ilk rehberlik bürosunun, ilk test ve araştırma bürosunun, sekiz yıllık temel eğitime öğretmen yetiştiren ilk toplu dersler bölümünün, özel eğitime uzman yetiştiren ilk özel eğitim bölümünün GEE’de kurulduğunu vurguluyor. GEE’nin eğitim (pedagoji) bölümüyle Türk eğitim yaşamına eğitim ve öğretim yöntemlerini sokan öncü kurum ve tüm dünyada yankı bulan Köy Enstitüsü uygulamasının laboratuvarı olduğunu öğreniyoruz. Öğrencilerinin kurduğu oyuncu ekibiyle 1940’lara kadar Ankara’nın ilk amatör tiyatrosunu kurduğunu, resimiş bölümüyle Ankara ve Anadolu kentlerinde resim, yazı, grafik, fotoğraf sanatlarını tanıttığını, beden eğitimi bölümüyle ülkenin dört bucağında ilk kez kızlarla erkeklerin birlikte katıldığı etkinliklerle modern jimnastik ve sporu tanıtıp yaygınlaştırdığını görüyoruz bu tarihte. GEE’nin 23 yıllık eğitimle hem nitelikli öğretmen hem de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Türkoloji Bölümü’nün yetiştirdiğinden daha çok yazar yetiştirdiğini, Türk yazınına unutulmaz isimler kazandırdığını; eğitim, güzel sanatlar, spor alanındakiler başta olmak üzere yeni açılan eğitim ve bilim kurumlarına kadro yetiştirdiğini de söyleyen Altunya, “bu katkıların bile GEE’nin Türk eğitim tarihindeki önemini vurgulamaya” yeteceğini söylüyor. Yapıtın ilk bölümünde GEE’nin kuruluş ve gelişimi, amacından yasal dayanağına, ilk hazırlıklardan “orta muallim mektebi” olarak açılışına kadar tarihini belgelerle okuyoruz. GEE’nin simgeleri olan kırmızı yıldızlı mavi lacivert ambleminin ve sonradan Öğretmen Okulları Marşına dönüşen “Alnımızda bilgilerden bir çelenk…” dizeleriyle başlayan marşının nasıl oluştuğunu, gelişme ve genişlemesini, ünlü binasını, eklenen binaları, çevre ve bahçe düzenini olanca ayrıntısıyla ve belgeleriyle öğreniyoruz. İkinci bölümde GEE’nin kurumsal yapısı, yönetimi, müdürlük yapanların listesi (Kimler yok ki bu listede? İhsan Sungu, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Faik Sabri Duran, HasanÂli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Mustafa Nihat Özön, Fuat Baymur, Vedide Baha Pars, H. Hüsnü Cırıtlı, Kemal Demiray, Naciye Öncül, Orhan Çaplı, Yakup Şimşek…), öğretim programları, öğrenci olma koşulları ve öğretmenlerinin özellikleri yer alıyor. Üçüncü bölümde enstitünün eğitim/pedagoji, Türkçe/edebiyat, sosyal bilgiler, matematik, fen ve tabiat bilgileri (FKB), resimiş, beden eğitimi, müzik, Fransızca, İngilizce, Almanca bölümlerini programları, öğretmenleri, bölüm başkanlarının listeleri, fotoğrafları, eğitimin özellikleri, çeşitli dönemlerde öğrenci olanların anlattıkları ve belgelerle aktarılırken dördüncü bölümde GEE’deki yaşama göz atılıyor, bakım beslenme barınma, rehberlik hizmetleri, öğrenci derneği, günlük yaşam, toplumsal ve kültürel etkinlikler çeşitli dönemlerden kesitlerle anlatılıyor. ? Öner YAĞCI “Gazi Eğitim Enstitüsü, Türk devriminin ilkeleri, çağdaş eğitimbilim, ülke deneyimi ve toplumsal koşullardan yaratılmış ulusal bir sentezdir.” Niyazi Altunya Gazi Eğitim Enstitüsü (GEE), Cumhuriyet dönemi eğitimimize damgasını vuran bir kuruluştu. 1926’dan 1970’lerin ortalarına kadarki 50 yıl boyunca Atatürk devrimleri doğrultusunda ödünsüz yürümüş, çağdaş ve ulusal eğitim anlayışının yaratıcısı ve taşıyıcısı olarak bir “yoksul üniversitesi” olarak tanımlanmıştı. GEE’de, 1970’lerde Müdür Başyardımcılığı görevini yapan Dr. Niyazi Altunya’nın, Cumhuriyet’in bu “efsanevi” eğitim kurumunun tarihini anlattığı bir yapıt, Gazi Üniversitesi’nin kuruluşunun 80. yılındaki armağan kitapların ilki olarak yayımlandı. “Gazili” olmanın onuru ve kıvancı içinden hiç eksik olmayan bir yazar olarak böylesine görkemli bir tarihle, yapıtla buluşmanın mutluluğunu paylaşmak istiyorum. 1942 IspartaSütçülerHacıahmetler köyü doğumlu olan, Gönen İlköğretmen Okulu, GEE Eğitim Bölümü ve TODAİE mezunu Niyazi Altunya, yüksek lisansını AÜ Eğitim Fakültesi’nde, doktorasını AÜSBF’de tamamladı. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde İlkokul öğretmenliği, müfettişlik, rehber öğretmenlik, TODAİE’de uzmanlık, GEE’de öğretmenlik ve müdür başyardımcılığı görevlerini yaptı, anayasa hukuku ve öğretim yöntemleri dersleri verdi ve 1993’te emekli oldu. TÖS’ten TÖBDER’e öğretmen örgütlenmesinin çeşitli birimlerinde görev alan, 1990’da Eğitimİş Sendikası’nın kuruculuğunu 1995’e kadar genel başkanlığını yapan Niyazi Altunya’nın Teftiş ve Değerlendirme, Anahatlarıyla Özlük ve Meslek Sorunlarımız, Eğitim Sorunlarımıza Kuşbakışı, Eğitimİş Deneyimi, EğitimSen: Değerlendirme ve Öneriler, Eğitim Hakkı, İlköğretim Okulları için Hayat Bilgisi/23, Türkiye’de öğretmen örgütlenmesi 19081998, İlköğretim Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi/78, Demokrasi ve İnsan Hakları/Lise, Köy Enstitüsü Sisteminin Düşünsel Temelleri, Öğretmenlerin Sendikası Nasıl Olmalı Neler Yapmalı, Eğitimde Geleceğe Bakış, Eğitim Fakülteleri İçin Vatandaşlık Bilgileri, Anayasa Hukuku Açısından Türkiye’de Eğitim ve Öğretim Hakkı, GEE G ENSTİTÜNÜN KATKILARI Beşinci bölüm GEE’nin kültür ve eğitim dünyamıza katkılarını anlatıyor. Personel kaynağı olma işlevi ve GEE kökenli 258 akademisyenin listesine yer veriliyor. Unvansız akademisyenler arasında onlarca ismin arasında Hasan İzzettin Dinamo, Cahit Tanyol, Coşkun Ertepınar, Rüştü Şardağ, Enver Naci Gökşen, Hikmet Dizdaroğlu, Halim Yağcıoğlu, Rıfat Ilgaz, İsmet Zeki Burdurlu, Vehbi Cem Aşkun, Kemal Bilbaşar, İlhan Berk, Cavit Binbaşıoğlu, Beşir Göğüş, Türker Acaroğlu, Haydar Ediskun, Mahmut Makal, Talip Apaydın, Ali Yüce, Fakir Baykurt, Dursun Akçam, Emin Özdemir, Adnan Binyazar, Tahsin Saraç, Özdemir İnce, Osman Şahin, Osman Nuri Poyrazoğlu, Behzat Ay, Osman Bolulu, Hasan Kıyafet, Ahmet Uysal, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Yakup Şahan, Nevzat Helvacı, İsmail Gümüş, Zeki Sarıhan, Ayhan Sarıhan, Ahmet Telli, Öner Yağcı, Ümit Sarıaslan, Abdülkadir Paksoy, İnci Aral, Hüseyin Ferhat gibi yazarlar da sayılıyor. Görsel sanatlarda Kayıhan Keskinok, Muammer Bakır, Metin Yurdanur gibi, müzikte Veysel Arseven, Saip Egüz, Nejat Yavaşoğulları gibi adlar, parlamenter olan 84 mezun, yüzlerce eğitim kitabı, ders kitabı yazanların listesini de görüyoruz. Altıncı bölümde GEE’nin yaşadığı sorunlar ve geliştirme projeleri, girişimleri ile 1968’den başlayarak 12 Mart, MC ve 12 Eylül dönemleri ve geleceğe bakış konusuna eğiliyor Altunya. Talim ve Terbiye Kurulu’nda başkan ve üye olarak 78 mensubunun görev yaptığı, yıllarca Milli Eğitim Bakanlığı’nın Danışma Kurulu olma işlevini sürdüren, Milli Eğitim Şuraları’nda 64 delegeyle yer alan, eğitimizde laboratuvar işlevi gören, kültür, sanat ve spora katkısı yadsınmaz olan GEE deneyiminden yararlanılmalıdır diyor. Taşrada çağdaş ilk ve ortaöğretimin kurucularının GEE mezunları olduğunu gerçeğini aktaran Altunya, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Halkevleri, DTCF ile AÜ Fen Fakültesi’nin ilk kadrosunu da GEE’nin oluşturduğunu; Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’ne, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’na, yeni eğitim enstitülerine, eğitim fakültelerine, güzel sanatlar fakültelerine, beden eğitimi ve spor yüksek okullarına kadro aktardığını belirtiyor. Milli Eğitim Bakanlığı dergilerinin, Film Radyo ve Televizyonla Eğitim Merkezi’nin kurucularının da GEE öğretmenleri olduğunu söyleyen Altunya yapıtına, GEE ile ilgili genel nitelikte kitap ve yazıların listesiyle, GEE’yi ilgilendiren yasaları, ilgili yönetmelik ve yönergeleri, programları da yapıtına eklemiş. Yapıt oluşturulurken taranan dergi ve gazetelerin, görüşülen ve mektuplaşılan, sayısı 200’e yaklaşan kişinin listesinin de yer aldığı yapıtta GEE’nin tarihsel dizini, çizelgeler dizini, çerçeve yazılar dizini ve kişi adları dizini de yer alıyor. Bu görkemli tarihi yazdığı için Hocam Niyazi Altunya’ya bir “Gazili” olarak sonsuz şükranlarımı sunarken bu kapsamlı çalışmayı yayımladığı için Gazi Üniversitesi’ni kutluyor, emeği geçenlere tüm gazililer ve aydınlık eğitim tarihimiz adına teşekkürlerimi iletiyorum. ? Gazi Eğitim Enstitüsü (Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Eğitim Enstitüsü) 19261980/ Dr. Niyazi Altunya/ Gazi Üniversitesi Yayını/ 2006, büyük boy/ 1386 s. KİTAP SAYI 918 SAYFA 8 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle