08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? Dede Korkut Hikâyeleri/ Hazırlayan: Orhan Şaik Gökyay/ Kabalcı Yayınevi/ 362 s. XIVXVI yy. arasında yazıya geçirildiği tahmin edilen “Dede Korkut Hikâyeleri”, Oğuzların hayatını konu olan 12 ayrı hikâyeden oluşuyor. Her biri bir boyun çıkışını beyan eden bu hikâyelerin Oğuzun 24 boyuna atfen aslında 24 tane olduğu kuvvetle muhtemeldir, ancak bugüne ulaşanlar yalnızca bu kadar. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan geniş coğrafyada folklorik bir öğe ve halkın ortak kültüründe yer etmiş efsaneler olarak hâlâ canlıdırlar. Gramer Sanatı/ Dionysios Thraks/ Çeviri ve Yorum: Eyüp Çoraklı/ Kabalcı Yayınevi/ 96 s. Dionysios Thraks’ın “Tekhna Grammatika” adlı yapıtı, Yunan dilinin gramer özelliklerini ayrıntılı olarak inceleyen ve Yunan dilinin gramer terimleri üzerine bir kaynak. Kitap, İskenderiye dönemi filoloji çalışmalarının ışığında kaleme alınmış olmakla birlikte, Stoa okulunun görüşlerinden de yararlanılmış ve hatta yer yer eleştirilmiş. Kabalcı Yayınevi, Humanitas dizisinden Cornelius Tacitus’un Germania halklarının kökenini ve yerleşim yerini inceleyen “Germenia” (Çeviren: Mine Hatapkapulu) ve Platon’un “Sokrates’in Savunması” (Çeviri ve Yorum: Erman Gören) adlı yapıtlarını da okuyucuyla buluşturdu. Nasıl Yazar Olunur/ Enver Aysever/ Epsilon Yayınları/ 192 s. “Kimi kitaplar raflardan çağırır bizi... Kahramanların izini sürerken nasıl birinin kaleminden çıktığını unuturuz çoğu zaman o öykülerin. Yazmak, bir yaşam biçimi midir? Belki de bir zorunluluktur kim bilir! Korkular, kaygılar, tutkular, yalnızlıklar, düşler ve içinde yaşadığı toplumu değiştirme arzusu ile kalemi eline alır yazar...” Enver Aysever, yayımlanmış yazılarına eklerle oluşturduğu bu kitabında, yazarları mercek altına alan denemeler sunuyor. Diplomasi ve Göç/ Onur Yıldırım/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 364 s. “Diplomasi ve Göç”te yazar, Mübadele Protokolü’nün oluşumu sırasında arka planda cereyan eden yoğun diplomatik müzakere sürecini ele alırken, Lozan görüşmelerinde mübadele düşüncesinin oluşumunu her iki taraf açısından incelemenin yanı sıra tartışmalar sırasında her iki ülkedeki gelişmelere de değiniyor. Kitapta, nüfus mübadelesiyle birlikte antlaşmanın uygulanması sürecinde her iki tarafta ortaya çıkan göçmen sorunu da (Yunanistan’da mülteci, Türkiye’de muhacir meselesi) mülkiyet ve iskândan, ekonomik ve kültürel uyuma kadar inceleniyor. Türkiye’de Karayazıcı Deli Hasan İsyanı/ Dr. Anna S. Tveritinova/ Çeviren: A. İnan/ AYA Kitap/ 118 s. Karayazıcı’nın 1596 yılında Avusturya seferi sonrası isyan ettiğine ilişkin kayıtlar bulunmasına karşın, kapsamlı ve etkin bir şekilde 1599 yılında başladığı görülen isyan, Karayazıcı’nın 1602 yılında Canik Dağları’nda ölümüne kadar onun önderliğinde sürmüştür. Onun ölümünden sonra hareketin önderi haline gelen Karayazıcı’nın kardeşi Deli Hasan’ın Osmanlı yönetimiyle işbirliğine gitmesi ve 1603 yılında Bosna Beylerbeyliği’ne atanmasıyla hareket fiilen son bulmuştur. Bu kitap, Karayazıcı Deli Hasan İsyanı’nı anlatıyor. Klasiklerden Çağdaşlara/ Nizami Caferov/ Çeviren: Yasemin Bayer/ Gri Yayınevi/ 302 s. “‘Köroğlu’, ‘Aslı ve Kerem’, ‘Aşık Garib’, A. A. Tufarqanlı, Hasta Kasım, Sarı Aşıq… Kuzeyde Şirvan şairleri, M. V. Vidadi, M. P. Vaqıf, Güneyde Tebriz Şairleri, Telimhan… XIX. Yüzyılın sonu, XX: yüzyılın başlarındaki zor edebiideolojik problemler… Doğrudur, XIX. Yüzyıl ortalarından başlayarak Kuzeyde Rusya, Batı düşünce biçimi, Rus dili… Güneyde İranDoğu düşünce biçimi, Fars dili… Azerbaycan’ı hem politik hem de manevi ideolojik açıdan ikiye bölmeye yöneltir.” Bu kitapta Nizami Cafeov, Azerbaycan edebiyatı üzerine bir inceleme sunuyor. Denizaşırı Öyküler/ Erhan Bener/ Dünya Kitapları/ 246 s. “Denizaşırı Öyküleri”yle Erhan Bener, kitabı oluşturan dokuz öyküsünün eşliğinde, zaman zaman hüzünlenip, zaman zaman gülecekleri bir yolculuğa sürüklüyor okuyucularını. Dört ayrı babadan dört çocuğu olan Şilili Manuella’nın dokunaklı yaşamı… 67 Eylül olaylarından sonra Yunanistan’a göç eden İstanbullu Evgenia’nın hüzünlü beklentisi… Kırmızı Alfa Romeo’suyla Sovyetler Birliği’nde gezinmeye kalkan idari ateşe Bedri’nin gülünç serüvenleri… 12 Eylül darbesi sonrası Fransa’da sürgüne giden Özlem’in, beş yıl sonra babasıyla buluşmalarının, küçük bir roman boyutundaki trajik öyküsü… Fırsatçı Figen’in Paris’te kocasına attığı kazık… Bir Delinin Güncesi/ Nikolay Gogol/ Çev.: Mehmet Özgül/ Can Yayınları/ 174 s. ‘Küçük insan’ı bir edebiyat kahramanına dönüştüren Gogol’ün bu kitaptaki öykülerinden “Bir Delinin Güncesi”, yaptığı tekdüze ve sıkıcı iş yüzünden bunalan bir memuru konu alıyor. Büyüklük kuruntusuyla avunmaya çalışan memur sonunda akıl hastanesine kapatılıyor. Eğlenceli ve iğneleyici bir üslup taşıyan “Burun”, gerçeküstücü bir öykü. “Neva Caddesi”nde, romantik bir hayalci ile kaba bir maceracı karşı karşıya. “Kaput”, büyük bir özveriyle aldığı şık paltosunun çalınması üzerine üzüntüden ölen küçük bir memurun öyküsü… Anitta’nın Laneti/ Mahfi Eğilmez/ Remzi Kitabevi/ 186 s. “Anadolu’da bizden önce yaşayıp da büyük bir imparatorluk kurmuş olan Hititler hakkında bilgimiz ne yazık ki çok değil... Örneğin Kadeş Savaşı Hititlerin üstünlüğüyle sonuçlandığı halde, dünya çoğunlukla bunu bir Mısır zaferi olarak biliyor. Aynı toprakları üç bin yıl arayla paylaştığımız Hititlerin de tıpkı bizim gibi kendilerini anlatamadıkları bir gerçek...” Mahfi Eğilmez, “Anitta’nın Laneti”nde, MÖ 1800 ile 1200 yılları arasındaki Hitit kralları, kraliçeleri, prens ve prenseslerinin yaşadıkları çeşitli gerçek olayları, entrikaları, savaş ve barışları öyküleştirerek bir Hitit tarihi sunuyor. Hugo Chavez: Venezuela Devrimini Anlamak/ Söyleşi: Marta Harnecker/ Çev.: Aysun Akgün/ Güncel Yayıncılık/ 206 s. Bu kitapta Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias ile yapılmış bir söyleşi yer alıyor. Venezuela’da 1998’den bu yana, sol hareketin tarihi boyunca geliştirdiği ideolojik çizgilere uymayan, Amerika’ya kafa tutmasıyla gündeme oturan yepyeni bir hareket iktidarda. Rehber ideolojileri Marksizm değil; Maoizm, sosyal demokrasi ya da sosyalizm de değil. Onlar Bolivarcılar ve Bolivarcılığı, iktidara gelir gelmez ülkenin resmi ideolojisi ilan ettiler. “Halk için” diyorlar ama “halka rağmen” demeyi reddediyorlar. Gerçek mutluluğa sosyalizmle değil demokrasiyle ulaşılacağını söylüyorlar ama uluslar arası sermayeye kafa tutuyorlar. Maoizmden alıntılar yapıyorlar ama sınıf çelişkilerine dayanan bir iktidar anlayışları yok. En önemlisi de “mevcut düzeni” değiştirirken en büyük desteği ordudan alıyorlar. Sol siyasi çizgilerin bulanıklaştığı, karmaşık bir dönüşüm sürecine girdiği bu dönemde, Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti’ni belirli bir siyasi çizgiye oturtmak iyice güçleşiyor. Hareketin lideri ve Venezuela Devlet Başkanı Chavez, bu uzun söyleşiyle işte bu kafa karışıklığına ışık tutmayı amaçlıyor. ? SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 881
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle